Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1049 E. 2023/477 K. 06.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/1049 Esas
KARAR NO : 2023/477

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/12/2022
KARAR TARİHİ : 06/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından kaçak elektrik kullanımına dair yapılan kontrollerde davalı borçlunun direkt bağlantı yaparak kaçak elektrik enerjisi kullanımı gerçekleştirdiği tespit edildiğini ve davalı adına 17.12.2018 tarihli Kaçak/Usulsüz Elektrik Tespit Tutanağı düzenlendiğini tahakkuk ettirilen 17.12.2018 tarihli ve 62.734,85-TL tutarındaki faturanın bir kısmı ödenmişse de borcun tamamı ödenmediğinden, ödenmeyen kısım olan 22.280,56-TL için müvekkili şirket tarafından davalı borçlu aleyhine —-. İcra Dairesi —– Esas sayılı dosyasından takibe başlanıldığını davalının haksız olarak takibe itiraz ettiğini beyan ederek itirazın iptali ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalması kaydı ile müvekkil şirketin davalının kaçak elektrik kullanımlarına istinaden 17.12.2018 tarihinde —–seri numarasıyla tuttuğu tutanak için düzenlenen 17.12.2018 tarihli faturanın ödenmeyen kısmı için kaçak elektrik kullanım bedeli ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek faiz ve faizin KDV’si ve gecikme cezası olmak üzere toplam 42.659,00-TL tutarındaki alacağının davalıdan tahsiline hükmedilmesine, borçlu aleyhine itiraza konu meblağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın 1 yıllık süre dolduktan sonra davayı açmış olduğunu bu nedenle davanın reddi gerektiğini, davanın yetkisiz mahkeme de açıldığını yetkili mahkemenin—–Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu beyan ederek davanın reddini talep etmiştir—– İcra Dairesi—- Esas sayılı dosyası dosyamız arasına alınmıştır. İncelemesinde; davacı alacaklının davalı borçlu aleyhine 02/09/2019 tarihinde 22.280,56 TL tutarında ilamsız takip başlattığı, ödeme emrinin borçluya 12/11/2019 tarihinde tebliğ olduğu, borçlunun 15/11/2019 tarihinde borca itiraz ettiği takibin durduğu anlaşılmıştır.—–Ticaret Sicil Müdürlüğüne müzekkere yazılarak davalı şirketin tescil bilgileri sorulmuş olup gelen yazı cevabından davalının merkezinin —– olduğu anlaşılmıştır.
Dava, Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle İtirazın İptali davasıdır.
Davalı taraf süresi içerisinde “Yetki” itirazında bulunmuştur.
6100 sayılı HMK’nın genel yetkiyi düzenleyen 6. maddesinin birinci fıkrasına göre; “Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.”
Buna göre 6100 sayılı HMK 6 ve 7.maddeleri uyarınca genel yetkili mahkemenin davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi mahkemesi genel yetkilidir.
Somut olayda davalı tarafından icra takip dosyasında yetkiye itiraz edilmemiş ise de bu durum itirazın iptali davasında mahkememizi yetkili hale getirmemektedir.
Yargıtay —-. Hukuk Dairesi’nin —–. Sayılı kararında;”Uyuşmazlık; itirazın iptali davasında yetkili mahkemenin tespiti noktasında toplanmakta olup, itirazın iptali davalarında uygulanan usul hükümlerinin incelenmesi yoluna gidilmiştir.
Hukukumuzda borçtan kurtulma davası (İİK. m. 69/II, ) menfi tespit ve istirdat davaları (İİK. m. 72/VIII ve İİK. m. 89/III) için özel yetki hükümleri kabul edilmiş, bu davaların icra takibinin yapıldığı icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği düzenlenmiş olmasına karşın, itirazın iptali davası için özel bir yetki kuralı düzenlenmemiştir. Bu nedenle itirazın iptâli davalarında HMK’nun yetkiye ilişkin düzenlemelerinin uygulanması gerekmektedir. Usul yasasında da bu davalar bakımından kesin bir yetki kuralı düzenlenmemiştir. “
Buna göre mahkememiz yer bakımından yetkisiz olup, haksız eylemin —- olduğu, —– Mahkemelerinin özel yetkili olduğuna dair herhangi bir durumun söz konusu olmadığı, abonelik sözleşmesinin ifa yerinin de —–olması karşısında Mahkememizin yetkili olamayacağı anlaşılarak; davalının süresi içerisinde yetkisizlik itirazında bulunması dikkate alınarak dosyanın davalının yerleşim yeri olan —-Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine ilişkin aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının yetki yönünden REDDİNE ,
2-Mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE,
3-Karar kesinleştiğinde dosyanın talep halinde yetkili ve görevli —-Asliye Ticaret Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-Aksi halde davanın açılmamış sayılmasına,
5-HMK 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderleri hakkında yetkili mahkemece karar verilmesine,
Dair;gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.