Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/124 E. 2023/786 K. 17.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İ
stanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/124 Esas
KARAR NO: 2023/786
DAVA: Ticari Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan Davalar (İtirazın İptali)
DAVA TARİHİ: 18/02/2022
KARAR TARİHİ: 17/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan Davalar (İtirazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

Davacı vekili dava dilekçesinde

Müvekkili banka ile davalı borçlu ——-Arasında —–imzalandığını diğer davalı —— ise sözleşmede kefil olduğunu, davalı borçlunun sözleşmeden doğan borcunu ödemediğini bu nedenle hesabın kat edilerek —– tarihli ihtarname gönderildiğini,
gönderilen ihtara rağmen borç ödenmeyince alacağın tahsili amacıyla ——- sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını ancak davalıların haksız olarak borca itiraz ettiğini beyan ederek davalıların yapmış olduğu haksız itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatı ile işlemiş faizin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalılara usulüne uygun tebligat yapıldığı ancak cevap dilekçesi sunmadıkları görüldü.——– sayılı dosyası dosyamız arasına alınmıştır. İncelemesinde; davacı alacaklının davalı borçlular aleyhine 20/03/2019 tarihinde 51.515,05 TL tutarında ilamsız takip başlattığı ödeme emrinin borçlu —- tarihinde borçlu —- tarihinde itiraz ettiği borçlu şirkete ise —- tarihinde ödeme emirinin tebliğ olduğu şirketin— tarihinde itiraz ettiği itiraz dilekçelerinin alacaklıya tebliğ edilmediği anlaşılmıştır.Dosya incelemek yapmak ve rapor düzenlemek üzere bankacı bilirkişiye tevdi edilmiş olup bankacı bilirkişi hazırlamış olduğu raporda özetle; davacı ile davalı asıl borçlu şirket arasında 15.03.2011 tarihinde 45.000 TL tutarında, —-niteliğinde —– imzalanmış olduğunu —– da sözleşmede 45.000 TL kefalet limiti ile sorumlu olmak kaydıyla kefalet imzasının bulunduğunu ancak eksik evraklar nedeniyle hesaplama yapılmadığını beyan etmiştir
.
Davacı vekilince bilirkişinin bildirmiş olduğu evraklar dosyaya sunulmuştur

.Dosya davacının sunmuş olduğu evrakları değerlendirmek üzere yeniden bilirkişiye tevdi edilmiş olup bilirkişi hazırlamış olduğu raporda

Davacı ile davalı asıl borçlu şirket arasında 15.03.2011 tarihinde 45.000 TL tutarında, —- niteliğinde —– imzalanmış olduğunu —– sözleşmede 45.000 TL kefalet limiti ile sorumlu olmak kaydıyla kefalet imzasının bulunduğunu,davacının asıl borçlu ile birlikte davalıya ——-hesap ekstresini keşide ettiğini ihtarnamede 44.531,74 TL asıl alacak, 3.295,12 TL Faiz , 164,76 TL ——–olmak üzere toplam 47.991,62 TL borcun 7 gün içinde ödenmesinin ihtar edildiğini, yapılan hesaplama neticesinde takip tarihi itibariyle alacak miktarının 48.151,37 TL olduğunu ancak taleple bağlılık ilkesi gereğince alacak miktarının 48.045,18 TL olarak kabul edildiğini, işlemiş faiz miktarının 3.304,64 TL olduğunu ve 165,23 TL %5—— olmak üzere toplam alacak miktarının 51.515,05 TL olduğunu %31,20 oranında faiz işletebileceğini belirtmiştir.Dava; ticari krediden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.İİK madde 67 gereğince, itirazın iptali davasının itirazın tebliğinden itibaren, 1 yıl içinde açılması gerekir. Hak düşürücü süreler, dava şartı olup taraflar ileri sürmese de mahkemece resen gözetilir. Somut olayda icra takibindeki, itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edilmemesi nedeniyle İİK’nun 67.maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü sürenin başlamadığı anlaşıldığından, davanın süresi içinde açıldığı kabul edilmiştir.Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacı ile davalı arasındaki sözleşme kapsamında davacı tarafından hangi tutarda kredi kullandırıldığı, kullandırılan kredinin hangi tutarının davalı tarafından ödendiği, davacının bakiye alacağının ne olduğu, kredi hesabının usulüne uygun kat edilip edilmediği, davalıların kredi borcundan sorumlu olup olmadığı, bu itibarla —— takip dosyasına yapılan itirazın haklı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.BK’nın 586. maddesi uyarınca alacaklının müteselsil kefile başvurabilmesi için borçlunun ifada gecikmesi ve ihtarın sonuçsuz kalması veya açıkça ödeme güçsüzlüğü içinde olması gerekir.6098 sayılı TBK’nın 88 ve 120. maddelerindeki faizle ilgili sınırlama tacirlerin ticari işleri hakkında uygulanmaz. Zira, 6102 sayılı TTK’nın 8/1. maddesi hükmüne göre “ticari işlerde faiz oranı serbestçe belirlenir.”. Somut olayda; dayanak sözleşme “genel kredi sözleşmesi” olup, kullandırılan kredilerin ticari nitelikte olduğu, 6098 sayılı TBK’nın 88. ve 120. maddeleri hükümlerinin ticari işlerde uygulanamayacağı, sözleşmede belirtilen oranda akti ve temerrüt faizi talep edilebileceği anlaşıldığından, bilirkişi raporu ile belirlenen faiz oranı hükme esas alınmıştır.Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü amacıyla yapılan yargılama ve yargılama sırasında bilirkişiden alınan rapor içeriğine göre; davalı şirket ile davacı banka arasında —— akdedildiği, davalı ——–müteselsil kefil olarak sorumluluk altına girdiği, davacı banka tarafından kullandırılan kredilerin davalılar tarafından ödenmediği, davacı bankanın bakiye alacağının denetime elverişli bilirkişi raporu ile toplam 51.515,05 TL olarak tespit edildiği, itiraz edilen alacağın likit ve belirlenebilir olduğu anlaşıldığından, açıklanan gerekçeler ile aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;

1-Davanın kabulü ile———-sayılı takibine davalı borçlular tarafından yapılan itirazın iptali ile; takibin; 48.045,18 TL asıl alacak, 3.304,64 TL işlenmiş temerrüt faizi, 5.132,33 165,23 TL %5 ——– olmak üzere toplam alacak miktarının 51.515,05 TL alacak üzerinden asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %31,20 oranında faiz işletilmek suretiyle, devamına fazlaya ilişkin istemin reddine
2-İtiraz olunan alacağın %20 si oranında olan 65.867,59 TL icra inkar tazminatının davalı taraftan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 3.518,99 TL karar ve ilam harcından 879,75 TL peşin harcının mahsubu ile bakiye 2.639,24 TL karar harcının davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 17.900,00 TL maktu vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 80,70 TL başvuru harcı ve 879,75 TL peşin harcı toplamı:960,45 TL ile aşağıda dökümü yazılı 1.912,50 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalılar tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince talep halinde karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren (2) hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/10/2023