Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/674 E. 2023/513 K. 13.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/674 Esas
KARAR NO : 2023/513

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 16/10/2021
KARAR TARİHİ : 13/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 20/11/2020 tarihinde —–sevk ve idaresinde bulunan ——-plakalı aracın direksiyon hakimiyetini kaybederek —- sevk ve idaresindeki —– plakalı araçla çarpışması neticesinde—–plakalı araçta yolcu olan müvekkilinin yaralandığını kazada —– plakalı araç sürücüsünün kusurlu olduğunu aracın davalı şirket tarafından sigortalı olduğunu beyan ederek 200,00 TL bakıcı gideri, 300,00 TL geçici iş görmezlik tazminatı ve 9.500,00 TL sürekli iş görmezlik tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan sigortalı araç sürücüsünün davacı —– olduğunu sürücüye karşı müvekkilinin herhangi bir sigorta sorumluluğunun olmadığını sigorta sorumluluğunun zarar gören üçüncü kişiye karşı olduğunu aksi durumda dahi herhalde maluliyet durumunun tespit edilmesi gerektiğini davacının sunmuş olduğu salık kurulu raporunun yeterli olmadığını, tazminatın ZMMS şartlarına göre tespit edilmesi gerektiğini, geçici iş görmezlik ve bakıcı giderlerinin teminat kapsamında olmadığını CMK 253 kapsamında uzlaşma var ise bu durumun değerlendirilmesi gerektiğini beyan ederek açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Kazaya ilişkin kaza tespit tutanağı dosyamız arasına alınmıştır.
Davaya konu sigorta poliçesi davalı vekili tarafından dosya içerisine sunulmuştur. Davacı tarafın ekonomik sosyal durum araştırması yapılarak dosyamız arasına alınmıştır.
—– Ağır Ceza Mahkemesinin —–Esas sayılı dosyası dosyamız arasına alınmıştır.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan bedensel zarar tazminatı istemine ilişkindir.
Eldeki davada tartışılması gereken hukuki sorun davalıya ZMSS poliçesiyle sigortalı araç sürücüsü davalının zararının ZMSS teminatı kapsamında olup olmadığına ve davalının araç sürücüsü olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Dosya içerisinde bulunan ceza dosyası ve kaza tespit tutanağının incelemesinde davacının araç sürücüsü olduğu sabittir bu noktada aksini iddia eden davacının resmi bir belge olan kaza tespit tutanağına eş değer bir evrak ile iddiasını ispatlaması gerekmekte olup davacı tarafından dosyaya bir delil sunulmamıştır. Kaldı ki ceza dosyasında davacının araçta yolcu olarak bulunduğuna ilişkin beyanda bulunan tanıkların bizzat kazaya şahit olmadıkları duyuma dayalı beyanda bulundukları sabittir. Tüm bu açıklamalar ışığında davacının araç sürücüsü olduğu kanaatine varılmıştır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun (KTK) 91’inci maddesinin, 1’inci fıkrası uyarınca, işletenlerin, bu Kanunun 85’inci maddesinin 1’inci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur. Aynı Kanunun 85’inci maddesinin, 1’inci fıkrasında, bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı belirtilmiş; anılan Kanunun 85’inci maddesinin son fıkrasında maddesinde ise “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur” hükmüne yer verilmiş; dava konusu rizikonun gerçekleştiği ve ZMSS poliçesinin akdedildiği tarihte yürürlükte bulunan Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1’inci maddesinde sigortanın kapsamı, “ … Sigortacı poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” biçiminde ifade edilmiştir. Öte yandan KTK’nin 85’inci maddesinin 4’üncü fıkrası uyarınca, işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.Aynı Kanunun 88’inci maddesinin 1’inci fıkrası gereğince de bir motorlu aracın katıldığı bir kazada, bir üçüncü kişinin uğradığı zarardan dolayı, birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bunlar müteselsil olarak sorumlu tutulur.
Yukarıda açıklanan madde hükümlerinden, aracın maliki olan işletenin, aracın sürücüsünün kusurundan kendi kusuru gibi sorumlu olduğu, ZMSS’nin ise; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3’üncü kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve KTK’nin 91’inci maddesinin 1’inci fıkrası uyarınca yapılması zorunlu bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
Somut olayda ZMSS poliçesiyle teminat altına alınan üçüncü kişi niteliğinde olmayan davacı sürücünün, trafik kazası nedeniyle uğradığı zararı davalı sigorta şirketinden talep etme hakkı bulunmadığından açılan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın reddine,
2-Alınması gereken 179,90 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 59,30 TL harçtan mahsubu ile bakiye 120,60 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineyi irat kaydına,
3-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
7-Dava şartı arabuluculuk kapsamında arabulucu —-(Sicil no:—–) Hazine tarafından ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan 6831 sayılı Kanun’a göre yargılama gideri olarak tahsili için Hazine’ye müzekkere yazılmasına,Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren (2) hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.