Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/739 E. 2023/790 K. 17.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İ
İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/739 Esas
KARAR NO: 2023/790
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :14/11/2021
KARAR TARİHİ
:17/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

Davacı vekili dava dilekçesinde

Müvekkili şirket ile davalı arasında sözleşmeye istinaden mal alımı sebebi ile ticari iş ilişkisi söz konusu olduğunu, aralarında cari hesap ilişkisi doğduğunu, müvekkili şirketin nezdinde tutulan muavin defterde davalı şirketle olan ilişkinin tutulduğu kayıtlarda yer alan —— fiş no.lu evraklar ile davalı şirkete ekte sunulan çek tediye makbuzundan anlaşılacağı üzere,——- çek seri numaralı ——– ait olmak üzere 3 adet çek teslim edildiğini, davalının sözleşme gereği hareket etmediğinden, davalı tarafa ihtarname gönderilerek sözleşmenin feshedildiğini ve sözleşme feshedildiğinden çekler ile yapılan ödemelerin iadesinin istenildiğini, davalı yan tarafından müvekkili şirkete —- tarihinde işbu defa —–bedelli 2 adet çek girişi olduğunu sonuç olarak davalı şirketin —– alacağı bulunduğunu —- alacağın tahsili için ——– sayılı dosya ile icra takibine başladıklarını davalının haksız olarak takibe itiraz ettiğini beyan ederek haksız ve kötü niyetli olarak yapılan itirazın iptali ve takibin asıl alacak ve faiz talebiyle birlikte devamına, davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili tarafından yasal süresinde cevap dilekçesi sunulmadığı görüldü.Davalı vekili 22/03/2022 tarihli beyan dilekçesinde özetle; dava dilekçesinin müvekkilinin açık olduğunu bilmediği —– hesabına gönderildiğini bu hususun savunma hakkını elinden aldığını bu nedenle işbu cevap dilekçesinin süresinde olduğunun kabulünün gerektiğini ayrıca davacının teslimatı geç almasının kendi kusurundan kaynaklandığını ve ihtarnamenin malların tesliminden 20 gün sonra çekildiğini keza malların anlaşıldığı gibi olmadığı yönündeki ihtarın da süresinde yapılmadığını beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.——— dosyamız arasına alınmıştır. İncelemesinde; davacı alacaklının 31/03/2021 tarihinde davalı borçlu aleyhine 80.895,65 TL alacak üzerinden ilamsız takip başlattığını ödeme emrinin borçluya 09/04/2021 tarihinde tebliğ olduğu borçlunun 16/04/2021 tarihinde tebliğ edildiği itiraz dilekçesinin alacaklıya tebliğ edilmediği anlaşılmıştır.İlgili bankalara müzekkere yazılarak dava dilekçesinde konu edilen çeklere ilişkin bilgilerin gönderilmesi istenilmiş ve ibraz edilip edilmediği sorulmuş olup gelen yazı cevabı dosyamız arasına alınmıştır.Dosya rapor tanzim etmek üzere mali müşavir bilirkişi ve sözleşme hukuku uzmanı bilirkişiye tevdi edilerek heyet halinde rapor tanzim edilmesi istenilmiş olup heyet hazırlamış olduğu raporda özetle; davacı yanın defterlerinin usulüne uygun tutulduğunu, davacının ticari defter ve kayıtlarında davalı ile arasındaki ticari ilişkiye çerçevesinde———tutarlı çeki ciro etmek suretiyle davalıya verdiğini ve defterine borç olarak kaydettiğini, 3 adet çekin çek hamilleri tarafından bankalara ibraz edildiği ve ödendiğini, akabinde davalı tarafından davacıya ——– tutarlı çekin keşide edilerek davacıya verildiğini, hesabına Alacak kaydedildiği, davalı tarafından davacı adına düzenlenen ——–muteviyatı mal işveren tarafından kabul edilmemesi üzerine davacı tarafından elektronik ortamda reddedildiğini davacı nezdindeki davalıya ait hesabın Borç/Alacak mahsubu sonucunda davacının davalıdan —— icra takip tarihi itibariyle 80.895,65 TL alacağının bulunduğunu, davalı tarafın ticari defterlerini sunmadığını, sözleşme bedelinden davalının davacıya teslim ettiği çek bedelleri mahsup edildiğinde kalan bakiye olan 80.895,65 TL’den 13.462,34 TL teslim alınan ürün bedelleri mahsup edildiğinde kalan bakiye olan 67.433,31 TL bakiyenin talep edilebileceği belirtmiştir.Dava, hukuki niteliği itibari ile; —-icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.Uyuşmazlık; ———- takibine yapılan itirazın haklı olup olmadığı bu doğrultuda davacının davalıdan cari hesaba dayalı alacağının bulunup bulunmadığı noktalarında toplanmıştır.İİK madde 67 gereğince, itirazın iptali davasının itirazın tebliğinden itibaren, 1 yıl içinde açılması gerekir. Hak düşürücü süreler, dava şartı olup taraflar ileri sürmese de mahkemece resen gözetilir. Somut olayda icra takibindeki, itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edilmemesi nedeniyle İİK’nun 67.maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü sürenin başlamadığı anlaşıldığından davanın süresi içinde açıldığı kabul edilmiştir.

Tüm dosya kapsamı ve yasal deliller birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında 06/10/2020 tarihli sözleşme imzalandığı işbu sözleşme kapsamında davacı tarafından davalıya 18.03.2021 vade ———adet çek teslim edildiği, karşılığında davalının sözleşmede belirlenen malları 21/10/2020 tarihinde ve 25/102/2020 tarihinde davacıya teslim edeceği hususunda anlaştıkları anlaşılmakla davacı yan 23/11/2020 tarihli ihtarında 260 m2 malın gönderildiğini ancak malların sözleşmede belirlenen nevide olmadığını belirterek sözleşmeyi feshetmiş olup dava dilekçesinde de yine mal teslimi yapılmadığını beyan etmiştir. Burada davacının ihtar dilekçesinde anlaşıldığı üzere davalı tarafından 260 m2 malın davacıya gönderildiği gönderilen malın bedelinin 13.462,34 TL olduğu sabittir tartışılması gereken husus malın ayıplı olup olmadığı noktasındadır ki burada ispat yükü ayıplı mal aldığını iddia eden davacı da olup davacı yanın herhangi bir ayıp ihbarında bulunmadığı gibi söz konusu malı teslim almaktan imtina etmeyerek teslim aldığı anlaşılmakla davacı malın ayıplı olduğunu ispatlayamamıştır. Kalan malların ise davacıya teslim edildiğini ispat yükü davalıda olup davalı teslime ilişkin delil dosyaya süresinden sunmadığından bilirkişi raporu doğrultusunda davacı yanın alacağının 67.433,31 TL olduğu kabul edilmiştir.İcra İnkar Tazminatı Yönünden Yapılan Değerlendirmede; İİK’nın 67. maddesinin 2.fıkrası hükmünce, icra-inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması ve alacağın likit ve belli olması gerekir. Daha geniş bir açıklama ile borçlu tarafından alacağın gerçek miktarı belli, sabit ve belirlenmek için bütün unsurlar bilinmesi mümkün nitelikle olması yeterlidir. Borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise, alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Öte yandan, alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir. ——–Bu kapsamda, alacağın likit olması ve diğer icra inkar tazminatına hükmedilebilme şartlarının olayda gerçekleşmesi nedeniyle, hükmolunan asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;

Davanın kısmen KABULÜ ile;
1——— dosyasında davalı/borçlunun itirazının kısmen iptali ile; 67.433,31 TL asıl alacak yönünden takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek avans faizi birlikte icra takibinin DEVAMINA, aşan istemin REDDİNE
2-İptaline karar verilen alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 4.606,37 TL harçtan peşin alınan 977,02 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.629,35 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden 17.900,00 TL maktu vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın reddedilen miktarı üzerinden hesaplanan 13.462,34 TL maktu vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL başvurma harcı ve 977,02 TL peşin harç toplamı: 1.036,32‬ TL ile aşağıda dökümü yazılı yargılama giderinden davanın red %16,64 ve kabul %83,36 oranına göre hesaplanan 2.552,32 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
9-Dava şartı arabuluculuk kapsamında arabulucu ———-Hazine tarafından ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 1.100,35 TL’sinin davalıdan, 219,65 TL’sinin davacıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına, 6831 sayılı Kanuna göre yargılama gideri olarak tahsili için Hazine’ye müzekkere yazılmasına,
Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren (2) hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/10/2023