Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/710 E. 2022/643 K. 15.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2021/710 Esas
KARAR NO:2022/643

DAVA:İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:02/11/2021
KARAR TARİHİ:15/09/2022
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 9. maddesine göre Türk Milleti adına yargılama yetkisini kullanan bağımsız — Asliye Ticaret Mahkemesince, tarafça açılan dava üzerine yapılan yargılama nihayetinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
I.İDDİA:
Davacı vekili; müvekkili şirket tarafından — desteklemek için yapılan —iptal edilmesi sonrasında iade edilmemesinden doğan alacağın tahsili için başlatıldığını,— Esas sayılı dosyasına, davalı şirketçe yapılan itiraz sonucu takibin durduğunu, haksız itirazın iptaline ve davalı hakkında —- az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderlerinin ve vekâlet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
ll. SAVUNMA:
Davalı vekili; görev itirazlarının kabulü ile davanın görevsiz mahkemede açılmış olması sebebi ile davanın usulden reddine ve görevli — gönderilmesini, davanın ihbarı taleplerinin kabulü ile davanın —ihbarına, yapılacak yargılama neticesinde haksız ve mesnetsiz davanın esastan reddine, davacı tarafın haksız ve kötü niyetli icra takibinden dolayı— aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine ve yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına, karar verilmesini talep etmiştir.
lll.İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak istemli, itirazın iptali davasıdır.— sayılı dosyasının tetkikinde;Davacı alacaklı tarafından, davalı borçluya yönelik— asıl alacak ve — işlemiş faiz olmak üzere toplam — alacağın tahsili için takip yapıldığı, borçlunun süresi içinde borca itiraz ettiği, akabinde takibin durduğu, borca itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edilmediği anlaşılmıştır.İİK madde 67 gereğince, itirazın iptali davasının itirazın tebliğinden itibaren, — yıl içinde açılması gerekir. Hak düşürücü süreler, dava şartı olup taraflar ileri sürmese de mahkemece resen gözetilir. Somut olayda icra takibindeki, itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edilmemesi nedeniyle İİK’nun 67.maddesinde belirtilen —yıllık hak düşürücü sürenin başlamadığı anlaşıldığından, davanın süresi içinde açıldığı kabul edilmiştir.Taraflar arasında; — yapılacak — desteği almak için davacı — davalı aracı şirkete bu cihette—- ödemesi yapıldığı, — salgını nedeniyle belirtilen tarihte yapılamadığı ve — ertelendiği hususunda bir ihtilaf bulunmamaktadır. İhtilaf —daha sonra —yapılıp yapılmadığı, davalıca davacıdan alınan ödemenin —gideri olarak harcanıp harcanmadığı,—- iptal edilip edilmediği, davalının sebepsiz zenginleşip zenginleşmediği hususundadır.
Taraflar arasında sözlü olarak, davacı şirketin—- ödemesi ve davalı şirketin stant hizmetleri sağlaması borcu altına girmesi neticesinde taraflar arasında iki tarafa borç yükleyen bir sözleşme kurulmuştur.TMK’nun 6. maddesinde, kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olayların varlığını ispatla yükümlü oldukları, yine HMK’nın 190/1. maddesinde, ispat yükünün, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa ait olacağı, ayn yasanın 191. maddesinde ise, diğer tarafın, ispat yükünü taşıyan tarafın iddiasının doğru olmadığı hakkında delil sunabileceği açıklanmıştır.Davacı Şirket tarafından davalı şirketin — numaralı banka hesabına— havale yapıldığı, dosyaya ibraz edilen banka dekontlarıyla sabittir. Davacı tarafından edimi yerine getirilmiştir.
Somut olayda ispat yükü, ilgili hizmetin verildiği noktasında davalı taraftadır.Davalı şirket, organizasyona —- adına başlamış olduğu ve tüm gelen harcamalar —ve— için harcandığını, — maliyetleri arasına —açılması,—-tutulması için yapılan ön ödeme, organizasyon öncesi defalarca — komitesinin toplantılarından kaynaklı farklı şehirlerden ulaşım, transfer v.b masraflar, bunlara ilişkin operasyon ön hazırlığı, sponsor ziyaretleri, araştırma vb süreçleri, bunlar için yapılan ulaşım, konaklama vb giderleri dahil olduğunu, alınan bedelleriin tüm bu harcama kalemlerini için de harcandığını, bu harcamaların söz konusu— ertelenmeden çok önce zaten harcandığını ve en nihayetinde— yapıldığını, savunmuştur. Davalı şirket bu savunmalarına yer verdiği, cevap dilekçesi ekinde hiçbir delil sunmamıştır. Davalı tarafından davacıya stand kurulum hizmeti ile birlikte — verildiği, hususunda hiçbir delil sunulamadığından, davacı tarafında ödenen — karşılık, stant kurulum hizmeti verilmediğinden, davalının sebepsiz zenginleştiği kabul edilerek, davanın kabulü ile, bu hususa ilişkin davacıca yapılan takibe davalının itirazının iptaline karar verilmiştir.Davacı yanın icra inkar tazminatı talebi yönünden , İİK’nın 67. maddesinin 2.fıkrası hükmünce, icra-inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması ve alacağın likit ve belli olması gerekir. Daha geniş bir açıklama ile borçlu tarafından alacağın gerçek miktarı belli, sabit ve belirlenmek için bütün unsurlar bilinmesi mümkün nitelikle olması yeterlidir. Borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise, alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Öte yandan, alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir.—–Bu kapsamda, alacağın likit olması ve diğer icra inkar tazminatına hükmedilebilme şartlarının olayda gerçekleşmesi nedeniyle, hükmolunan asıl alacağın —- oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
IV.HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ ile;
1-Davalının— esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptaline, takibin aynen devamına
2-Alacak likit bulunmakla asıl alacağın —oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3- Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan — karar ve ilam harcından— peşin harcın mahsubu ile bakiye— karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan— vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan — harç ile— yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafça sarfedilen yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince talep halinde karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
8-Arabuluculuk aşamasında yapılan ve Hazine tarafından karşılanan— arabuluculuk ücretinin 6831 sayılı Kanuna göre davanın açılmasına sebebiyet veren davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren — haftalık süre içerisinde —Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.