Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/137 E. 2022/373 K. 27.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/137 Esas
KARAR NO : 2022/373

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 10/11/2020
KARAR TARİHİ : 27/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan şirketin ihyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilince verilen dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin yetkilisi olduğu şirketin kurulduğu günden bugüne faaliyetlerine aralıksız devam etmekte olan ve aktif malvarlığı bulunan bir şirket olduğu,— — yapılan terkin işleminin usule uygun olmadığını, davaya konu şirketin davalı/ davacı sıfatını haiz olduğu davaların mevcut olduğunu, bu nedenlerle 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunun geçici 7 maddesi uyarınca kanuna aykırı şekilde—- ihyasına karar verilmesi ile müvekkili şirketin —– yeniden tescil edilmesine karar verilmesini; talep ve dava etmiştir.
Davalıya dava dilekçesi ve tensip tutanağı usulüne uygun tebliğ edilmiş, ancak yasal süresi içinde davaya karşı cevap dilekçesi sunulmadığı görülmüştür.
Dava, hukuki niteliği itibariyle, TTK’nın geçici 7. maddesi uyarınca—- resen terkin edilmiş olan dava dışı —–ihyası istemine ilişkindir.
Yargılama önce———– üzerinde görülmüş ve yapılan yargılama neticesinde, yasaya uygun terkin işlemi yapılmadığı belirlenmekle —– karar verilmiştir.
Mahkememiz kararının davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine———sayılı kararı ile;
“(..) Dosya içerisinde —- yazısından ihyası istenen şirketin— kaydının 6102 sayılı TTK’nın geçici 7. maddesi uyarınca —- tarihinde resen terkin edildiği anlaşılmaktadır.
TTK geçici 7. maddenin 15. fıkrasında;———— ile hukuki menfaatleri bulunanların haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak şirket veya — ihyasını isteyebileceği düzenlenmiştir. Maddede öngörülen 5 yıllık süre hak düşürücü süre olup mahkemece resen gözetilmesi gerekmektedir.
Yine, TTK’nın geçici 7.maddenin 2.fıkrasında” Davacı veya davalı sıfatıyla devam eden davaları bulunan — veya kooperatiflere bu madde hükümleri uygulanmaz.” hükmü yer almakta olup, davaları devam eden—- resen terkin edilemeyeceği düzenlenmiştir.
Davacı vekili dava dilekçesinde, ihyası talep edilen şirketin davalı/ davacı sıfatını haiz olduğu davaların mevcut olduğunu beyan ederek, dava dilekçesi ekine—- dosyasında alınan bilirkişi raporunun bir örneğini ibraz etmiş, delil listesinde de belirtilen dosyayı delil olarak bildirmiştir.
Mahkemece, ihyası talep edilen şirketin tarafı ve derdest olduğu belirtilen—- dosyası getirtilip, incelenmeden, terkin tarihinde şirketin taraf olduğu görülmekte olan bir dava/davalar bulunup bulunmadığı, TTK geçici 7. madde 15. fıkrası hükmünün uygulanıp uygulanmayacağı değerlendirilmeden eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiştir” şeklindeki gerekçe ile Mahkememizin—–Esas sayılı kararının kaldırılmasına dair karar verilmiştir.
Anılan kaldırma kararı sonrası yargılamaya Mahkememizin işbu esası üzerinden devam olunmuştur.
Mahkememizce, anılan kaldırma kararının gereği yerine getirilmiş,—- dosyası getirtilip incelenmiş, davasının 18/10/2016 tarihinde, dosyamıza konu terkin tarihinden önce ikame edildiği belirlenmiştir.
Kaldırma kararı öncesi yargılama kapsamında, Mahkememizce —- müzekkere yazılarak ihyası istenen—-kayıtlarının celbi sağlanmış, ihyası istenilen şirketin, —– TTK’nın geçici 7. maddesi uyarınca — kaydının silindiği anlaşılmaktadır.
6102 sayılı TTK’nın geçici 7. maddesinde şirketlerin hangi şartlarda ve usullerle —- edileceği düzenlenmiştir. Aynı maddenin 4. fıkrasının (a) bendi ile —-dâhilindeki şirket ——– temsil ve ilzama yetkilendirilmiş kişilere bir ihtar yollanacağı, yapılacak ihtarın ilan edilmek üzere —- aynı gün gönderileceği, ilanın, — ulaşmadığı durumlarda,—– 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre yapılmış tebligat yerine geçeceği, 4/c bendine göre terkin sebepleri bulunan — faaliyetlerini devam ettirme isteğinde bulunmaları halinde, — nedenini verilen süre içinde ortadan kaldırıp —- bildirmelerinin ihtar edileceği, aynı maddenin 11. bendi uyarınca, ihtara rağmen süresinde işlem yapmayan şirketin unvanının — silineceği, aynı maddenin 15. bendinde “…—- kaydı silinen şirket veya kooperatifin alacaklıları ile hukuki menfaatleri bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren 5 yıl içinde mahkemeye başvurarak şirketi veya kooperatifin ihyasını isteyebileceği,” düzenlemeleri yer almaktadır.
Mahkememizce—- müzekkere yazılarak ihyası istenen şirketin terkini öncesi, şirkete ve yetkilisine gönderilen ihtara ve tebliğine ilişkin kayıtların gönderilmesi istenmiş, ihyası istenen şirketin,————kayıtlı son adresine ihtar yollanacağına ilişkin TTK’nın geçici 7. maddesindeki düzenlemeye uygun işlem yapıldığının davalı tarafça ispat edilemediği belirlenmiştir.
Aynı yönde — tarihli ilamında, terkin işleminin TTK’nın geçici 7. maddesinde belirtilen prosedüre uygun olarak yapılmadığından usulsüz terkin işlemi sebebiyle dava tarihi itibarıyla 5 yıllık hak düşürücü sürenin dolduğunun gözetilemeyeceği kanaatinin temyizen incelenmesinde kararın onanmasına dair karar verildiği belirlenmiştir.
Yine — tarihli ilamında da, ilk derece mahkemesince tebliğin şirketin kayıtlı son adresine ve temsil ve ilzama yetkili kişilere yapılması gerektiğinden bahisle, bir yargılamaya hasren, kısmen ihya kararı verildiği, kararın istinaf incelemesinde, tebliğdeki eksiklik nedeniyle şirketi–terkininin yasa maddesine açıkça aykırı olduğu gibi terkin işlemlerinin aynı maddenin 4/a maddesindeki usule aykırı olarak gerçekleştirildiği gerekçesi ile ilk derece Mahkemesi kararının kaldırılarak—- ihya kararı verildiği ve bu kararın da temyizen onanmasına dair karar verildiği belirlenmiştir.
Yukarıda yer verilen yasal düzenlemelere, anılan —- davalı tarafın, terkin öncesi tebliğe yönelik eksikliğe ilişkin yazı cevabının bütün olarak değerlendirilmesi neticesinde, yasaya uygun terkin işlemi yapılmadığı belirlenmekle —–ihyasına karar verilmesi gerektiği ve —– TTK geçici 7.maddesine aykırı eylemi nedeniyle dava açılmasına neden olduğu, dolayısıyla davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği kanaatine varılmakla, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kabulü ile, —- — numarasında kayıtlı iken terkin edilen——— ve tesciline,
Kararın —– ilanına, tescil ve ilan için davacıya yetki verilmesine,
Karar kesinleştiğinde keyfiyetin —————- bildirilmesine,
2-Alınması gerekli 80,70 TL harçtan peşin olarak alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineyi irat kaydına,
3-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden—- vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 139,65‬ TL posta yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin yüzüne karşı tebliğden itibaren 2 hafta süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı