Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/856 E. 2022/753 K. 25.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/856 Esas
KARAR NO : 2022/753

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 28/12/2021
KARAR TARİHİ : 25/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili kooperatif tarafından; kooperatif genel kurul toplantılarında alınan kararlar gereğince borçluya ait ödenmeyen üye aidat alacağının şifahi taleplerine rağmen ödenmemesi üzerine borçlu aleyhine —- —-sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, borçlunun söz konusu icra takibine ve borca, borçlu olmadığından bahisle itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, toplanacak deliller ve alacaklı müvekkilinin defter, belge ve kayıtları incelendiğinde takibe konu alacağının ödenmediği ve dolayısıyla da takibe yapılan itirazın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, icra takibine yapılan haksız ve hukuki dayanaktan yoksun itirazın—– işlemiş faiz yönünden iptaline, takibin aylık %1,5 (Yıllık %18) faizi ile devamına, itirazında haksız olan borçlunun %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı borçluya yükletilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:Davalı taraf usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen davaya cevap vermemiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibari ile—— sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
—– esas sayılı sayılı dosyası celp edilmiş incelenmesinde; davacı-takip alacaklısı tarafından davalı——–borçlusu aleyhine —- tarihinde asıl alacak —— alacağın, fer’ileriyle birlikte tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu, ödeme emrinin ——– tarihinde tebliğ edildiği, borçlu tarafından ——– içerisinde itirazlarının sunulduğu, itiraz dilekçesinde borca ve fer’ilerine itiraz edildiği; icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verilmiş olduğu, itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edilmediği görülmüştür.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında, taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi —– tarafından düzenlenen —— —— rapora göre; davacı ——asıl alacak (anapara), ——-gecikme faizi alacağı bakımından yapılmış bulunan icra takibindeki itirazın iptali taleplerinde haklı olacağı sonucuna varıldığı, yönünde görüş bildirilmiştir.
Davacı, davalının aidat borcu bulunduğu gerekçesiyle alacaklı olarak icra takibinde bulunmuş olup, Türk Medeni Kanunu m:6 gereği icra takibinde talep etmiş olduğu alacağının varlığını ispatlamak ile yükümlüdür.
6100 sayılı HMK 200. maddeye göre bir ——- düşürülmesi, devri, değiştirilmesi, yenilenmesi,————amacıyla yapılan hukuki işlemlerin, yapıldıkları zamanki miktar veya ———- takdirde senetle ispat olunması gerekir. Bu hukuki işlemlerin miktar veya değeri ödeme veya borçtan kurtarma gibi bir nedenle——– bile senetsiz ispat edilemez.
Faturaya dayalı alacak taleplerinde tek başına fatura düzenlenmesi akdi ilişkinin varlığını ve mal teslimini ispatlamaz. Yine faturaların davacı defterlerinde kayıtlı olması da fatura içeriği malların/ hizmetin teslimini/ ifasını kanıtlamaya yeterli değildir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 222. Maddesinde ” Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK m:222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK m:222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK m:222/4).” hükümlerine amirdir.
Yukarıda verilen yasa maddeleri ve TTK 82. maddesi gözetildiğinde ticari davalarda, yani iki tarafın tacir olduğu ve dava konusunun ticari işletmeleri ile ilgili olduğu davalarda, ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatı mümkündür.
İİK madde 67 gereğince, itirazın iptali davasının itirazın tebliğinden itibaren, 1 yıl içinde açılması gerekir. Hak düşürücü süreler, dava şartı olup taraflar ileri sürmese de mahkemece resen gözetilir. Somut olayda icra takibindeki, itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edilmemesi nedeniyle İİK’nun 67.maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü sürenin başlamadığı anlaşıldığından davanın süresi içinde açıldığı kabul edilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü amacıyla yapılan yargılama ve yargılama sırasında bilirkişilerden alınan denetime elverişli rapor içeriklerine göre; davacı/takip alacaklısının davalı/takip borçlusu hakkında aidat alacağına dayalı olarak takip başlattığı, davalı/takip borçlusunun tebliğ edilen ödeme emri üzerine takibe borca ve fer’ileri yönünden süresinde itiraz ettiği ve takibin durduğu, eldeki itirazın iptali davasının süresinde açıldığı, taraflar arasındaki—————–bulunup bulunmadığı, var ise davalının —————– kaynaklı olarak davacı——- ödenmeyen borcunun bulunup bulunmadığından kaynaklandığı, davacının ——– defterinin incelenmesinde ————- karar ile davacı ——————- yolu ile tapuda aynı şirket adına devir edildiği, devirden iki ay sonra ise bahse konu taşınmazın hisse devrinin davalıya yapıldığı, davalının————— kabulüne karar verildiği, taşınmaz mülkiyetinin ise üçüncü kişiye devrinin yapıldığı, davalının bu konu hakkında dava dışı ——– başvurabileceği, davalının davacı kayıtlarında ortak olarak göründüğü ve ortaklık kaydının devam ettiği anlaşılmakla —– sorumlu olduğu, takipte talep edilen ——– alacağına —— belirlenen —- yapılan hesaplama sonucunda ——işlemiş faiz talebinin yerinde olduğu kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1)Davanın KABULÜ ile,——– dosyasında davalı/borçlunun —–asıl alacak ile——— işlemiş faiz olmak üzere toplam ———- yönünden itirazının iptali ile takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek yıllık %18 oranında faizi ile birlikte icra takibinin DEVAMINA,
2)İptaline karar verilen ——- asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli karar harcı —— peşin olarak yatırılan——bakiye harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan ——– peşin harcın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan————dava masrafı, ——- tebligat-müzekkere gideri, —— bilirkişi ücreti olmak üzere toplam —–yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davalı tarafça sarfedilen yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte olan ——- nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8——-yapılan ve —– tarafından karşılanan —- —- ücretinin 6831 sayılı Kanuna göre davanın açılmasına sebebiyet veren davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
9-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle, Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.