Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/155 E. 2022/859 K. 29.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/155 Esas
KARAR NO : 2022/859

DAVA : Bankalarca Kullandırılan Ticari Kredilerden Ve Ticari Kredili Mevduatlardan Kaynaklanan Davalar (İtirazın İptali)
DAVA TARİHİ : 02/03/2022
KARAR TARİHİ : 29/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Bankalarca Kullandırılan Ticari Kredilerden Ve Ticari Kredili Mevduatlardan Kaynaklanan Davalar (İtirazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesi ile; bankanın —— —- imzaladıklarını, asıl borçluya krediler kullandırıldığını, — krediye müşterek borçlu ve müteselsil kefil olduğunu, borcun verilen süreler içinde ödenmediğini, ihtarname keşide edildiğini ancak ödeme yapılmadığını, bunun üzerine icra takibine başlandığını, borca, yetkiye, faize ve tüm fer’ilerine itiraz edilerek takibin durdurulduğunu, itirazın haksız, dayanaksız, kötü niyetli ve borcun tahsilini geciktirme amaçlı olduğunu, temerrütün oluştuğunu, yetki itirazında bulunulmasına rağmen, yetkili icra dairesinin belirtilmediğini, itirazın yerinde olmadığını, arabuluculuk sürecinden sonuç alınamadığını, iddia ederek, borca, yetkiye, faize ve tüm fer’ilerine yapılan itirazın iptaline karar verilmesini, borca, yetkiye, faize ve tüm ferilerine yapılan itirazın iptaline, %20 ‘den az olmamak kaydı ile,icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA:Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; — kullanılan kredi sözleşmelerinin birer örneklerinin teslim edilmediğini, kısmi ödemeler yapıldığını, ödemelerin birer örneklerinin —— dosyaya celbini talep ettiklerini, belgeler celp edildiğinde davacının iddia ettiği kadar borcu olmadığının görüleceğini,—- kefaleti bulunmadığını, imza incelemesi talep ettiklerini savunarak, davanın reddine , %20 den az olmamak üzere kötüniyet tazminatı, vekalet ücreti ve yargılama masraflarının karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle—— işlemlerinden kaynaklı asıl borçlu ve müteselsil kefiller hakkında başlatılan takibe itirazın iptali ile icra inkar tazminatı talebine ilişkindir.
—-sayılı dosyası celp edilmiş incelenmesinde; davacı-takip alacaklısı tarafından davalı-takip borçluları aleyhine —- tutarındaki alacağın, fer’ileriyle birlikte tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu, borçlular vekilince — tarihli dilekçe ile borca, yetkiye, ferilerine itiraz edildiği, icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verilmiş olduğu, itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya—- tebliğ edildiği, eldeki davanın yasal 1 yıllık sürede açılmış olduğu görülmüştür.
Uyuşmazlığın çözümü için dosya uzman bilirkişiye tevdi edilmiş, raporda özetle;
Davacı—- imzalandığı, Kefillerin müteselsil kefil sıfatı ile —imzaladıkları, Kefillerin kefalet imzalarının 6098 Sayılı Borçlar Kanunu’nun 583’ncü maddesinde belirtilen şekil şartlarını taşıdığı, Kefillerin Ödeme Planları üzerine de imzalarını attıkları, dolayısıyla Asıl Borçlu’nun borcundan müteselsil olarak sorumlu bulundukları,
——-tarihinde iki adet Taksitli Ticari Kredi kullandırdığı, Kullandırılan kredilerin;
1’nci kredinin —-, aylık % 0,90 sabit faiz oranlı, —– olduğu,2’nci kredinin yine 24 ay vadeli, aylık 0,90 sabit faiz oranlı,————- olduğu,Ancak her iki kredi için ——- ödemesinden sonra ödeme yapılmaması üzerine;
——– tarihinde kat ettiğini belirterek, İhtarname
keşide ettiği, 3 gün ödeme süresi verdiği,
—- Tarihinde İhtarnamenin ——– tebliğ edildiği,
—– ise Asıl Borçlu ile Kefil ——-tebliğ edildiği,
—- Tarihinde —- açısından sürenin dolduğu, ancak ödeme yapılmadığı,
—–Asıl Borçlu ile Kefil ———- açısından sürenin dolduğu ancak ödeme yapılmadığı,
—– numaralı icra dosyasında ekte HESAPLAMA —– gösterildiği gibi toplam —- üzerinden takibe geçtiği,
——– Tarihinde Müşteri’nin yetkiye, icra takibine, ödeme emrine, işlemiş faize, faiz oranına, haciz talebine, vekalet ücretine, borca ve tüm fer’ilerine itiraz ederek takibi durdurduğu,
—– Tarihinde —- Sayın Mahkeme’ye başvurarak itirazın iptaline ve takibin devamına karar verilmesini talep ettiği,
Asıl Alacak, Faiz Hesapları ve ——- kredi hesabını ———- tarihinde kat ettiği görülmüş olup, hesap kat tarihi itibarı ile tahakkuk etmiş faiz ve—– dahil edilerek hesap kat tarihi itibarı ile —- kredi için —– tespit edildiği,
Keşide edilen ihtarnamenin ———- tebliğ edilmesi nedeniyle temerrüt tarihlerinde farklılık oluşmaktadır. Bu nedenle hesaplamalar ayrı ayrı yapılmıştır. — —– görüleceği üzere hesap kat tarihinden sonra takip tarihine kadar ödemeler yapıldığı,
Yapılan ödemeler nedeniyle —- için hesap kat tarihine kadar hesaplama —-satırlarda, hesap kat tarihi itibarı ile toplamlar — oluşuncaya kadar akdi faiz oranı üzerinden hesaplama —- satırda, temerrüt oluştuktan sonra takip tarihine kadar yapılan ödemeler nedeniyle hesaplamalar ——- satırlarda gösterildiği,
———— için yapılan bir kısım ödemelerin temerrüt tarihinden önce yapılması nedeniyle temerrüt oluşuncaya kadar yapılan hesaplamalar —— satırlarda, temerrüt oluştuktan sonra takip tarihine kadar hesaplamalar ——–Alacak tutarını nasıl belirlediği belli olmadığından hesap kat tarihinden sonra, takip tarihine kadar yapılan ödemeler öncelikle faizden değil, hesap kat tarihi ile oluşan tutarlardan düşüldüğü,
Talep yapılan her—– itibarı ile talep edilen, incelemede tespit edilen tutarlar karşılaştırıldığında, taleple bağlılık ilkesi gereğince tahsil edilmesi gereken————- gösterildiği,
Kefil —-açısından faizler ve fer’ileri dahil olmak üzere banka alacağının —- açısından faizler ve fer’ileri dahil olmak üzere banka alacağının 106.320,60 TL olduğu,
Takip tarihinden tahsil edileceği tarihe kadar asıl alacak tutarına yıllık % 54,00 oranında temerrüt faizi hesaplanması gerektiği bildirilmiştir.
TBK’nın kefalet sözleşmesinin şeklini düzenleyen 583. maddesinin ilk fıkrasında “Kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azamî miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz. Kefilin, sorumlu olduğu azamî miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesi şarttır.” hükmü getirilmiş ve kefalet sözleşmesinin geçerliliği bakımından şekli koşullar öngörülmüştür. Somut olayda; kefalete ilişkin şekil şartlarının yerine getirildiği anlaşılmaktadır. Kefalet kabul beyanı sözleşmenin zorunlu unsuru değildir. Bu itibarla, kefaletin şekil şartlarının yerine getirilip getirilmediği hususunda esas alınamaz.
TBK’nın 586. maddesi uyarınca alacaklının müteselsil kefile başvurabilmesi için borçlunun ifada gecikmesi ve ihtarın sonuçsuz kalması veya açıkça ödeme güçsüzlüğü içinde olması gerekir.
6098 sayılı TBK’nın 88 ve 120. maddelerindeki faizle ilgili sınırlama tacirlerin ticari işleri hakkında uygulanmaz. Zira, 6102 sayılı TTK’nın 8/1. maddesi hükmüne göre “ticari işlerde faiz oranı serbestçe belirlenir.”. Somut olayda; dayanak sözleşme “genel kredi sözleşmesi” olup, kullandırılan kredilerin ticari nitelikte olduğu, 6098 sayılı TBK’nın 88. ve 120. maddeleri hükümlerinin ticari işlerde uygulanamayacağı, sözleşmede belirtilen oranda akti ve temerrüt faizi talep edilebileceği anlaşıldığından, bilirkişi raporu ile belirlenen faiz oranı hükme esas alınmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü amacıyla yapılan yargılama ve yargılama sırasında bilirkişiden alınan rapor içeriğine göre; davalı —– akdedildiği, diğer davalıların müteselsil kefil olarak sorumluluk altına girdiği, davacı banka tarafından kullandırılan kredilerin davalılar tarafından ödenmediği, davalı —– cevap dilekçesinde her ne kadar — imzasının bulunmadığı ileri sürülmüş ise de davalı şirket ile davacı banka arasında imzalanan tek bir genel kredi sözleşmesinin bulunduğu ve davalı —-bu sözleşmede kefil olarak yer aldığı anlaşıldığından imza incelemesi yapılmasına gerek görülmediği, yine davalılarca cevap dilekçesinde kısmi ödeme iddialarının ileri sürüldüğü ancak davacı tarafın delil dilekçesi ekinde —- gösterir tablo bulunduğundan bu yönde araştırma yapılmasına gerek görülmediği, davacı bankanın bakiye alacağının denetime elverişli bilirkişi raporu ile davalı—- davalı —-, alacağın likit ve belirlenebilir olduğu anlaşıldığından, açıklanan gerekçeler ile aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE;
Davalı —– açısından; —- takibine yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %54 oranında faiz işletilmek suretiyle, 82.688,45 TL asıl alacak, 24.779,74 TL işlemiş akdi faiz, 1.281,73 TL işlemiş temerrüt faizin %5 gider vergisi, 367,56 TL asıl alacak, 198,69 TL işlemiş akdi faiz, 9,94 TL işlemiş temerrüt faizin %5 gider vergisi olmak üzere toplamda 109.326,11 TL üzerinden devamına, aşan istemin reddine,
Davalı —-; —-sayılı takibine yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %54 oranında faiz işletilmek suretiyle, 82.688,45 TL asıl alacak, 21.986,74 TL işlemiş akdi faiz, 1.099,34 TL işlemiş temerrüt faizin %5 gider vergisi, 367,56 TL asıl alacak, 170,00 TL işlemiş akdi faiz, 8,51 TL işlemiş temerrüt faizin %5 gider vergisi olmak üzere toplamda 106.320,60 TL üzerinden devamına, aşan istemin reddine,
Hükmolunan alacağın %20 si icra inkar tazminatının davalı taraftan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan——- harçtan peşin olarak alınan 1.881,67 TL harcın mahsubu ile bakiye 5.886,40 TL harcın davalılardan tahsili ile hazineyi irat kaydına,
3-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden —- vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile ( davalılar ——- yönünden sorumlu olmak üzere )davacıya verilmesine,
4-Davalılar davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden —— göre hesaplanan ——— vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 1.881,67 TL peşin harcın davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan 80,70 TL başvurma harcı, 11,50 TL vekalet harcı, 1.250,00 TL bilirkişi ücreti ve 139,75 TL posta masrafı olmak üzere toplam: ——–davanın red ve kabul oranına göre hesaplanan——davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Davalılar tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
10-Arabuluculuk aşamasında yapılan —— ücretinin, 13,20 TLsinin davacı taraftan, 1.306,80 TL lik kısmının davalı taraftan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
11-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle, Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.