Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/266 E. 2023/209 K. 08.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/266 Esas
KARAR NO: 2023/209
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 07/07/2020
KARAR TARİHİ: 08/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı vekili dilekçesinde özetle; dava dışı —— davacı şirket arasında imzalanmış bulunan —– kapsamında müvekkil şirketin üretimini yaptığı, mallar satın aldığını, taraflar arasında ticari ilişki devam etmek iken — tarafından satın alınan mal bedelleri vadelerinde ödenmediği ve davalı tarafından temerrüde düşüldüğü,——-Borç ödeme ve yapılandırma protokolü” düzenlendiği, yazılı tarihlerde ödemenin gerçekleşmediği, —- ile devam eden ticari ilişki nedeni ile birikmiş borçlarının tasfiyesi —- tarihli borç tasfiye sözleşmesi, —– tarihli yapılandırma ve ödeme planı protokolü, 25.04.2016 tarihli yapılandırma ve ödeme planı protokolü, 15.02.2017 tarihli yapılandırma ve ödeme planı protokolü imzalanmış ise de borçlu tarafından hiçbir zaman söz konusu protokollere uygun davranılmadığı ve ödeme yapılmadığı, borçlu şirketin satın aldığı mal bedellerin borcuna eklendiği, çek ve senetlerin vadelerinde ödenmemesi üzerine ———– tarihli ihtarname gönderildiği, dava dışı borçlunun hiçbir ödeme yapmadığından bahisle ———- Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığı, davalının haksız ve dayanaksız yapmış olduğu icra takibine itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafa usulüne uygun biçimde dava dilekçesi ve tensip zaptının tebliğ edildiği, ancak davalı tarafın davaya cevap sunmadığı dosya kapsamından anlaşılmıştır.
Yargılama önce Mahkememizin——- esasında görülmüş, davanın usulden reddine dair karar verilmiştir.
Mahkememizin anılan kararının istinaf edilmesi üzerine ———-sayılı kararı ile;
“(..)Davaya esas icra takibine dayanak — tarihli ipotek resmi senedine göre;——–satın almış olduğu ve ileride alacağı emtia dolayısıyla senet ve çek borçlarından doğmuş ve doğacak borçlarına karşılık ve—– doğrudan bir ticari ilişki olmaksızın ciro yoluyla edindiği kıymetli evraklardan doğacak borçlarının teminatını teşkil etmek üzere dava dışı —– adına kayıtlı taşınmaz üzerinde davacı yararına 600.000 TL bedelle limit ipoteği tesis edilmiş daha sonra taşınmaz üzerindeki ipotek yükü ile birlikte 31.03.2008 tarihinde davalı tarafından satın alınmıştır.
Davacı ile davalı ve dava dışı borçlu arasında —— tarihli Yapılandırma ve Ödeme Planı Protokolleri imzalanmıştır. Zira dosyada mevcut imza sirkülerinden, davalının, dava dışı borçlu şirketin ———tarihli ortaklar kurulu kararı uyarınca beş yıl süre ile münferit imza ile şirketi temsil ve ilzama yetkili kılındığı anlaşılmaktadır.
Türk Medeni Kanunu’nun 887. maddesi gereğince; ipotekli taşınmazın maliki borçtan şahsen sorumlu değil ise, alacaklının ödeme isteminin ona karşı etkili olması, bu istemin hem borçluya hem kendisine karşı yapılmış olmasına bağlıdır. Bu kapsamda, borç ödeme planına riayet edilmemesi üzerine davacı tarafından keşide edilen ve davalı ile dava dışı diğer borçlulara gönderilen —— tarihli ihtarla, verilen sürede ödeme yapılmadığında ipoteğin paraya çevrileceği bildirilmiş olup, iptoğin paraya çevrilmesi takibine geçilmeden önce muacceliyet ihtarı gönderilmesi koşulu sağlanmış, bundan sonra —–tarihinde ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibine geçilmiştir.
2004 sayılı İİK’nun 149/b maddesi gereğince; icra memuru, borçluya ve varsa taşınmaz sahibi üçüncü şahsa İİK 60. maddesine göre birer ödeme gönderir. Borçlu ile ipotek veren taşınmaz maliki arasında mecburi takip arkadaşlığı bulunmakta olup, anılan madde uyarınca her ikisine karşı birlikte takip yapılması zorunludur. Taşınmazın takipten önce satılmış olduğunun anlaşılması halinde, bu eksiklik HMK’nun 124. maddesine göre, alacaklı tarafından, taşınmazı takip tarihinden önce ipotekle yükümlü olarak satın alan kişiye karşı ek takip talebinde bulunulup, ödeme emri gönderilmesi suretiyle sonradan tamamlatılabilir.
Somut olayda, taşınmazın icra takibinden önce 31.03.2008 tarihinde davalıya satılmış olduğu ancak takip talebinde, borçlu olarak dava dışı —– taşınmazın önceki malik——–gösterilmesi nedeniyle davacı alacaklı vekilince 20.05.2019 tarihli dilekçeyle; ek takip talebinde bulunularak taşınmaz sahibi olan davalıya ödeme emri gönderilmesinin istendiği ve icra müdürlüğünce istemin kabul edilerek tanzim edilen ödeme emrinin de davalıya tebliğ edildiği böylece davalının takibe dahil edildiği anlaşıldığından artık eksikliğin giderildiğinin kabulü gerekmekte olup, ilk derece mahkemesince aksine gerekçeyle davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi isabetli değildir.(..)” şeklindeki gerekçe ile Mahkememiz kararının kaldırılmasına dair karar verilmiş, sonrasında yargılamaya Mahkememizin işbu esası üzerinden devam olunmuştur.

DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizce davaya konu ——esas sayılı dosyası, dosya arasına alınmış, alacaklısının —- olduğu, borçlularının ödeme emrinde ——- olarak yer aldığı, dosyamız davalısı tarafından takibe itiraz edildiği, 600.000 TL’nin tahsiline yönelik ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip olduğu belirlenmiştir.
Mahkememizce dava konusu alacak iddiası yönünden davacı şirket ile bayilik sözleşmesinin karşı tarafı-dava dışı —— kayıtlarının incelenmesine dair 01/06/2022 tarihli karar verilmiş, sonrasında takip borçlusu şirketin dava dışı—- olması ve takibe konu ipoteğin ——-borcunun teminatı olarak verilmiş olması itibariyle Mahkememizce 03/10/2022 tarihli ara karar oluşturulmuş, dava dışı ———– defterlerinin incelenmesi için anılan şirket adına HMK’nun 221. maddesi ihtarlı davetiye çıkarılmasına, inceleme günü ticari kayıtlarının hazır etmesinin ihtarına dair ara karar oluşturulduğu, ancak dava dışı —–adına çıkarılan davetiyelerin şirketin adresten taşındığından bahisle iade olunduğu, bu nedenle dava dışı/takip borçlusu ——– ticari defterlerinin incelenemediği belirlenmiştir.
Mahkememiz inceleme ara kararı gereğince sunulan bilirkişi raporu ile davacı şirket ticari kayıtları incelenmiş, özetle davacı ile dava dışı —– arasında —–tarihinde düzenlenmiş ve imzalanmış —–bulunduğu, dava dışı —— hesabına ait özet tablo içeriği incelendiğinde davacı nezdindeki yine dava dışı ————- tarihinde ——— virman edildiği tespit edilmiştir.
Mahkememizce 11/01/2023 tarihli ara karar oluşturularak davacı vekiline HMK’nun 31. maddesi kapsamında kesin süre verilerek, davaya konu takip dosyası borçlusu—- yönelik alacak istemlerinin hangi hukuki ilişkiye dayalı olduğu, bu alacağın———- irtibatı ve neden virman işlemine tabi tutulduğunun açıklanması, varsa —– aralarındaki ilişkiye dair sözleşme ve sair kayıtların sunulması istenmiş, davacı vekilince ara karar gereğince sunulan — tarihli beyan dilekçesi ile müvekkili şirketin —- ilişkin alacak isteminin bayilik sözleşmesine dayanmakta olduğu,—-davacı şirketin eski bayisi olduğu ve davacı şirkete borcu bulunduğu, —– borcunu ——- devretmiş olduğu, bu durumun protokoller kapsamında—– tarafından kabul edilmiş olduğu,—- tarihli borç tasfiye protokolünde yer alan —- işbu sözleşme kapsamındaki koşul ve şartlar dahilinde———nezdinde mevcut muaccel olmuş/ olmamış tüm evraklarından oluşan borcunu müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla ödemeyi peşinen kabul, beyan ve taahhüt etmektedir.” maddesi uyarınca——— borçtan sorumlu olduğu, bu hususun 10.11.2022 tarihli bilirkişi raporunun —— maddesinde virman işlemine ilişkin açıklamalar ile tespit edilmiş olduğu, bu durumun protokoller kapsamında —-tarafından kabul edilmiş olduğu ifade edilmiştir.
Davacı vekilince aynı beyan dilekçesi ekinde, dava dışı —– aralarındaki ——-başlıklı sözleşme sureti sunulmuş, Mahkememizce tetkik edilmiştir.
Davacı vekilince alacak istemlerinin dayanağı olan ve Mahkememiz önceki kararının kaldırılmasına ilişkin —– sayılı kararında da anılan, —tarihli borç tasfiye sözleşmesi başlıklı belge ile,——- ibarelerine yer verildikten sonra 2. maddesinde “amaç ve taahhüt” başlığı altında;
——- tarihi itibariyle ve aşağıda belirtilen muaccel olmuş/ olmamış tüm borç ve ödeme evraklardan doğan alacaklarını işbu sözleşme hükümleri kapsamında tahsil etmeyi amaçlamaktadır.
—-, işbu sözleşme kapsamındaki koşul ve şartlar dahilinde ———nezdinde mevcut muaccel olmuş/ olmamış tüm evraklarından oluşan borcunu müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla ödemeyi peşinen kabul, beyan ve tahhüt etmektedir.
Bu kapsamda firmaların —— nezdinde mevcut muaccel olmuş/olmamış tüm toplam ödeme evrakı ve borç durumu şu şekildedir;
(——–şeklinde açıklamalara yer verilmiş, anılan protokolde, diğerlerinin yanında davalı—– imzasının da yer aldığı belirlenmiştir.
Anılan protokol ile davalının, —– birlikte, dava dış—–davacı şirkete olan borcunu müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla ödemeyi davacıya karşı taahhüt ettikleri, aynı protokolde dava dışı —– davacı şirkete olan borcunun 729.000 TL olduğunu ikrar ettikleri görülmüş, davacı taraf ticari defterleri ile de bu tutarın teyit edildiği belirlenmiştir.
Davalı tarafça anılan protokol gereğince, dava dışı —- borcunun müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla ödenmesinin üstlenildiği, bundan başka dava konusu ipotek takibi dayanağı taşınmazın takipten önce 31/03/2008 tarihinde davalıya satılmış olduğu,———sayılı kararında da açıklandığı üzere davacı alacaklının ek takip talebine istinaden taşınmaz maliki davalıya ödeme emri de gönderildiği, ipotek takibine ilişkin usuli eksikliğin de giderilmiş olduğu kanaatiyle, yukarıda anılan protokol hükümleri ve davacı şirket ticari kayıtları ile sübut bulan alacak istemi yönünden davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kabulü ile, —— sayılı takibine yapılan itirazın iptali ile takibin aynen devamına.
Alacağın likit olduğu belirlenmekle 600.000 TL üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine
2-Alınması gerekli 10.246,50 TL harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 7.246,50 TL harcın mahsubu ile eksik bakiye 3.000,00 TL nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı için takdir olunan 84.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından dava açılırken harç olarak yatırılan 7.308,70 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından sarfedilen 2.500,00 TL bilirkişi ücreti ve 564,00 TL posta ücreti toplamda 3.064,00 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Arabuluculuk aşamasında yapılan ve Hazine tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
7-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin yüzüne karşı tebliğden itibaren 2 hafta süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 08/03/2023