Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/695 E. 2022/791 K. 08.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/695 Esas
KARAR NO: 2022/791
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 26/10/2021
KARAR TARİHİ: 08/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili tarafından verilen dava dilekçesinde özetle, ——- yapımı ve işletmesi, ———–tarafından gerçekleştirildiğini, davalı/borçlu, sahibi olduğu ——- plakalı araçlar ile müvekkilİ şirket tarafından işletilen —– tarihleri arasında geçiş ücretlerini ödemeden (ihlalli) geçiş yaptığını, ihlalli geçiş tarihinden itibaren —– günlük süre içerisinde de geçiş ücretlerini ödemediğinden bu geçiş ücreti tutarlarına dört katı oranında ceza işletildiğini, davalı/borçlu, geçiş ücreti ile ceza tutarını bugüne kadar ödemediğini, davalı aleyhinde ——– sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, açılan takip üzerine gönderilen ödeme emri davalı/borçluya tebliğ edildiğini, ancak davalı/borçlu, ödeme emrinin kendisine tebliği üzerine ve süresi içerisinde dosyaya sunmuş olduğu dilekçe ile icra takibine itiraz etmiş ve takibi durdurduğunu, borçlunun icra takibine itirazı tamamen haksız, mesnetsiz ve kötü niyetli olduğunu, söz konusu itirazı kabul etmediklerini, takibe konu borç, kanundan kaynaklanan bir borç olduğunu, borcun sebebi de davalı/borçlunun müvekkili şirket tarafından işletilen——— yaptığı ödemesiz (ihlalli) geçiş olduğunu, davalı/borçlunun itirazının iptali ile takibin devamına karar verilmesi gerektiğini, müvekkili şirketin, takibe konu alacağının tahsili amacıyla ve işbu davayı ikame etmeden önce, arabulucuya başvurduğunu, ancak arabuluculuk görüşmelerinden hiçbir sonuç alınamadığını, arabuluculuk görüşmelerinde anlaşmaya varılamamasına dair arabuluculuk son tutanağı dilekçeleri ekinde dosyaya sunulmak suretiyle huzurdaki davanın ikame edildiğini, davalı/borçlunun tamamen haksız ve kötü niyetli itirazının iptali ile takibin devamına karar verilmesini, davasının kabulü ile davalı/borçlu tarafından ———- yapılan itirazın iptaline, haksız ve kötü niyetli itiraz nedeniyle davalı/borçlu aleyhine asıl alacağın %20sinden az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı/borçlu üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA:Davalı cevap dilekçesinde özetle; Mahkememiz dosyasında dava konusu ——— Esas sayılı dosyasına süresi içinde itiraz edildiğini, takibin durdurulduğunu, hukuki dayanaktan yoksun olan takibe konu takipte müvekkilinin adına kayıtlı araçların ihlalli —- geçişleri iddiası gerçek dışı olduğunu, müvekkilinin adına kayıtlı tüm araçların —— bulunan —- talimatı ile eksi bakiyeye düşmesi halinde kendiliğinden artıya geçerek ödeme yapıldığını, müvekkilinin adına kayıtlı araçlar ile ilgili geçiş ihlali borcunun bulunmasının mümkün olmadığını,—— müzekkere yazılması halinde de bu hususun görüleceğini, davanın reddine,yargılama giderlerinin davacı üzerinden bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, davacı tarafından işletilen ——-kullanan davalıya ait aracın ödenmeyen geçiş tutarları ve yasadan kaynaklı para cezası bedellerinin tahsili amacıyla başlatılan takibe itirazın iptali ve icra inkar tazminatına karar verilmesi talebidir.
—- sayılı dosyası celp edilmiş incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine —-asıl alacak istendiği, takibin dayanağının geçiş listesi olduğu, ödeme emrinin davalıya—- tarihinde tebliğ edildiği, davalının —— tarihinde yetkiye, borca, faize ve tüm fer’ilerine itiraz etmesi üzerine takibin durdurulduğu, davacının yasal süresi içerisinde itirazın iptali davasını açtığı, dava dilekçesinde ———– asıl alacak talep ettiği anlaşılmıştır.
Dava konusu ücretli ——- davacı tarafından işletildiği konusunda taraflar arasında uyuşmazlık yoktur. İhtilaf, davalıya ait aracın ihlalli geçiş yapıp yapmadığı, dava dilekçesinde belirtilen miktardan davalının sorumlu olup olmadığı ve geçiş ücreti ile para cezası miktarına ilişkindir.
Uyuşmazlık konularının çözümü için dosya uzman elektrik /elektronik bilirkişisine tevdi edilmiş, HMK nın 266. Maddesi gereğince alınan bilirkişi raporunda; emniyet kayıtlarına göre bu araç ilgili tarih aralıklarında davalı taraf adına tescilli olduğunu, bu aracın —- geçiş yaptığına dair zaman —— mevcut olduğunun görüldüğünü, —- sayılı yazısına göre bu plakalı araçlara tanımlı —ürünü bulunmamakla birlikte—- ürünleri bulunduğunu ancak her iki araç içinde geçiş tarihinden itibaren —-gün içerisinde——bakiye yükleme talimatı verilen hesabın müsait olmaması nedeniyle bakiye yüklenemediği —- tarihli yazısı ekindeki hesap hareketleri ve talimat tahsilat bilgileri tablolarından anlaşıldığını, davacı taraf, —— uyarınca işlem yapmış ve geçiş ücretine ek olarak ceza uygulanmış ve görevli şirket—– ücreti ve cezayı, genel hükümler çerçevesinde — plakalı araç için —- adet cezalı geçiş ücreti —– olmak üzere —- içerisinde bakiye yüklemesi gerçekleşmediğinden toplamda —– cezalı geçiş bedelini mevzuat hükümlerine uygun olarak tahakkuk ettiğinin anlaşıldığı bildirilmiştir.
——- müzekkere yazılarak; davaya konu araçlar için iddia edilen geçiş tarihinde——— hesabında ne kadar bakiye olduğu, geçiş tarihinde o hesaplardan tahsilatın yapılıp yapılmadığı, belirtilen araç yönünden otoyol geçiş ücretlerinin ödenmesi için tanımlanmış ——— talimatının olup olmadığı hususu sorulmuş yazı cevabı dosya arasına alınmıştır.
Davaya konu araç trafik tescil kayıtları dosya arasına celbedilmiş, incelenmesinde dava konusu araçların davalı adına kayıtlı olduğu anlaşılmıştır.
Davanın dayanağını oluşturan —— sayılı kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden, işletici şirket tarafından geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte, bu ücretin on katı tutarında ceza, genel hükümlere göre tahsil edilir. …” hükmü düzenlenmişken ——birinci ve beşinci fıkralarında yer alan —– şeklinde değiştirilmiştir. Aynı Kanunun 19. maddesi ile 6001 sayılı Kanuna geçici 3. madde ilave edilmiştir.
6001 sayılı Kanuna eklenen Geçici 3. madde de ise “Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce otoyollar ile erişme kontrolünün uygulandığı karayolları için belirlenen geçiş ücretlerini ödemeden yapılmış olan geçişlerde araç sahiplerine bu Kanunun 30. maddesinin beşinci fıkrası uyarınca tahakkuk ettirilen ancak bu maddenin yürürlük tarihi itibarıyla tahsilatı yapılmamış olan para cezaları hakkında bu Kanunun 30. maddesinde yer alan oranlar uygulanır.” düzenlemesi yapılmıştır.
Kanunun 30. maddesinin, ———- sayılı Kanunun 33. maddesi ile değişiklik yapılan —– numaralı fıkrasında, geçiş ücreti ödenmeden geçiş yapılması hâlinde ödemesiz geçiş tarihini izleyen on beş gün içinde geçiş ücretini usulüne uygun olarak ödeyenlere bu maddenin ———numaralı fıkralarında belirtilen cezaların uygulanmayacağı öngörülmektedir.
—-6001 sayılı Kanunun 30/7 maddesinin Anayasa aykırılığı iddiası ile açılan davada, ——– hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı ——- geçiş ücreti ödenmeden geçiş yapılması hâlinde yaptırım uygulanmasına sebebiyet veren eylem ücret ödemeden geçiş yapılması anında tamamlanmış olacaktır. Bu durumda, kuralda belirtilen ödemesiz geçiş tarihinden itibaren on beş gün içinde geçiş ücretinin ödenmesi hâlinde cezanın uygulanmayacağına ilişkin düzenleme oluşan neticeyi ortadan kaldırılmakta olup ihlalli geçiş eylemini gerçekleştirenler lehine getirilmiş bir düzenlemedir——-kuralda, cezasızlık hâlinin kapsamı, eylemin sonucu olarak öngörülen yaptırımın hangi hâlde uygulanmayacağı, ödemenin hangi süre içinde yapılması gerektiği açık, anlaşılır, uygulanabilir ve nesnel olarak belirlenmiştir. Geçiş ücretinin ödenmesi şekil ve yöntemlerinin tümünün önceden öngörülmesi ve kanun koyucu tarafından tek tek belirlenerek kanun metninde ifade edilmesi oldukça güçtür. Geçiş ücretinin tahsili yöntemlerinin zaman içinde değişip gelişebileceği ve otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından geçiş ücretlerinin tahsili yöntemlerinin benzerlik arz ettiği hususları dikkate alındığında kuralda belirlilik ilkesine aykırılık bulunmamaktadır…” yönünde karar vermiştir. Bu durumda davalının ihlali sebebiyle davacının, davalıya ayrıca bir bildirim yapmasına gerek bulunmadığı anlaşılmaktadır.——-
Geçiş esnasında ödeme olmadığında veya —- sisteminden ——- alınamadığı takdirde gişe çıkışlarındaki bariyerler açılmadığından, davalı ücret ödemeden geçiş yaptığını bilmektedir.———- kartlarından para çekilmemesi halinde davalı geçiş ücretini ödemek zorundadır.
Davacı taraf ——, davalı taraf ta tacir olmakla ayrıca adına kayıtlı ve ihlalli geçiş yapan araçlar ticari araçtır. Davacı, —— bir yönüyle idare hukuk diğer yönüyle özel hukuk hükümlerine göre işlettiğine, davacı ve davalı birer tacir olduğuna ve uyuşmazlık tarafların ticari işletmesinden kaynaklandığına göre; huzurdaki davanın Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmesinde usûl ve kanuna aykırı bir yön yoktur. Bu açıdan değerlendirildiğinde Mahkememiz işbu davada görevlidir.
—- uygulamasında, araç sahiplerinin plaka numaralarıyla birlikte —— aboneliği aldıkları —- ——— yollarından geçiş sırasında araç sahibinin —– hesabında yeteri kadar bakiye bulundurması gerektiği, yeterli bakiye bulundurmayan aracın plakasının geçişten sonra her gün belli aralıklarla sistem tarafından kontrol edildiği ———–, yeterli bakiye olduğunda geçiş bedelinin tahsil edildiği, bu sorgulamanın geçişten sonraki on beş —— boyunca devam ettiği, on beş günün sonunda hâlen hesabında -yeteri kadar- geçiş ücretini karşılar bakiye bulundurmayan aracın geçişinin ——- statüsüne dönüştüğü bilinmektedir.
Davalı taraf takibe itirazında yetki itirazında da bulunmuş ise de; yetkili icra dairesi İİK’nın 50. maddesinin yollamasıyla HMK’nun 6. maddesi uyarınca davalının yerleşim yerinin bulunduğu ——— İcra Daireleri, TBK’nın 89. Maddesi uyarınca davacının yerleşim yerinin bulunduğu——-İcra Daireleri ile taraflar arasında sözleşme ilişkisi kurulduğu gözetilerek HMK 10. Maddesi uyarınca sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinin bulunduğu icra dairesidir. Sözleşmenin ifa yeri davacının hizmet aldığı ——– bulunduğu yargı çevresi olmakla davacı, seçimlik haklarından TBK’nın 89. Maddesi uyarınca kendi yerleşim yerinin bulunduğu —— yargı alanındaki —– İcra Dairesi’nde usulüne uygun takip başlattığından, davalının icra dairesinin yetkisine ilişkin itirazı yerinde görülmeyerek reddine karar vermek gerekmiş, özel dava şartı eksikliği bulunmadığından davanın esasına yönelik inceleme yapılmıştır.
Somut uyuşmazlıkta, davacının özel hukuk hükümlerine tabi ticari şirket olduğu, davacıya, 4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayolları için farklı hukuki rejim ve usulleri düzenleme yetkisi verildiği, davacının ihlal sebebi ile davalıya ayrıca bir bildirim yapmasına gerek bulunmadığı, ihlalli geçiş halinde geçiş ücretinin mutlaka geçişi izleyen ——– içerisinde sadece —- şubelerine ödenmesi gerektiği, ihlalli geçiş yapan araçların davalı adına kayıtlı olduğu, davacının işlettiği —- ihlalli geçiş yaptığına dair dosyaya görüntü kayıtlarının sunulduğu ve geçiş bedelinin 15 günlük sürede ödenmediği, bu nedenle – katı tutarındaki ceza tahakkuk ettirlmesinin yerinde olduğu, takip tarihi itibari ile davacının davalıdan —- araç için —— gün içerisinde bakiye yüklemesi gerçekleşmediğinden toplamda ——-alacaklı olduğu anlaşılmış, İİK’nın 67. maddesinin 2.fıkrası hükmünce, icra-inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması ve alacağın likit ve belli olması gerektiği, bu nedenle alacağın likit olması ve diğer icra inkar tazminatına hükmedilebilme şartlarının olayda gerçekleşmesi nedeniyle, hüküm altına alınan asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1)Davanın KABULÜ ile,—– dosyasında davalı/borçlunun 407,50 TL asıl alacak yönünden itirazının iptali ile takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek avans faizi ile birlikte icra takibinin DEVAMINA,
2)İptaline karar verilen 407,50 TL asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli maktu karar harcı 80,70 TL’den peşin olarak yatırılan 59,30 TL’in mahsubu ile 21,40 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 59,30 TL peşin harcın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 67,80 TL ilk dava masrafı, 172,75 TL tebligat-müzekkere gideri, 750,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 990,55 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davalı tarafça sarfedilen yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca hesaplanan 407,50 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Arabuluculuk aşamasında yapılan ve Hazine tarafından karşılanan 680,00 TL arabuluculuk ücretinin 6831 sayılı Kanuna göre davanın açılmasına sebebiyet veren davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
9-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle,———- Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.08/11/2022