Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/651 E. 2023/27 K. 12.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/651 Esas
KARAR NO : 2023/27

DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 07/10/2021
KARAR TARİHİ : 12/01/2023
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 9. maddesine göre Türk Milleti adına yargılama yetkisini kullanan bağımsız ——-. Asliye Ticaret Mahkemesince, tarafça açılan dava üzerine yapılan yargılama nihayetinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
I.İDDİA:
Davacı vekili; davalı ——- ait —— plakalı, davalı——- sevk ve idaresindeki araç, 05.01.2021 tarihinde ——- mevkiinde park halinde olan müvekkiline ait —— plakalı aracın sol arka kısmına çarparak maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, müvekkiline ait araç ——- model orijinal bir araçken, davalı tarafın kusurundan kaynaklanan mevcut kaza sebebiyle aracın bir kısım parçaları yenileriyle değiştirildiğini, bir kısım parçaları ise tamir görerek onarıldığını, aracın gördüğü kapsamlı tamir/onarım/boya/parça değişimi ve ——-kayıtlarına işlenen hasar kaydı sebebiyle ikinci el piyasa rayiç değerinde ciddi bir düşüş yaşanacağını, müvekkili, aracında meydana gelen hasar nedeniyle kasko poliçesinde sigorta primlerine uygulanan hasarsızlık indiriminden yararlanamadığını, ödemesi gereken tutardan daha fazla sigorta primi ödemesi gerektiğini, fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla davalı tarafın kusuruyla sebebiyet verdiği kaza neticesinde müvekkilinin aracında meydana gelen şimdilik 15.000TL değer kaybı ve kaza tarihi itibariyle işlemiş/işleyecek en yüksek faiziyle, araçtaki hasar nedeniyle fazla ödenen şimdilik 1.500,00 TL sigorta primi ve kaza tarihi itibariyle işlemiş/işleyecek en yüksek faiziyle birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
ll. SAVUNMA:
Davalı —— vekili;——- plakalı aracın 05.01.2022 tarihinde karıştığı kaza sebebiyle ——nolu Trafik sigorta poliçesine ilişkin ——- sayılı hasar dosyasının açıldığını, davacı —– adına kayıtlı ——- plakalı araca ait kasko poliçesi de sigorta şirketi tarafından düzenlendiğinden hasar evrakı ——– numaralı hasar dosyasında mevcut olduğunu, 20.01.2021 tarihinde ——–adına 13.970.00 TL ödeme yapıldığını beyan etmiştir.
Diğer davalıların davaya cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.
lll.İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, trafik kazası sonucu uğranılan araç değer kaybı tazminatı istemine ilişkindir.
Uyuşmazlık; Davalı şirkete sigortalı ——plakalı araç ile davacıya ait —— plakalı araç arasında 05/01/2021 tarihinde meydana gelen trafik kazasında, kazanın oluşmasında kusur oranının tespiti ile, davacıya ait araçta anılan kaza nedeniyle değer kaybı olup oluşup oluşmadığı, mevcutsa değer kaybı miktarının ne olduğu ve değer kaybından davalıların sorumlu olup olmadığının, sigorta priminden yine davalıların sorumlu olup olmadığının, belirlenmesi hususundadır.
Olay Kapsamında Kusur ve Sorumluluk Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
Olay 05.01.2021 saat 20:10 sıralarında——caddesi ——mevkiinde park halinde olan ——- plakalı aracın sol arka kısmına,—–caddesi —- sokak üzerine dönüş yapan —— sevk ve idaresindeki ——- plakalı aracın ön kısımları ile çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği,
Olay kapsamında aldırılan bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere,
Kazanın oluşumunda —— plakalı araç sürücüsü ——– 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 84 /i ( Park İçin ayrılmış yerlerde veya taşıt yolu dışında kurallara uygun olarak park edilmiş araçlara çarpma) maddesini ihlal ettiği, dikkatsiz ve özensiz davranışından dolayı % 100 (Yüzde yüz) oranında kusurlu olduğuna,
——– plakalı araç park halinde olduğundan sürücüsünün alabileceği bir tedbir veya kusurlu davranışı olmadığına, kanaat getirilmiştir.
Buna göre, 05/01/2021 tarihinde meydana gelen kazanın, ——– plaka sayılı araç sürücüsünün kusurundan (haksız fiilinden) kaynaklandığı——- plaka sayılı araç sürücüsünün olayda yukarıda açıklandığı şekliyle kusurlu olması nedeniyle;
——plaka sayılı araç sigortacısı Sigorta Şirketi; Sigortalısının kusuru nazarında, sigorta güvencesi sağladığı rizikoya bağlı zarar ve hasarları 6102 Sayılı TTK’nun 1409, 1427, 1459 maddeleri uyarınca tazmin etmekle yükümlü olması,
——araç maliki —— araç maliki olması nedeniyle araç işleteni olmasından kaynaklı KTK madde 85 kapsamında tehlike sorumluluğu bulunması,——-nedeniyle TBK madde 49 kapsamında haksız fiil sorumluluğu bulunması, nedeniyle kaza neticesinde meydana gelen zararlardan davalıların sorumlu oldukları kabul edilmiştir.
Değer Kaybı Talebi Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
Değer kaybı; aracın kazadan önceki piyasa değeri ile kazadan sonraki piyasa değeri arasındaki farka verilen addır.Aracın onarıldıktan sonra mübadele (rayiç) değerinin olaydan önceki mübadele değerinden az olacağının kabulü gerekir. Çünkü tamamen onarılmış olsa bile bu araba tahribatın izlerini taşımaktadır. Onarılmış durumdaki değeri, ne kadar iyi onarılmış olursa olsun kural olarak aynı nitelikteki hiç hasara uğramayan araç değerinden düşüktür ve bu da cari değerinden kaybettirmektedir.——–
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları gereğince hasarlanan araçtaki tamirat sonrasındaki değer kaybı sigorta teminatı kapsamındadır.Bu kapsamda, yukarıda sınırı çizilen sorumluluk kapsamında davalılar değer kaybından sorumludur.Değer kaybının hesabı, teknik bir konu olması nedeniyle alanında uzman bilirkişiden değer kaybına ilişkin rapor aldırılmıştır.
—— sayılı kararlarında vurgulandığı üzere; Değer kaybının hesabında aracın modeli, markası, özellikleri, yapılan onarım işlemleri, kilometresi, olay tarihindeki yaşı, tarafların iddia ve savunmaları ve taracın kaza tarihindeki hasarsız hali ile piyasa rayiç değeri ve araçtaki hasar onarıldıktan sonraki hali ile piyasa rayici belirlendikten sonra aradaki fark değer kaybı zararı olarak kabul edilmektedir. Somut olayda, mahkememizce aldırılan bilirkişi raporunda, yargıtay içtihatlarına uygun olarak davacıya ait araçta değer kaybının.15.000,00 TL olarak tespit edildiği anlaşılmakla; Bilirkişi tarafından belirlenen rayiç bedeller dosya kapsamına uygun ve makul bulunmuş olmakla gerekçeli, dayanaklı ve denetime elverişli olan bilirkişi raporu hükme esas alınmıştır.Davacı vekili 15.000,00 TL değer kaybının tahsilini istediği, bilirkişi raporunda 15.000,00 TL değer kaybı gösterildiği, bu kapsamda davacının 15.000,00 TL değer kaybı tazminatı alacağı olduğu anlaşılmakla, davanın bu miktar yönünden kabulüne karar verilmiştir.
Faiz Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
Bir haksız fiil olan trafik kazalarından kaynaklı tazminat istemlerinde, temerrüt tarihi kişilere göre farklılık arz eder. Gerçek Kişiler Açısından; Haksız eylem faili, ihtar ve ihbara gerek olmaksızın, zararın doğduğu anda, başka bir anlatımla haksız eylem tarihinden itibaren zararın tamamı için temerrüde düşmüş sayılır.
Sigorta şirketi açısından ise, sigorta şirketinin poliçe kapsamında sorumlu olduğu tazminatı 2918 sayılı KTK 99. maddesi gereğince başvuru tarihinden itibaren 8 iş günü içerisinde ödemesi gerekmektedir. Bu süre içinde ödeme yapılmaz ise bu süre sonra erdikten sonra 9. gün sigorta şirketinin temerrüde düştüğü kabul edilir. Davacı tarafın davadan önce sigorta şirketine bir başvuruda bulunmaması halinde yada başvuru ispatlanmadığı hallerde davalı sigorta şirketinin dava tarihi itibari ile temerrüte düştüğü kabul edilerek bu tarihten itibaren faize hükmolunması gerekmektedir.——–Faiz hususunda ise davacı vekilince tüm davalılar yönünden kaza tarihi olan 05.01.2021 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile alacak birlikte talep edilmişse de sigorta şirketine yapılan başvuru tarihinin 03.11.2021 olması ve 8 iş gününden sonraki gün temerrüt oluşacağından, davalı sigorta şirketi yönünden temerrüt tarihi 16.11.2021 olarak kabulü gerektiği, diğer davalılar açısından ise olay tarihinden itibaren faiz işletilebileceğinden, belirtilen tarihten itibaren faiz işletilmiştir.
Zarar veren araç, ticari nitelikte kamyonet olduğundan, en yüksek faiz talebi de bulunduğundan avans faizi işletilmiştir.
Sigorta Primi Talebi Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
Davacı vekili, davacının aracında meydana gelen hasar nedeniyle kasko poliçesinde sigorta primlerine uygulanan hasarsızlık indiriminden davacının yararlanamadığını, bu sebeple ödemesi gereken tutardan daha fazla sigorta primi ödediğini belirterek 1.500,00 TL zararın tazminini talep etmiştir.
Davacı vekilince kazadan sonra yapılan kasko sözleşmesine dair herhangi bir delil sunulmamıştır.Sigorta şirketleri için geçerli ve hasarsızlığı bozmayan tek durum sigortalı aracın karıştığı kazada sürücüsünün hiçbir kusurunun bulunmadığı yani karşı tarafın tamamen kusurlu olduğu hasarlar olduğu, aldırılan kusur raporunda davacının bir kusuru olmadığı, tamamen karşı tarafın kusurlu olduğu anlaşıldığından, hasarsızlık indiriminden yararlanılamadığı iddiası yerinde olmadığı değerlendirilmekle, bu alacak yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
IV.HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ İLE;
1-15.000,00 TL değer kaybı tazminatı, 16/11/2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalılardan alınıp davacıya verilmesine,
2-Aşan istemin reddine,
3-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 1.024,65 TL harçtan peşin alınan 281,78 TL harcın mahsubu ile bakiye 742,87 TL karar harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden 9.200,00 TL vekâlet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalı ——- davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın reddedilen miktarı üzerinden hesaplanan 1.500,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan 341,08 TL harç ile 1.670,45 TL yargılama giderinden davanın red ve kabul oranına göre hesaplanan 1.518,59 TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalılarca sarfedilen yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
9-Arabuluculuk aşamasında yapılan ve —— tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin —— tarafından ilgili arabulucuya ödenmesi halinde, bu ücretin 6831 sayılı Kanuna göre davanın açılmasına sebebiyet veren davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle, Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.