Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/646 E. 2022/942 K. 13.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/646 Esas
KARAR NO : 2022/942

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/09/2014
KARAR TARİHİ : 13/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı —–davalı — işverenin talimatları doğrultusunda araçların satışı ile ilgili muameleleri yerine getirmekte olduğu, müvekkil ——- aracın satışını işverenin talimatı doğrultusunda gerçekleştirmesi ——–vekaletname ile yetkilendirdiğini, davalıların tüm sözlü ve yazılı uyarılara rağmen müvekkil şirkete satış ——– dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalıların takibe itiraz ederek icra takibinin durmasına sebep olduklarını belirterek davacı müvekkile olan borcu nedeni ile başlatılan icra takibine haksız ve kötü niyetli olarak itiraz eden davalı-borçluların itirazının iptaline ve icra takibinin devamını, borca haksız ve kötü niyetli olarak itiraz eden davalıların %40 icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekilinin—- dilekçesinde özetle; davalılardan ——– açılan davanın sıfat yokluğu sebebi ile reddinin gerektiğini, diğer davalı ——- davalı ———— çalışanı olduğunu, ——– tarihinde yapılan — ile ilgili müvekkiller her hangi bir ödeme alamadıklarını, müvekkillerin —– adreste trafik müşavirliği işiyle iştigal etmekte olup bugüne dek hiçbir haksız uygulamanın içinde olmadığını belirterek, %40 tan aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin—- tarihli celsede; davalı——edilerek mahkememizin —– numarasının alındı.
———— ve —– sayılı dosyasının celp edildi ve mahkememiz dosyası arasına alındı.
———-Karar sayılı dosyasının celp edildi ve mahkememiz dosyası arasına alındı.
Davacının davalı tarafı ———- yevmiye numaralı noter senedi ile ——- plakalı aracı satması için yetkilendirdiği ve yine davalının bu yetki ——- yevmiye numaralı noter senedi ile dava dışı .——-satıldığı ve ilgili noter senedinde bedelin satışı gerçekleştiren vekile nakit olarak ödendiği belirtilmiştir.
Dosya bilirkişi incelemesine gönderilerek rapor tanzim edilmesi istenilmiş olup bilirkişi raporunda özetle; davacı tarafın defterlerinin usulüne uygun tutulduğunu defter kayıtlarına göre davacı yanın defter kayıtlarında davaya konu araç satışına ilişkin —alacağın şüpheli alacak olarak kaydedildiğini ancak ceza dosyasındaki ifadelerden alacağın —————– talep edilmesi gerektiğini beyan etmiştir.
Dava vekalete binaen yapılan araç satışına binaen satış bedelinin vekalet veren tarafından talep edilmesi istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı yasal deliller hep birlikte değerlendirildiğinde davacının—davalıya vekalet verdiği davalının bu vekalet ile dava dışı üçüncü kişiye davaya konu aracı sattığı ve yine noter senedinden anlaşıldığı üzere bedeli peşin olarak aldığı sabittir. Yasal düzenleme gereğince noter evrakı aksini iddia eden iddiasını eş değer belge ile ispatlamak zorundadır, yani somut olayda satışı kendisinin yapmadığını ve bu satış nedeniyle senet belirtilen bedeli almadığını ispat yükü davalıda olup davalı bedeli almadığını somut bir delille ispatlayamadığı gibi aldığı bedeli davacıya ödediğini de ispatlayamamıştır bu nedenle davacının davasında haklı olduğu kabul edilerek itirazın iptaline karar verilmiştir.
İİK’nın 67. maddesinin 2.fıkrası hükmünce, icra-inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması ve alacağın likit ve belli olması gerekir. Daha geniş bir açıklama ile borçlu tarafından alacağın gerçek miktarı belli, sabit ve belirlenmek için bütün unsurlar bilinmesi mümkün nitelikle olması yeterlidir. Borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise, alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Öte yandan, alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir. ——-Bu kapsamda, alacağın likit olması ve diğer icra inkar tazminatına hükmedilebilme şartlarının olayda gerçekleşmesi nedeniyle, hükmolunan asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile,—— sayılı dosyasında davalı/borçlunun itirazının iptali ile takibin aynen DEVAMINA,
2-Asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 9.785,41 TL karar ve ilam harcından 1.658,30 TL peşin harcının mahsubu ile bakiye 8.127,11 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan — göre hesaplanan ——– nisbi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 24,30 TL başvuru harcı ve 1.658,30 TL peşin harç toplamı:1.682,60 TL ile aşağıda dökümü yazılı 1.204,30 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince talep halinde karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren (2) hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.