Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/845 E. 2023/117 K. 07.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/845 Esas
KARAR NO: 2023/117
DAVA: İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 24/12/2021
KARAR TARİHİ: 07/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili şirket, —– no’lu —– plakalı aracı —– tarihleri arasında sigortaladığını, 02/03/2020 tarihinde müvekkili şirketin sigortalı araç sürücüsü—– ili,— İlçesi,— Mahallesi, —Sokak’ta seyir halindeyken,— Caddesi Kavşağı’na geldiği esnada aracının sağ yan kısımlarına, —–plakalı aracın çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini,—– plakalı aracın sürücüsü —- ise KTK’nun 53/1-a maddesi gereğince %100 oranında sorumluluğu olduğunu, davalı —–plakalı aracın maliki olarak ,davalı —– kaza tarihindeki trafik sigortacısı olarak sorumluluklarının söz konusu olduğunu, maddi hasar ile sonuçlanan işbu kaza sonucu; müvekkili şirket sigortalısına; 50.577,20-TL tutarında hasar ödemesi yapıldığını, anılan ödeme ile müvekkili şirket, hem Türk Ticaret Kanunu m.
1472 uyarınca sigortalısının dava ve talep haklarının halefi olduğunu, dava öncesi davalı sigorta şirketine —- başvuru yapılmış olup, başvuru sonucunda davalı sigorta şirketi ödeme yapmadığını, davalı sigorta şirketine dava öncesi yapılan taleplerine olumlu cevap verilmemesinin akabinde; alacağına ilişkin olarak başlattığımız——-numaralı dosyasına yansıyan takibe, borçlular tarafından herhangi bir borcunun
bulunmadığı belirtilerek, elle tutulur bir sebep gösterilmeksizin, borca, faizine ve tüm fer’ilerine itiraz edildiğini, açıklanan sebeplerle ve müvekkilinin fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile; borçluların ——— dosyasından gönderilen
ödeme emrine karşı yaptığı haksız itirazların iptaline ve takibin devamına, haksız itiraz eden borçlular aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

SAVUNMA:Davalı sigorta şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle, davacı tarafın aracının hasarlanmasında sigortalısı araç sürücüsünün herhangi bir kusuru bulunmadığını, trafik kazası tespit tutanağı karşı araç sürücüsünün tek taraflı beyanına
dayandığını, kabul edilemeyeceğini, davacı tarafa ait aracın tam hasara uğrayıp uğramadığının araştırılması gerektiğini, onarım masraflarının, taşıtın rizikonun gerçekleştiği tarihteki değerini aşması ve aynı zamanda eksper raporu ile taşıtın onarım kabul etmez bir hale geldiğinin tespit edilmesi durumunda, aracın tam hasara uğramış sayılacağını, ödenecek zararda hasarın meydana geldiği tarihteki araç piyasa değerini aşmayacağı ve hasarlı araç bedelinin de tenzili gerekeceğinden bilirkişilerce gerçek zararın tespit edilmesi gerektiğini, gerçek zararın tespitinde hasarlı aracın mağdurun elinde olduğu dikkate alınarak, araç piyasa değerinden hasarlı araç değerinin düşülmesi gerektiğini, —- plakalı aracın maliki —— değer kaybı ödendiğini, davanın kabulü anlamına gelmemek kaydıyla, müvekkili şirketin sorumluluğunun bakiye poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, müvekkili şirketin hem asıl alacak ve hem de dava masrafları açısından bakiye poliçe limiti ile sorumlu tutulması gerektiğini, davanın kabülü anlamına gelmemekle birlikte müvekkili şirket dava tarihinden itibaren yasal faizle sorumlu olduğunu, davanın reddini talep etmiştir. Diğer davalı —– usulüne uygun dava dilekçesi tebliğine rağmen davaya cevap vermemiştir.

İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibari ile; —— esas sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
—– esas sayılı dosyası celp edilmiş incelenmesinde; davacı-takip alacaklısı tarafından davalı-takip borçlusu aleyhine — tarihinde asıl alacak —- tutarındaki alacağın, fer’ileriyle birlikte tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu, ödeme emrinin borçlulara tebliğe çıkartıldığı, davalı sigortanın 27/10/2022 tarihinde yetkiye, borca ve ferilerine, diğer borçlu —– tarihli yetkiye, borca ve ferilerine yönelik itiraz dilekçesi sunulduğu, itiraz dilekçesinde borca ve fer’ilerine itiraz edildiği; icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verilmiş olduğu, itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edilmediği görülmüştür.
İtirazın iptali davasında usulüne uygun olarak başlatılmış ve itirazla durmuş bir takibin varlığı dava şartı olup, 6100 sayılı HMK’nın 115. maddesi uyarınca dava şartının varlığı yargılamanın her aşamasında mahkemece re’sen gözetilmelidir. İtirazın iptali davasını gören mahkemenin, icra takibinin yapıldığı icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı öncelikle incelemesi gerekir. Mahkemenin yetkisine yönelik bir itirazın var olup olmaması, bu sonuca etkili değildir. Eş söyleyişle, itirazın iptali davasında, mahkemenin yetkisine itiraz edilmiş olsun veya olmasın, mahkeme öncelikle, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı inceleyerek kesin olarak sonuçlandırmalıdır ——-
Davalı sigorta şirketi ile —– şirketinin borca itiraz dilekçesinde yetki itirazlarını ileri sürdükleri ancak yetkili icra dairesinin gösterilmediği, bu haliyle usulüne uygun şekilde yetki itirazı ileri sürülmediğinden özel dava şartının mevcut olduğu tespitiyle davanın esasının incelenmesine geçilmiştir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, ön inceleme duruşması sonrası dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile, uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip deliller toplanmış, konunun incelemesi uzmanlık gerektirdiğinden bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
29/04/2020 tarihli bilirkişi rapor içeriğine göre;
—-plakalı —- araç sürücüsü bahse konu mahalde, yerleşim yeri içinde, kendi solunda, şeridinde seyreden ve ışıklarda bekleyen aracın şeridine kontrolsüzce ve ani olarak girdiği, aracın şeridine tecavüz ettiği, şerit değiştirmeden önce, gireceği şeritte sürülen araçların emniyetle geçişini beklemediği, trafiği aksatacak veya tehlikeye sokacak şekilde, trafiği ve gelen araçların hız ile mesafelerini dikkate almadan kendinin en sağındaki şeride kontrolsüz girmek sureti ile şerit ihlali sonucu sol şeritte nizami olarak seyreden araca çarpması nedenleri ile trafik dikkat ve özen yükümlülüğünü yerine getirmediği,——- yukarıda verilen ilgili maddelerinde açıklanan kusurları işlediği, kazanın meydana gelmesinde asli ve %100 oranında kusurlu olduğu,—- plakalı — sürücüsü— bölümü olan sol şeridi takiben nizami seyri sırasında, aynı istikamette kendine göre sağdaki şeritte seyreden —- plakalı—- ışıkların yeşile dönmesi ile sağa, — dönüş için şeridine ani ve kontrolsüz olarak tecavüz ederek kendi aracına çarpması şeklinde oluşan kazada alabileceği bir önlem bulunmadığı, atfı kabil kusurunun olmadığı. Araç hasar zararının 50.578,38 TL olduğu,—- plakalı araç davacı —— tarihleri arası
—- sayılı poliçesi ile —- teminatı altında olduğu,
— plakalı aracın davalı —–tarihleri arası—- sayılı poliçesi ile trafik sigortası teminatı altında olduğu, araç başına maddi hasar tazminatının 41.000 TL olduğu,—- kapsamında davalı — sorumluluğunun bakiye hasar tazminatı 25.544,94 TL olduğu,
—– tarafından 02.03.2020 tarihinde meydana gelen kaza sonucu 02.06.2020 tarihinde —— hesabına 50.412,00 TL, 15.06.2020 ödeme tarihli listede ise 165.,20 TL ödeme yapıldığı, toplam tutarın 50.577,20 TL olduğu, davacı sigorta şirketi tarafından da dava dilekçesi ile talep edilen tutar olduğu, 02.03.2020 tarihinde meydana gelen kaza sonrası —– plakalı aracın —- ile sigortalı olan aracın onarımı için poliçe kapsamında 50.577,20 TL hasar ödemesi yapıldığı, sigorta şirketinin poliçe —– kapsamında ödediği tutar kadar sigortalısının halefi olduğu, sigorta şirketinin ödediği —– hasar bedelini teknik bilirkişi tarafından —- plakalı firari araç sürücüsünün meydana gelen kazada %100 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiş olduğundan, dava dilekçesinde —- plakalı aracın davalı —– plakalı aracın maliki davalı—- kaza tarihindeki trafik sigortacısı olduğu belirtildiğinden,
davacı sigorta şirketinin kusur nispetine göre ödediği 50.577,20 TL hasar bedelini davalıların araç maliki ve sigortacısı olarak sorumluluklarının söz konusu olması sebebiyle rücu talebinin yerinde olduğu, dosyada ——numaralı dosyasına, borçlular
tarafından borca itiraz ettikleri, ve takibi durdurdukları belirtilmekle birlikte dosya içerisinde icra takip dosyasına rastlanılmadığından takip tarihi itibarıyla güncel değer hesaplanamadığı yönünde görüş bildirilmiştir. Teknik bilirkişi raporundan sonra takip tarihinden sonra fakat dava tarihinden önce kısmi ödemeler yapıldığından alacağın dava tarihi itibariyle hesaplanması yönünde mali müşavir bilirkişiden rapor aldırılmış, 08/12/2022 tarihli Bilirkişi rapor içeriğine göre;Davalı araç maliki —- yönünden yapılan incelemeler; Davacı alacaklı —- tarafından; davalı araç maliki — davalı sigorta şirketi — dava dışı şoför —aleyhine 16.10.2020 tarihinde 50.577,20 TL asıl alacak, 1.690,53 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 52.267,73 TL’nin tahsili amacıyla icra takibi başlatıldığı, davalılar tarafından takibe süresinde itiraz edilmesi üzerine, davalı sigortacı —- davalı araç maliki —– yönünden takibin durdurulduğu, huzurdaki yargılamada aldırılan bilirkişi raporunda takibe konu 50.577,20 TL asıl alacağın davacı yan tarafından haklı yere ve doğru tutarla talep edildiğinin tespit edildiği,Davacı yanın 16.10.2020 tarihli icra takibinde 1.690,53 TL işlemiş faiz talep ettiği,Davacı yanın talep ettiği işlemiş faiz tutarının doğru şekilde hesapladığı, Diğer bir ifade ile davacı yan tarafından başlatılan takibin Davalı —– yönünden tüm ferileri ile birlikte yerinde olduğu,Takibe konu dosyadan bankalara yazılan müzekkere ile (kendisi yönünden takibin kesinleştiği araç şoförü)—- hesabında 02.06.2021 tarihinde 723,23 TL bulunduğu, tahsilde tekerrür olmaması için bu tahsilatın dosya borcundan düşülmesi gerektiği, Takip (16.10.2020) sonrası, dava (24.12.2021) öncesi yapılan 723,23 TL ödeme (02.06.2021) yönünden itirazın iptali davası açılmasında hukuki yarar bulunmadığından davacı yanın davalı yandan ödeme tarihi olan 02.06.2021 tarihinde 64.629,53 TL alacaklı olduğu, dava tarihi olan 24.12.2021 tarihi itibarıyla alacağının 67.185,09 TL olduğu,Davalı araç maliki — yönünden sonuç; Davacı alacaklı —–Sigortanın, davalı araç maliki —–takip tarihi olan 16.10.2020 tarihinde 50.577,20 TL asıl alacak, 1.690,53 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 52.267,73 TL alacaklı olduğu, diğer bir ifade ile takibin ferileri ile birlikte davalı —- yönünden yerinde olduğu, dosyada diğer takip borçlusu —–tarihinde 723,23 TL olarak yapılan ödemenin, tahsilde tekerrür olmaması için icra müdürlüğü tarafından hükmün infazı sırasında reesen kapak hesabında dikkate alınabileceği, Davalı araç maliki—– yönünden diğer bir alternatif olarak, takip (16.10.2020) sonrası, dava (24.12.2021) öncesi yapılan 723,23 TL ödeme (02.06.2021) yönünden itirazın iptali davası açılmasında hukuki yarar bulunmadığından davacı yanın davalı yandan ödeme tarihi olan 02.06.2021 tarihinde 64.629,53 TL alacaklı olduğu, dava tarihi olan 24.12.2021 tarihi itibarıyla 67.185,09 TL alacaklı olduğu, Davalı sigorta şirketi—-yönünden yapılan incelemeler; Davalı —- no.lu—– ile davalı Sigorta, —– sigortalısı olduğu, —-incelendiğinde, davalı sigorta —- araç başı maddi sorumluluğunun 36.000 TL olduğunun tarafımızdan görüldüğü, (dosyadan aldırılan bilirkişi raporunda sehven 41.000 TL yazıldığının tarafından düşünüldüğü,) Davacı alacaklı ——-tarafından borçlular aleyhine, takip tarihi olan 16.10.2020 tarihinde 50.577,20 TL asıl alacak,1.690,53 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 52.267,73 TL alacağın tahsili amacıyla huzurdaki davaya konu takibin başlatıldığı, Davalı sigorta —– takibin 36.000 TL tutarlı asıl alacak ve bu alacak üzerinden hesaplanacak ferilerinden sorumlu olduğu, Davalı sigortacı — tarafından, dava dışı davacı yanın sigortalısı —– kazaya karışan aracın değer kaybı olarak 04.11.2021 tarihinde 15.455,06 TL değer kaybı ödemesi yapıldığı, davalı yan değer kaybı ödese de, değer ve hasarın aynı limite tabi olduğu görüldüğünden, takip sonrası yapılan bu ödemenin icra-dava arası yapılan kısmi ödeme olarak dikkate alınması gerektiği, Davalı sigorta —- yönünden sonuç; Davalı sigorta —- ödeme tarihi olan 04.11.2021 tarihi itibarıyla davacı yana karşı 31.046,00 TL tutarında, dava tarihi olan 24.12.2021 tarihi itibarıyla davacı yana karşı 31.489,84 TL tutarında (borçlu) sorumlu olduğu, davacı yanın davalı yan araç maliki — dava tarihi olan 24.12.2021 tarihi itibarıyla 67.185,09 TL alacaklı olduğu, Takibe konu borç yönünden davalı sigorta şirketinin, davacı yana karşı sorumluluğunun (borcunun) dava tarihi olan 24.12.2021 tarihi itibarıyla 31.489,84 TL olduğu yönünde görüş bildirilmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü amacıyla yapılan yargılama ve yargılama sırasında bilirkişiden alınan rapor içeriğine göre; davacının ——–sigortacısı sıfatıyla 02/03/2020 tarihinde meydana gelen kazada sigortalısına ödediği onarım bedelini, davalı karşı araç zmms sigortacısı ile davalı karşı araç işleteni şirket aleyhine ilamsız icra takibi yoluyla rücuen tahsili yoluna başvurulduğu, davacının —- plakalı araç davacı —- tarihleri arası —sayılı poliçesi ile— teminatı altında olduğu,
— plakalı karşı aracın davalı —– sayılı poliçesi ile —- teminatı altında olduğu, —- plakalı karşı araç malikinin %100 kusurlu olduğu, davacının sigortalısına ait aracın hasar onarımı için 165,20 TL ve 50.412,00 TL ödeme yaptığı, yapılan bilirkişi incelemesine göre bu miktarın araçta oluşan hasar ile uyumlu olduğunun tespit edildiği, ödeme ile takip tarihi arası yasal faizin 1.690,53 TL olduğu, davalı —– bu miktarları rücu alacaklısı davacı sigorta şirketine ödemekle yükümlü olduğu, takip ile dava arası 15.455,06 TL değer kaybına ilişkin ödeme yapıldığından bahisle kapak hesabına göre inceleme yaptırılmış ise de; yapılan bu ödemenin davacıya yapılmadığı, dava dışı araç malikine/ vekiline yapıldığı, bu nedenle kısmi ödeme hesabının dikkate alınmasına gerek olmadığı, davalı sigorta şirketi yönünden hasar bedeli ile değer kaybı bedelinin aynı teminat içerisinde yer aldığı, asgari 41.000,00 TL limitten yapılan 15.455,06 TL değer kaybına ilişkin ödemenin düşümü sonrası 25.544,94 TL asıl alacak ve 856,63 TL takip öncesi faiz sorumluğunun kaldığı ( 25.544,94 TL yasal faizi daha fazla hesaplanmış ise de davacının 27/12/2022 tarihli beyan dilekçesindeki talebi ile bağlı kalınarak karar verilmiştir) anlaşılmış dava dilekçesinde davalı sigorta açısından poliçe limiti ile sorumlu olmak kaydıyla tahsil talep edildiğinden davanın tam kabulü şeklinde hüküm kurulmuş ve davalı sigorta şirketi lehine vekalet ücretine hükmedilmemiş olup aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile, —– sayılı dosyasında;
-Davalı —- yönünden, borçlunun 50.577,20 TL asıl alacak ve 1.690,53 TL olmak üzere toplam 52.267,73 TL yönünden itirazının iptali ile takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek yasal faizi ile birlikte icra takibinin DEVAMINA,
-Davalı —– yönünden, borçlunun 25.544,94 TL asıl alacak ve 856,63 TL olmak üzere toplam 26.401,57 TL yönünden itirazının iptali ile takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek yasal faizi ile birlikte icra takibinin DEVAMINA,
2)Alacak yargılamayı gerektirdiğinden ve likit olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine,
3-Alınması gerekli karar harcı 3.570,41 TL’den peşin olarak yatırılan 631,27 TL’in mahsubu ile 2.939,14 TL bakiye harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile (davalı sigorta şirketi aleyhine hükmedilen miktar gözetildiğinde sorumluluğunun %50 oranda olması nedeniyle 1.469,57 TL den sorumlu olmak kaydıyla) hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 631,27 TL peşin harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile (davalı sigorta şirketi aleyhine hükmedilen miktar gözetildiğinde sorumluluğunun %50 oranda olması nedeniyle 315,63 TL den sorumlu olmak kaydıyla) davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 67,80 TL ilk dava masrafı, tebligat-müzekkere gideri 90,45 TL, 3.750,00 TL bilirkişi gideri olmak üzere toplam 3.908,25 TL yargılama giderinin davalılardan davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile (davalı sigorta şirketi aleyhine hükmedilen miktar gözetildiğinde sorumluluğunun %50 oranda olması nedeniyle 1.954,12 TL den sorumlu olmak kaydıyla) davacıya ödenmesine,
6-Davalı taraflarca sarfedilen yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca hesaplanan 9.200,00 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen (davalı sigorta şirketi aleyhine hükmedilen miktar gözetildiğinde sorumluluğunun %50 oranda olması nedeniyle 4.600,00 TL den sorumlu olmak kaydıyla) alınarak davacıya verilmesine,
8-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
9-Arabuluculuk aşamasında yapılan ve Hazine tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin Hazine tarafından ilgili arabulucuya ödenmesi halinde, bu ücretin 6831 sayılı Kanuna göre davanın açılmasına sebebiyet veren davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile (davalı sigorta şirketi aleyhine hükmedilen miktar gözetildiğinde sorumluluğunun %50 oranda olması nedeniyle 660,00 TL den sorumlu olmak kaydıyla) tahsili ile hazineye gelir kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle, —– Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/02/2023