Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/65 E. 2022/30 K. 18.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
-KARAR-

ESAS NO : 2020/358 Esas
KARAR NO : 2021/1308

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 01/09/2020
KARAR TARİHİ : 07/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı şirket arasındaki — gereğince borçlu lehine kredi hesabı açıldığını, cari işletme hesabı şeklinde muhtelif tutarda kredi kullandırıldığını, kredi kartı tahsis edildiğini, —-kefil olarak sözleşmeyi imzaladıklarından borçtan sorumlu olduklarını belirtmiş; takibe yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, %20’nın inkar tazminatının davalıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı —-vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu —- ihtarının usulüne uygun tebliğ edilmediğini, davalının temerrüde düşmediğini, davalıların davacıya icra takibinde belirtilen kadar borcu olmadığını belirtmiş; davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Dava dilekçesinin —- usulüne uygun şekilde tebliğ edildiği, davalıların süresinde cevap dilekçesi vermediği görüldü. Süresinde cevap dilekçesi vermeyen davalı, Hmk. 128. maddesi gereği ileri sürülen tüm vakıaları inkar etmiştir.
Dava; genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacı ile asıl borçlu davalı — arasında akdedilen— Sözleşmesi gereği müteselsil kefil olan davalılar ile asıl borçlunun sözleşmeden kaynaklı sorumluluklarının bulunup bulunmadığı, ödenmemiş borçlarının bulunup bulunmadığı, var ise hangi miktarda borçlu oldukları, bu itibarla takibe yapılan itirazın haklı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
—- sayılı takip dosyası içeriğine göre; —- başlatılan takibin alacaklısının davacı—-., borçlusunun davalılar olduğu, takibin takip talebinde yazılı kredi sözleşmesine dayalı ——– birlikte tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu, ———– tarihli itiraz dilekçesinde borca ve fer’ilerine itiraz edildiği, icra müdürlüğünce——- takibin durdurulmasına karar verilmiş olduğu, davanın hak düşürücü süre içerisinde açıldığı görülmüştür.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında, taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi— düzenlenen 24/05/2021 tarihli bilirkişi raporu içeriğine göre; davacı banka tarafından asıl borçluya iki tür kredi kullandırıldığı, tahsis edilen kredi kartı ve taksitli ticari kredi için— Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi imzalandığı, davalıların her iki sözleşmeyi müteselsil kefil olarak imzaladığı, 04/11/2019 tarihinde bankanın 01/11/2019 tarihinde hesabı kat ettiğini belirterek ihtarname keşide ettiği, —- ihtarnamenin borçlulara (—- edildiği, takip tarihi itibariyle banka alacağının kredi kartı için toplam 5.738,22 TL taksitli ticari kredi için 108.693,02 TL olduğu, kredi kartı için yıllık %24 ve taksitli ticari kredi için yıllık %39,60 oranında temerrüt faizi hesaplanması gerektiği mütalaa edilmiştir.
TBK’nın kefalet sözleşmesinin şeklini düzenleyen 583. maddesinin ilk fıkrasında “Kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azamî miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz. Kefilin, sorumlu olduğu azamî miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesi şarttır.” hükmü getirilmiş ve kefalet sözleşmesinin geçerliliği bakımından şekli koşullar öngörülmüştür. Somut olayda; kefalete ilişkin şekil şartlarının yerine getirildiği, davalıların asıl borçlu şirketin ortağı olduğu görülmüştür. Bu itibarla, davalılar asıl borçlunun hesaplanan borcundan kefil olarak sorumludur.
TBK’nın 586. maddesi uyarınca alacaklının müteselsil kefile başvurabilmesi için borçlunun ifada gecikmesi ve ihtarın sonuçsuz kalması veya açıkça ödeme güçsüzlüğü içinde olması gerekir. Asıl borçlu şirketin açıkça ödeme güçsüzlüğü içinde olduğunun sabit olduğu, hesap kat ihtarnamesinin davalıların sözleşmedeki adreslerine tebliğe çıkarıldığı, davalı asıl borçlunun sözleşmedeki adresine tebliğ yapılamadığı, ihtarnamenin —- davalı kefillere (—— ise tebliğ edildiği, verilen süre içerisinde borcun ödenmediği, bu itibarla davalı kefillere başvuru şartlarının oluştuğu anlaşılmaktadır.
6098 sayılı TBK’nın 88 ve 120. maddelerindeki faizle ilgili sınırlama tacirlerin ticari işleri hakkında uygulanmaz. Zira, 6102 sayılı TTK’nın 8/1. maddesi hükmüne göre “ticari işlerde faiz oranı serbestçe belirlenir.”. Somut olayda; dayanak sözleşme “genel kredi sözleşmesi” olup, kullandırılan kredilerin ticari nitelikte olduğu, 6098 sayılı TBK’nın 88. ve 120. maddeleri hükümlerinin ticari işlerde uygulanamayacağı, sözleşmede belirtilen oranda akti ve temerrüt faizi talep edilebileceği anlaşıldığından, bilirkişi raporu ile belirlenen faiz oranı hükme esas alınmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü amacıyla yapılan yargılama ve yargılama sırasında bilirkişiden alınan rapor içeriğine göre; davalı şirket ile davacı banka arasında genel kredi sözleşmesi akdedildiği, davalıların müteselsil kefil olarak sözleşmeden kaynaklı sorumluluk altına girdiği, davacı banka tarafından kullandırılan kredilerin davalılar tarafından ödenmediği, bankanın hesabı usulüne uygun yolla kat ettiği, alacağın muaccel hale geldiği, davacı bankanın bakiye alacağının denetime elverişli bilirkişi raporu ile toplam 114.431,24 TL olarak tespit edildiği, ihtarname masrafının yargılama gideri olduğu—-, dava değerine dahil edilmemesi gerektiği, alacağın likit ve belirlenebilir olduğu anlaşıldığından; açıklanan gerekçeler ile aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabulüne;
——– takibine davalı borçlular tarafından yapılan itirazın kısmen iptaline,
A.——–
5.675,61 TL Asıl alacak,
59,63 TL İşlemiş %24 temerrüt faizi —– toplam masraf,
B. Ticari Kredi için;
106.823,34 TL Asıl alacak,
1.780,65 TL İşlemiş %39,60 temerrüt faizi ———–
89,03 TL %5 gider vergisi,
olmak üzere toplam 114.431,24 TL yönünden tahsilde tekerrür olmamak ve mükerrer faiz uygulanmamak şartıyla yukarı belirtilen oranlarla takibin belirtilen alacak kalemleri yönünden devamına,
Aşan istemlerin reddine,
Kabul edilen tutarın % 20’si olan 22.886,24 TL’nin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
947,27 TL ihtarname masrafının yargılama giderlerinde değerlendirilmesine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 7.816,80 TL harçtan peşin alınan toplam 1.407,14 TL harç ile 582,55 TL icra harcının mahsubuna, bakiye 5.827,11 TL karar harcının davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —-uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden 14.820,97 TL nisbi vekâlet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davalılar ——– davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan — davanın reddedilen miktarı üzerinden hesaplanan 2.078,45 TL nispi vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
5-Diğer davalılar davada kendisini vekil ile temsil ettirmediğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL başvurma harcı, 582,55 TL icra harcı ve 1.407,14 TL peşin harç toplamı:2.044,09 TL ile davanın ret (%1,78) ve kabul (%98,22) oranına göre hesaplanan 1.904,7 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalılar tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333. maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
9-Dava şartı arabuluculuk kapsamında —– ödenen —- davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 1.335,79 TL’sinin davalıdan,—davacıdan tahsili ile — irat kaydına, 6831 sayılı Kanun’a göre yargılama gideri olarak tahsili için— yazılmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı tebliğden itibaren 2 hafta süre içinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.