Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/812 E. 2023/52 K. 19.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/812 Esas
KARAR NO : 2023/52

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/12/2021
KARAR TARİHİ : 19/01/2023
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 9. maddesine göre Türk Milleti adına yargılama yetkisini kullanan bağımsız —— Asliye Ticaret Mahkemesince, tarafça açılan dava üzerine yapılan yargılama nihayetinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
I.İDDİA:
Davacı vekili; dava dilekçesinde, davalı ile davacı arasında Abonelik Sözleşmesi imzalandığını, davalıya kullandırılan —— numaralı hattın kullanım hizmeti bedelini davalı ödemediğini, davalının ödemelerini tam ve zamanında yapmadığını bu nedenle davalı şirkete borcu bulunduğunu, faturaların ödenmemesi üzerine——Esas sayılı dosyasını ile genel haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını, davalının yasal süresinde icra takibine itirazı sonucunda takibin durduğunu, davacı ve davalı arasında imzaladıkları sözleşme ile şekli ve faiz oran ve miktarının belirlendiğini, takibe yapılan itirazın iptalini, takibin devamına, davalının %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep etmektedir.
ll. SAVUNMA:
Davalı vekiline usulüne uygun tebligat yapıldığı ancak süresinde cevap verilmediği görüldü.
lll.İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, fatura alacağının ödenmemesi nedeniyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.——- sayılı dosyasının tetkikinde;
Davacı alacaklı tarafından, davalı borçluya yönelik 445,15 TL alacağın tahsili için takip yapıldığı, borçlunun süresi içinde borca itiraz ettiği, akabinde takibin durduğu, borca itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edilmediği anlaşılmıştır.
İİK madde 67 gereğince, itirazın iptali davasının itirazın tebliğinden itibaren, 1 yıl içinde açılması gerekir. Hak düşürücü süreler, dava şartı olup taraflar ileri sürmese de mahkemece resen gözetilir. Somut olayda icra takibindeki, itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edilmemesi nedeniyle İİK’nun 67.maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü sürenin başlamadığı anlaşıldığından, davanın süresi içinde açıldığı kabul edilmiştir.
Uyuşmazlık, davacının davalıdan 28/08/2018 son ödeme tarihli 8,83 TL tutarlı, 25/09/2018 son ödeme tarihli 32,35 tl tutarlı, 25/10/2018 son ödeme tarihli, 32,35 tl tutarlı, 20/12/2018 son ödeme tarihli 34,22 tl tutarlı, 21/01/2019 son ödeme tarihli 35,47 tl tutarlı, 23/11/2018 son ödeme tarihli 33,35 tl tutarlı, 25/12/2018 son ödeme tarihli 34,35 TL tutarlı, 25/01/2019 son ödeme tarihli 35,6 tl tutarlı, 25/02/2019 son ödeme tarihli 35,97 tl tutarlı, 25/03/2019 son ödeme tarihli 36,75 tl tutarlı, 22/04/2019 son ödeme tarihli 178,36 tl tutarlı faturalardan kaynaklı alacaklı olup olmadığı hususundadır.
Tüm Dosya Münderecaatı Kapsamında Yapılan Değerlendirmede;
Davacı kurum vekili, taraflar arasında abonelik sözleşmesi imzalandığını, davalıya ——- numaralı hattın kullanım hizmeti sağlandığını ancak davalı yanca hat kullanım bedeline ilişkin fatura bedellerini ödenmediğini iddia etmiştir.
Davalı taraf ise, davacı tarafça dava ekinde sunulan telefon hizmet formunu imzaladığını, davacı şirketçe —— bir numara verilmesi gerektiğini ancak verilmediğini, davacı tarafın herhangi bir kurulum yapmadığını, hatları kullanılmadığını savunmuştur. Davacı yanca 13.01.2018 tarihli—– adlı formun dava dilekçesi ekinde sunulduğu, davalı yanca da formdaki imzanın kendilerine ait olduğunun kabul edildiği, davalı yanca yine hizmet verilmediğinin belirtildiği, bu noktada TMK madde 6 kapsamında hizmetin verildiğinin davacı yanca ispatı gerektiği, davacı tarafça hizmetin verildiğine dair düzenlenen faturalar dışında somut bir delil sunulmadığı, faturaların hangi sağlanan hizmet bedeline ilişkin düzenlendiği açıklanmadığı anlaşılmakla, davacının davalıya iletişim sağlama hizmeti verdiğini ispatlayamadığından davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafın, davada haksız ise de kötüniyetli olduğu ispatlanamadığından davalının kötüniyet tazminatı isteminin de reddine karar verilmiştir.
IV.HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Kötü niyet tazminat isteminin reddine,
3-Alınması gerekli 179,90 TL harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 59,30 TL harçtan mahsubu kalan 120,60 TL nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 445,15 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
8-Arabuluculuk aşamasında yapılan ve ——– tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin —— tarafından ilgili arabulucuya ödenmesi halinde, bu ücretin 6831 sayılı Kanuna göre davası reddedilen davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,Dair; davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı, miktar yönünden kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.