Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1038 E. 2023/815 K. 24.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/1038 Esas
KARAR NO: 2023/815
DAVA :İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 27/12/2022
KARAR TARİHİ :24/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

Davacı vekili dava dilekçesinde

Müvekkili ile davalı arasında muhtelif demirlerden oluşan ——- demir alım satımı için taraflar arasında şifahi bir alım satım anlaşması yapıldığını, anlaşmaya göre davacı müvekkili firmanın ödemeyi nakit olarak davalı borçlunun hesabına havale yapması ve ödemenin gerçekleşmesi ile birlikte davalı firma ödeme karşılığı malı (muhtelif demirleri) davacının ———- adresinde devam etmekte olan inşaat şantiyesine teslim edeceğini kabul ve taahhüt edildiğini, anlaşmaya göre müvekkilinin şantiyedeki demir ihtiyacına binaen 01.09.2022 tarihinde davalı firmadan ilk alımı yaptığını 01.09.2022 tarihinde davalı firma hesabına 25.720 kg inşaat demiri için ——-aracılığı ile 366.203,37 TL havale yaptığını ve ödeme gerçekleştiğini, ödemenin karşılığında ödeme karşılığı malın 09.02.2022 tarihinde müvekkilinin ——— adresindeki şantiyesine teslim edildiğini, akabinde müvekkilinin ikinci alım için davalı ile görüştüğünü, görüşme neticesinde 25.920 kg inşaat demiri için ——– aracılığı ile 21.10.2022 tarihinde 370.000,00 TL. (üç yüz yetmiş bin) havale yaparak ödemeyi gerçekleştirildiğini ancak davalının ödemeye rağmen malları teslim etmediğini, ayrıca teslim etmediği halde fatura kestiğini, müvekkilinin faturaya itiraz ederek iade ettiğini, bunun üzerine davacının teslim edilmeyen malın iadesini talep ettiğini, müvekkilinin ödemiş olduğu bedelin iadesi için davalı hakkında———sayılı dosyası ile takip başlattığını, davalının haksız olarak takibe itiraz ettiğini beyan ederek itirazın iptaline takibin devamına davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafça takip dayanağı belirlenerek ————- olarak bildirilmiş olması nedeniyle huzurdaki davada ancak bu dekont çerçevesinde bir yargılama yapılabileceğini, takipte dayanak gösterilmeyen başkaca belgelerin getirilmesi ve değerlendirilmesinin yapılmasının mümkün olmadığını, takip konusu belgenin yani dekontun banka dekontu havale hükümlerine tabi olduğunu, havale işleminin bir borcun ödenmesi amacıyla yapılan işlem olup niteliğinde olup bu durum karine niteliğinde olduğunu aksini iddia eden davalının işbu iddiasını ispatlaması gerektiğini beyan ederek davanın reddine davacının %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir——– sayılı dosyası dosyamız arasına alınmıştır İncelemesinde; davacı alacaklının davalı borçlu aleyhine 17/11/2022 tarihinde 370.000,00 TL asıl alacak 4.162,50 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 374.162,50 TL üzerinden takip başlattığı, ödeme emirinin borçluya 19/11/2022 tarihinde tebliğ olduğu, borçlunun 21/11/2022 tarihinde borca itiraz ettiği, takibin durduğu, itiraz dilekçesinin alacaklıya tebliğ olmadığı belirlendi.İlgili vergi dairesinden tarafların —- formları istenilerek dosyamız arasına alınmıştır. Dosya taraf defter ve kayıtları incelemek üzere mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiş olup bilirkişi ——- hazırlamış olduğu raporda özetle; taraf defterlerinin usulüne uygun tutulduğunu, davacının takip tarihi itibari ile 736.203,37 TL borç 362.259,65 TL alacak kaydettiğini özete 373.943,72 TL borç bakiyesinin bulunduğunu, davalı defterlerinde takip tarihi itibari ile davacıya 2.790,95 TL borçlu gözüktüğünü, davaya konu 370.000,00 TL ödemenin her iki tarafın ticare defterinde kayıtlı olduğunu, davacının, davalı şirkete 21.10.2022 tarihinde 370.000,00 TL tutarında banka havalesi ile gerçekleştirdiği, ödemeden 4 gün sonra davalının davacı şirket adına düzenlemiş olduğu —–no.lu fatura içerinde yazılı malların davacı tarafa teslimine ilişkin; taşıma belgesi, teslim fişi, depo fişi, sevk irsaliyesi gibi somut herhangi bir belgenin dosya kapsamında yer almadığını, faize ilişkin temerrüt şartlarının oluşmadığını belirtmiştir.

Dava, hukuki niteliği itibariyle ticari ilişkiden kaynaklanan itirazın iptali isteğidir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının: Taraflar arasında bir sözleşme bulunup bulunmadığı, davalının sözleşmeden doğan edimlerini ifa edip etmediği, davalının demirleri teslim edip etmediği, davacının, demirlerin bedelini ödeyip ödemediği, davacı tarafça yapılan icra takibine davalı tarafça yapılan itirazın iptali gerekip gerekmediği hususunda toplanmaktadır. İİK madde 67 gereğince, itirazın iptali davasının itirazın tebliğinden itibaren, 1 yıl içinde açılması gerekir. Hak düşürücü süreler, dava şartı olup taraflar ileri sürmese de mahkemece resen gözetilir. Somut olayda icra takibindeki, itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edilmemesi nedeniyle İİK’nun 67.maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü sürenin başlamadığı anlaşıldığından davanın süresi içinde açıldığı kabul edilmiştir.Medeni Yasa’nın 6. maddesine göre “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.” Medeni Yasa’nın bu hükmü 6100 sayılı Hukuk Yargılama Yasası’nın 190. maddesi 1. fıkrasında bir başka biçimde yinelenmiş olup; ” İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir” denilmiştir. Bu bağlamda kural olarak davanın taraflarından her biri iddiasını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.Somut olayda davacı taraf davalı ile aralarında ticari ilişki olduğunu davalı ile demir alımı hususunda anlaştıklarını beyan etmiş olup taraf defterlerinden taraflar arasında ticari ilişki olduğu sabit olduğundan davacının işbu iddiasının haklı olduğu kanaatine varılmıştır. Öte yandan davacı 370.000,00 TL bedeli banka havale yolu ile ödediğini ancak davalının işbu bedelin karşılığı demirleri teslim etmediğini iddia etmiş olup, yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde 25/10/2022 tarih—– düzenlediği davacı yanın işbu faturaya itiraz ettiği davalının faturaya konu malları teslim ettiğine ilişkin delil sunmadığı bu bağlamda davacının yapmış olduğu ödemeye karşılık edimini yerine getirmediği, davacının yapmış olduğu ödemenin iadesi talebinde haklı olduğu kanaatine varılmıştır.Davacı vekili takip öncesi faiz talebinde bulunmuş ise de davalının takip öncesi temerrüde düşürüldüğüne ilişkin dosyaya delil sunulmadığından işlenmiş faiz talebi yönünden davanın reddine karar verilmiştir.İİK’nın 67. maddesinin 2.fıkrası hükmünce, icra-inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması ve alacağın likit ve belli olması gerektiği, bu nedenle alacağın likit olması ve diğer icra inkar tazminatına hükmedilebilme şartlarının olayda gerçekleşmesi nedeniyle, hüküm altına alınan asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın kısmen KABULÜ ile;
1-Davalının ——-Esas sayılı dosyasında vaki itirazının KISMEN İPTALİ ile, takibin 370.000,00 TL üzerinden takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte DEVAMINA, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-Hükmedilen alacağın %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 25.274,70 TL harçtan peşin alınan 3.355,67 TL harcın mahsubu ile bakiye 21.919,03 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden 57.500,00 TL nisbi vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı tarafından yatırılan 80,70 TL başvurma harcı ve 3.355,67TL peşin harç toplamı: 3.436,37‬ TL ile aşağıda dökümü yazılı yargılama giderinden davanın red ve kabul oranına göre hesaplanan 2.099,00 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
9-Dava şartı arabuluculuk kapsamında arabulucuya Hazine tarafından ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 1.320,00 TL’sinin davalıdan, tahsili ile Hazine’ye irat kaydına, 6831 sayılı Kanuna göre yargılama gideri olarak tahsili için Hazine’ye müzekkere yazılmasına,
Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren (2) hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/10/2023