Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/705 E. 2023/260 K. 21.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/705 Esas
KARAR NO : 2023/260

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 31/10/2021
KARAR TARİHİ : 21/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, 19/01/2019 tarihinde saat 11:10 sıralarında, —— önünde park halinde olan davacı sigorta şirketine sigortalı —-plakalı ve dava dışı —— ait 17/12/2018 ilk tescil tarihli,—– model —- marka otomobilin sağ ön far kısmına, davalı şirket adına kayıtlı ——plakalı aracın geri manevrası esnasında çarpması sonucunda maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kaza anında aracın sevk ve idaresinde olan kişinin çarpıp olay yerini terk ettiği için kimliğinin bilinmediğini, kazanın meydana gelmesinde davalı —– maliki olduğu müvekkili şirket tarafından sigortalanan —– plakalı aracın sürücüsünün %100 kusurlu olduğunu, ——plakalı araç sürücüsü trafik kurallarına aykırı davranışları ve asli kusurlu eylemleriyle kazanın oluşumuna neden olduğunu, —– plakalı aracın sürücüsünün —— plakalı araçta hasar oluşmasına yol açtığını, 2918 sayılı KTK ile ilgili mevzuatta düzenlenen trafik kurallarına aykırı davrandığını, davalının maliki olduğu—–plakalı araç sürücüsünün Karayolları Trafik Kanunu’nun ve ilgili mevzuat gereği %100 asli kusurlu olduğunu, zarar gören araca ilişkin düzenlenen—–numaralı 25.01.2019 tarihli ekspertiz raporunda, gerçekleşen kaza neticesinde —– plakalı aracın sağ far, sağ köşe sinyal ve ön tamponunda hasar meydana gelmiş olup hasarda müvekkili şirket tarafından sigortalı —– plakalı aracın %100 kusurlu olduğu ve hasar miktarının 7.239,93 TL olduğunun tespit edildiğini, müvekkili —— Şirketi’nin söz konusu kazaya istinaden kusur oranı ve teminatı dikkate alarak Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Poliçesi kapsamında karşı tarafın hasar ve değer kaybına ilişkin zararlarını karşılayarak tazminat ödediğini, işbu hasar ve değer kaybı tazminatının TTK, KTK ve Trafik Sigortası Genel Şartları ve ilgili mevzuat gereği davalıdan rücuen tahsili gerektiğini, müvekkili sigorta şirketi tarafından araç sürücüsünün %100 kusurlu olması nedeniyle, zarara uğrayan araca yapılan ödemeler, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın B.4. üst başlıklı zarar görenlerin haklarının saklı tutulması ve sigortacının sigortalıya rücu hakkı kısmı (a) ve (f) bendinde düzenlenen aşağıdaki maddeler gereği sigortalı davalı —— ve davalı sürücüye rücu edildiğini, Karayolları Trafik Kanunu’nun 85. maddesi gereği araç işleteni meydana gelen zarardan müşterek ve müteselsil olarak sorumlu olduğunu, yasal düzenlemeler gereği yapılan ödemelerin rücuen tazmini amacıyla davalı borçlular aleyhine—— sayılı dosyasıyla borcun ödenmemesinden dolayı 8.487,63 TL tutarında ilamsız icra takibine geçildiğini, borçlunun işbu icra takibi acısından borca, takibe, faiz ve ferilerine kötü niyetli olarak itiraz ettiğini ileri sürerek davalı borçlunun icra takibine yapmış olduğu haksız ve hukuka aykırı itirazının iptali ile takibin devamına, itirazların alenen kötüniyetli ve haksız olması nedeniyle borçludan % 20’tan az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, öncelikle söz konusu araçtaki hasarın müvekkili şirket aracından kaynaklandığı ya da müvekkili şirket aracının çarptığına ilişkin herhangi bir delilin olmadığını, sigorta şirketinin kendisine düşen ispat yükünü yerine getirdikten sonra; yani zararın ZMSS’deki şartlardan biri nedeniyle meydana geldiğini, bu nedenle kendisinin bu zarara ilişkin kanuni sorumluluğunu sigorta limiti dâhilinde yerine getirdiğini, ancak zararın ZMSS B.4. maddesindeki durumlardan biri içerisinde doğduğu için zarara neden olan sigorta ettirene rücu hakkının bulunduğunu ispatlaması gerektiğini, müvekkili şirket araçlarını kullanacak personeli seçerken gereken özeni gösterdiğini, davacı, dava dışı—— plakalı araç malikinin açmış olduğu davaları müvekkili şirkete ihbar etmediğini, bu nedenle müvekkilinin savunma hakkını elinden aldığını, açıklanan nedenlerle, haksız ve hukuki metnetten uzak davanın reddini, davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesine, karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibari ile; trafik kazasından kaynaklı ZMMS Genel Şartlar B4 maddesi kapsamında zmms sigortacısı olarak davacının dava dışı zarar görene ödediği maddi tazminatın rücuen tahsili isteminden ibarettir. —— sayılı takip dosyası celp edilmiş incelenmesinde; davacı-takip alacaklısı tarafından davalı-takip borçlusu aleyhine 16/08/2021 tarihinde asıl alacak + işlemiş faiz toplamı 8.487,63 TL tutarındaki alacağın, fer’ileriyle birlikte tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu, ödeme emrinin borçluya 20/08/2021 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu tarafından verilen 7 günlük süre içerisinde 23/08/2021 tarihli itiraz dilekçesi sunulduğu, itiraz dilekçesinde yetkiye, borca ve fer’ilerine itiraz edildiği; icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verilmiş olduğu, itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edilmediği görülmüştür.
İlamsız bir takipte yetkili icra dairesi, İİK 50. maddesinin yollaması ile HMK genel hükümlerine göre belirlenecektir. HMK’nın 6. maddesine göre genel yetkili icra dairesi, davalı gerçek veya tüzel kişinin takibin yapıldığı tarihteki yerleşim yeri icra dairesidir. Aynı yasanın haksız fiilden kaynaklanan yetki başlıklı 16. maddesinde; haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir. Sözleşmeden doğan davaların sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabileceği hüküm altına alınmış olup, bu sebeple sözleşmeden doğan para borcunun tahsili için başlatılan takipte, sözleşmenin ifa edileceği yer icra dairesi de yetkili kılınmıştır. Takibin konusu sözleşmeden kaynaklı para borcu olduğunda, davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK 89. maddesine göre, aksi kararlaştırılmadıkça para borçları alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edilecektir. Takip, davacı/alacaklının seçimine göre hem genel ve hem de özel yetkili mahkemede açılabilir.
Somut olayda; davacının yerleşim yerinin —–olduğu, haksız fiilin —- gerçekleştiği anlaşılmakla —– İcra Daireleri yetkili olup takibe yetki yönünden itirazın yerinde olmadığı kanaatiyle yetki itirazının reddine karar verilerek işin esasının incelenmesine geçilmiştir.Sigorta Tahkim Komisyonunun —– esas sayılı dosyası celp edilmiş incelenmesinde; —– tarafından —— Sigorta Şirketi aleyhine 19/01/2019 tarihli ——– plakalı araçların karıştığı kaza ile ilgili 7.239,93 TL hasar bedelinin tahsili için yapılan başvuru sonucu, hasar bedelinin 7.239,93 TL olduğu, başvuru öncesi yapılan ödemenin mahsubu sonucu 1.104,40 TL bakiye alacak kaldığı belirlenerek bu miktarın dosya davacısından alınarak dava dışı araç malikine verilmesine karar verilmiş, başvuran vekilince işbu kararın infazı için —— esas sayılı takip dosyası açılmış, işbu dosya celp edilmiş incelenmesinde; takip alacaklısı ——tarafından dosya davacısı -takip borçlusu aleyhine 08/06/2021 tarihinde asıl alacak + işlemiş faiz toplamı 2.067,80 TL tutarındaki alacağın, fer’ileriyle birlikte tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu, takip dayanağının Sigorta Tahkim Komisyonunun—— esas sayılı dosyasının gösterildiği, icra dosyası kapsamında 2.598,34 TL nin borçlu tarafından 25/06/2021 tarihinde ödendiği görülmüştür.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, ön inceleme duruşması sonrası dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile, uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip deliller toplanmış, konunun incelemesi uzmanlık gerektirdiğinden bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi raporunda özetle; işbu kazanın meydana gelmesinde, —– plakalı beton mikserinin sürücüsü —– yolda park halinde araç olmasına rağmen, arka manevra sahasını tam kontrol altında tutmadan, aracının yan dikiz aynaları ile geri manevra alanını ve yolu tamamıyla kontrol edemediği halde hatalı sevk ve idaresi ile geri geri giderken kazaya sebebiyet vermekle kusurlu davrandığı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununda, araç manevralarını düzenleyen Madde 67 /b de açıkça belirtildiği üzere, karayollarında yönetmelikte belirtilen şartlar dışında geriye gitmenin yasak olduğu, izin verilen hallerde de sürücüler karayolunu kullananlar için tehlike veya engel yaratmamak zorunda oldukları,
Mevcut verilere göre;
-Sürücü —– sevk ve idaresindeki——-plaka sayılı aracıyla, meskun mahal içindeki sokakta, geri manevra yaparken, yan dikiz aynalarının yardımıyla aracının arka manevra sahasını sürekli ve tam olarak kontrol etmeden geri manevrasına devam etmiş, dolayısıyla aracın arkasında güvenli alan bırakmamış, aracın arka manevra sahası içinde kalan araçlara tehlikeli bir şekilde yaklaşmaması ve gördüğünde durması gerekirken dikkatsiz, tedbirsiz ve özensiz bir şekilde aracını kullanması nedeniyle kazanın meydana gelmesinde kusurlu olduğu,
-Şüpheli —— 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nda yer alan sürücüye ait kusurlardan Madde 67/ b) “Yönetmelikte belirtilen şartlar dışında geriye dönmek veya geriye gitmek yasaktır. İzin verilen hallerde bu manevraları yapacak sürücüler, karayolunu kullananlar için tehlike veya engel yaratmamak zorundadır.” kuralını ihlal ettiğinden kazanın meydana gelmesinde asli kusurlu olduğu,
—— plakalı aracın sürücüsü —–park halindeki aracının sağ ön kısmına çarpılması ile sonuçlanan olayda, herhangi bir hatasının söz konusu olmadığı anlaşıldığından kusursuz olduğu,
Hasar yönünden incelemede; —– plakalı aracın araç özet bilgilerinden—— model araç olup kaza tarihinde 778 km’de olduğu, kazada bu aracın ön tampon, ön sağ far, ön sağ köşe sinyali kısımlarının hasarlandığı dosyaya sunulu fotoğraflar ve hasar raporlarından tespit edildiği, oluşan hasar miktarı dava dosyasına sunulan kazalı araç fotoğrafları, tamir faturası ve hasar dosyası kapsamında —— tarafından yapılan ekspertiz ve kaza tespit tutanağı dikkate alınarak değerlendirildiği, —— tarafından yapılan ekspertizde sağ far, sağ ön köşe sinyal ve ön tamponun değiştirilmesi ve işçilik dahil 6135,53 TL + KDV = 7239,93 TL hasar onarım bedeli tespit edildiği, parça ve işçilik bazında bakıldığında kalemlerin kaza ile uyumlu ve kaza tarihi itibariyle piyasa rayicine uygun olduğu, aracın onarımına ilişkin ——- tarafından düzenlenen yedek parça ve işçilik, KDV dahil 7.239,93 TL tutarlı faturasının mevcut olduğu, onarım için yapılan parça değişimlerinin ve işçiliklerinin bu kazanın kapsamı dâhilinde olduğu ve tamir fiyatları KDV dâhil 7.239,93 TL’nin kadri marufunda olduğu, sonuç olarak davalı şirket adına kayıtlı —– plaka sayılı araç sürücüsünün asli ve %100 oranında kusurlu olduğu,—– plakalı aracın sürücüsü—— kusursuz olduğu, onarım için yapılan parça değişimlerinin ve işçiliklerinin bu kazanın kapsamı dâhilinde olduğu ve tamir fiyatı KDV dâhil 7.239,93 TL’nin kadri marufunda olduğu yönünde görüş bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı ve denetime elverişli bilirkişi rapor içeriklerine göre; gerek kaza tespit tutanağını düzenleyen polis memurlarının ifadeleri, gerekse kaza esnasında sitede müdür olan—– ifadesinden, 19/01/2019 tarihinde kazanın davalıya ait —–plakalı aracın geri manevrası esnasında diğer —— plakalı aracın sağ ön far kesimine çarpması şeklinde meydana geldiği, —– plakalı aracın davacı nezdinde ——numaralı, 30/03/2018-2019 vadeli zmms poliçesi ile sigortalı olduğu, 19/01/2019 tarihinde—– firmasına ait ——plakalı araca çarpması neticesinde çarpan araç sürücüsünün kaza yerini terk ettiği, davacının sigortacı olarak 3. Kişinin uğradığı zararı 08/12/2020 tarihinde 6.135,53 TL olarak ödediği, akabinde kalan bakiye için hak sahibinin başvurusu üzerine Uyuşmazlık Hakem Kararı doğrultusunda açılan takip dosyasına 25/06/2021 tarihinde toplam 2.598,34 TL ödeme yapıldığı, bahse konu 19/01/2019 tarihli kaza ile ilgili kolluk görevlileri tarafından düzenlenen kaza tespit tutanağında görüntü kaydının olduğunun belirtildiği, bu nedenle görüntü kayıtlarının celbi için emniyet müdürlüğüne yazılan yazıya 05/05/2022 tarihli kolluk görevlileri ile kazanın meydana geldiği sitenin kaza tarihi itibariyle müdürünün beyanlarının bulunduğu tutanağın gönderildiği, tutanak içeriğinde kaza tarihinde sitede kameranın bulunduğu, ancak tutanak tarihinde kayıtların 15 gün tutulması nedeniyle bulunmadığının yazılı olduğu, yine kaza tespit tutanağını düzenleyen iki kolluk görevlisince bahse konu kaza ile ilgili —- Sitesine ait güvenlik kameralarının incelendiği buna göre tespit tutanağı düzenlendiği şeklinde tutanak düzenlenip Mahkememize gönderildiği anlaşılmıştır. Bu haliyle zarar veren aracın davalıya ait ——- plakalı araç olduğu ve araç sürücüsünün kaza mahallini terk ettiği hususunun sabit olduğu, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları B4 maddesi ” f) Bedeni hasara neden olan trafik kazalarında sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin, tedavi veya yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme, can güvenliği nedeniyle uzaklaşma gibi zorunlu haller hariç olmak üzere, olay yerini terk etmesi veya kaza tutanağı, alkol raporu vb. kazanın oluş koşullarına ilişkin gereken belgelerin düzenlenmesi yükümlülüğüne aykırı davranması halinde” şeklinde f bendi kapsamında zorunlu trafik sigortacısının sigortalısına rücu imkanın bulunduğu, bu bent kapsamında davacının rücu koşullarının oluştuğu, davacının hak sahibi 3. Kişiye 6.135,53 TL ve 2.598,34 TL toplamda 8.733,87 TL ödeme yaptığı, davacının yaptığı tüm ödemeleri talep hakkının bulunduğu, buna karşılık takipte asıl alacak olarak 8.295,36 TL alacak talebinde bulunduğu, her bir ödeme için ödeme ve takip tarihi arası faiz miktarının ( 6.135,53 TL için 379,73 TL, 2.598,34 TL için 33,32 TL ) 412,05 TL olarak Mahkememizce hesaplandığı, davacının hem asıl hem faiz alacağının daha azını talep ettiği kanaatiyle talebi ile bağlı kalınarak davanın kabulüne dair karar verilmiştir.
İİK’nın 67. maddesinin 2.fıkrası hükmünce, icra-inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması ve alacağın likit ve belli olması gerektiği, bu nedenle alacağın likit olması ve diğer icra inkar tazminatına hükmedilebilme şartlarının olayda gerçekleşmesi nedeniyle, hüküm altına alınan asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KABULÜ İLE ; —- İcra Müdürlüğü’nün—— takip sayılı icra dosyasına davalının 8.295,36 TL asıl alacak, 192,27 TL işlemiş yasal faiz toplamı 8.487,63 TL yönünden yaptığı itirazın iptaline; 8.295,36 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmek suretiyle aynı koşullarla devamına,
2-Kabul edilen asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli karar harcı 579,79 TL’den peşin olarak yatırılan 102,51 TL nin mahsubu ile 477,28 TL bakiye harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 102,51 TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 67,80 TL ilk dava masrafı, 1.250,00 TL bilirkişi, 103,10 TL tebligat müzekkere gideri olmak üzere toplam, 1.420,90 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davalı tarafça sarfedilen yargılama olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca hesaplanan 8.487,63 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Arabuluculuk aşamasında yapılan ve Hazine tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin 6831 sayılı Kanuna göre davanın açılmasına sebebiyet veren davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
9-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,Dair miktar itibariyle kesin olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.