Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/1019 Esas
KARAR NO : 2023/474
DAVA : 5464 S.K. Uy.Tacirlere Verilen Kurumsal Banka Ve K.Kartlarından Kaynaklanan (5411 S.K. 142/1 Hariç) (Alacak)
DAVA TARİHİ : 16/06/2022
KARAR TARİHİ : 06/06/2023
Mahkememizde görülmekte olan 5464 S.K. Uy.Tacirlere Verilen Kurumsal Banka Ve K.Kartlarından Kaynaklanan (5411 S.K. 142/1 Hariç) (Alacak) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı —- tarafından davalını müvekkili banka nezdindeki —-no.lu IBAN numaralı hesabına 17/12/2014 tarihinde 27.000,00 TL tutarında havale/EFT işlemi yapıldığını, IBAN numarasının davalıya ait olması sebebiyle ilgili tutarın müvekkili tarafından davalının hesabına yatırıldığını, davalının hesabına geçen parayı hemen çektiğini, —– yapmış olduğu havale/EFT işleminde alıcıyı açıkça —- olarak belirtmiş olduğu, buna rağmen havale/EFT tutarının Müvekkil Banka müşterisi —– isimli başka bir kişinin hesabına alacak kaydedildiği, bu işlemin talep ve talimatına aykırı olduğu iddiasıyla müvekkili aleyhine dava açtığını —-. Asliye Ticaret Mahkemesi —- Karar sayılı kararıyla, söz konusu işlemin —–talep ve talimatına aykırı olduğu gerekçesiyle müvekkili aleyhine “davanın kabulüne, 17/12/2014 tarihinden itibaren işleyecek ticari (avans) faizi ile birlikte 18.900,00 TL’nin Müvekkil Banka’dan alınarak Davacıya verilmesine” şeklinde karar verildiğini, kararın müvekkili tarafından istinaf edildiğini, istinaf talebinin reddedildiğini, kararın —- tarafından —Genel İcra Müdürlüğü’nün —– Esas sayılı dosyasıyla ilamlı icraya konu edilmiş, söz konusu dosyaya müvekkili tarafından 20.04.2021 tarihinde 44.769,55-TL ödeme yapıldığını 26.05.2021 tarihinde 1.133,04-TL Stopaj, 509,87-TL KDV tevkifatı ödemesi de yapıldığını, davalının müvekkili aleyhine sebepsiz yere zenginleştiğini beyan ederek 46.412,46-TL’nin, 44.769,55-TL’lik kısmına 20.04.2021 tarihinden itibaren, 1.642,91-TL’lik kısmına 26.05.2021 tarihinden itibaren işleyecek gecikme kar payıyla birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun tebligat yapıldığı ancak cevap dilekçesi sunmadığı görüldü.
Dava, dava dışı —-yaptığı havale/eft işlemi ile davacı banka tarafından yapılan hatalı işlem neticesinde davalı —- hesabına giden para için dava dışı şirket tarafından açılan ve mahkememizin —–sayılı kararı ile davacı aleyhine sonuçlanan ve icra takibi neticesinde davacının ödemek zorunda kaldığı toplamda 46.412,46 TL’yi davacının davalıdan sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde tahsili talebine ilişkindir.
Görev hususu kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınır. Açıklanan nedenle öncelikle dava şartı olan görev hususu incelenmiştir.
TTK 4.maddesi gereğince bankalara ilişkin düzenlemelerde her iki tarafın tacir olup olmadığına bakılmaksızın dava mutlak ticari dava olup ticaret mahkemesi görevlidir. 28.05.2014 tarihinde yürülüğe giren 6502 sayılı Yasa’nın 83/2 maddesi ve 3/ı maddesinde ise; “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemler” tüketici işlemi olarak kabul edilmiş olup bu tür uyuşmazlıklarda tüketici mahkemesinin görevli olduğu belirtilmiştir.
Ancak somut olayda; davacı davasını sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayandırdığından, taraflar arasındaki bankacılık işlemi haricinde haksız olarak kullanılan bedelin tahsili talep edildiğinden, uyuşmazlığın sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. (Benzer bir uyuşmazlıkta —Bölge Adliye Mahkemesi —-.Hukuk Dairesi’nin —- Karar sayılı kararında; “davacı bankanın davalı taraftan hataen yapılan fazla ödeme nedeniyle alacaklı olduğunu icra takibine yapılan itirazın iptalini talep ve dava etmiş olup, davacı davasını sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayandırdığından, taraflar arasındaki bankacılık işlemi haricinde yanlışlık ödenen bedelin tahsili talep edildiğinden, uyuşmazlığın sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.” şeklindeki gerekçe ile genel yetkili Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğuna işaret etmiştir.)Açıklanan nedenlerle davacı tacir olmayıp uyuşmazlığın hukuki dayanağının haksız fiil olduğu dikkate alınarak davanın usul yönünden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın, görev dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Davaya bakmakla görevli mahkemenin —– ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ OLDUĞUNA,
3-Karar kesinleştiğinde ve süresinde başvuru olması halinde dosyanın görevli —–ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’ne GÖNDERİLMESİNE,
4-Yargılama ve harç giderlerinin HMK 323 ve 331. maddeleri uyarınca görevli mahkemece değerlendirilmesine,
5-Dosyanın gönderilmesi için süresinde başvurulmazsa HMK 20/1 ve 331/2 maddeleri uyarınca dosya resen ele alınarak mahkememizce karar verilmesine,Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren (2) hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.