Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/803 E. 2023/554 K. 21.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/803
KARAR NO : 2023/554

DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ : 09/12/2021
KARAR TARİHİ : 21/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan banka dışındaki diğer kredi kuruluşlarına ilişkin düzenlemelerden kaynaklanan (itirazın iptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı tarafından verilen dava dilekçesinde özetle; müvekkil bankanın —- Şubesi ile dava dışı kredi lehtarı/borçlusu ——. arasında imzalanan genel kredi sözleşmelerine istinaden muhtelif türde ticari kredi kullandırıldığı, davalı kefilinde işbu genel kredi sözleşmesini müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, borcun öngörülen süre içinde ödenmemesi nedeniyle—-. Noterliğinin 10.03.2016 tarih ve —–yevmiye sayılı hesap ihtarnamesi keşide edilerek 1.322.446,32 TL nakdi kredi alacağından dolayı kredi cari hesabının kesilip kat edildiği, davalı borçluların işbu hesap kat ihtarına itiraz etmedikleri, ihtarname ile verilen sürede borcun ödenmemesi üzerine bu kez—- İcra Müdürlüğü’nün —– esas sayılı dosyası ile genel haiz yoluyla ilamsız icra takibine geçildiği, davalı yanın asıl borca, işlemiş faize ve fer’ilerine itirazı üzerine takibin durduğu, takibi sürüncemede bırakmaya yönelik olarak itiraz edildiği belirtilerek, hukuka aykırı itirazın 1.323.101,61 TL alacak üzerinden iptaline, takibin devamına ve %20’den az olmamak üzere İcra inkar tazminatına hükmedilmesini; talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafından verilen davaya cevap dilekçesinde özetle; müvekkilin alacaklı görünen tarafa herhangi bir borcu bulunmadığı belirtilerek, asıl borca, işlemiş faize, faiz oranına ve takibin tüm ferilerine itiraz edilerek, takibin durdurulmasına karar verilmesi talep etmiş olmakla takibin durduğunu, davanın 1 yıllık hak dusurucu süre içinde açılmadığı, davacı müvekkilin takibe itirazını bildiği halde takibin devamı için herhangi bir işlemde bulunmadığını, alacağını diğer borçlulardan tahsil etmeye çalıştığını, davanın süresi içinde açılmadığını, davacı kredi borcu 3 yıl içinde katlanarak artmasına neden olduktan sonra icra takibi açtığı, bu durumun hakkın kötüye kullanılması anlamına geldiğinden davanın reddine karar verilmesini; talep etmiştir.

Dava itirazın iptali istemine ilişkindir.Mahkememizce taraf delilleri toplanmış, davacı banka nezdinde yerinde inceleme yapılarak rapor alınmasına dair karar verilmiş, bu kapsamda sunulan kök rapora itiraz edilmekle ek rapor alınmış, sunulan ek rapor dosya kapsamına, delil durumuna uygun, denetime elverişli bulunmuş, Mahkememizce de varılan kanaate iştirak olunarak, rapor hükme esas alınmıştır.
Mahkememizce davaya konu takip dosyası dosyamız arasına alınmış, davacı bankanın —–İcra Müdürlüğünün —– esas sayılı dosyası kapsamında, tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla, asıl alacak, işlemiş faizi ve BSMV’si ve ihtarname masrafı olmak üzere toplamda 1.323.101,61 TL’nin tahsili istemi ile 15/03/2016 tarihinde ilamsız takip başlatıldığı, takibe itiraz üzerine süresi içinde işbu davanın açıldığı belirlenmiştir.Davalı vekilince aşamalarda davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açılmadığı ileri sürülmüş ise de, keyfiyete ilişkin icra müdürlüğüne yazı yazılmış, itirazın alacaklı vekiline tebliğ olmadığı icra müdürlüğünce bildirilmiş, dolayısıyla hak düşürücü süre içinde davanın açılmış olduğu belirlenmiştir.
Yukarıda açıklandığı üzere Mahkememizce hükme esas alınan bilirkişi kök ve ek raporu ile, davacı banka kayıtları yönünden yerinde yapılan inceleme neticesinde, davacı banka ile dava dışı asıl borçlu şirket arasında 17/17/2014 tarihli 2.500.000,00 TL limitli genel kredi sözleşmesi imzalandığı, sözleşmeyi davalının müteselsil kefil sıfatıyla imzalandığı, buna istinaden davacı banka tarafından dava dışı şirkete taksitli, iskonto ve kredili mevduat hesabı ile teminat mektubu kredileri kullandırılmış olduğu, bu kapsamda davacı banka tarafından 10/03/2016 tarihinde hesabı kat ederek 1.322.446,32 nakdi borcun (1) gün içinde ödenmesinin ihtar edildiği, yapılan bilirkişi incelemesinde bu tutarın yerinde olduğunun belirlendiği, kat ihtarının dava dışı şirkete tebliğ edildiği ancak davalı kefil yönünden usuli bir tebliğ bulunmadığı, tebliğ edilmeksizin iade edilmiş olduğu, davalının takip öncesi süreçte ancak kendi temerrüdünün sonuçlarından sorumlu bulunduğu, kat ihtarı davalıya tebliğ edilmemekle dava öncesi temerrüt faizi isteminin yerinde olmadığı, takip tarihine kadar işlemiş akdi faizden davalının sorumlu bulunduğu belirlenmiştir.
Bununla beraber davacı banka tarafından, iskonto kredisi kapsamında yapılan tahsilatın takipte dikkate alınmamış olduğu, kök raporda bu tutarın 47.500 TL + 49.500 TL olmak üzere toplamda 97.000 TL olarak hesaplandığı, itiraz üzerine ek rapor ile 07.06.2016 tarihli 49.500,00 TL’lık tahsilatın gerçek bir tahsilat olmadığı, söz konusu alacak kaydının iskonto kredisinden —– kredisine dönüşüm nedeniyle yapılan virman işlemi kaydı olduğu, kök raporda borca mahsup edilen 49.500,00 TL’nın gerçek bir tahsilat olmadığı açıklanarak kök raporda revizyon yapılmış, takipte talep olunan 1.317.650,65 TL ana para tutarından, iskonto kredisi kapsamında yapılan 47.500 TL’nin tenzili ile bakiye 1.270.150,65 TL asıl alacak olduğu hesaplanmakla bu tutar yönünden istemin kabulüne dair karar verilmiştir.
Takibe konu işlemiş faiz istemi yönünden ise, kat ihtarının usulüne uygun olarak davalıya tebliğ edilmediği, dolayısıyla takip tarihine kadar akdi faiz uygulanması gerektiği, buna göre kat öncesi işleyip tahsil edilmeyen akdi faiz tutarının 1.687,31 TL olup, kat ile takip tarihine kadar işlemiş akti faiz tutarının ise 4.109,52 TL olarak hesaplandığı belirlenmiş ancak taleple bağlı kalınarak 2.878,69 TL işlemiş faiz ile BSMV’si olan 229,37 TL’ye ve yanı sıra ihtar masrafı olan 655,29 TL’ye hükmedilerek davanın kısmen kabulüne dair karar verilmiştir.Sözleşmede akdi ya da temerrüt faizi yönünden belirlenmiş bir oran bulunmadığı, sözleşmenin 12. maddesinde, temerrüt halinde bankaca kredilere uygulanan en yüksek faiz oranına %50’sinin ilavesi suretiyle bulunacak oran üzerinden temerrüt faizi uygulanmasının kararlaştırıldığı belirlenmekle ve davacı tarafça fiilen uygulanan kredi oranı olan %24,24’e nazaran bu oranın % 36,36 olarak belirlenmesi neticesinde takip tarihinden itibaren asıl alacağa %36,36 oranında faiz uygulanmasına dair karar verilmiştir.Takibe konu alacağın likit olduğu değerlendirilmekle, hükmolunan alacağın %20’si kadar da icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline dair karar vermek gerekmiştir.

KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabulü ile —- İcra Dairesinin—— esas sayılı takibine yapılan itirazın kısmen iptali ile, asıl alacağa takip tarihinden itibaren % 36,36 oranında temerrüt faizi işletilmek, işleyecek bu faizin %5 BSMV’si de hesaba katılmak ve tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla,
-1.270.150,65 TL asıl alacak
– 1.687,31 TL işlemiş akdi faiz
-2.878,69 TL işlemiş temerrüt faiz
-229,67 TL BSMV
– 655,29 TL ihtarname masrafı olmak üzere toplamda 1.275.601,61 TL üzerinden takibin devamına,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,Hükmolunan alacağın %20’si olan 255.120,32 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 87.136,35 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineyi irat kaydına,
3-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 150.048,13 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 3.200,00 TL bilirkişi ücreti ve 136,50 TL posta masrafı olmak üzere toplam: 3.336,50 TL’nin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 3.216,72 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Hazine tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
8-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,Dair, Davacı Vekilinin yüzüne karşı tebliğden itibaren 2 hafta süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.