Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/790 E. 2023/21 K. 12.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/790 Esas
KARAR NO : 2023/21

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/12/2021
KARAR TARİHİ : 12/01/2023
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 9. maddesine göre Türk Milleti adına yargılama yetkisini kullanan bağımsız ——. Asliye Ticaret Mahkemesince, tarafça açılan dava üzerine yapılan yargılama nihayetinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
I.İDDİA:
Davacı vekili;—— İcra Müdürlüğü——– Esas sayılı takip dosyası ile davalı şirket aleyhine ödeme emri gönderildiğini ve ödeme emrinin borçlu tarafa tebliğ edildiği ancak borca itiraz edildiğini, davalı şirketin sorumluluktan kaçma amacıyla yapmış olduğu söz konusu itirazların haksız hukuki dayanaktan yoksun ve tamamen takibi durdurmaya yönelik olduğunu ve bu nedenle itirazın iptalini talep etme zarureti doğduğunu, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında ——İşlerinde kullanılacak olan makine ve ekipman kiralama sözleşme kapsamında —– no’lu hakedişe ilişkin olarak ——- seri nolu 19.5.2021 tarihli 253.729,50 TL bedelli fatura kesildiğini ve kesilen fatura karşılığında davalı şirket tarafından toplam 220.000,00 TL ödeme yapıldığını ve geriye bakiye alacak miktarı olan 33.729,50 TL’nin ödenmediğini, davalı borçlu şirketin haksız ve hukuka aykırı itirazının kaldırılmasına, takibin kaldığı yerden devamına, 33.729,50 TL alacağın takip tarihi olan 21.9.2021 tarihinden itibaren %13,75 ticari temerrüt faizi ile davalı tarafından alınarak müvekkiline ödenmesine, yapılacak yargılama neticesinde davalı borçlunun takibi sırf durdurmak ve semeresiz bırakmak gayesi ile kötüniyetle itiraz ettiğinin sübuta ermesi halinde takip miktarı üzerinden %20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı borçlu şirkete yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
ll. SAVUNMA:
Davalı vekili; müvekkili ile davacı şirketin ——beraber çalıştıklarını, davacı yanın burada karotlu ve kırıntılı sondaj işlerinde kullanılacak olan makinelerin kiralanması işini üstlendiğini ve taraflar arasında kiralamaya ilişkin olarak bir sözleşme akdedildiğini, taraflar aralarında yapmış oldukları sözlü beyanlara göre yapılacak olan iş toplamı olarak KDV dahil 220.000,00 TL üzerinden anlaştıklarını, anlaşılan iş bu bedelinde müvekkili tarafından davacıya ödendiğini, taraflar arasında yapılan iş bu ödemeye ilişkin olarak ihtilaf bulunmadığını, ancak davacı yanın ödenen bu bedeli net fiyat olarak belirlediğini ve icra dosyası asıl alacağında ödenen iş bu bedelin KDV miktarı olduğunu, davacı yanın haksız ve kötüniyetli olarak anlaşılan bedelin üzerinde bir fatura keserek haksız kazanç elde etme gayreti içerisine girdiğini, yapılan işin tespiti ve kiralanan makinelerin tespit edilmesi halinde kesilen faturanın yüksek olduğunun anlaşılacağını, müvekkili tarafından yapılan ödemeler incelendiğinde son ödemenin 24.03.2021 tarihinde gerçekleştiğini ancak davacının faturasını 19.05.2021 tarihinde yani yaklaşık 2 ay sonra kestiğini, müvekkilinin iyi niyetli olarak taraflar arasındaki sözlü mutabakata uygun davranmış ve ödemelerini zamanında yaptığını, santralde işlerin yoğun olması nedeniyle ve iş bitiminden yaklaşık 2 ay sonra faturanın kesilmesi nedeniyle müvekkili firmanın dikkatinden kaçarak faturanın ticari defterlere işlendiğini, gelinen noktada davacı yanın haksız kazanç elde etmek amacıyla böyle bir yola başvurduğunu, davanın reddine, %20 den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
lll.İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, fatura alacağının ödenmemesi nedeniyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir——.İcra Müdürlüğünün——- sayılı dosyasının tetkikinde;
Davacı alacaklı tarafından, davalı borçluya yönelik 33.729,50 TL fatura bedeli, 1.588,29 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 35.317,79 TL alacağın tahsili için takip yapıldığı, borçlunun süresi içinde borca itiraz ettiği, akabinde takibin durduğu, borca itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edilmediği anlaşılmıştır. İİK madde 67 gereğince, itirazın iptali davasının itirazın tebliğinden itibaren, 1 yıl içinde açılması gerekir. Hak düşürücü süreler, dava şartı olup taraflar ileri sürmese de mahkemece resen gözetilir. Somut olayda icra takibindeki, itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edilmemesi nedeniyle İİK’nun 67.maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü sürenin başlamadığı anlaşıldığından, davanın süresi içinde açıldığı kabul edilmiştir.
Uyuşmazlık, davacının davalıdan fatura alacağı bulunup bulunmadığı hususundadır.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.Davacının defterlerinin incelenmesi için talimat yazılmıştır. Talimat mahkemesince aldırılan mali müşavir bilirkişi raporunda; Davacı yanın ticari defterlerin incelemeye tabi tutulduğu, defterlerin usulüne uygun olarak tutulduğu, davacı lehine delil vasfı bulunduğu, davacı şirketin defterlerine göre davacının takip tarihi itibari ile davalı şirketten faturadan kaynaklı olarak 33.729,50 TL alacaklı olduğu, belirtilmiştir.Davalının defterlerinin incelenmesi için mahkememizce mali müşavir bilirkişiden rapor aldırılmıştır. Mali müşavirce düzenlenen raporda; Dava konusu faturanın davalıca —— formu ile beyan edildiği, davalı kayıtlarına göre 33.729,50 TL borcun bulunduğu belirtilmiştir.
Tüm Dosya Münderecaatı Kapsamında Yapılan Değerlendirmede;
Davacı vekili makine ve ekipman sağlama hizmetinden kaynaklı, —— seri nolu 19.5.2021 tarihli 253.729,50 TL bedelli fatura kesildiğini, faturadan ödenmeyen 33.729,50 TL bedelli fatura kaldığını iddia ettiği, davalıca hizmetin verildiği ancak hizmet bedelinin 220.000,00 TL olduğunun savunulduğu,Mahkememizce tarafların ticari defterlerinin incelenmesine karar verildiği, Tarafların ticari defterlerinde bilirkişice yapılan incelemede, tarafların defterlerini usulüne uygun tuttukları, davacının düzenlediği faturaların davalının defterlerine de işlendiği, buna göre takip tarihi itibariyle davalının ticari defterlere göre davacı şirkete 33.729,50 TL borçlu olduğunun tespit edildiği anlaşılmakla bu asıl alacağa yönelik yapılan takibe itirazın iptaline karar verilmişitir.
İşlemiş Faiz Talebi Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
Her ne kadar takip dosyasında işlemiş faiz talep edilmiş ise de ; Taraflar arasında herhangi bir yazılı sözleşme mevcut olmadığında ve borçlunun bir ihtar veya ihbarla temerrüde düşürülmediğinde işlemiş faiz talebi kabul edilemeyeceği, davacının düzenlemiş olduğu fatura tutarının ödeneceği vade belirtilse dahi bu durumu değiştirmeyeceği (——-), anlaşılmakla, anılan bu şartlar gerçekleşmediğinden davacının işlemiş faiz talebi yerinde görülmemiştir.
İcra İnkar Tazminatı Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
İİK’nın 67. maddesinin 2.fıkrası hükmünce, icra-inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması ve alacağın likit ve belli olması gerekir. Daha geniş bir açıklama ile borçlu tarafından alacağın gerçek miktarı belli, sabit ve belirlenmek için bütün unsurlar bilinmesi mümkün nitelikle olması yeterlidir. Borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise, alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Öte yandan, alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir. (——–)Bu kapsamda, alacağın likit olması ve diğer icra inkar tazminatına hükmedilebilme şartlarının olayda gerçekleşmesi nedeniyle, hükmolunan asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
IV.HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE;
1-Davalının ——- Esas sayılı dosyasında vaki itirazının KISMEN İPTALİ ile,
2-Takibin 33.729,50 TL üzerinden DEVAMINA, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
3-Alacağın %20 sine tekabül eden icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 2.304,06 TL harçtan peşin alınan 426,55 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.877,51 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden 9.200,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın reddedilen miktarı üzerinden hesaplanan 1.588,29 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yatırılan 485,85 TL harç ile 1.941,00 TL yargılama giderinden davanın red ve kabul oranına göre hesaplanan 1.853,71 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı tarafça sarfedilen yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
9-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
10-Arabuluculuk aşamasında yapılan ve——tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin 6831 sayılı Kanuna göre davanın açılmasına sebebiyet veren davalıdan tahsili ile ——gelir kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,Dair; tarafların yokluğunda verilen gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde ——-Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.