Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/811 E. 2022/763 K. 27.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/811 Esas
KARAR NO : 2022/763

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/02/2016
KARAR TARİHİ : 27/10/2022
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 9. maddesine göre Türk Milleti adına yargılama yetkisini kullanan bağımsız ——–Asliye Ticaret Mahkemesince, tarafça açılan dava üzerine yapılan yargılama nihayetinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
I.İDDİA:Davacı vekili; davalı ——tarafından sigortalanan davalı/işleten——- plakalı aracın, 23/07/2015 tarihinde davalı/ sürücü ——- sevk ve idaresindeyken olay mahaline geldiğinde karşıdan karşıya geçmeye çalışan davacıların desteği —— çarptığı; davacıların desteğinin olayda vefat ettiği; davacıların babaları/ destek ——yitirmeleri nedeni ile yaşamlarında boşluk ve eksiklik ile manevi zarara uğradıklarında bahisle; her bir davacı için ayrı ayrı 20.000,00 TL toplam: 60.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsılı ile davacılara ödenmesine karar verilmesini; talep etmiştir.
ll. SAVUNMA:
Davalı ——- vekili; davalı sigorta şirketinin olaydan dolayı manevi tazminat sorumluluğunun bulunmadığını; davacıların taleplerinin sigorta poliçesi teminatı kapsamında bulunmadığından reddine karar verilmesini; talep etmiştir.
Davalı——plakalı aracın 09/12/2014 tarih ve —— sayılı——- hizmet sözleşmesi ile 24 ay süre ile dava dışı——- kiralandığını; olaya karışan aracın işleteninin dava dışı bu şirket olduğunu; bu nedenle davalı şirketin sorumluluğunun bulunmadığından davanın reddine, karar verilmesini; talep etmiştir.Davalı ——- yönetimindeki ——plakalı aracın olay tarihinde karıştığı kazada; davalının kusurunun bulunmadığını; olayla ilgili——–esasında kayıtlı ceza dosyası bulunduğunu; bu dosya üzerinden henüz keşif yapılmadığını; davalının ekonomik olarak zor durumda bulunduğunu; talep edilen manevi tazminat miktarının da sebepsiz zenginleşme hükümleri dikkate alınarak davanın reddine karar verilmesini; talep etmiştir.
lll.İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava; trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir.Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda 22.05.2018 tarihinde —— sayılı karar ile, davalı araç sürücüsünün tali kusurlu olduğu, davalı——Şirketinin de uzun süreli kira sözleşmesine dair savunmasını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü cihetine gidilerek her bir davacı için 10.000,00’er TL olmak üzere toplam 30.000,00 TL manevi tazminatın davalılar ——-Şirketinden müştereken ve müteselsilen tahsiline; diğer davalı sigorta şirketi bakımından açılan davanın ise poliçe kapsamında manevi tazminat teminatının verilmediği gerekçesiyle reddine karar verilmiştir.Karara karşı davalı ——- vekili tarafından yetersiz bilirkişi raporuna dayalı olarak karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
Karara karşı davalı ——-Şirketi vekili tarafından ise uzun süreli kira sözleşmesinin varlığına ilişkin dayandıkları delillere dair bir değerlendirilme yapılmadan karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
Kararın istinafı üzerine inceleme yapan——– vekilinin bilirkişi raporuna itirazları doğrultusunda, ceza dosyasındaki olay anını gösteren ——- görüntüleri de temin edilerek,—— veya ——- Heyetinden ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınıp, önceki rapor ile arasında çelişki bulunması halinde gerekirse bu çelişki de giderildikten sonra diğer davalının uzun süreli kira sözleşmesine dair savunması üzerinde durularak, bildirdiği deliller üzerinden (gerekmesi halinde davalı şirketin ticari defterleri ile ihbar olunan şirketin ticari defterleri de olacak şekilde) bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle işleten sıfatının bulunup bulunmadığı tespit edilip bir karar verilmek üzere ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi amacıyla mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir——–6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a/6. maddesi uyarınca davalı ——- Şirketi vekilinin istinaf kanun yoluna başvuru talebinin kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının davalı ——- vekili ile davalı——- Şirket yönünden kaldırılmasına———- ” şeklinde karar verilmiştir.
Davalı——-Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
——– Asliye Ceza Mahkemesi’nden gelen 10/03/2017 tarih ve——– esas sayılı yazı cevabında; dava dosyasında kusur yönünden yapılmış keşif tutanağı ve bilirkişi raporu bulunmadığı yönünde bilgi verildiği; görülmüştür.Dava dosyasında bulunan nüfus kayıt örneğine göre; ——-23/07/2015 tarihinde vefat ettiği; davacı——– müteveffanın oğulları ve kızı olduğu; görülmüştür.Mahkemece yapılan yargılama sırasında, taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi——- tarafından düzenlenen 06/11/2017 kayıtlı rapora göre; olayın meydana gelmesinde ——- plakalı aracın sürücüsü——- %25 oranında kusurlu bulunduğunu; maktul yaya ——– %75 oranında kusurlu bulunduğu yönünde görüş bildirildiği; incelenen bilirkişi raporundan anlaşılmıştır.Rapora davalı tarafça itiraz edilmiştir. İstinaf kaldırma ilamı doğrultusunda——–kusur raporu aldırılmıştır.
——tarafından düzenlenen 06.07.2022 tarihli kusur raporunda; Sürücü——-sevk ve idaresinde bulunan otomobil ile meskun mahalde gündüz vakti seyri sırasında gerekli dikkat ve özeni yola vermesi, bahse konu kaza mahalli yaya geçidi noktasına geldiği anda görüş alanını kontrol altında bulundurması, hızını yeterince azaltıp öncelikli geçiş hakkını yaya geçidi noktasında karşıdan karşıya geçmek isteyen yayaya vermesi, seyrine müteyakkız şekilde devam etmesi gerekirken bu hususlara riayet etmeyip tedbirsizce gelmiş olduğu yol bölümünde idaresindeki aracın ön kısımları ile yolun sağ tarafından taşıt yoluna girip, yaya geçedi noktasında karşıdan karşıya geçmekte olan yayaya çarpması sonucu gerçekleşen kazada asli kusurlu olduğu, belirtilmiştir.Bu cihette, Davalı taraf ilk raporda % 25 oranında kusurlu iken ikinci raporda % 100 oranında kusurlu olduğu tespit edilerek, davalı tarafın itirazlarının yerinde olmadığı değerlendirilmiştir.
Davacı tarafından mahkememizce verilen ilk karara karşı kanun yoluna başvurulmadığı, sadece davalı tarafça kanun yoluna başvurulmuş olması nedeniyle kazanılmış usulü hak nazarında ilk 06.11.2017 tarihli kusur raporu tekrar hükme esas alınmıştır.İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmaları ile bilirkişi raporu içeriğine göre;Taraflar arasında; davalı ——-plakalı aracın, 23/07/2015 tarihinde davalı/ sürücü——sevk ve idaresindeyken olay mahaline geldiğinde karşıdan karşıya geçmeye çalışan davacıların desteği —— çarptığı; davacıların desteğinin olayda vefat ettiği; hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacıların desteği/ babaları——- vefat ettiği trafik kazasının oluşumunda; davalı ——-olayda kusurlu bulunup bulunmadığı; kusurlu ise kusur oranının ne olduğu ile davacıların babalarının ölümü nedeniyle manevi zarara uğnayıp uğramadıkları; uğramış iseler oluşan bu manevi zarardan araç sahibi——- ve davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun bulunup bulunmadığı; noktalarında toplanmaktadır.Davacılar tarafından davalı —— aleyhine açılan manevi tazminat davasında; Somut olayda, davacıların desteği yaya ——- vefatı ile sonuçlanan trafik kazasının oluşumunda %75 oranında kusurlu bulunduğu; davalı/sürücü ——– ise olayda %25 oranında kusurlu bulunduğu; davacıların, öz babalarını kaybetmeleri nedeniyle duydukları acı ve elemi kısmen de olsa giderilmesi amacıyla tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli/kusur durumu da göz önünde tutularak TBK.m.56 ve TMK.m.4 uyarınca hak ve nasafet kuralı çerçevesinde, TBK.m.49-(1) uyarınca davalı ——-haksız fiili işleyen sıfatıyla müştereken ve müteselsilen tahsiline karar vermek gerekmiş olmakla; davacılar tarafından, davalı aleyhine açılan manevi tazminat davasının sübut bulduğundan kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davalı Sigorta Şirketi Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
Sigorta poliçesinin incelenmesinde;——-tarafından sigortalandığı; poliçe teminatında manevi tazminatın bulunmadığı gerekçesiyle bir önceki mahkememiz kararında poliçe kapsamında manevi tazminat teminatının verilmediği gerekçesiyle reddine karar verilmiştir. Bu karar yönünden istinaf bulunmadığından, bu kararın kesinleşmesi hasebiyle bu hususta karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Davalı ——— Şirketi Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
Kural olarak; 2918 sayılı Karayolları Trafik Yasası’nın 3. ve 19. maddelerine göre trafik kaydı “işleteni” kesin olarak gösteren bir belirti ( karine ) değilse de, onun kim olduğunu belirleyen güçlü bir kanıt niteliğindedir. Ancak, trafik kaydına rağmen işletenliğin üçüncü kişi üzerinde bulunmasını engelleyen bir yasal düzenleme de yoktur. İşletenlik, trafik kaydı adına olan kişiden mülkiyeti muhafaza kaydı ile satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süre ile kiralama, ariyet veya rehin gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişiye geçmiş olur. Bu bakımdan işletenliğin kayda rağmen başkasına geçmiş bulunduğu her zaman kanıtlanabilir.
Dava konusu kazaya karışan ——– plaka sayılı araç, davalı şirket tarafından 09.12.2014 tarih ve ——sayılı—– Hizmet Sözleşmesi kapsamında 24 ay süre ile ihbar olunan ——-firmasına kiraya verildiği, işbu sözleşme ve sözleşmeye istinaden düzenlenen araç teslim ve tesellüm belgesi,—— anlaşması, kira bedeline ilişkin faturalar, damga vergisi beyannamesi ve tahakkuk fişi davalı tarafından dava dosyasına ibraz edildiği anlaşılmıştır. Bu kapsamda davalı şirketin maliki olduğu ——-plaka sayılı aracın dava konusu kaza tarihinde ihbar olunan firmanın fiili hakimiyeti altında olduğu, davalı şirketin aracın işleteni olmadığı anlaşılmakla davalı şirket yönünden davanın husumet yönünden reddine karar verilmiştir.
IV.HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1) Davalı——-. Yönünden;
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda 22.05.2018 tarihinde ——-Esas, —– sayılı karar ile, “Davacılar tarafından davalı ——–aleyhine açılan davanın reddine, ” ilişkin karara karşı kanun yoluna başvurulmaması nedeniyle karar bu hususta kesinleştiğinden, bu dava yönünden KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2) Davalı——Yönünden;
Davanın husumet yokluğundan REDDİNE,
3) Davalı ——Yönünden;
Davacılar tarafından davalılar ——- aleyhine açılan davanın kısmen KABULÜ İLE,
Davacı —— için 10.000,00 TL,
Davacı —— için 10.000,00 TL ve
Davacı ——- için 10.000,00 TL olmak üzere toplam: 30.000,00 TL manevi tazminatın 23/07/2015 olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine,
4) Fazlaya ilişkin istemin reddine,
5-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 2.049,30 TL harçtan peşin alınan 1.024,65 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.024,65 TL karar harcının davalı ——- tahsili ile hazineye irat kaydına,
6-Davacı —— manevi tazminat davasında kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan ——- uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden——– tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davacı—— manevi tazminat davasında kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —— uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden ——- vekâlet ücretinin davalı ——tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Davacı—– manevi tazminat davasında kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan ——uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden 9.200,00 TL vekâlet ücretinin davalı ——tahsili ile davacıya verilmesine,
9-Davalı —— davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —– uyarınca davanın reddedilen miktarı üzerinden hesaplanan —— alınarak davalıya verilmesine,
10-Davalı —– davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —–vekâlet ücretinin davacı —— alınarak davalıya verilmesine,
11-Davalı—-davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —– vekâlet ücretinin davacı —— alınarak davalıya verilmesine,
12-Davalı ——davada kendisini vekil ile temsil ettirmişse de, davacı tarafından dava öncesi işletenin tespiti mümkün olmadığından davacı aleyhine vekalete hükmemedilmemesine,
13-Davacılar tarafından yatırılan 1.053,85 TL harç ile 883,80 TL yargılama giderinden davanın red ve kabul oranına göre hesaplanan 441,90 TL’sinin davalı ——-tahsili ile davacılara verilmesine, bakiyesinin davacılar üzerinde bırakılmasına,
14-Davalı —–tarafından yapılan 34,30 TL yargılama giderinden davanın red ve kabul oranına göre hesaplanan 17,15 TL ‘sinin davacılardan tahsili ile davalıya verilmesine, bakiyesinin davalı üzerinde bırakılmasına,
15-Davalı ——- tarafından yapılan 349,50 TL yargılama giderinin davacılardan tahsili ile davalıya verilmesine,
16-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle, Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.