Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/841 E. 2023/56 K. 19.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/841 Esas
KARAR NO : 2023/56

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/12/2021
KARAR TARİHİ : 19/01/2023
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 9. maddesine göre Türk Milleti adına yargılama yetkisini kullanan bağımsız ——-Asliye Ticaret Mahkemesince, tarafça açılan dava üzerine yapılan yargılama nihayetinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
I.İDDİA:
Davacı vekili; müvekkilinin davalı borçlu şirkete 6331 Sayılı İş Sağlığı Ve Güvenliği Kanunu kapsamında iş sağlığı ve güvenliği hizmeti verdiğini, 6331 Sayılı Kanun ve taraflar arasındaki anlaşmaya uygun olarak müvekkili tarafından mevzuatla belirlenen usule uygun şekilde eğitimler verildiğini ve verilen hizmet karşılığında icra takibine konu faturalar keşide edildiğini, müvekkili davacının, ——-Esas sayılı dosyası ile davalı borçlu aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalının işbu icra takibine itiraz ettiğini, davalının icra müdürlüğüne yapmış olduğu itiraz kötü niyetli ve haksız olduğunu, haksız itirazın iptali ile takibin devamına, itiraz edilen miktarın %50’si tutarında icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve ücret-i vekaletin davalı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
ll. SAVUNMA:
Davalı vekili; kötüniyetli hareket eden davacı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesine ve davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
lll.İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, cari hesap alacağının ödenmemesi nedeniyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.——- sayılı dosyasının tetkikinde;
Davacı alacaklı tarafından, davalı borçluya yönelik 14.097,90 TL alacağın tahsili için takip yapıldığı, borçlunun süresi içinde borca itiraz ettiği, akabinde takibin durduğu, borca itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edilmediği anlaşılmıştır.
İİK madde 67 gereğince, itirazın iptali davasının itirazın tebliğinden itibaren, 1 yıl içinde açılması gerekir. Hak düşürücü süreler, dava şartı olup taraflar ileri sürmese de mahkemece resen gözetilir. Somut olayda icra takibindeki, itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edilmemesi nedeniyle İİK’nun 67.maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü sürenin başlamadığı anlaşıldığından, davanın süresi içinde açıldığı kabul edilmiştir.Uyuşmazlık, davacının davalıdan cari hesap alacağı bulunup bulunmadığı hususundadır.Mahkememizce yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Mali müşavir bilirkişi tarafından düzenlenen 06.07.2022 tarihli kök raporda; Tarafların ticari defterlerinin incelendiğini, davacının ticari defterlerine göre 14.097,90 TL alacaklı olduğu, davalının ise 3.881,24 TL borçlu bulunduğu, belirtilmiştir.Tarafların rapora itirazları üzerine ek rapor aldırılmasına karar verilmiştir. 14.10.2022 tarihli ek raporda; Davacı tarafından Davalıya düzenlenen 2 adet toplam 1.829,52 TL tutarındaki faturanın davalı ticari defter kayıtlarında, Davalı tarafından düzenlenen 456,84 TL tutarınki iade faturanın davacı defter kayıtlarında yer almadığı, davacının davalıdan takip tarihi itibari ile tespit edilen fark faturalarının kabul edilmesi durumunda 13.641,06 TL, kabul edilmemesi durumunda 12.268,38 TL alacaklı olabileceği belirtilmiştir.
Tüm Dosya Münderecaatı Kapsamında Yapılan Değerlendirmede;
Davacı tarafça taraflar arasında imzalanan 14.09.2020 , 28.01.2020 tarihli —– İle Hizmet Alan İşyeri Arasındaki İş Güvenliği Uzmanlığı Sözleşmeleri, danışmanlık hizmeti ve işyeri hekim hizmeti içerikli birden fazla fatura, 21.03.2019 tarihli Acil Durum Planı ve iş güvenliğine ilişkin tespit ve öneri defteri sunulduğu, takibin dayanağının cari hesaptan kalan bakiye alacak olduğu, davacı tarafça sunulan sözleşmede herhangi bir iş bedeli belirlenmediği, ticari defter kayıtlarına göre uzun süreli devam eden bir cair hesap ilişkisinin bulunduğu, tarafların ticari defterlerin incelenmesi neticesinde bilirkişice incelenen ticari defterlere göre cari hesaptan kaynaklı davacının davalıdan takip tarihi itibari ile davalının ticari defterleri ile örtüşen 3.881,24 TL alacaklı olduğunun tespit edildiği, bu alacak dışındaki miktarlar açısından davacının dava dilekçesi ekinde sunduğu faturadaki hizmetlerin verildiğini, bedelinin taraflar arasında ne şekilde belirlendiğini, sözleşmenin hangi süre için ayakta olduğunu ispatlayamadığı anlaşılmakla, talebin kısmen kabulü ile, takip dosyasında takip borçlusu davalı tarafından yapılan itirazın bu kısım yönünden iptaline, takibin aynen devamına, karar verilmiştir.
İcra İnkar Tazminatı Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
İİK’nın 67. maddesinin 2.fıkrası hükmünce, icra-inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması ve alacağın likit ve belli olması gerekir. Daha geniş bir açıklama ile borçlu tarafından alacağın gerçek miktarı belli, sabit ve belirlenmek için bütün unsurlar bilinmesi mümkün nitelikle olması yeterlidir. Borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise, alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Öte yandan, alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir. ——–
Bu kapsamda, alacağın likit olması ve diğer icra inkar tazminatına hükmedilebilme şartlarının olayda gerçekleşmesi nedeniyle, hükmolunan asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
IV.HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE;
1-Davalının——. İcra Müdürlüğünün ——- Esas sayılı dosyasında vaki itirazının KISMEN İPTALİ ile,
2-Takibin 3.881,24 TL asıl alacak, üzerinden DEVAMINA, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
3-Alacağın %20 sine tekabül eden icra inkar tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 265,13 TL harçtan peşin alınan 240,76 TL harcın mahsubu ile bakiye 24,37 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden 3.881,24 TL vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın reddedilen miktarı üzerinden hesaplanan 9.200,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yatırılan 300,06 TL harç ile 2.258,50 TL yargılama giderinden davanın red ve kabul oranına göre hesaplanan 346,47 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı tarafça sarfedilen yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
9-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
10-Arabuluculuk aşamasında yapılan ve —– tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin 6831 sayılı Kanuna göre davanın açılmasına sebebiyet veren davalıdan tahsili ile —— gelir kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,Dair; davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde——- Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.