Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/824 E. 2022/716 K. 18.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/824 Esas
KARAR NO:2022/716

DAVA:Tazminat
DAVA TARİHİ:06/12/2017
KARAR TARİHİ:18/10/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalıya ait — plakalı aracın müvekkili sigorta şirketi tarafından — başlangıç tarihli — poliçe ile —- Sigortası kapsamına alındığını, — tarihinde olay yerini terk ettiği için kimliği belirlenemeyen bir sürücünün sevk ve idaresinde iken meydana gelen trafik kazasında, — plakalı araca arkadan çarparak bu aracın hasar görmesine sebep olduğunu, —- tarihli —Tutanağına göre; Davalı sigortalıya ait —plakalı aracı kullanan sürücü, herhangi bir haklı gerekçe ve neden yok iken olay sırasında ehliyetsiz veya muhtemelen alkollü olması sebebiyle olaydan hemen sonra olay yerini terk ettiğini, sigortalı aracı kullanan sürücünün aynı zamanda olayın meydana gelmesinde tek ve asli kusurlu olduğunu beyan ile, fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydı ile şimdilik— rücuen tazminat alacağının hak sahibine ödeme tarihi olan — itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini, talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: bu tür davalarda görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu bu sebeple görevsizlik kararı verilmesi ve dosyasının görevli asliye hukuk mahkemesine gönderilmesi gerektiğini kaza sırasında —plakalı aracın sürücüsünün —- olduğunu davacının iddialarının aksine araç sürücüsünün geçerli bir ehliyetinin bulunduğunu ve kaza sırasında alkollü olmadığını sürücünün kaza sonrası mahalli terk etmesinin tek sebebi, kazanın etkisi ile şoka girmesi ve birden fazla aracın kazaya karışmış olması ve etraftaki kalabalık sebebiyle endişeye kapılması olduğunu ayrıca kazada asli kusurlu olmadığını beyan ederek açılan davanın reddini talep etmiştir.
—Tüketici Mahkemesi —Esas sayılı dosyada davacı vekilince verilen dava dilekçesinde özetle; davalıya ait— plakalı aracın müvekkili sigorta şirketi tarafından—başlangıç tarihli — kapsamına alındığını, sigortalı —plakalı aracın — tarihinde olay yerini terk ettiği için kimliği belirlenemeyen bir sürücünün sevk ve idaresinde iken meydana gelen trafik kazasında, — plakalı araca arkadan çarparak bu aracın hasar görmesine sebep olduğunu, — —Tutanağına göre; Davalı sigortalıya ait —plakalı aracı kullanan sürücü, herhangi bir haklı gerekçe ve neden yok iken olay sırasında ehliyetsiz veya muhtemelen alkollü olması sebebiyle olaydan hemen sonra olay yerini terk ettiğini, sigortalı aracı kullanan sürücünün aynı zamanda olayın meydana gelmesinde tek ve asli kusurlu olduğunu beyan ile, fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydı ile şimdilik —- rücuen tazminat alacağının hak sahibine ödeme tarihi olan —- itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini, talep ve dava etmiştir.Davalı vekilince verilen birleşen dosyadaki cevap dilekçesinde özetle; bu tür davalarda görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu bu sebeple görevsizlik kararı verilmesi ve dosyasının görevli asliye hukuk mahkemesine gönderilmesi gerektiğini kaza sırasında — plakalı aracın sürücüsünün —- olduğunu davacının iddialarının aksine araç sürücüsünün geçerli bir ehliyetinin bulunduğunu ve kaza sırasında alkollü olmadığını sürücünün kaza sonrası mahalli terk etmesinin tek sebebi, kazanın etkisi ile şoka girmesi ve birden fazla aracın kazaya karışmış olması ve etraftaki kalabalık sebebiyle endişeye kapılması olduğunu ayrıca kazada asli kusurlu olmadığını beyan ederek açılan davanın reddini talep etmiştir.— Tüketici Mahkemesince alınan — raporunda özetle; — tarihinde meydana gelen olayda; davacı tarafa sigortalı, davalıya ait —plaka sayılı araç sürücüsü da dışı Firari Sürücü’nün kusurlu davranışının sonuç üzerine— oranında etken olduğu, Dava konusu —- model araç sürücüsü dava dışı — kusursuz olduğu, Dava konusu —plaka sayılı —model araç sürücüsü dava dışı — kusursuz olduğu, —-tarihinde meydana gelen kaza sonucu, olaya ait trafik kazası; tespit tutanağındaki tespitlerin, —- plakalı araçlarda meydan gelen hasar ile uyumlu olduğu, Araçlardaki hasarın durumunun kazanın oluş şekline alınan darbelere uygun olduğu, —- plaka sayılı aracın toplam hasar tutarının——-olabileceği,—-plaka sayılı aracın toplam hasar tutarının —- olabileceği, Sigortacılık tekniği açısından kaza ile hasarın uyumlu olması, hasar tespitinin yapılabilmiş olması, olay yerini terk eden sürücünün ehliyetsiz ya da alkollü olduğunun sigorta şirketince somut deliller ile ispat edilememiş olması kar ısında sigortacılık tekniği açısı dan davacı sigortacının rücu hakkının doğmadığı| ancak nihai takdirin Yüce Mahkeme’de olduğu, Sayın Mahkemece rücu hakkının bulunduğuna kanaat getirilmesi halinde davacı sigortacının ancak—- zarar bedeli sorumlu olması karşısında, fazlası ile ödeme yapılmış olsa dahi ancak—-kadar rücu edebileceği,” görüşünde olduklarını beyan etmişlerdir.
—- Esas—-Karar sayılı kararı ile görevsizlik kararı vermiştir.
Dosya mahkememizin—- Esasına kaydedilerek açık yargılamaya devam olundu.Mahkememizce dosya —-tevdi edilmiş olup —hazırlamış oldukları raporda özetle; dava konusu olayın Karayolları Trafik Kanunu kapsamında trafik kazası olduğunu kazada firar eden sürücünün— kusurlu olduğunu dava dışı—plakalı araca ilişkin davacının talep edilen hasar onarım tutarı olan — kadri muaf olduğunu aynı şekilde dava dışı —plakalı araca ilişkin davacının talep edilen hasar onarım tutarı olan —- kadri muaf olduğunu sigortacının sigortalıya rücu hakkının bulunmadığını beyan etmiştir.Davanın konusu, davacı sigorta firmasının uhdesinde bulunan davalıya ait aracın başka bir araca çarpması sonucu araçta meydana gelen hasarın davacı tarafça karşılanması üzerine ödenen tazminatın davalıdan rücuen tazmini isteminden ibarettir.Bu tür davalarda sigortacı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 95/2. maddesi gereğince tazminat yükümlülüğünün azaltılması veya kaldırılmasına ilişkin halleri üçüncü kişilere karşı ileri süremeyeceğinden zarar görene ödeme yaptıktan sonra sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre kendi sigorta ettirenine rücu edebileceği, davacı sigorta şirketi, davalı—adına kayıtlı aracın—olup, kaza sırasında sigortalı aracı kullanan kişinin olay yerini terk ettiği, poliçe kapsamında ödediği tazminatı sigortalıdan rücuan tazmini talebinde bulunduğu, sigorta poliçe genel şartlarının B.4. maddesinde sigorta şirketinin sigortalısına rücu edebileceği haller düzenlenmiş olup, rücu hakkının doğduğunun ve maddede sayılan bu hallerin mevcut olduğunu ispat yükü sigorta şirketinde olduğu, Davacı vekili dava dilekçesinde rücu nedeni olarak sürücünün firar ettiğini belirtmiş olup sürücünün olay yerini terk etmesi sigortacıya rücu hakkını vermediği, sigorta şirketinin somut delillerle genel şartlar B.4. maddesinde sayılan hallerin gerçekleştiğini ispat etmesi gerektiği anlaşılmakla, asıl davanın ve birleşen davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın mahkememizin — esas ve — karar sayılı birleşen dosyası yönünden esastan REDDİNE,
2-Esas dava yönünden alınması gereken—maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan —harçtan mahsubu ile fazla alınan— harcın karar kesinleştiğinde istek halinde yatırana iadesine,
3-Birleşen dava yönünden alınması gereken — maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan —harçtan mahsubu ile fazla alınan —harcın karar kesinleştiğinde istek halinde yatırana iadesine,
4-Esas davada davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan —- maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Birleşen davada davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan —- maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Esas ve birleşen davada davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
7-Esas davada davalı tarafından yapılan— yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
8-Esas ve birleşen davada taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren (—) hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı ve davalı asil ve vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.