Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/90 E. 2022/302 K. 31.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/90 Esas
KARAR NO : 2022/302

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/02/2021
KARAR TARİHİ : 31/03/2022

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 9. maddesine göre Türk Milleti adına yargılama yetkisini kullanan—- tarafça açılan dava üzerine yapılan yargılama nihayetinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
I.İDDİA:
Davacı vekili; davalı şirket ile müvekkili şirket arasında ticari ilişki olduğunu, taraflar arasında — akdedilmiş ve bu sözleşmeye bağlı olarak davalı şirketin — kullandığını, davalı şahsın ise, davalı —— olduğunu, davalı/borçlu şirketin —– temsile yetkili olduğunu, ayrıca, müvekkili şirket ile imzalanan –şahsi kefaleti bulunduğunu, ancak şahsi kefaleti bulunmasına rağmen takibe haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, davalı şirketin —yapmış olmasına rağmen takibe konu faturaları ödemediğini, davalı şirketin imzaladığı sözleşmedeki sözüne uymayıp faturayı ödememesi basiretli tacir ilkesiyle bağdaşan bir davranış olmadığını, davalı şirketin tahakkuk ettirilen faturaya 8 günlük sürede itiraz da etmediğini, müvekkili şirketin alacağının likit bir alacak olduğunu, yargılama neticesinde ortaya çıkabilecek, belirsiz bir alacak olmadığını, müvekkili şirketin alacağının faturaya dayalı, somut ve belirli bir alacak olduğunu, davalının — elektrik bedelinin kendisine fatura edildiğini, davalının bunu ödemediği gibi, müvekkili şirketin alacağına kavuşmasını geciktirmek için dosyaya itiraz ettiğini, icra inkar tazminatının da davalının bu haksız itirazına karşılık olarak getirilmiş bir yaptırım olduğunu, bunlarla birlikte, davalı şirkette yangın çıktığını, müvekkili şirketin ödeme bahanesi ile bekletilmiş olduğunu, borçlu şirketin ve şahsın mal kaçırma, adres değiştirme ihtimali bulunduğundan, teminat karşılığı, borçluların,—- — şahıslardaki hak ve alacaklarının — verilmesini, davalı şirketin ve davalı şahsın yaptığı haksız itirazın iptaline ve takibin devamına, borçlu şirketin ve şahsın %20’den aşağı olmamak üzere, icra inkâr tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
ll. SAVUNMA:
Davalıların davaya cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.
lll.İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, —-kullanım bedeline ilişkin yapılan takibe itirazın iptali davasıdır.
—— dosyasının tetkikinde;
Davacı alacaklı tarafından, davalı borçlulara —- alacağın tahsili için takip yapıldığı, borçlunun süresi içinde borca itiraz ettiği, akabinde takibin durduğu, borca itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edilmediği anlaşılmıştır.
İİK madde 67 gereğince, itirazın iptali davasının itirazın tebliğinden itibaren, 1 yıl içinde açılması gerekir. Hak düşürücü süreler, dava şartı olup taraflar ileri sürmese de mahkemece resen gözetilir. Somut olayda icra takibindeki, itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edilmemesi nedeniyle İİK’nun 67.maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü sürenin başlamadığı anlaşıldığından, davanın süresi içinde açıldığı kabul edilmiştir.
Uyuşmazlık, davacının davalıdan— kullanımından kaynaklı alacaklı olup olmadığı hususundadır.
Tüm Dosya Münderecatı Kapsamında;
Taraflar arasında—– —- akdedildiği, sözleşmede davalı şirketin asıl borçlu, Davalı … —-imzasının yer aldığı,
Kefalet — kefaletin türü de el yazısı ile yazılmış olup, bu haliyle davalının kefaleti TBK’nın 583 ve 584.maddelerindeki şartları haiz olup geçerli olduğu,
Dava konusu ——- İncelemesinde —- toplam tüketilen —- fatura tahakkuk edildiği, son ödeme tarihinin —- olduğu, anlaşılmıştır.
—– değerlendirilmesi için——- rapor aldırılmıştır.
— raporda; ” Dava konusunun,—- fatura dönemine — ödenmemesi olduğu, —- borcun ödendiğine dair herhangi bir bilgi/belgeye rastlanılmadığından tüketilen ——– ödenmesinin Davalıların borcu olduğu tarafımca kanaat getirilmiştir.
Dava konusu —- faturaların —-Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğine tabiidir.
İşbu yönetmeliğin Zamanında Ödenmeyen Borçlar başlığı altında m.35(2)’de belirtildiği üzere; son ödeme tarihine kadar ilgili faturanın ödenmemesinden sonra tüketiciye yazılı olarak ikinci bir bildirimde bulunularak borcun ödenmemesi halinde ——bildirmesiyle işbu bildirimden sonra yine en az 5 iş günü süre sonrasında yine borcun ödenmemesi halinde m.35(4)’de belirtildiği üzere ——– düzenlenmek suretiyle elektriğin kesilmesi işlemi uygulanır.
Dosya —– ihbarnamesinin” gönderildiği ve ikinci bildiriminin yapıldığı,
İşbu ödenmeyen borç bildirildiği için ikinci bildirim —- kesilmesinin gerektiği tarafımca değerlendirilmiştir.
———– alınarak aşağıda yapılan hesaplama neticesinde, Davacı —- yapmış olduğu hesabın yerinde olduğu, Davalının tahakkuk edilen işbu ——ödemekle ——-olduğu tarafımca kanaat getirilmiştir.
—icra takip tarihine kadar—– edilmiş olup toplamda —- tahakkuk hesap edildiği,
—-gereği; Davalının, Dava değeri olan —— bedeli ödemekle yükümlü olduğu,
Davalı————sözleşmesi olduğundan işbu fatura borcundan müteselsilen sorumlu olduğu,” hususları belirtilmiştir.
Bilirkişi raporunun yerinde ve denetime elverişli olması nedeniyle hükme esas alınmıştır.
Davacı alacaklı tarafından, davalı borçlulara——— işlemiş faiz olmak üzere toplam —- alacağın tahsili için yapılan takipte, davalıların ödenmeyen — fatura borcundan müteselsilen sorumlu olmaları nedeniyle takibe itirazlarının iptaline karar verilmiştir.
İcra İnkar Tazminatı Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
İİK’nın 67. maddesinin 2.fıkrası hükmünce, icra-inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması ve alacağın likit ve belli olması gerekir. Daha geniş bir açıklama ile borçlu tarafından alacağın gerçek miktarı belli, sabit ve belirlenmek için bütün unsurlar bilinmesi mümkün nitelikle olması yeterlidir. Borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise, alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Öte yandan, alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir. (—–
Bu kapsamda, somut olayda, dava ve icra takibine konu edilen —— muayyen olduğu ve diğer şartların gerçekleştiği anlaşıldığından, davacı tarafın icra inkar tazminatı talebi yerinde görülerek, % 20 oranında tahsiline karar verilmiştir.
IV.HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ ile;
1-Davalının —- sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptaline, takibin aynen devamına
2-Hükmedilen asıl alacağın %20’sine tekabül eden 21.558,62 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 7.568,28 TL karar ve ilam harcından 59,30 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 7.508,98 TL karar harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —göre hesaplanan 14.475,35 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 118,60 TL harç ile 700,00 TL bilirkişi ücreti ve 150,25 TL posta masrafı olmak üzere toplam 850,25 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalılarca sarfedilen yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince talep halinde karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
8—— tarafından karşılanan—– arabuluculuk ücretinin 6831 sayılı Kanuna göre davanın açılmasına sebebiyet veren davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.