Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/668 E. 2022/425 K. 25.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/668 Esas
KARAR NO: 2022/425
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/10/2021
KARAR TARİHİ: 25/05/2022
Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali (hizmet sözleşmesinden kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilince sunulan dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, taraflar arasındaki —– olarak üstlendiği ve işi sözleşmeye uygun bir şekilde tamamladığı, ancak cari hesap tablosuna göre müvekkiline — tarihi itibariyle ödenmesi gereken bedel — olduğu halde bu bedelin —- tarihinde müvekkiline ödendiği, — kısım için vade tarihleri — olan iki adet bono verilmiş olduğu ve fakat geri kalan —- ödenmemiş olduğu, bu alacağın ödenmesinin davalı tarafa ihtaren bildirildiği, davalı tarafın borcunu ödememiş olduğundan dolayı kendisi hakkında —–kapsamında takibe geçildiği, davalı tarafından ödeme emrine haksız ve kötü niyetli olarak itiraz edildiğinden bahisle itirazın iptaline karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
Davalı vekilince sunulan cevap dilekçelerinde özetle, taraflar arasında —– tarihli cari hesap mutabakatına göre, davacının—– teminat bedeli dışında hiçbir alacağı bulunmadığı, — teminatın ise henüz muaccel olmadığı, zira yapılan iş nedeniyle ——tarafından geçici kabul yapıldığı ancak kesin kabulün henüz yapılmamış olduğu, —- tarafından kesin kabulün yapılmasının muhtemelen —– tarihini bulacağı, bu aşamaya kadar müvekkili firmaya da bu bedelin ödenmeyecek olduğu,——yapmış olduğu ihale sonrası kesin kabul gerçekleşene kadar teminat miktarını ödemediği, müvekkilinin ——geçici kabulu aldığı, kesin kabulü beklemekte olduğu, bu aşamada davacının da yapmış olduğu işlerin sorunsuz olarak çalıştığına ilişkin kamera kaydı ve belgeleri müvekkiline ibraz ederek işin teslimini yapması gerektiği, ancak davacının işin teslimini dahi yapmadığı, sonuç itibariyle, taraflar arasında imzalanmış cari hesap mutabakatı karşısında davacının soyut iddiaları ile alacak hakkı bulunduğunu iddia ettiği kötü niyetli olarak ikame edilen işbu davanın reddi gerektiği beyan edilmiştir.
Dava itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizce davaya konu icra dosyası sureti dosya arasına alınarak incelenmiş, takibin alt yüklenici sözleşmesi ve hakediş raporuna göre eksik ödenen ticari alacak açıklaması ile —— faizinin tahsili istemine ilişkin olduğu, davalı tarafça süresi içinde borca ve ferilerine itiraz olunduğu aynı zamanda icra müdürlüğünün de yetkisine itiraz olunduğu belirlenmiştir.
İtirazın iptali davalarında yetkili icra dairesinde takip yapılmasının dava şartlarından olduğu; bu durumda, Mahkemece İİK’nun 50. maddesi uyarınca öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı inceleyip sonucuna göre bir karar vermesi gerektiği Mahkememizce gözetilmiş, bu kapsamda taraflar arasındaki sözleşmenin 29. maddesinde sözleşmeden kaynaklı ihtilaflarda ——–Mahkeme ve İcra dairelerinin yetkili kılındığı belirlenmiştir.
—– karar sayılı ilamında da vurgulandığı üzere; HMK’nun 17. maddesine göre; tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır, düzenlemesine yer verilmiştir. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça, yapılan yetki sözleşmesi, münhasır yetki sözleşmesi olacaktır. Taraflar, yetkili kıldıkları mahkemenin ve icra dairelerinin yanında, kanunen yetkili kılınan genel veya özel yetkili mahkeme ve icra dairelerinin de yetkisinin devam etmesini istiyor ise, diğer bir anlatımla, münhasır olmayan yetki sözleşmesi yapmak istiyorlarsa, bu durumun yetki sözleşmesinde ayrıca belirtilmesi gerekir.
Taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin bu yönden tetkikinde, 29. maddedeki yetki kaydının, münhasır yetki düzenlemesi içerdiği belirlenmiştir. Bununla beraber borçlu vekilince süresi içinde icra müdürlüğünün de yetkisine itiraz ettiği görülmüştür.
Mahkememizce davalının icra dairesinin yetkisine yönelik yapmış olduğu itirazı yerinde görülmekle; açılan davanın icra dairesinin yetkisizliği nedeniyle HMK’nun 114/2 maddesi delaletiyle HMK’nun 115/2 maddesi uyarınca dava şartı yokluğundan usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın usulden reddine,
2-Adli yardım nedeniyle ertelenen —– başvurma harcı ile 59,30 TL peşin harç olmak üzere toplam: 118,60 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineyi irat kaydına,
3-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davalı için takdir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4——-bütçesinden karşılanan 1.320 TL zorunlu arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Adli yardım nedeniyle suçüstü ödeneğinden karşılanan 81,00 TL posta ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
7-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin yüzüne karşı tebliğden itibaren 2 hafta süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.25/05/2022