Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/754 E. 2023/332 K. 11.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/754 Esas
KARAR NO : 2023/332

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/11/2021
KARAR TARİHİ : 11/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalının arasındaki ticari ilişki neticesinde davalı tarafın söz konusu ilişkiden kaynaklanan borcunu ödememesi üzerine müvekkil şirketçe alacağın tahsili amacı ile davalı aleyhine—— Esas sayılı dosyası ile icra takip başlatıldığını takibe davalı yan tarafından haksız ve dayanaksız olarak itiraz edildiğini beyan ederek vaki itirazının iptaline ve davalı aleyhine %20den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davacıya herhangi bir borcu olmadığını beyan ederek açılan davanın reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Dava, fatura alacağının ödenmemesi nedeniyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.——- Esas sayılı dosyası dosyamız arasına alınmıştır. İncelemesinde; davacı/takip alacaklısının davalı/takip borçlusu aleyhine 4.602,01 TL tutarında cari hesaba dayalı takip başlattığı borçluya 08/09/2021 tarihinde ödeme emrinin tebliğ edildiği borçlunun 09/09/2021 tarihinde borca itiraz ettiği takibin durduğu anlaşılmıştır. İtiraz dilekçesinin alacaklıya tebliğ edildiğine ilişkin dosyada belge bulunmamaktadır.İİK madde 67 gereğince, itirazın iptali davasının itirazın tebliğinden itibaren, 1 yıl içinde açılması gerekir. Hak düşürücü süreler, dava şartı olup taraflar ileri sürmese de mahkemece resen gözetilir. Somut olayda icra takibindeki, itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edilmemesi nedeniyle İİK’nun 67.maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü sürenin başlamadığı anlaşıldığından, davanın süresi içinde açıldığı kabul edilmiştir. İlgili Vergi Dairelerine müzekkere yazılarak tarafların BA BS formları getirtilerek dosya arasına alınmıştır.Mahkememizce yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi raporunda özetle; tarafların tacir olduğunu, taraflar arasında yazılı sözleşme bulunmadığını, davacı yanın defterlerinin usule uygun tutulduğunu konu faturaların deftere işlendiğini yine davalının davaya konu 3 adet faturayı bağlı bulunduğu vergi dairesine bildirdiğini davalının defterleri ibraz etmediğini davacı defterleri ve tarafların BA-BS formlarından davacı yanın 4.602,01 TL alacaklı olduğunun anlaşıldığını beyan etmiştir.

Dava itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık —- İcra Müdürlüğünün—— Esas sayılı takibine yapılan itirazın haklı olup olmadığı bu doğrultuda davacının davalıdan cari hesaba dayalı alacağının bulunup bulunmadığı noktalarında toplanmıştır.Tüm dosya kapsamı ve yasal deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacının davalı aleyhine faturaya dayalı ilamsız icra takibi başlattığı davalının işbu takibe itiraz ettiği takibe dayanak faturaların davacı defterlerine işlenmiş olduğu davacı defterlerinin usulüne uygun tutulduğu ve sahibi lehine delil mahiyetinde olduğu yine takip konusu faturanın davalı tarafın BA olarak vergi dairesine bildirildiği anlaşılmakla alçağın varlığı sabit olup davalı tarafça işbu borcun ödendiği ispatlanmadığından davacının davasında haklı olduğu kabul edilmiştir.İİK’nın 67. maddesinin 2.fıkrası hükmünce, icra-inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması ve alacağın likit ve belli olması gerekir. Daha geniş bir açıklama ile borçlu tarafından alacağın gerçek miktarı belli, sabit ve belirlenmek için bütün unsurlar bilinmesi mümkün nitelikle olması yeterlidir. Borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise, alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Öte yandan, alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir. (Yargıtay—-.HD ——-Bu kapsamda, alacağın likit olması ve diğer icra inkar tazminatına hükmedilebilme şartlarının olayda gerçekleşmesi nedeniyle, hükmolunan asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ ile;
1-Davalının —– İcra Müdürlüğünün—–Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptaline, takibin aynen devamına,
2-Alacağın %20’sine tekabül eden icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 314,36 TL karar ve ilam harcından 59,30 TL peşin harcının mahsubu ile bakiye 255,06 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.602,01 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL başvuru harcı ve 59,30 TL peşin harcı toplamı:118,60 TL ile aşağıda dökümü yazılı 1.267,00 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince talep halinde karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
8-Dava şartı arabuluculuk kapsamında arabulucu —–(Sicil no:——) Hazine tarafından ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan 6831 sayılı Kanun’a göre yargılama gideri olarak tahsili için Hazine’ye müzekkere yazılmasına,Gerekçeli mahkeme kararının taraflara bilahare tebliğ edilmek üzere miktar itibariyle kesin olarak verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.