Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/801 E. 2022/922 K. 08.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/801 Esas
KARAR NO: 2022/922
DAVA: Menfi Tespit (Alım Satım)
DAVA TARİHİ : 08/12/2021
KARAR TARİHİ: 08/12/2022
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 9. maddesine göre Türk Milleti adına yargılama yetkisini kullanan bağımsız———–Mahkemesince, tarafça açılan dava üzerine yapılan yargılama nihayetinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
I.İDDİA:
Davacı vekili; müvekkili —- davalı —- davalıya ait olan ——— alım- satımı hakkında kendi aralarında — tarihinde sözleşme imzalayarak anlaşma sağladığını, ilgili anlaşma gereğince —- bedelli iki adet çekin müvekkili tarafından lehtar olan davalı adına düzenlendiğini ve teslim edildiğini, ayrıca kalan—– satış bedelinin ise —– tarihinde nakit olarak ödenmesi hususunda taraflarca anlaşma sağlandığını, taraflar arasındaki anlaşmaya rağmen davalı —— devrini müvekkiline yapmadığını, bu konuda müvekkilini oyaladığını, bunun üzerine müvekkilinin de yaşadığı ekonomik sıkıntıları da göz önünde bulundurarak tekneyi almaktan vazgeçtiğini, cayma bedelini ödemeyi kabul edeceğini beyan ettiğini ve davalı —— durumunu açıklayan mesajlar atmıştır. Nitekim davalı —– tarafından da teknenin resmi olarak devrinin müvekkili adına yapılmadığını, müvekkilinin —— kullanımını bıraktığını, tekneye ait anahtar ve kartları arkadaşı —- aracılığı ile davalıya teslim ettiğini, davalı—— mesajların hiçbirine dönüş sağlamadığını, müvekkili ile iletişim kurmayı reddettiğini ilgili çeklerin diğer davalı —– tarafından cirolandığını, sonrasında müvekkili ve diğer davalı ————Sayılı dosyaları ile icra takipleri başlatıldığını, ancak aslında doğmamış olan bir borca karşılık olarak başlatılan icra takiplerinin haksız ve kötü niyetli olduğunu, öncelikle icra takiplerinin tedbiren durdurulmasına karar verilmesini, yargılamanın neticesinde de müvekkilinin davalı alacaklıya borcu olmadığının tespiti ile davalarının kabul edilmesini, haksız ve kötü niyetli olan davalı aleyhine %20 oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile ve vekalet ücretinin de davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
ll. SAVUNMA:
Davalı vekili; davalı ile davacı arasında herhangi bir ticari ilişki olması, dava konusu kambiyo evrakı çekin bu ilişki nedeniyle verildiğinin tek başına ispata yeterli olmadığını, davacının davasının reddine, lehlerine vekalet ücretine hükmedilmesine, dava mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
lll.İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, gemi satışı nedeniyle verildiği belirtilen kambiyo senedinden kaynaklı borçlu olunmadığının tespitine ilişkin menfi tespit davasıdır.
Taraflar arasında ——– tarihli tekne satımına ilişkin adi yazılı sözleşme yapıldığı hususunda ihtilaf bulunmayıp, ihtilaf takip konusu kambiyo senedinin bu sözleşme uyarınca verilip verilmediği,——- sayılı dosyalarında davacının davalılara borcu bulunup bulunmadığı hususundadır.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu(TTK)’nun 4/1. maddesine göre, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır. TTK’nın 5/1. Maddesine göre de, aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın tüm ticari davalara asliye ticaret mahkemesi bakmakla görevlidir. Ancak TTK’nın 5/2. Maddesinde ise, bir yerde ticaret davalarına bakan birden çok asliye ticaret mahkemesi varsa, iş durumunun gerekli kıldığı yerlerde ——– asliye ticaret mahkemelerinden biri veya birkaçı münhasıran bu Kanundan ve diğer kanunlardan doğan deniz ticaretine ve deniz sigortalarına ilişkin hukuk davalarına bakmakla görevlendirilebileceği düzenlenmiştir. ——— kurulup faaliyete geçirilen —-yargı alanının—– mülki sınırları olarak belirlenmiş ve yine —- tarihli ticaret mahkemesi hakimleri ile bazı yer adli yargı hakimlerinin müstemir yetkilerinin düzenlenmesine ilişkin yetki kararnamesi ile 6102 sayılı TTK 5/2 maddesi gereğince——– Ticaret Mahkemesi TTK ‘dan ve diğer kanunlardan doğan deniz ticareti ve deniz sigortalarına ilişkin hukuk davalarına bakmak üzere münhasıran görevlendirilmiştir.
Dava, gemi satışından kaynaklı menfi tespit davasına ilişkin olup bu haliyle uyuşmazlık deniz ticaretine ilişkin olduğu, bu kapsamda deniz ticaretine ilişkin bir uyuşmazlıktan kaynaklanan eldeki bu davada asliye ticaret mahkemesi değil, deniz ihtisas mahkemesi görevli olacağı, asliye ticaret mahkemesi ile deniz ihtisas mahkemesi arasındaki ilişki görev ilişkisi olup HMK’nın 114/1-c maddesine göre dava şartlarından olan mahkemenin görevli olması davanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden —– nazara alınması gerekeceğinden, bu nedenle mahkememizce davada—–görevli olduğu değerlendirilerek, görevsizlik kararı verilmiştir.
IV.HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-TTK’nun 5/3. ve HMK’nun 114/1-c, 20. maddeleri uyarınca mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın dava şartı yokluğundan REDDİNE,
2-HMK’nun 20.maddesi uyarınca, iş bu kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki haftalık süre içinde başvuru halinde, dava dosyasının görevli ———— gönderilmesine,
3-HMK’nun 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde ————Adliye Mahkemesinden istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.08/12/2022