Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/153 E. 2023/272 K. 21.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/153 Esas
KARAR NO : 2023/272

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 01/03/2022
KARAR TARİHİ : 21/03/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili kooperatif tarafından Kooperatif Genel Kurul Toplantılarında alınan kararlar gereğince borçluya ait ödenmeyen üye aidat alacağının ödenmesi için—– Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını beyan ederek icra takibine yapılan haksız ve hukuki dayanaktan yoksun itirazın 40.150,00 TL asıl alacak, 10.002,59 TL işlemiş faiz yönünden iptaline, takibin aylık %1,5 (Yıllık %18) faizi ile devamına, itirazında haksız olan borçlunun %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı tarafa usulüne uygun tebligat yapıldığı ancak cevap dilekçesi sunmadığı görüldü.—–Esas sayılı dosyası dosyamız arasına alınmıştır. İncelemesinde; davacı alacaklının davalı borçlu aleyhine 12/02/2021 tarihinde takip başlattığı ödeme emrinin borçluya 02/12/2021 tarihinde tebliğ olduğu borçlunun 08/12/2021 tarihinde borca itiraz ettiği itiraz dilekçesinin alacaklıya tebliğ olmadığı anlaşılmıştır.Dosya taraf defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapmak üzere yapı kooperatif uzmanı ve mali müşavir bilirkişiden oluşan heyete tevdi edilmiş olup heyet hazırlamış olduğu raporda özetle; 17/06/2013 tarihinde kooperatif yönetim kurulu kararı kapsamında —— ortaklık hissesi tahsis edildiğini, söz konusu hisseye karşılı —– numaralı bağımsız bölümün ferdileşme yoluyla tapuda mülkiyetinin ——19/06/2013 tarihinde intikal ettirildiğini, —–söz konusu ortaklık hissesini 19/06/2013 tarihinde —- devrettiğini —- ise 27/07/2016 tarihinde davalıya devrettiğini ancak——ortaklık konusu taşınmazı üçüncü kişiye sattığını bu nedenle taşınmazın mülkiyetinin davalıya intikal ettirilmediğini mülkiyetinin devredilmemesinden kooperatifin sorumluluğunun bulunmadığını davacının defterlerinde yapılan incelemede davalının davacıya 40.150,00 TL borçlu bulunduğunun tespit edildiğini davacının faiz talebinin de yerinde olduğunu beyan etmiştir. İtirazlar üzerine ek rapor aldırılmış olup itirazları değerlendiren bilirkişiler kök raporda değişikliğe gitmemişlerdir.Dava, kooperatif aidat bedelinin ödenmemesi üzerine başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.Uyuşmazlık;—— Esas sayılı takibine yapılan itirazın haklı olup olmadığı, bu doğrultuda davacının davalıdan takibe konu edilen kooperatif alacağına dayalı alacağının bulunup bulunmadığı noktalarında toplanmıştır.Tüm dosya kapsamı ve yasal deliller birlikte değerlendirildiğinde; dava dışı kooperatif ortağı —— dairesi ile tüm hak ve vecibelerini davalıya devrettiği ortaklık devrinin 27/07/2016 tarihli yönetim kurulu kararı ile kooperatif tarafından kabul edildiği bu devir ile davalının hissedar olduğu yine genel kurul kararı ile üyelerden alınması gereken aidatın davalı tarafça ödenmediği anlaşılmıştır. Davalı taraf taşınmazın kendisine verilmediğini kooperatifin edimini yerine getirmediğini bu nedenle aidat borcundan bahsedilemeyeceğini beyan etmiş ise de davalının üyelikten çıktığına ilişkin dosyada bir delil olmadığı gibi davalı taraf taşınmazın kendisine devredilmediği yönündeki iddiasını kooperatife karşı ileri sürmesi mümkün olmadığından davacının davasında haklı olduğu anlaşılmış olup hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporu ile de davalının davacıya 40.150,00 TL borçlu bulunduğu ve davacının faiz talebinin yerinde olduğu kabul edilmiştir.İİK’nın 67. maddesinin 2.fıkrası hükmünce, icra-inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması ve alacağın likit ve belli olması gerekir. Daha geniş bir açıklama ile borçlu tarafından alacağın gerçek miktarı belli, sabit ve belirlenmek için bütün unsurlar bilinmesi mümkün nitelikle olması yeterlidir. Borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise, alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Öte yandan, alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir.——Bu kapsamda, alacağın likit olması ve diğer icra inkar tazminatına hükmedilebilme şartlarının olayda gerçekleşmesi nedeniyle, hükmolunan asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ ile;
1-Davalının —– Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptaline, takibin aynen devamına,
2-Alacağın %20 sine tekabül eden icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 3.425,92 TL karar ve ilam harcından 605,73 TL peşin harcının mahsubu ile bakiye 2.820,19 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 80,70 TL başvuru harcı ve 605,73 TL peşin harcı toplamı:686,43 TL ile aşağıda dökümü yazılı 2.155,50 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince talep halinde karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
8-Dava şartı arabuluculuk kapsamında arabulucu —– (Sicil no—— Hazine tarafından ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan 6831 sayılı Kanun’a göre yargılama gideri olarak tahsili için Hazine’ye müzekkere yazılmasına,Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren (2) hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.