Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/607 E. 2022/546 K. 23.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/607 Esas
KARAR NO: 2022/546
DAVA: Sigorta
DAVA TARİHİ: 21/09/2021
KARAR TARİHİ: 23/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan sigorta davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacıya ait — plakalı araç ile davalıya sigortalanan — plakalı araç arasında — tarihinde maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kazanın oluşumunda —- araç sürücüsünün tam kusurlu olduğunu, kazanın davalı sigorta şirketine ihbar edildiğini, davacının aracında —- hasar oluştuğunu belirtmiş; şimdilik —- tazminatın faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; —plakalı aracın —- sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, davalı tarafından davacıya—– ödeme yapıldığını, alacağın zamanaşımına uğradığını, hasar tutarının uzman bilirkişi tarafından hesap edilmesi gerektiğini belirtmiş; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklan hasar bedelinin tazmini istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık:—- plakalı aracın çarpışması neticesinde —– plakalı araçta zarar meydana gelip gelmediği, zarar ile kazanın uyumlu olup olmadığı, zararın oluşumunda tarafların kusur durumu ve oranlarının ne olduğu, kaza nedeniyle ortaya çıkan zarar miktarının ne olduğu, davacının karşılanmamış zararı olup olmadığı ve davalı sigorta şirketinin ——olarak bu zarardan sorumlu olup olmayacağı noktalarında toplanmaktadır.
2918 sayılı KTK.nun 109/1.maddesi “motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak —– her halde, kaza gününden başlayarak —- yıl içinde zamanaşımına uğrar.” hükmünü öngörmektedir. Haksız fiiller de dahil olmak üzere tüm borç ilişkilerinde zamanaşımının kesilmesi nedenlerini ayrıca ve açıkça düzenleyen Borçlar Kanunu düzenlemelerinin, özel kanunda hüküm bulunmayan halde uygulanacağı gözden uzak tutulmamalıdır. 6098 sayılı Borçlar Kanunu’nun 154/1. maddesine göre; borçlu kısmen ifada bulunmuşsa veya alacaklı hakeme başvurmuşsa zamanaşımı kesilir. TBK’nın 156/1. maddesinde ise “zamanaşımının kesilmesiyle, yeni bir süre işlemeye başlar” düzenlemesine yer verilmiştir. Somut olayda; davalı tarafından — tarihinde ödeme yapıldığı, davanın—– tarihinde açıldığı anlaşıldığından zamanaşımı defi yerinde görülmemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında, taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi — tarafından düzenlenen — tarihli raporda; kazanın meydana gelmesinde —- plakalı—- sürücüsü— %100 kusurlu olduğu,— plakalı — sürücüsü — kusurunun bulunmadığı, hasar onarım bedelinin — olduğu mütalaa edilmiştir.
Davacı vekilinin harcı da yatırılan — tarihli talep artırım dilekçesi ile dava değerini —- yükselttiği görüldü.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü amacıyla yapılan yargılama sonucunda; kazanın meydana gelmesinde sigortalı aracın tam kusurlu olduğu, dava konusu araçta — maddi zarar meydana geldiği, davalı sigorta şirketinin ise hasar tutarından ——-gereği sorumlu olduğu, ödeme günü ile tazminatın hesaplandığı güne kadar geçen süredeki işlemiş yasal faizinin de ödeme tutarı ile birlikte hesaplanan tazminattan indirilmesi gerektiği, dava konusu aracın ticari kullanıma özgülendiği, ticari faiz talebinin yerinde olduğu, KTK’nun 98/1’inci maddesi hükmü uyarınca temerrüt tarihinin belirlenmesi gerektiği anlaşıldığından; aşağıdaki şekilde karar veriilmesi gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabulüne;
— hasar bedeli zararının —- tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile davalıdan (—– tahsiline, davacıya ödenmesine,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 1.246,95 TL harçtan peşin alınan 318,47 TL harcın mahsubuna, bakiye 928,48 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca 5.100,00 TL maktu vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca 393,83 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 85,39 TL peşin harç ve 233,08 TL ıslah harcı toplamı: 318,47 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davanın kabul (%97,88) oranına göre hesaplanan 857,33 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalının yaptığı yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333. maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
9-Dava şartı arabuluculuk kapsamında arabulucu——–arabuluculuk ücretinin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 1.292,01 TL’sinin davalılardan, 27,99 TL’sinin davacıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına, 6831 sayılı Kanuna göre yargılama gideri olarak tahsili için Hazine’ye müzekkere yazılmasına,
Mahkememizin bu kararına karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde ——- mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle——- Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair, davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı.23/06/2022