Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/115 E. 2023/307 K. 30.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/115 Esas
KARAR NO: 2023/307
DAVA: 5464 S.K. Uy.Tacirlere Verilen Kurumsal Banka Ve K.Kartlarından Kaynaklanan (5411 S.K. 142/1 Hariç) (İtirazın İptali)
DAVA TARİHİ:15/02/2022
KARAR TARİHİ:30/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan 5464 S.K. Uy.Tacirlere Verilen Kurumsal Banka Ve K.Kartlarından Kaynaklanan (5411 S.K. 142/1 Hariç) (İtirazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili bankanın——— davalı kredi borçlusu/lehtarı —-arasında——— akdedildiği, işbu sözleşmeyi davalı kefillerin de müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış oldukları, anılan sözleşme uyarınca çek taahhüt bedeli tazmin kredisi ile çek karnesi verilmek suretiyle gayrinakdi çek taahhüt bedeli kredisi kullandırıldığı, kredi borcunun ödenmemesi üzerine —— yevmiye no.lu hesap kat ihtarnamelerini keşide edilerek hesapların kat edildiği, akabinde borcun ödenmemesi üzerine bu kez ———— sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi açıldığı, davalının müvekkili bankaya——- adet çek yaprağından dolayı gayrinakdi çek taahhüt bedeli ——– borçlu olduğu, gayrinakdi alacaktan sadece davalı şirketin sorumlu olduğu, davalıların asıl borca ve takibin tüm ferilerine itirazı üzerine takibin durduğu, Sözleşmenin —— göre temerrüt faizi talebinin yerinde olduğu, neticeten nakdi 2.292.462,71 TL alacak üzerinden itirazın iptaline, takibin devamına, 28.990,00 TL gayrinakdi alacak hakkında depo kararı verilmesine ve % 20’ den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesi talep edilmiştir.

SAVUNMA:Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle, müvekkilinin kullanmış olduğu taksitli kredinin ödeme planında belirtilen taksitler ödeme vade günlerinde eksisiz olarak ödendiği, hatta en son — aydan fazla taksitin müvekkilinin kiracısı ———-tarafından ödendiği, müvekkili ile kiracısı arasında düzenlenen temliknamenin bankaya ibraz edildiği ve kiracının buna göre taksitlerin bir kısmını ödediği, müvekkilinin tüm taksitleri ödedikten sonra davacının ——– ihtarnamesinin keşide edildiği, ihtarname öncesi borç ödenmiş olduğu için ihtarın sonuçsuz kaldığı, davacının kat ihtarnamesini gönderme nedeni davacı aleyhine ——– sayılı dosyası ile tazminat davası açıldığını, müvekkiline ait —– bulunan dubleks daireyi davacı banka kredi borcuna mahsuben satın aldığı, olmayan dairenin sigorta poliçesi primini de müvekkilinden tahsil ettiği, bunun dışında ——- üzerinde yazılı baskı tarihinden itibaren 5 yıl içinde ibraz edilmesi halinde, davacının yasal sorumluluğunun bulunduğu, ancak bu çeklerin baskı tarihleri 5 yıllık süreyi aşmış olduğu için yasal sorumluluğun kalmadığı, müvekkillerinin ———-olarak ödediği, ancak müvekkilinin hesabına ———-haksız olarak el konulup müvekkiline ödenmediği belirtilerek davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.

İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibari ile;———-sayılı icra takibine davalı tarafın yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali, gayri nakit alacak hakkında depo kararı verilmesi ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
———– esas sayılı dosyası celp edilmiş incelenmesinde; davacı-takip alacaklısı tarafından davalı-takip borçlusu aleyhine 27/01/2021 tarihinde asıl alacak + işlemiş faiz + gider vergisi+ masraf toplamı 7.448,38 TL tutarındaki alacağın, fer’ileriyle birlikte tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu, takipte ayrıca 28.990,00 TL gayrinakdi alacak talebinde bulunulduğu, ödeme emrinin borçlular ———— tarihinde tebliğ edildiği, borçlular vekilince 29/01/2021 tarihli itiraz dilekçesi sunulduğu, itiraz dilekçesinde borca ve fer’ilerine itiraz edildiği; icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verilmiş olduğu, itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edilmediği görülmüştür.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, ön inceleme duruşması sonrası dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile, uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip deliller toplanmış, konunun incelemesi uzmanlık gerektirdiğinden bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bankacı bilirkişinin 11/09/2022 tarihli bilirkişi rapor içeriğine göre;
Davacı banka ile davalı kredi lehtarı (asıl borçlu) ———arasında ———– akdedildiği, işbu sözleşmeyi diğer davalı/kefillerin de müteselsil kefil sıfatıyla İmzalamış oldukları, bahse konu sözleşme kapsamında ticari nitelikli kredi kullandırılmış olduğu, kullandırılan kredilere ait delil mahiyetindeki bilgi ve belgeler dosyada mevcut olduğundan, davacı bankanın davalılardan aşağıda tespit edilen alacaklarını talep edebileceği kanaatinin edinildiği,
Davalı/Kefilin Kefalet Limiti ve Sorumlu Olduğu Miktar: Davalı Kefilin/lerin kefalet limitinin 3.200.000,00 TL olduğu, temerrüt tarihi itibariyle hesaplanan asıl alacak tutarının 2.090,00 TL olduğu, hesaplanan asıl alacağın kefalet limitinden daha düşük seviyede olması nedeniyle, davalı kefillerin hem kendi ve hem de davalı kredi lehtarı asıl borçlu şirketin temerrüdü ve bunun hukuki sonuçlarından dolayı sorumlu oldukları nazara alınarak, borcun tamamından kefalet limitiyle sınırlı olmaksızın————- müteselsilen sorumlu olduklarının düşünülebilineceği,
Takip tarihi itibariyle yapılan hesaplama sonuçları
a)Nakdi krediler bakımından
Alacak kalemleri Talep edilen Hesaplanan Talep edilmesi gereken
Asıl alacak 2.090,00 2.090,00 2.090,00
İşlemiş faiz 3.795,41 272,43 272,43
——— 255,17 13,62 13,62
Masraf 1.307,80 1.307,80 1.307,80
TOPLAM ALACAK 7.448,38 3.683,85 3.683,85
Sayın Mahkemece raporun benimsenmesi halinde; fazlaya ilişkin 3.764.53 TL (7.448,38 -3.683,85=0 reddi durumunda. takip tarihinden itibaren asıl alacak tutarı 2.090,00 TL’sı tamamen ödeninceye kadar yıllık %19,80 oranında sözleşmesel temerrüt faizi ve bunun %5 gider vergisi (BSMV) ile birlikte istenilebileceği,
b)Gayrinakdİ çek taahhüt bedelinin depo talebi bakımından
Davacı bankadan temin edilen hesap ekstrelerine göre gayrinakdi çek taahhüt bedeli tutarının 28.990,00 TL olduğu, bu miktarı davalı kredi lehtarı şirketin depo etmesi gerektiği,
Öte yandan, diğer davalı kefillerin sözleşmenin kefalet hükmünü düzenleyen ilgili bölümünde açık bir düzenleme bulunmadığı için davalı kefillerin gayrinakdi çek taahhüt bedelinin depo edilmesinden sorumlu tutulamayacakları, ancak, davacı bankanın davalı şirkete vermiş olduğu çeklerin baskı tarihleri ————– yılı dönemine denk geldiğinin kabulü halinde, gerek ———— uyarınca bankanın 5 yıllık yasal sorumluluk süresi takip ve dava tarihi itibariyle dolmuş ve hatta geçmiş bulunduğu, o halde davacı bankanın gayrinakdi çek taahhüt bedeli kaynaklı depo talep etme hakkı zaten ortadan kalkmış olduğu, bu durumun sayın makkamece kabülü halinde davalıların tamamının depo talebinden sorumlu olmadıkları yönünde görüş bildirilmiştir.
Rapora itirazlar üzerine aldırılan 17/01/2023 tarihli ek raporda özetle;
Tabloda gösterilen davalı şirketin keşide ettiği 2 adet karşılıksız çekten dolayı 5941 sayılı Çek K’nun 3 m. uyarınca davacı bankanın yasal yükümlülüğü/sorumluluğu kapsamında tazmin edilen bedel tutarının 2.090,00 TL olduğu, bu bedel davacı banka kaynağından ödenip krediye dönüştüğü,
Davalı———–Karneleri
Çek karnesi teslim tarihi Çak seri no aralığı Çek yaprağı sayısı Teslim alan
13.01.2011 ————- Şirket Yetkilisi
21.03.2011 ————- Şirket Yetkilisi
21.03.2011 ———— Şirket Yetkilisi
26.09.2012 ———-Şirket Yetkilisi
05.12.2012 ———–Şirket Yetkilisi
26.12.2012 ———–Talimat——
01.03.2013 ———Talimat—–
17.01.2013 —Talimat——
11.04.2013 —— Talimat——
Davalı kredi lehtarı şirkete ——– koçan çek karnesi verilmiş olduğuna ilişkin çek karnesi teslim tutanakları sunulduğu, bedeli tazmin edilen 2 adet çek yaprakları yukarıda koyu renkle belirtildiği üzere 17.01.2013 tarihinde davalı şirkete teslim edilen çek yaprakları arasında bulunduğu, davacının gayrinakdi alacak talebi ile tazmin bedelinin yasal yönden irdelenmesi konunun hukuki takdiri her safhada ve her halükarda sayın mahkemeye ait olmak üzere;
Davacı Banka Sorumluluğunun Yasal Süresi; ————Bankaların müşterilerine verdikleri eski çek defterleriyle ilgili olarak 3167 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanmasına devam olunur. ” denildiği,
6273 sayılı Yasayla değişik 5941 sayılı Çek K’nun Geçici 3/3, maddesi; ” Bu Kanunun bu maddenin yayımı tarihinden önce yürürlükte bulunan hükümleri ile 3167 sayılı Kanun hükümleri gereğince düzenlenmiş olan eski çeklerin hukukî geçerliliği devam eder”; denildiği,
Yine 6273 sayılı Yasayla değişik 5941 sayılı Çek K’nun Geçici 3/4. maddesi: ” Bankaların müşterilerine verdikleri eski çek defterleriyle ilgili olarak, muhatap bankanın 3. üncü maddenin üçüncü fıkrasına göre ödemekle yükümlü olduğu tutara ilişkin sorumluluğu 30/06/2018 tarihinde sona erer denildiği,
Yukarıda belirtilen Çek Kanunu hükümlerine göre, davalı şirkete verilen çeklerin 20.12.2009 tarihinde yürürlüğe giren 5941 sayılı Mer’i Çek Kanunu döneminde verilmiş olan çek yaprakları olduklarının kuşkusuz olduğu, çeklerin ———yılı döneminde verildiği, ——–uyarınca çek defterinin her bir yaprağına çekin basıldığı tarihin yazılması gerektiği, baskı tarihi, çek hesabı açtırılan muhatap banka tarafından yazılacağı———- Çekte, TTK m. 780’de sayılan unsurlar mevcutsa, baskı tarihinin bulunmaması çekin geçerliliğini etkilemeyeceği, çekin basıldığı tarih hakkındaki bilgi, karşılıksız kalan çekler bakımından Çek K m. 3/3 ile öngörülen muhatap bankanın sorumluluğuna zaman yönünden bir sınırlama getirilmesi amacına hizmet ettiğinin düşünüldüğü, çekin, üzerinde yazılı baskı tarihinden itibaren beş yıl içinde ibraz edilmemesi hâlinde, muhatap bankanın üçüncü fıkraya göre ödemekle yükümlü olduğu tutara ilişkin sorumluluğu sona ere——— Çek K m. 3/3’te muhatap bankanın, ibraz eden düzenleyici dışındaki hamile, süresinde ibraz edilen her çek yaprağı için belirli bir miktar ödemekle yükümlü olduğu, beş yıllık sürenin hukuki niteliği, süreye bağlı bir hak olduğu, muhatap bankanın, beş yılın geçmesi gerekçesi ile ödeme yapmayı reddetme hakkı olduğu için, kanunen ödemekle yükümlü olduğu miktarın hamile ödenmesinin geciktirilmesi halinde, çek hamiline, her geçen gün için binde üç gecikme cezası ödemeyebileceği, konunun hukuki takdiri tamamen sayın mahkemeye ait olduğunu, o halde davacı bankanın davalı şirkete vermiş olduğu çeklerin baskı tarihleri ————- yılı dönemine denk geldiğinin kabulü halinde, gerek 6273 sayılı Yasayla değişik 5941 sayılı Çek K’nun Geçici 4 m. göre ve gerekse de 5941 sayılı Çek K’nun 3/9 m. uyarınca bankanın 5 yıllık yasal sorumluluk süresi takip ve dava tarihi itibariyle dolmuş ve hatta geçmiş bulunduğu, o halde davacı bankanın gayrinakdi çek taahhüt bedeli kaynaklı depo talep etme hakkı zaten kanısınca ortadan kalkmış olduğu söylenebileceği,
Davacı bankanın yukarıda belirtildiği üzere 05.06.2020 tarihinde 2 adet karşılıksız çekten dolayı ilgili çek hamillerine 2.090,00 TL (1.045,00 TL x 2 adet çek bedeli-) tazminat ödemesi yaptığı, söz konusu tazminatın ödendiği tarih (05.06.2020) nazara alındığında, davacı bankanın 5941 sayılı Çek K’nun 3/3 ve 3/8 m. Öngörülen 5 yıllık yasal yükümlülük süresi dolduktan-geçtikten sonra işbu tazmin bedellerini ödemiş olduğu söylenebilir ise de, konu tamamen hukuki olduğu için nihai takdiri sayın mahkemeye ait olduğu, Sayın mahkemenin hukuki değerlendirmesi sonucunda, şayet 2 adet karşılıksız çekten dolayı yapılan tazminat ödemelerinin yasal yükümlülük süresi dolduktan sonra yapılmış olduğuna kanaat edinilmesi durumunda, davalı yanın işbu banka kaynağından ödenen tazminat bedelleri ile bunların işlemiş faiz ve fer’ilerinden sorumlu tutulmaması gerektiğinin gündeme gelebileceği, neticeten konunun nihai takdiri tamamen sayın mahkemeye ait olduğu yönünde görüş bildirilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü amacıyla yapılan yargılama ve yargılama sırasında bilirkişiden alınan rapor içeriğine göre;davacı banka ile davalı——— akdedildiği, işbu sözleşmeyi diğer davalı/kefillerin de müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış oldukları, dava konusu ——— sayılı dosyasına konu olan alacağın davacı bankanın ——– adet karşılıksız çekten dolayı ilgili çek hamillerine 2.090,00 TL (1.045,00 TL x 2 adet çek bedeli) tazminat ödemesi yapması nedeniyle 2.090,00 TL asıl alacak ve ferileri olduğu, bu miktarın ödenmesi nedeniyle nakdi alacak olarak talep edildiği, ancak bedeli tazmin edilen ———- tarihinde davalı şirkete teslim edilen çek yaprakları arasında olduğu, çeklerin ——– yıllarında verildiğinin raporda tespit edildiği, bu halde davacı bankanın ——————-maddesindeki sorumluluğun 30/06/2018 tarihine kadar devam edeceği ve Çek Kanunu 3/9. Maddesindeki baskı tarihinden itibaren 5 yıl içinde ibraz edilmemesi halinde sorumluluğunun sona ereceği hususları gözetildiğinde 05/06/2020 tarihinde 2 adet karşılıksız çekten dolayı ödeme yapma zorunluluğu ve sorumluluğu olmayan davacının yaptığı ödeme bedelini davalı taraftan talep edemeyeceği, aynı gerekçeler kapsamında da 5941 sayılı Çek Kanunu geçici 3/4 .maddesi ve Çek Kanunu 3/9. Maddesi uyarınca takip tarihi itibariyle yasal sorumluluk süresinin geçtiği anlaşılmakla gayrinakdi alacak talebinin yerinde olmadığı kanaatine varılmış————, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının nakit alacağı ve depo kararı verilmesine yönelik davasının REDDİNE,
2-Alınması gerekli 179,90 TL karar harcından başlangıçta alınan170,66TL harcın mahsubu ile 9,24 TL bakiye harcın davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça sarfedilen yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraflar kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 7.448,38 TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
7-Arabuluculuk aşamasında yapılan ve Hazine tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davanın açılmasına sebebiyet veren davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle, ——–Mahkemesi ilgili hukuk dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 30/03/2023