Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/626
KARAR NO : 2023/613
DAVA : Tazminat (Kara Taşımacılığı Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 28/09/2021
KARAR TARİHİ : 11/07/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Kara Taşımacılığı Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davacının uzun yıllardır soğutma sistemlerine dair yapmış olduğu çalışmalar ve hizmetlerle, — hastanelerinden adliyelere, kamu kurumlarına, fabrikalara, AVM’lere ve büyük çaplı her projeye soğutma kulesi tedarik ettiklerini,—ilinde bulunan dava dışı —-. Bünyesinde bulunan grup şirketlerdendir) siparişi üzerine, — ünvanlı firmadan, talebe özel olarak üretilen, — fabrikanın teknik özelliklerine göre dizayn edilen 2 adet — satışı konusunda — firma ile anlaştıklarını ve satış bedelinin ödenmesine binaen serpantinleri ithal ettiğini, tedarik edilen özel üretim ürünlerin, —– imalatında özel üretim alanı sayesinde tek parçada en uzun —- boru demetinin üretilmesiyle ve boru üzerinde kaynak yapılmadan ve —- basınç kayıplarını en aza indirecek geçişli kollektör sistemi kullanılarak orijinal kapasitesini tekrar sağlayacak şekilde imalatı yapıldığını, siparişin özellikleri izah edilmiş olup; işbu ürünlerin bedelinin 25.000Euro+KDV olduğunu, 2 adet— bedelinin KDV dahil toplam 29.500,00Euro müvekkili şirkete ödenmekle 22/03/2021 tarih 09:15 saatinde müvekkil şirketçe alıcı firmaya fatura kesildiğini, davalı firmanın, davacı ile anlaşması neticesinde, işbu siparişe konu toplam 4900kg (2450 X 2) ağırlığındaki özel üretim 2 adet cihazın (—) — alıcı firmaya teslimine yönelik taşınmasını taahhüt ettiğini, müvekkilinin tüm çabalarına rağmen, davalının taşıma hizmetine ilişkin taahhüdünü yerine getirmemesi ve ürünlerin teslimini gerçekleştirmemesi, zarar verdiği cihazlara dair kontrol ve tespit imkanını dahi sağlamaması, iletişim dahi kurmaması, çözüme dair bir yaklaşım sergilememesi, hatalı bilgilendirmelerde bulunması nedenleriyle, talebe özel olarak üretilen ve 2 kez sipariş verilmek zorunda kalınan cihaz bedellerinin tazmini için arabuluculuk kurumuna başvurulmuşsa da, işbu başvurudan da bir netice alınamaması nedeniyle fazlaya ve alacak kalemlerine ilişkin tüm talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, talebe özel olarak üretilen ve 2 kez sipariş verilmek zorunda kalınan cihaz bedellerine ilişkin şimdilik 29.500,00Euro zararının temerrüt tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi gereğince uygulanacak faizi ile birlikte davalıdan tazminini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacı yanın talebi ile 7 kap eşyadan 2’si için—- yeni bir taşıma planlanmış ve bu taşımanın—-tarafından yapılmasına karar verildiğini, ardından yükün eksiksiz ve hasarsız olarak — firmasına teslim edildiğini,—- cevabi ihtarnamesinde yükün belirtilen günde teslimi için adrese gidildiği ancak teslim almaktan imtina edilmesi nedeni ile teslim edilemediğinin bildirildiğini,dava konusu edilen olayda, gönderilenin malı teslim almaması ile teslim engeli ortaya çıktığını, bunun üzerine fiili taşıyıcı malı araçta tutmaya devam ettiğini, aynı zamanda gerek müvekkili firmanın gerek davacının ihtarnamelerine karşı dava dışı — anılan madde kapsamında göndermiş olduğu ihtarname kapsamında davacıdan talimatını sormuş ve 868 inci maddenin birinci fıkrasının üçüncü ve dördüncü cümlelerinde öngörülen istem haklarını ileri sürmüş ve ücret ve ödeme talep ettiğini, davacı yan 25.000 Avro + KDV olarak toplamda 29.500 Avro tazminat talep ettiğini, davacı yan taşıma konusu ürünün — yetkilisi olduğunu belirttiğini, dolayısı ile dava değeri olarak gösterilen rakam emtiaların satış rakamı olduğunu, oysa davacının gerçek zararı hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemek üzere en fazla ilgili ürünün kendisine maliyeti olabileceğini, ikinci olarak davacı yanın ilk siparişe ilişkin KDV dahil 29.500 Avroluk bir fatura sunduğunu, ancak yine dava dışı gönderilen tarafından bu faturanın iade faturası kesilmek sureti ile iade edildiğine ilişkin faturanın da dosyada mübrez olduğunu, bu itibarla davacının ekstra olarak KDV talep etmesinin de usul ve yasaya aykırı olduğunu, haksız davanın reddini talep etmiştir.
İhbar olunan —-Cevap dilekçesinde özetle; öncelikle taraflarına gönderilen 18.01. 2022 tarihli duruşma tutanağının 2 nolu bendi uyarınca dava konusu taşımaya ilişkin ürünlerin bulunduğu yer; —- adresinde bulunduğu, bahse konu ürünler ve bulunduğu yerde her zaman keşif ve bilirkişi incelemesi yapılabileceği, müvekkili firma ile davalı —-arasında dava konusu edilen imtiayı —- iline taşınması için aralarında sözlü taşıma sözleşmesi düzenlenmiş olup,müvekkil firma taşımaya konu edilen emtiayı — davalı — firmasının deposunda yüklendiği, bahse konu emtiayı müvekkili firmaya ait araçlara — firmasının personeli yüklediği, müvekkili firma bahse konu ürünleri teslim alarak —- ilinde bulunan dava dışı —- ekte sunulan teslim tesellüm evrakı ile teslim ettiği, bahse konu emtiayı dava dışı —çalışanı —teslim aldığı, dolayısıyla da müvekkili firma,taşıma sözleşmesine istinaden edimini eksiksiz olarak yerine getirdiği, bahse konu emtia teslim edildikten sonra davadışı —-yetkilisi—bahse konu emtiada hasar oluştuğu gerekçeyle ürünü yeniden—ilindeki ithalatçı firmaya yani —- göndermek istediğini ifade ettiği, bahse konu ürün tekrar müvekkili şirketin araçlarına yüklenmiş olup;ancak bahse konu ürünlerin— nakliye bedelinin ödenmemesi sebebiyle ve malın tekrar — ilinde sevk
edileceği adresin bildirilmemesi ve ücretin ödenmemesi sebebiyle bahse konu ürün müvekkil şirketin deposunda kaldığı, davacının dava dilekçesinde iddia ettiği hususların tamamen yersiz ve asılsız olduğu belirtilerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibari ile; taşıma ilişkisinden kaynaklı tazminat davasıdır.Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacının 3. Kişi ile yaptığı ticari ilişkisi kapsamında ithal edilen 2 adet — alıcısına teslimi için davalı ile yapılan taşıma sözleşmesinin gereğinin davalı yanca yerine getirilip getirilmediği, taşıma esnasında ürünlerin hasara uğramasında davalının sorumluluğunun bulunup bulunmadığı, ürünler hasarlı olduğu gerekçesiyle teslim alınmadığından davacının 2. Kez ürün sipariş etmesi nedeniyle zararının oluşup oluşmadığı, var ise miktarı ve davalıdan talep edilip edilemeyeceği ve davalının sorumluluğunu ortadan kaldıran bir halin bulunup bulunmadığının tespitine ilişkindir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, ön inceleme duruşması sonrası dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile, uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip deliller toplanmış, konunun incelemesi uzmanlık gerektirdiğinden bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.20/04/2022 tarihli bilirkişi raporu aldırılmış, dava konusu emtianın bulunduğu mahalde talimat mahkemesi aracılığıyla inceleme yaptırılmış ve 22/04/2022 tarihli rapor aldırılmıştır.Mahkememizce aldırılan rapora itirazlar üzerine yeni bir heyetten aldırılan 22/04/2023 tarihli bilirkişi rapor içeriğine göre;
Teknik Açıdan Sonuç olarak;
Dava konusu, 2 adet — ve — seri numaralı —marka—-tipindeki —forklift tarafından hatalı bir şekilde taşınması esnasında hasarlanmış oldukları, dava konusu cihazın özel üretim olması sebebiyle yapılan piyasa araştırmasında muadil cihaza rastlanamamış, mevcut emsal cihazlar üzerinden yapılan inceleme ve piyasa araştırmasına göre, davacının cihazları satın aldığında ödemiş olduğu 29.500 € nun piyasanın kadri marufunda olduğu, dava konusu cihaz hasarının tamirinin mümkün olduğu, tamir için kullanılacak yedek parçaların, makinenin yurt dışı imalatçısından temin edilmesi gerektiği, kullanılan — ölçülerinin özel üretim olması, — borularının teknik özellikleri, muadil — borularının satış fiyatları ve tamir ücretleri birlikte değerlendirildiğinde, dava konusu cihazların onarım maliyetinin takribi 6.000 € olacağı, Taşımacılık açısından inceleme ve değerlendirmede; dava dosyasına sunulan tüm belge ve delillerin incelenmesi sonucunda, davacının davadışı —- ülkesindeki satıcıdan —- (satıcının işyerinde) teslim şekli ile satın aldığı 7 kap emtianın, davalı taşıyıcı tarafından —- karayolu ile taşınması için anlaştığı, davalının bu taşıma için 1.200,00Euro karşılığı 10.857,24TL tutarında navlun faturası düzenlediği, emtianın —- taşınması müteakibinde, —- tescil numaralı Gümrük Giriş Beyannamesi ile, emtianın millileştiği ve —- sınırları içinde serbest dolaşıma girdiği, uluslararası karayolu taşıma işinin eksiksiz ve kusursuz olarak sonlandığı tespit edildiği, davacının bu kez millileşen 2 kap, brüt 4.900,00kg ağırlığındaki emtianın, satışını yaptığı davadışı —- ilindeki —- yurtiçi taşınması için davalı taşıyıcıya başvurduğu ve aralarında Yurtiçi Karayolu Taşıması sözleşmesi kurulduğu, davalı taşıyanın akdi taşıyıcı sıfatı ile fiili taşıma işini ihbar olunan, — firmasına devrettiği,—-davalı akdi taşıyıcının sorumluluğunda yüklenen emtianın, —- plakalı araç ile alt taşıyıcı tarafından taşındığı, varış noktasında, davadışı alıcı — tarafından, araç üzerinde tahliye öncesi yapılan ön kontrolde, taşınan emtianın hasarlı olduğunun tutanak ile tespiti sonrası emtianın alıcı tarafından teslim alınmadığı ve aynı araç ile—- geri taşındığı sonuç itibarıyla, yurtiçi karayolu ile taşıma sürecinde hasar gören emtianın taşıyıcıya tesliminin gerçekleşmediği, gerek dosyaya daha önce sunulan bilirkişi raporunda gerekse yukarıda heyetin teknik bilirkişi üyesi tarafından yapılan incelemeler sonucu emtiada meydana gelen hasarın, davalı akdi taşıyıcının sorumluluğunda olan yükleme esnasında, araç üzerine emtianın yüklenmesi esnasında kullanılan forkliftin hatalı kullanımından kaynaklandığı, dolayısı ile hasarın nedeni konusunda farklı teknik bilirkişiler tarafından aynı sonuca ulaşıldığı, dosyaya daha önce sunulan bilirkişi raporunda da tespit edildiği üzere, emtianın uluslararası taşıma esnasında hasarlandığına dair bir veri bulunmadığı, dolayısı ile somut olayda davacının tazmin talebine dayanak hasar, yurtiçinde eşya taşıma işi sonucunda ortaya çıktığından; 6102 sayılı TTK’nın 4. Kitabı olan Taşıma Kitabı hükümlerinin uyuşmazlığın çözümünde esas alınması gerektiği, dosyaya sunulan mail yazışmalarına göre davalı taşıyıcı —- emtianın taşınmasından akdi taşıyıcı sıfatı ile sorumlu olduğu, bu bağlamda dosyada mevcut olan taşıma irsaliyesi ile eşyanın sevki için kendisine talimat verilen taşıyıcı (taşıma sorumluluğunu üstlendiği malı ister kendisi taşısın ister, anlaştığı başka bir taşıyıcıya taşıtsın); taşıma süresi içerisinde naklini üstlendiği eşyayı gözetim sorumluluğunun da altındadır ve kural olarak taşıma süresi içerisinde taşıdığı eşyaya gelecek zararlardan mesuldür; kendi adamlarının, taşımanın yerine getirilmesi için yararlandığı ifa yardımcılarının, görevlerini yerine getirmeleri sırasındaki fiil ve ihmallerinden, yerine geçen taşıyıcıların kusurundan, kendi fiil ve ihmali gibi sorumlu olduğu, (6102 Sayılı TTK. Md.875, Md.879, Md.929). ayrıca, taşıma, kısmen veya tamamen üçüncü bir kişi olan fiilî taşıyıcı tarafından yerine getirilirse, bu kişi eşyanın zıyaı, hasarı veya gecikmesi nedeniyle kendisi tarafından yapılan taşıma sırasında ortaya çıkan zarardan asıl taşıyıcı gibi sorumlu olduğu, asıl taşıyıcı ve fiilî taşıyıcı müteselsilen sorumlu olduğu, (6102 Sayılı TTK. Md.888/1,3) davalı taşıyıcı emtianın kendisi tarafından taşınmadığı beyanında bulunmuş ve bu durum dosyaya sunulu olan ihbar olunan fiili taşıyıcı —- tarafından davalıya düzenlenen navlun faturası, ihtarnameler ile sabit olduğu, ihbar olunan, taşıma engeli sonucu hapis hakkını kullanarak navlun alacağını tahsil etmişse de dava konusu uyuşmazlıkla bir ilgisi bulunmadığı, kaldı ki teslim engeli, davacı taşıtanın veya davadışı alıcının bir kusurundan değil, taşıyıcının sorumluluğunda olan emtianın hasar görmesinden kaynaklandığı, her ne kadar 6102 Sayılı TTK. Md.875`e göre taşıyıcı, eşyanın kendisine teslim edildiği tarihten, alıcısına teslim edildiği tarihe kadar oluşan hasardan sorumlu ise de; “kayıp ve/veya hasarın kendi kusurundan doğmayan” bir sebepten ya da “eşyada zaten mevcut olan noksan” veya “ayıplardan” ya da “ambalajının fena yapılmasından” yahut da 6102 Sayılı TTK Md.878 hükmü uyarınca; “eşyanın gönderen veya gönderilen tarafından işleme tabi tutulması, yüklenmesi veya boşaltılmasından” (Md.878/1-c) ya da eşyanın; “özellikle kırılma, paslanma, bozulma, kuruma, sızma, olağan fire yoluyla kolayca zarar görmesine yol açan doğal niteliğinden” (Md. 878/1-d) veya teamüle uygun olarak üstü açık bir aracın kullanılmış olmasından (Md.878/1-a) yahut da nakliye sürecinde oluşan hasarın “taşıyıcının en yüksek özeni göstermesine rağmen kaçınamayacağı ve sonuçlarını önleyemeyeceği bir nedene bağlı olarak meydana gelmesi” halinde (Md.876 hükmünden istifade edip) taşıyıcının kendisini mesuliyetten kurtarabilecek olan beyyinelerden yararlanabilmesi mümkün olduğu, dosya kapsamında taşıyıcının bu madde kapsamında hasardan sorumlu olamayacağı beyyineler mevcut olmadığı, dosya kapsamında, davacıya davadışı —-satıcı tarafından düzenlenen satış faturası ve çeki listesi sunulmadığı, dosyadaki mevcut—–Gümrük Müdürlüğünce düzenlenen 6.03.2021 tarih,— tescil numaralı Gümrük Giriş Beyannamesine göre 04.03.2021—- numaralı fatura muhtevası beyan olunan, Soğutma Kulesi Aksamı (—cinsi emtia 7 kaptan müteşekkil, toplam brüt 4.900,00kg ağırlığında ve 21.342,06Euro/EXW değerinde olduğu, beyannameye göre toplam 11.000,00TL navlun ücreti ve 500,00TL sigorta ücreti ödendiği, navlun+sigorta toplamı 11.500,00TL’nin (Beyanname kuru 1Euro=9,0073TL’den) Euro cinsinde karşılığı 1.276,74Euro olduğu, bu durumda emtianın CIF bedeli (21.342,06+1.276,74=) 22.618,80Euro olduğu, dosyaya sunulan Gümrük Giriş Beyannamesine göre davacının ithal ettiği emtia toplam 7 kaptan müteşekkil, toplam brüt 4.900,00kg ağırlığında ve 21.342,06Euro/EXW değerinde olmakla birlikte, bunların içinden davacının —-müşterisine gönderdiği emtia 2 kaptan oluştuğu, ithal sonrası gelen bu mallarda elleçleme ve yeniden bir paketleme olduğuna dair bir belge isse dosya kapsamında bulunmadığı, emtia faturası ve çeki listesi de sunulmadığından, geri kalan 5 kap emtianın muhtevası özellikle brüt ağırlık bilgisi tespit edilemediği, ancak dosya içerisinde — Gümrük Müdürlüğünce 15.05.2021 tarih ve —- tescil nolu Gümrük giriş Beyannamesinde aynı emtianın bu kez 2 kap, brüt 4.900,00kg ağırlığında ve 18.235,78Euro tutarında olduğu görüldüğü, buradan da davacının yurtiçi karayolu taşımasında hasar gören 2 kap emtiasının 4.900,00kg brüt ağırlığında olacağı tespit edildiği, taşıyıcının tazminat bağlamında kendisini mesuliyetten kurtarabilecek beyyinelerin herhangi birinden istifade edemeyeceği durumlarda 6102 Sayılı TTK. Md.880/1-3`e göre taşıyıcının hak sahibine ödeyeceği tazminat, eşyanın taşınmak üzere nakliyeciye teslim edildiği yer ve zamandaki piyasa fiyatına göre, bu yoksa aynı tür ve nitelikteki malların cari değerine göre tayin edileceği, eşya, taşımak üzere teslimden hemen önce satılmışsa, satıcının faturasında taşıma giderleri mahsup edilerek gösterilen satış bedelinin piyasa fiyatı olduğu kabul edileceği, eşyanın hasara uğraması halinde ise taşıyıcının ödeyeceği tazminatın tutarı Md. 880/2 hükmü uyarınca emtianın taşınmak üzere teslim alındığı yer ve zamandaki hasarsız değeri ile hasarlı değeri arasındaki farka göre belirleneceği, heyetin teknik üyesinin inceleme ve değerlendirmesi sonucunda, taşınan emtiada kısmi hasarın olduğu, tamirinin mümkün olduğu, onarım giderinin 6.000,00Euro tutarında olacağı tespit edilmiştir. Bu sonuçla da davalı taşıyıcının sorumlu olacağı gerçek zarar tutarının 6.000,00Euro’nun, malın millileştiği Gümrük Giriş Beyannamesi kuru olan 1Euro=9,0073TL’den 54.043,80TL olacağı tespit edileceği, bu madde nazarından, bağımsız eksper tarafından ve heyetin teknik bilirkişi üyesi tarafından yapılan hasar bulgulamasına göre belirlenen gerçek zarar tutarının TTK. Md.880/2 ile çelişmediği kabul edilse dahi, 6102 Sayılı TTK Md.882`ye göre taşıyıcının ödeyeceği tazminatın tutarı “nakliye sürecinde hasar gören/kaybolan malın brüt ağırlığının her bir kilogramı için 8,33 Özel Çekme Hakkını (SDR`yi) karşılayan tutar” ile sınırlı olduğu, bu tutarın TL. bazında karşılığı ise, eşyanın taşıma amacıyla taşıyıcıya teslim edildiği tarihteki, —- ilan edilen kura göre (yani SDR/TL. kuruyla) hesaplanacağı (Md.882/4), yukarıda da belirtildiği gibi; 6102 Sayılı TTK Md.882`ye göre taşıyıcının ödeyeceği tazminatın tutarı “nakliye sürecinde hasar gören/kaybolan malın brüt ağırlığının her bir kilogramı için 8,33 Özel Çekme Hakkını (SDR`yi) karşılayan tutar” ile sınırlıdır. Hasar gören 2 kap emtianın brüt ağırlığı 4.900,00kg olduğu, sorumluluk sınırının SDR olarak karşılığı ise (4.900,0kg X 8,33SDR=) 40.817SDR olarak hesap edileceği, bu tutarın TL. bazında karşılığı ise, eşyanın taşıma amacıyla taşıyıcıya teslim edildiği tarihteki,—- ilan edilen kura göre (yani SDR/TL. kuruyla) hesaplanacaktır (Md.882/4). Eşyanın davalı taşıyıcı tarafından teslim alındığı 18.03.2021 tarihinde geçerli olan —-Bülten No: —– göre 1SDR=10,7154TL’dir. Bu durumda davalı taşıyıcının sorumluluk sınırı (40.817SDR X 10,7154=) 437.370,48TL olarak hesap edilecektir. Bu sonuçla da tespit edilen gerçek zarar, hesap edilen üst sınırın üstünde kaldığından, davalı taşıyıcının emtiada meydana gelen gerçek zarar tutarı olan 54.043,80TL kadar tazminle sorumlu olacağı sonuç ve görüşlerine ulaşıldığı, sonuç olarak; taşıma dava konusu davacıya ait emtiadaki hasarın yurtiçinde karayolu ile taşınması esnasında meydana geldiğinden, uyuşmazlığın çözümünde CMR Konvansiyonu değil, 6102 Sayılı TTK’nın 4. Kitabı olan Taşıma Kitabı hükümlerinin esas alınması gerekeceği, hasarın, davalı —- sorumluluğunda olan yükleme esnasında hatalı forklift kullanılması suretiyle meydana geldiği, TTK 875’inci madde gereği, davalı—- meydana gelen hasardan tek başına sorumlu olacağı, TTK 880’nci madde 2.fıkra gereğince meydana gelen hasar tutarının (6.000,00Euro’nun beyanname tutarından karşılığı) 54.043,80TL olacağı, bu tutarın, TTK 882’nci madde gereği hesap edilen davalının sorumlu olacağı 437.370,48TL sınırının altında kaldığından, davalının hesaplanan 54.043,80TL gerçek zararı tazmin ile mükellef olacağı yönünde görüş bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı ve denetime elverişli hükme esas alınan bilirkişi rapor içeriklerine göre; davacının—- siparişi üzerine, —- ünvanlı firmadan, talebe özel olarak üretilen,—- fabrikanın teknik özelliklerine göre dizayn edilen 2 adet — satışı konusunda —- firma ile anlaşıldığı ve satış bedelinin ödenmesine binaen —ithal edildiği, söz konusu emtianın davalı taşımacılık firmasınca taşınması hususunda taraflar arasında Yurtiçi Karayolu Taşıması sözleşmesi kurulduğu, davalı taşıyıcının akdi taşıyıcı sıfatı ile fiili taşıma işini ihbar olunan —- firmasına devrettiği, taşımanın gerçekleştirildiği, alıcı firmanın tahliye öncesi yapılan ön kontrolde, taşınan emtianın hasarlı olduğunun tutanak ile tespiti sonrası emtianın alıcı tarafından teslim alınmadığı, hali hazırda fiili taşıma işini gerçekleştiren ihbar olunan —- firması uhdesinde olduğu, uzman bilirkişi incelemesi sonrasında akdi taşıyıcının sorumluğunda bulunan yükleme hatasından kaynaklı hasar oluştuğu, davalı taşıyıcının kurtuluş beyyinesi getiremediği, bu kapsamda emtiada meydana gelen hasar karşılığı 6.000 Euro hasar tazmin bedelinden sorumlu olduğu, davacı taraf her ne kadar taşıması yapılıp alıcıya teslimi yapılmayan ürün bedelini talep etmiş ise de; TTK 875. Maddesi 1.fıkrasında, taşıyıcının, eşyanın taşınmak üzere teslim alınmasından teslim edilmesine kadar geçecek süre içinde, eşyanın zıyaından, hasarından veya teslimindeki gecikmeden doğan zararlardan sorumlu olduğunun düzenlendiği, madde hükmünden davalının sadece hasardan kaynaklı tazminatı ödemekle yükümlü olduğu, davacının davalıya ödeme hususunda gönderdiği ihtarnamesinin 07/04/2021 tarihinde tebliğ edildiği, tanınan 3 iş günü sonucunda davalının 13/04/2021 tarihinde temerrüdünün oluştuğu, davacının talebi kapsamında ithal ettiği firmaya ödediği emtia bedelinin tahsilini ise teslim yapılmayan ve uhdesinde bulunduran ihbar olunan firmanın sebepsiz zenginleşmesine dayalı olarak bu firmadan tahsil edebileceği kanaatine varılmakla aşağıdaki şekilde karar verilmiş ve hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ İle; 6.000 Euro alacağın 13/04/2021 temerrüt tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca Devlet bankalarının EURO cinsi döviz ile açılmış (1) yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı işleyecek faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-Alınması gerekli karar harcı 4.255,49 TL’nin (dava tarihi 28/09/2021 itibariyle kur 1 Euro=10.3828 TL)peşin olarak yatırılan 5.224,52 TL’den mahsubu ile 969,02 TL fazla harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-4.255,49 TL ilam harcının davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 67,80 TL ilk dava masrafı, 5.500,00 TL tebligat- müzekkere-bilirkişi-talimat gideri olmak üzere toplam, 5.567,80 TL yargılama giderinden kabul ve red oranına göre(%20 kabul) 1.132,43 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalanın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 3.202,60 TL tebligat-müzekkere-bilirkişi giderinden kabul ve red oranına göre 2.551,22 TL’sinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa ödenmesine, kalanın davalı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca hesaplanan 9.967,49 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca hesaplanan 37.159,41 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Arabuluculuk aşamasında yapılan ve Hazine tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin kabul ve red oranına göre 6831 sayılı Kanuna göre 264,00 TL’sinin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına, 1.056,00 TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
8-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle, Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair davacı vekili ile davalı vekili ve ihbar olunan vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.