Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/728 E. 2022/812 K. 15.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/728 Esas
KARAR NO : 2022/812

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 02/08/2021
KARAR TARİHİ : 15/11/2022
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 9. maddesine göre Türk Milleti adına yargılama yetkisini kullanan bağımsız ——Asliye Ticaret Mahkemesince, tarafça açılan dava üzerine yapılan yargılama nihayetinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
I.İDDİA:
Davacı vekili; dava dilekçesinde, davacı şirket tarafından dava dışı —— adresine değil,—— adresinde bulunan ve başka bir şirket olan—— gönderildiğini; ürünlerin yanlış giden adreste kabul edilmemesi üzerine davalı tarafından yine davacının müşterisi dava dışı ——yönlendirilmiş olduğunu, ürünlerin davalının yanlış adrese yönlendirilmesinden kaynaklı olan bu yolculuğu sırasında hasar görmüş ve kullanılamaz hale gelmiş olduğunu; Davalının ürünleri müşteriye değil, yanlış adrese göndermesinden kaynaklı davacının yeniden ürün göndermek zorunda kaldığını, zira malların kullanılamayacak hale geldiğini, Burada meydana gelen zaman ve güven kaybının yanında gönderilen malların taşıma esnasında zarara uğratılması sebebi ile davacının zararının meydana geldiğini; Ürün bedelinin tahsili konusunda davacı şirketçe girişimlerde bulunulmuş ise de sonuç alınamadığını,——yevmiye no’lu İhtarnamesi ile davalıya tebliğ edildiğini ancak, davacının zararının karşılanması konusunda yine herhangi bir adım atılmadığını; davacı şirketin haklı alacağının tahsili amacı ile——-Sayılı dosyası ile icra takip işlemlerine başlandığını ve usulüne uygun düzenlenmiş ödeme emrini borçlu davalıya tebliğ edildiğini; Davalı yanca borca itiraz edildiğini, Davalının itirazının haksız ve hukuka aykırı olduğunu; itiraz üzerine taraflarınca —— Büro dosya no ile arabuluculuk işlemlerine başlandığını ancak, işbu görüşmelerden de sonuç alınamaması üzerine işbu davayı açma zarureti hasıl olduğunu; tüm bu sebeplerle davalının—— sayılı dosyasına yaptığı itirazının iptali ile 9620 icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ettiklerini, Borçlunun itirazının haksız ve mesnetsiz olup kötü niyetli olduğunu; Belirtilen alacak miktarının likit bir alacak olup, hesaplanabilir ve açık olduğunu; icra takibini uzatmak ve borçtan bir şekilde kaçınmak maksadıyla borca itiraz edildiğinin aşikar olduğunu; Yukarıda arz edilen sebeplerle, her halükarda ileride doğabilecek hakları saklı kalmak kaydıyla; Davalı tarafından borca yapılan itirazın iptali ile, ——-Sayılı dosyasında takibin devamına, Borçlu aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, Yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalı karşı taraflara yükletilmesine karar verilmesini talep etmektedir.
ll. SAVUNMA:
Davalı vekili; cevap dilekçesinde, dava dışı —– satışı yapılan ürünlerin alıcının “—– adresine gönderilmek üzere 27.09.2019 tarihinde davalının—–şubesine teslim edildiğini, —— tarafından ürünlerin—– adresinde bulunan ve başka bir şirket olan —— teslim edilmeye çalışıldığını, yanlış gönderilen adreste ürünlerin kabul edilmediğini ve davacının müşterisi olan dava dışı—— yönlendirildiğini, ürünlerin yanlış adrese gönderilmesinden kaynaklı yolculuk sırasında hasar gördüğünü ve kullanılamaz hale geldiğini ve bu nedenle müşteriye yeniden ürün gönderilmek zorunda kalındığını, —— yevmiye no’lu ihtarname ile taşıma sırasında oluşan zararın giderilmesinin talep edildiğinin ancak zararın karşılanması yönünde adım atılmaması üzerine ——Sayılı dosyası ile davalı şirket aleyhinde icra takibi başlatıldığını, davalının itirazının haksız ve hukuka aykırı olduğunu iddia etmiş olduğunu; Bu nedenle işbu davayı ikame ederek itirazın iptali ile ——Sayılı dosyada takibin devamına, davalı aleyhinde %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmektedir.
lll.İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, taşımadan kaynaklı zarara ilişkin alacağının ödenmemesi nedeniyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir—– sayılı dosyasının tetkikinde;
Davacı alacaklı tarafından, davalı borçluya yönelik 3.299,28 TL asıl alacak, 14,64 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 3.313,92 TL alacağın tahsili için takip yapıldığı, borçlunun süresi içinde borca itiraz ettiği, akabinde takibin durduğu, borca itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edilmediği anlaşılmıştır.
İİK madde 67 gereğince, itirazın iptali davasının itirazın tebliğinden itibaren, 1 yıl içinde açılması gerekir. Hak düşürücü süreler, dava şartı olup taraflar ileri sürmese de mahkemece resen gözetilir. Somut olayda icra takibindeki, itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edilmemesi nedeniyle İİK’nun 67.maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü sürenin başlamadığı anlaşıldığından, davanın süresi içinde açıldığı kabul edilmiştir.Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; satışı yapılan ürünlerin 27/09/2019 tarihinde dava dışı şirkete gönderildiğini, ürünlerin yanlış adrese gittiğini, bu nedenle ürünlerin hasar gördüğünü, davacının zararını tahsil amacıyla takip başlatıldığını belirtmiş, takibe yapılan itirazın iptalini talep etmiştir.Davalı —— cevap dilekçesinde; davanın zamanaşımına uğradığını, gönderi içeriğinin taşıma senedi ile ispat edilmesi gerektiğini, davacının gerçek zararını ispat etmesi gerektiğini, gönderenin eşyanı ambalajlamak zorunda olduğunu, davalının sorumluluğunun sınırlı olduğunu belirtmiş, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Taraflar arasındaki uyuşmazlık; Dava konusu emtianın davalı taşıyan tarafından taşınması sırasında hasara uğrayıp uğramadığı, hasara uğradıysa hangi miktarda zararın oluştuğu, zararın ambalajlamadan kaynaklı doğup doğmadığı, davalının zarardan sorumlu olup olmadığı, sorumlu olunan tutarın ne olduğu, sorumluluğu ortadan kaldıran bir halin bulunup bulunmadığı, davalı taşıyanın ağır kusuru ve ihmali olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Tüm Dosya Münderecaatı Kapsamında Yapılan Değerlendirmede;
Davacı şirket tarafından kargonun dava dışı —– adresine değil, ——adresinde bulunan —– gönderildiği, ürünlerin yanlış giden adreste kabul edilmemesi üzerine davalı tarafından dava dışı ——yönlendirilmiş olduğu, ürünlerin bu yolculuğu sırasında hasar görmüş ve kullanılamaz hale gelmiş olduğu, dosya kapsamında anlaşılmıştır. Olay kapsamında, —— rapor aldırılmıştır.
06.07.2022 tarihli bilirkişi raporunda; Sevkiyat esnasında davalı taşıyıcı tarafça ambalajın yetersiz olduğuna dair bir şerh/tutanak/belge düzenlenmemiş olması nedeni ile ilgili kargoların ambalajlarının sevkiyata kabul aşamasında sağlam ve orijinal olduğu, hatalı adrese gönderilmesi nedeni ile kargoların gereğinden fazla seyahat ettirilmesi nedeni ile ambalajların hasarlanmış olduğu, davalı taşıyıcının kargoları yanlış alıcı adresine göndermesi ve kargoların hasarlanması nedeni ile kusurlu olduğu, ancak yapılan hatanın, aynı alıcı adından sistemde kayıtlı birden fazla firma adı olması nedeni ile sektörel uygulamalarda istenmese de, dönem dönem karşılaşılabilen bir hata olduğu bilinmekle, kargoların ambalaj hasarlarının bu hatadan kaynaklı fazla seyahat ettiği için meydana gelmesi nedeni ile, kasıt ve pervasızca bir davranış tespit edilmediği, TTK 882 hükmüne göre taşıyıcının sınırlı sorumluluğu 2.998,8 SDR x 7,7248 USD/TRY 23.165,13TL olduğu, fatura tarihi olan 30.09.2019 da 3.299,28 TL olan fatura tutarının o gün koşullarında emtianın rayiç bedeli ile uyumlu olduğu, belirtilmiştir.Bilirkişi raporu yerinde görülerek hükme esas alınmış, davacının kargoda hasarlanan emtiasında meydana gelen zarardan davalının sorumlu olduğu kabul edilerek davacının bu hususta yaptığı takibe davalının itirazının iptaline karar verilmiştir.
İcra İnkar Tazminatı Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
İİK’nın 67. maddesinin 2.fıkrası hükmünce, icra-inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması ve alacağın likit ve belli olması gerekir. Daha geniş bir açıklama ile borçlu tarafından alacağın gerçek miktarı belli, sabit ve belirlenmek için bütün unsurlar bilinmesi mümkün nitelikle olması yeterlidir. Borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise, alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Öte yandan, alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir. (——-Bu kapsamda, alacağın likit olmaması nedeniyle tazminata hükmedebilme şartları oluşmadığından, icra inkar tazminatına hükmedilmemiştir.
IV.HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ ile;
1-Davalının —— esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptaline, takibin aynen devamına
2-Alacak likit olmadığından icra inkar tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına,
3-Alınması gereken 54,40 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 59,30 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 4,90 TL harcın karar kesinleştiğinde istek halinde yatırana iadesine,
4-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki ——vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
8-Arabuluculuk aşamasında yapılan ve —–tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin 6831 sayılı Kanuna göre davanın açılmasına sebebiyet veren davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,Dair, miktar itibariyle kesin olmak üzere tarafların yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.