Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1035 E. 2023/543 K. 20.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/1035 Esas
KARAR NO : 2023/543

DAVA : 5464 S.K. Uy.Tacirlere Verilen Kurumsal Banka Ve K.Kartlarından Kaynaklanan (5411 S.K. 142/1 Hariç) (Menfi Tespit)
DAVA TARİHİ : 08/12/2022
KARAR TARİHİ : 20/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan 5464 S.K. Uy.Tacirlere Verilen Kurumsal Banka Ve K.Kartlarından Kaynaklanan (5411 S.K. 142/1 Hariç) (Menfi Tespit) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

DAVA: Davacı vekili tarafından dava dilekçesinde özetle; davacının davalıya —-Banka Alacakları İcra Dairesi —–Esas sayılı dosyada belirtilen borcunun olmadığının tespitini isteme adına dava açma gereği doğduğu, müvekkiline yönelik aşağıda belirtilen mahkeme kararları ile— gelen miras reddedildiği, —- Sulh Hukuk Mahkemesinin Esas No —–Karar No —- nolu karar gereği müvekkil “—- ilçesi —– nüfus kaydı bulunan —– olma, 01/01/1953 d.lu, —– TC kimlik nolu, 21/10/2021 tarihinde vefat eden —- intikal eden mirasın —- TC kimlik nolu —- tarafından kayıtsız şartsız reddedildiğinin tespit ve tesciline,” karar verildiği,—–Noterliği 23 Haziran 2022 tarih ve —- yevmiye numaralı ihtarnamesi ile —–.ye ihtarname ile müvekkilin mirası reddettiklerinin belirtildiği, ancak davalı banka tarafından kötü niyetli icra takibi yapıldığı, yapılan icra takibinden sonra dilekçe ekinde bulunan mail eklerinden de anlaşılacağı üzere mirasın reddedildiği defalarca kez davalı kuruma bildirildiği, ancak yaşanan duruma rağmen davalı banka tarafından müvekkilii aleyhine icra takibine girişildiği, mirası reddettikleri açıkça ortada olan müvekkilinin yukarıda bilgisi verilen dosya borcundan sorumlulukları söz konusu olmadığı, dolayısıyla mahkememizce yapılacak yargılama sonucu müvekkilinin yukarıda bilgisi verilen icra dosyasında borçlu olmadıklarının tespiti ve davalı bankanın kötü niyetli olduklarının tespitini talep ettiği, açılan icra takibinin müvekkilinin borçlu olmadıklarının tespiti ile iptaline karar verilmesini talep ettiği, resen dikkate alınacak hususlar doğrultusunda; öncelikle adli yardım taleplerinin kabulüne, tensiple—- Sulh Hukuk Mahkemesi—- Esas sayılı dosyasının istenmesine, davanın kabulü ile —-Banka Alacakları İcra Dairesi —– esas sayılı dosyasında müvekkilinin davalı tarafa borçlu olmadıklarının tespitine ve icra dosyasının iptaline, kötü niyetli açılan icra dosyasından dolayı icra dosyasında belirtilen borç miktarının %40’ından aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.

SAVUNMA:Davalı taraf usulüne uygun dava dilekçesi tebliğine rağmen davaya cevap vermemiştir.

İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, davacının murisinin davalıya borçlu olduğu iddiasına dayalı olarak davacının da aralarında bulunduğu mirasçılar hakkında başlatılan takip kapsamında davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti ile kötü niyet tazminatına hükmedilmesi talebine ilişkindir.
—-Banka Alacakları İcra Dairesinin —–esas sayılı dosyası celp edilmiş incelenmesinde; 13/09/2022 tarihinde davalı banka tarafından içerisinde davacının da bulunduğu mirasçılar aleyhine kredi kartından ve kredili mevduat hesabından kaynaklı toplam 6.205,80TL alacak üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, 05/10/2022 tarihli dilekçe ile borçlular vekilince ödeme emrinde gösterilen borca, faizine, vekalet ücretine, borcun tüm ferilerine, yetkiye, zaman aşımına itiraz edildiği anlaşılmıştır.Tüm dosya kapsamı gözetildiğinde; davacının muris babası—– gelen mirası red ettiği, bu hususun —–. Sulh Hukuk Mahkemesinin 15/11/2021 tarihli, —- esas—– karar nolu karar gereği tespit ve tesciline karar verildiği, işbu kararın 30/05/2022 tarihinde kesinleştiği, davalı tarafından takibin ise 13/09/2022 tarihinde başlatıldığı, davalı vekilince 25/04/2023 tarihli sunulan beyan dilekçesinde, davaya konu —– Banka Alacakları İcra Daires—-Esas sayılı dosyasının ekte sunulmuş olan müdürlük kararıyla birlikte kaydı kapatıldığını, davanın açılmasına sebebiyet vermediklerinin icra müdürlüğü dosyasının gelmesi ile anlaşılacağını, zira davacı tarafça konu icra müdürlüğü dosyasına yalnızca itiraz dilekçesini sunmuş olduğu, arabuluculuk toplantısından sonra haricen taraflarına ulaşan bilgilere istinaden konu dosya ilgili işlemler başlatıldığı, müvekkili banka alacağına dair açılmış olan —– Banka Alacakları İcra Dairesi —– Esas no lu dosyası reddi miras föyüne alındığı ve icra müdürlüğünden de kaydı kapatıldığını, mirasçılar bildirmediği takdirde mirasın red edilmiş olup olmadığının taraflarınca bilinmesi mümkün olmadığını, keza icra müdürlüğü itirazı ekinde konu karar bulunmadığını, arabuluculuk görüşmelerinden sonra taraflarına iletilen bilgilerle gerekli süreç başlatıldığını, mirasın hükmen reddi kararına istinaden gerekli işlemlerin yapılmış olması nazara alındığında bu davanın açılmasına neden olmadıklarını, davaya konu icra müdürlüğü dosyasının kaydı kapatılmış olduğundan konu davada davanın esasına ilişkin karar verilmesine yer kalmadığını, neticeten müvekkili banka aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilmemesi hususunu dilediklerini bildirmiş, icra dairesi yazılarından davalı vekilinin reddi miras föyü ile ilgili bildirim ve 16/01/2023 tarihli talebine binaen icra dosyasının kapatıldığı, davacı tarafça—- Noterliği 23 Haziran 2022 tarih ve—-yevmiye numaralı ihtarnamesi ile—–ihtarname ile davacının mirası reddettiklerinin bildirildiği, dava dilekçesi ekindeki mail kayıtlarından ise davalı tarafından 23/06/2022 tarihinde davacı vekilinden mirasın reddi kararının talep edildiği, bunun üzerine 27/06/2022 -29/11-2022 tarihli yazışmalar yapılıp istenen evrakların davalı tarafa gönderildiği, 23/06/2022 tarihinde reddi miras evraklarının istenmesi nedeniyle bu durumdan haberdar olduklarının anlaşıldığı, davalı borçlu vekilinin talebi üzerine takip dosyasının kapatılması nedeniyle davanın konusuz kaldığı ve esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerektiği, tespiti yapılan işlemler kapsamında ise davalının takip öncesi davacının mirası reddettiğini bildiği buna rağmen takip başlattığından davacı- borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılmakla davalı aleyhine davacının dava dilekçesinde harca esas değer olarak gösterdiği miktar üzerinden kötü niyet tazminatına hükmedilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Borçsuzluğun tespiti istenilen takip dosyası kapatıldığından konusuz kalan davanın esası hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-5.971,02TL nin %20 si oranında kötü niyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli karar harcı 407,88 TL’nin başlangıçta alınan 281,88 TL peşin harçtan mahsubu ile 126,00 TL eksik harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 281,88 TL peşin harcın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 272,10 TL ilk dava masrafı, 92,00 TL tebligat-müzekkere gideri, olmak üzere toplam 364,10 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davalı tarafça sarfedilen yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca hesaplanan 5.971,02 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
9-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,Dair davacı ve davalı vekillerinin yüzüne karşı miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.