Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/696 E. 2023/490 K. 06.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2021/696 Esas
KARAR NO: 2023/490
DAVA: Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Alacak)
DAVA TARİHİ : 08/06/2017
KARAR TARİHİ: 06/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Alacak) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin 08/06/2017 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 10 yıl boyunca çalıştığı davalı ——- yanı sıra ——-hesaplarının da bulunduğunu, müvekkilin bu şubeden 01/08/2008 tarihinde tüm mevduat hesaplarını çekmek istediğinde kendisine toplam 208.000,00 TL mevduatı bulunduğunu ve bunun 68.503,00 TL’lik bölümünün yatırım hesabında olduğunun söylendiğini, dava konusu 68.563,00 TL alacağa ilişkin dava dilekçesinde yer almayan faize ilişkin, bu kerre ilgili Mevzuat uyarınca 09/07/2007 olay tarihinden 01/04/2015 ıslah tarihine kadar işlemiş toplam ticari(avans) temerrüt faiz alacağının munzam zarar olarak tahsili için davalıya keşide edilen ihtarnamenin 30/05/2017 tarihinde tebliğ alındığını, belirtilen süre içinde herhangi bir ödeme yapılmadığını belirterek davanın kabulüne % 9 oranında az olmamak üzere artan oranlarda işleyen ticaret temerrüt faizi ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin 25/08/2017 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davacı, müvekkil banka aleyhine ikame ettiği huzurdaki davada, ——– sayılı kapsamında müvekkil bankaya dava ikame ettiğini, davacının müvekkil banka aleyhine ikame ettiği işbu dava, haksız ve hukuka aykırı olup, cevapta bulunma zarureti hasıl olmadığını, davacının işbu davadaki faiz talebinin zamanaşımına uğradığını, davacının talebinin dayanağı olan mahkeme kararının kesinleşmediğini, müvekkil bankanın temerrüde düşmemiş olduğunu, davacının huzurda görülmekte olan davadaki faiz talebi kabul edilemez nitelikte olduğunu belirterek müvekkil banka aleyhine haksız ve hukuka aykırı olarak ikame edilmiş olan davanın reddine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin —– Karar sayılı kararı ile görevsizlik kararı verilmiş olup —— Karar sayılı ilamı ile mahkememizin görevli olduğuna karar verilmiştir.
Dosya mahkememizin——-kaydedilerek açık yargılamaya devam olundu.
—— Karar sayılı kararı dosyamız arasına alınmıştır. İncelemesinde; davacının davalı aleyhine sahte talimat ve imzalarla bankada bulunan hesaptan usulsüz ödemeler yapılmasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkin dava açtığı mahkemece davacının davasında haklı olduğu kanaatiyle “58.563,00 TL’lik kısmına 02/04/2015 ıslah tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmak suretiyle 68.563,00 TL’nin davalıdan tahsiline” şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır.
Dosya bilirkişiye tevdi edilmiş olup bankacı bilirkişi——- hazırlamış olduğu raporda özetle; dosyalar kapsamında yapılan incelemede, yapılan Türk Lirası usulsüz ödeme toplamının 83.700,00 TL olduğunu, —— numaralı dosyanın ——– tahsil edilmesine karar verdiğini, Banka’nın bu tutar için sistem hatası olduğu haricinde bir açıklama getirmediğini, davacının munzam zarar olduğunu ileri sürdüğü, ilk tespit edilen usulsüz ödeme olan 28.02.2007 tarihli ödeme ile birlikte toplam 68.563,00 TL için işbu dava tarihi arasında geçen süre için bir sepet oluşturularak yapılan hesaplaması sonucunda 68.563,00 TL’nin ortalama 193.235,58 TL’ye ulaştığını, ancak eğer Mahkeme temerrüt tarihine kadar yasal faiz oranından, temerrüt oluştuktan sonra temerrüt faiz oranından hesaplama yapılması kararında ise, yapılan alternatif hesaplama sonucunda 68.563,00 TL’nin ulaştığı değerin 129.393,41 TL olduğunu, eğer Mahkeme baştan itibaren temerrüdün oluştuğu kararında ise, avans faizi için yapılan hesaplamada 68.563,00 TL’nin 179.358,65 TL’ye ulaştığını beyan etmiştir.
Dosya aynı bilirkişilere tevdi ile dava dilekçesinin talep sonuç kısmında talep edilen 09/07/2007 tarihi ile 01/04/2015 tarihi arasındaki faiz alacağına ilişkin rapor tanzim edilmesinin istenilmiş olup bilirkişi hazırlamış olduğu raporda özetle; 09.07.2007 tarihine kadar usulsüz çekilen tutar toplamının 33.400,00 TL olduğunu, 16.04.2008 tarihine kadar çeşitli tarih ve tutarlarda usulsüz çekilen tutarın 68.563,00 TL’ye ulaştığını, bu tutar için 09.07.2007 – 01.04.2015 dönemi için hesaplanan ticari temerrüt (avans) faiz tutarı 93.584,46 TL olduğunu belirtmiştir.
Dava, davacı ———davalı banka nezdinde bulunan bir kısım hesaplarından rızası dışında çekilen TL ve döviz cinsinden paranın, davalı bankanın güven kurumu vasfında olması nedeni ile sorumluluğu kapsamında tazmini istemine ilişkindir.
Uyuşmazlık; ———- Sayılı dosyasında bankacılık işlemlerinden kaynaklı alacak davasında dava dilekçesinde talep edilmeyen faizin tahsili için dava açmakta haklı olup olmadığı faiz isteminin zamanaşımına uğrayıp uğramadığı, uğramadığı takdirde alacak miktarının ne olduğu şeklinde tespit edildi.
Faiz, gününde ödenmesi gereken alacak veya tazminatın gecikmesinden doğan zararın bedelidir. Asıl alacak veya tazminatın eklentisi bir “ek zarar” niteliğinde olup, kural olarak, asıl alacak veya tazminat davası açılırken ya da icra kovuşturulması yapılırken faiz de istenir. Bu nedenle, faiz alacağı, asıl alacak veya tazminatın zamanaşımı sürelerine bağlıdır.
Bu konuda 818 sayılı Borçlar Yasası’nın 131. maddesinde “Asıl alacak zamanaşımına uğrayınca, faiz ve benzeri ek alacaklar da zamanaşımına uğramış olur” denilmiştir.
6098 sayılı yeni Borçlar Yasası 152. maddesine göre de: “Asıl alacak zamanaşımına uğrayınca, ona bağlı faiz ve diğer alacaklar da zamanaşımına uğramış olur.”Önceki ve sonraki, her iki yasa hükmü yorum gerektirmeyecek kadar açıktır. Olağan alacaklara ilişkin gecikme faizinin de, haksız eylemlere ilişkin tazminat faizinin de zamanaşımı süreleri, asıl alacağın ve tazminatın zamanaşımı süreleridir.
Faiz, zaman geçtikçe doğan bir alacak olmakla, davanın açıldığı tarihten geriye doğru “asıl alacağın zamanaşımı süresi kadar” faiz istenebilir. Somut olayda faiz alacağının dayanağı ——- Sayılı dosyasında bankacılık işlemlerinden kaynaklı alacak davası olup zamanaşımı süresi 10 yıl olup davanın süresinde açıldığı anlaşılmakla davalının zamanaşımı itirazı yerinde görülmemiştir.
Tüm dosya kapsamı ve yasal deliller birlikte değerlendirildiğinde; usulsüz bir şekilde taklit edilen imza ile davacının hesabından 68.000 USD usulsüz para çekildiği gerekçesi ile ——-sayılı dosyasında 68.563,00 TL alacağın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verildiği (ilgili dosyada alınan bilirkişi raporları incelemesinde sahte imza ile ödeme talimatı verildiği yapılan işlemin usulsüz olduğu davacının davasında haklı olduğu kanaatine varılmıştır.) ancak davacının işbu davada faiz talebinde bulunmadığı anlaşılmış alınan bilirkişi raporunda bu dönem için işlemiş temerrüt faiz oranının 93.584,46 TL olduğu anlaşılmakla bu miktar yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir. Öte yandan davacı taraf faiz talebinde bulunmuş ise de TTK’nun 8. maddesi gereğince faize faiz yürütülemeyeceğinden faiz alacağına faiz işletilmesi talebinin ise reddi ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen KABULÜ ile; 93.584,46 TL alacağın davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 6.392,75 TL harçtan peşin alınan 1.683,35 TL harcın mahsubu ile bakiye 4.709,40 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden 14.973,51 TL nisbi vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın reddedilen miktarı üzerinden hesaplanan 5.015,54 TL maktu vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 31,40 TL başvurma harcı ve 1.683,35 TL peşin harç toplamı: 1.714,75 TL ile aşağıda dökümü yazılı yargılama giderinden davanın red %5,09 ve kabul %94,91 oranına göre hesaplanan 1.267,05 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü yazılı yargılama giderinden davanın red %5,09 ve kabul %94,91 oranına göre hesaplanan 5,09 TL ‘sinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, bakiyesinin davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair;gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.06/06/2023