Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/669 E. 2022/404 K. 17.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/669 Esas
KARAR NO: 2022/404
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 15/10/2021
KARAR TARİHİ: 17/05/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketi ile davalı şirket arasında—– abonelik sözleşmesi imzalandığını, davalının, müvekkili şirketle yapmış olduğu sözleşme kapsamında müvekkilinden elektrik enerjisi satın almaya başladığını, müvekkili şirketin taraflar arasındaki sözleşme gereği davalının tüketimlerini faturalandırdığını, ancak davalının, müvekkili şirket tarafından düzenlenen faturaların ödemesinin gerçekleştirilmediğini, davalı tarafından müvekkili şirkete ödemesi yapılmayan fatura ve borçların bilgileri aşağıdaki gibi olduğunu,
——-
davalının yukarıda paylaşılan tüketim faturası borçlarını ödememesi üzerine —- tutarında icra takibi başlatıldığını, davalı borçluya ödeme emrinin —- tarihinde tebliğ edildiğini ve —–tarihinde borca itiraz edildiğini, davalı borçlunun itirazının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, herhangi bir geçerli gerekçe sunulamadığını, tanzim edilen faturalar uyarınca müvekkili şirketin davalıdan alacaklı olduğunun sabit olduğunu, uyuşmazlık konusu faturaların davalının iş yerinde tüketilen elektrik enerjisine ilişkin olması ve elektrik enerjisi tüketilmeden davalı şirketin faaliyetine devam edemeyeceğinin açık olması neticesinde davalının söz konusu elektrik enerjisini tüketmiş olduğunu ve buna ilişkin faturaları ödemekle yükümlü olduğunu, davalı tarafından borçlu olunmadığının ortaya konulamadığını icra takibine haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olarak itiraz edildiğini, bu nedenle itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesinin gerektiğini, arz ve izah olunan nedenlerle, —– takibine yapılan haksız ve hukuki dayanaktan yoksun itirazın iptali ile takibin devamına, takibe konu alacağın 6183 sayılı kanun uyarınca işleyecek gecikme zammı ve icra takibine konu alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatı ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri, vekâlet ücreti ve ilgili tüm masrafların davalı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ettiğini bildirmiştir.
SAVUNMA: Davalı usulüne uygun tebliğe rağmen davaya cevap vermemiş ve duruşmalara katılmamıştır.
Davalı —– tarihli takibe itiraz dilekçesinde, bahse konu olan elektrik borcu olduğu söylenen şantiyelerindeki inşa faaliyetlerinin ekteki yapı tatil tutanağı ile de görüldüğü gibi ——tarihinde durdurulduğunu ve halen de durduğunu, inşa faaliyeti olmayan şantiyelerinde bu kadar yüklü bir kullanım ve faturanın imkânsız olduğunu, bunu diğer aylarda ödenen fatura tutarlarının incelenerek görülebilineceğini, borca itiraz ettiklerini ve gerekli incelemelerin yapılmasını arz ettiğini, borcu kabul etmediklerini, şirketleri üzerine kayıtlı hiçbir gayrimenkul ya da menkul mallarının ya da gelirlerinin, üçüncü şahıslardan her hangi bir hak ve alacaklarının bulunmadığını beyan edilmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, İİK 67. Maddesi kapsamında abonelik ilişkisinden kaynaklanan fatura alacağının tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
—- takip dosyası celp edilmiş incelenmesinde; davacı-takip alacaklısı tarafından davalı-takip borçlusu aleyhine —- tarihinde asıl alacak + işlemiş faiz toplamı —-tutarındaki alacağın, fer’ileriyle birlikte tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu, ödeme emrinin borçluya — tarihinde tebliğ edildiği, borçlu tarafından —– tarihli itiraz dilekçesi sunulduğu, itiraz dilekçesinde borca ve fer’ilerine itiraz edildiği; icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verilmiş olduğu, itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edilmediği görülmüştür.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında, taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi — tarafından hazırlanan raporda; dava dışı —davalı —arasında — adresinde kurulu bulunan — numaralı tesisat ve—— numaralı abonelik üzerinden —— imzalanmış ve bu kapsamda elektrik enerjisi tüketimi yapmaya başladığını, davalı vekili takibe itiraz dilekçesinde, her ne kadar inşa faaliyeti olmayan şantiyelerinde bu kadar yüklü bir kullanım ve faturanın imkânsız olduğu belirtilmiş olsa da, davaya konu —tüketime karşılık gelen aylık ortalama fatura bedeli —–olacağı ki bu tüketim bedelinin kullanım amacı da düşünüldüğünde normal bir tüketim olarak değerlendirilmesi gerektiğini, davalı şirket tarafından, dava konusu — tarihleri arasındaki—elektrik kullanımına karşılık gelen —-tutarındaki fatura bedellerini ödediğine dair herhangi bir belge sunulmadığını, Mahkemenin davacının müterafik kusurlu olmadığına karar vermesi durumunda, davalı şirketin toplam borcunun —- olacağı, Mahkemenin davacının müterafik kusurlu olacağına karar vermesi ve gecikme faizinden %50 indirim yapılmasına karar verilmesi durumunda, davalı şirketin toplam borcunun —- olacağı, Mahkemenin davacının müterafik kusurlu olacağına karar vermesi ve gecikme faizinden %100 indirim yapılmasına karar verilmesi durumunda, davalı şirketin toplam borcunun —- olacağını, sonuç ve kanaatine varıldığını, takdiri Mahkememize ait olmak üzere arz ettiğini bildirmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü amacıyla yapılan yargılama ve yargılama sırasında bilirkişilerden alınan denetime elverişli rapor içeriklerine göre; davalı ile dava dışı —-numaralı tesisatta ve —— abonelik sözleşmesi yapıldığı, tüketici grubunun ticarethane olması nedeniyle mahkememizin işbu davaya bakmaya görevli olduğu, dayanak icra takibinin davalı tarafından ödenmeyen fatura bedeline ilişkin olduğu, davalının ödenmeyen takibe konu fatura bedellerinden ve gecikme faizi ile —- bedelinden sorumluluğunun bulunduğu, ancak —- göre davalıya ait tesisatın elektriğinin —- tarihinde kesilmesi gerektiği, davacı şirket tarafından kesilmediği anlaşılmakla davacı şirketin müterafik kusurunun bulunduğu ——- bu nedenle ana borç dışındaki borç kalemlerinden %50 indirim yapılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İİK’nın 67. maddesinin 2.fıkrası hükmünce, icra-inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması ve alacağın likit ve belli olması gerektiği, bu nedenle alacağın likit olması ve diğer icra inkar tazminatına hükmedilebilme şartlarının olayda gerçekleşmesi nedeniyle, hüküm altına alınan asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1)Davanın KISMEN KABULÜ ile,—- sayılı dosyasında davalı/borçlunun — bedeli olmak üzere toplam —-alacak yönünden itirazının iptali ile icra takibinin aynı koşullarda DEVAMINA, fazlaya dair talebin reddine,
2)İptaline karar verilen 8.421,60 TL asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli karar harcı 657,46 TL’den peşin olarak yatırılan 130,72 TL’nin mahsubu ile 526,74 TL bakiye harcın davalı taraftan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 67,80 TL ilk dava masrafı, 130,72 TL peşin harç, 91,00 TL tebligat-müzekkere-posta, 1.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.289,52 TL yargılama giderinden kabul ve red oranına göre(%89 Kabul) 1.146,87 TL’sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalanın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafça sarfedilen yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca hesaplanan 5.100,00 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Arabuluculuk aşamasında yapılan ve Hazine tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin 6831 sayılı Kanuna göre davanın açılmasına sebebiyet veren davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
8-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansın karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle, —– Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
17/05/2022