Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1056 E. 2023/303 K. 30.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/1056 Esas
KARAR NO : 2023/303

DAVA : Menfi Tespit (Alım Satım)
DAVA TARİHİ : 29/12/2022
KARAR TARİHİ : 30/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Alım Satım) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili —- ait —–kendi şirketinde kullanmak için 18.03.2022 tarihinde—–plakalı —– markalı araç satın aldığını, araç için 45.000 TL peşin ödeme yaptığını, geri kalan 11. 000 TL’lik borç için de 5 farklı vade tarihli senet imzaladığını, ödemeleri tamamlayan müvekkilinin, senetleri iadesi ve mülkiyetin devrini yapmak için taraflarına bir çok kez talepte bulunduğunu, ayrıca —– Noterliği —–yevmiye numaralı ihtarnamesi ile bu hususun tekrar hatırlatıldığını, ancak buna rağmen senetlerin iade edilmediği gibi mülkiyet devrinin de yapılmadığından bahisle davaya konu senetlerin iptaline (hükümsüzlüğüne) ve—–. Noterliğinden —— yevmiye numaralı, düzenleme şeklinde mülkiyet tutulması kaydıyla satış sözleşmesinin ediminin gerçekleşmesi sebebiyle araç üzerindeki mülkiyetin taraflarına geçirilmesinin tespitine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davaya husumet yönünden itiraz ettiklerini, öncelikle davaya konu araç satışının müvekkili ile hiçbir ilgi ve alakası bulunmadığını, bu sebeple husumet itirazında bulunduklarını, keza dosyada bulunan mülkiyetin saklı tutulması kaydıyla satış sözleşmesi incelendiğinde satıcının ——olduğu, işbu şirketin yetkilisinin ise —– olduğunun açıkça görüleceğini, dolayısıyla dosyada bulunan evraklar ve Ticaret Sicil Kayıtları da incelendiğinde müvekkilinin bir ilgisinin olmadığının sabit olduğunu, ayrıca davayı hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemek ve müvekkili aleyhine yorumlanmamak kaydıyla, davacı tarafın davaya konu aracın mülkiyetinin saklı tutulması kaydıyla satışının yapıldığını ve 45.000 TL peşin ödeme yapıldığını ve geri kalan 11.000 TL bedel için ise 5 farklı vade tarihli senet imzalandığını, işbu senetlerin de ödendiğini bu sebeple işbu senetlerin iptalini talep etmişse de, dava dilekçesinde işbu senetlerin düzenlenme tarihi, senet bedelleri, vade tarihi, düzenlenme tarihi, alacaklısı yazılmamış olup, bu nedenle davacının talepleri belli olmayıp işbu davanın reddi gerektiğini belirterek öncelikle davanın husumet nedeniyle reddine, davanın arabulucuya başvuru olmadan açılması sebebiyle dava şartı yokluğundan usulden reddine, davacı tarafından açılan haksız davanın reddine, kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibari ile; mülkiyeti muhafaza kaydı sözleşmesi kapsamında davacı tarafından verildiği iddia edilen senetlerin bedellerinin ödenmesi nedeniyle hükümsüzlüklerine karar verilmesine ve işbu sözleşmeye konu aracın mülkiyetinin davacı tarafa geçirilmesine ilişkindir.Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, ön inceleme duruşması sonrası dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile, uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip deliller toplanmıştır.Davalı taraf arabuluculuk yoluna başvurulmadığı itirazında bulunmuş ise de eldeki davada arabuluculuk dava şartı olmadığından itirazın reddi gerekmiştir.Husumet, dava konusu subjektif hak ile taraflar arasındaki ilişkidir. Dava dilekçesinde davacı ve davalı olarak gösterilen kişiler, şeklen o davanın tarafları olmakla birlikte mahkemenin bu taraflar arasında dava konusu hakkın esası hakkında bir karar verebilmesi için bu kişilerin o davada gerçekten davacı ve davalı sıfatına sahip olmaları gerekir. Aksi halde dava konusu hakkın esasına ilişkin bir karar verilemeyeceğinden dava sıfat yokluğundan reddedilir. Bir subjektif hakkı dava etme yetkisi kural olarak o hakkın sahibine aittir. Bu nedenle, o hakka ilişkin bir davada davacı olma sıfatı da o hakkın sahibine aittir (aktif husumet). Bir subjektif hak kendisinden davalı olarak istenebilecek olan kişi, o hakka uymakla yükümlü olan kişidir (pasif husumet). Bir subjektif hakkın sahibinin ve o hakka uymakla yükümlü olan kişinin kimler olduğu tamamen maddi hukuka göre belirlenir ve nitelik itibariyle husumet, davanın her aşamasında ileri sürülmesi mümkün veya mahkemece vâkıf olunduğu takdirde re’sen nazara alınması gerekli bir itirazdır.Yapılan açıklamalardan sonra tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı (alıcı sıfatıyla yer alan) ile dava dışı ——Vekili olarak hareket eden davalı (satıcı sıfatına haiz) arasında —-Noterliğinin —– yevmiyeli, 18/03/2020 tarihli, ——- plakalı araç ile ilgili mülkiyetin saklı tutulması kaydıyla satış sözleşmesinin düzenlendiği, davacı tarafça 45.000,00 TLnin peşin ödendiği, kalan 11.000,00 TL için ise beş farklı senet düzenlendiği, senet bedellerinin ödenmesine rağmen sözleşmenin gereğinin yerine getirilmediği iddiası ile senetlerin iptali ve sözleşmeye konu aracın mülkiyetinin davacı tarafa geçirilmesine yönelik eldeki davanın açıldığı, bahse konu sözleşmenin satıcı tarafında—— yer aldığı, davalının yalnızca vekil sıfatının bulunduğu ve işlemi vekil eden adına yaptığı, davacı tarafça dosyaya delil dilekçesi ekinde sunulan beş adet senette yalnızca düzenleyen imzası, vade tarihi ve miktarın yazılı olduğu, başka bilgi yer almadığı, yine işbu senetlere ait olduğu iddia edilen ödemelere dair sunulan banka dekontlarında alacaklı adının ——olarak gözüktüğü, davacının taleplerinin muhatabının davalı olmayıp davalının eldeki davada pasif husumet ehliyetinin olmadığı anlaşılmakla aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının PASİF HUSUMET EHLİYETİ YOKLUĞUNDAN USULDEN REDDİNE,
2-Alınması gerekli 179,90 TL karar harcından başlangıçta alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile 99,20 TL bakiye harcın davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 100,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333. maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle, Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.