Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/595 E. 2023/6 K. 10.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/595 Esas
KARAR NO:2023/6

DAVA : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/09/2021
KARAR TARİHİ : 10/01/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili——,16.12.2020 tarih ve——ilan edildiği üzere, ——Şirketini birleşme yoluyla devraldığını, müvekkilinin birleşme yoluyla devraldığı —– davalı şirketçe düzenlenmiş olan 22.11.2019 tarih ve—— nolu —— faturada yazılı olan ürünlerin toplam bedelinin 44.766,00 EURO olduğunu, müvekkilce bakiye tutarın 20.000,00. EURO’luk kısmının 04.12.2019 tarihinde davalı şirketin hesabına ödenmiş olmasına rağmen, davalı tarafça ——faturada nitelikleri belirtilen ürünlerin müvekkili şirkete teslim edilmediğini, bunun üzerine davalıya müvekkili şirketçe ——Noterliği’nin—— Yev. Nolu, 29.04.2021 tarihli ihtarnamesi keşide edilerek teslim edilmeyen ürünler için ödenen 20.000 EURO’luk bakiyenin iadesinin talep edildiğini, davalı şirketin, müvekkilinin keşide etmiş olduğu ihtarnameye cevaben—– yevmiye no.lu, 17.06.2021 tarihli ihtarnamesini keşide ederek, ürünlerin——bünyesinde bir —— bulunduğunu, bu surette gerekli işlemlerinin yapılarak teslim alınmasının sağlanması hususunun —–defalarca bildirildiğini, ancak teslim alınmadığını, —— bekletilen ürünler için uzun süre ——- kira bedeli ödediklerini, bu yüzden borç altına girdiklerini ve maddi zarara uğradıklarını beyan ettiklerini, ancak davalı tarafın, ——- devralan müvekkili şirkete bu hususta herhangi bir bildirimde bulunmadığını, ayrıca niteliği itibariyle —– faturanın, mal veya hizmeti satmak isteyen satıcı tarafından alıcıya verilen bir teklif mektubu olduğunu, davalının müvekkiline sunduğu 22.11.2019 tarihli ——- faturada satın alınan ürünlerin gümrük masraflarının alıcıya ait olduğuna ilişkin bir ibarenin yer almadığını, bu hususta müvekkiline de bir bilgi verilmediğini, Borçlar Kanunu’nun 211. Maddesine göre, liman ve gümrük giderleri olmaksızın devir kararlaştırılmışsa satıcının, dış satım, transit ve dış alım vergilerini üstlenmiş sayılacağını, bu hususta ispat yükünün davalı tarafa ait olduğunu, davalı tarafça keşide edilen ihtarnamede de malın müvekkile teslim edilmediği hususunun kabul edildiğini belirtmiş olup, toplam 20.000,00 Euro yabancı paranın, müvekkilce ödemenin gerçekleştirildiği tarih olan 04.12.2019 tarihinden, tahsil tarihine kadar işleyecek, Devlet bankalarının Euro üzerinden açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı üzerinden hesaplanacak faizi birlikte, fiili tahsilât günündeki, ——Euro için belirlediği efektif satış kuru üzerinden TL olarak karşılığının davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, müvekkili tarafından gerek sipariş öncesi gerekse akabinde devam eden görüşmelerin, kendisini birleşen firma yetkilisi olarak tanıtan ve en başından beri telefon ve mail yolu ile irtibat kurulan Yönetim Kurulu başkanı —–ile yapıldığını, söz konusu görüşme ve müzakerelerde —–ilk olarak—– için —— 71.287,74 Euro’luk kablo siparişi verip, sonra kendisinin de sahibi olduğu —–için 44,766 Euro’luk giyim siparişi verdiğini, iki firma için Total 116.053,74 EURO sipariş verip ve bugüne kadar ——– gereği %50 ön ödemelerin tam yapılmadığını, kısmen ödeme yaptığını, bu yüzden kabloların Türkiye’ye getirildiğini, geri kalan ödemelerin yapılmadığını ve teslim alınmadığını, ödemeler tam yapılmadığı için —— isteği doğrultusunda giyimlerin Türkiye’ye getirilmediğini ve bu ödemelerden 20.000 EURO’nun yeniden —— isteği olarak kendi firmasına 28.02.20 tarihinde iade edildiğini, söz konusu görüşmelerin, ekte yer aldığı gibi —— firma yetkilisi ile yapıldığını, müvekkilinin kendisi ile muhatap olan ve şirket kartvizitini de paylaşarak gerekli işlemleri yapmasını sağlayan kişiye itimat etmesinin son derece normal olduğunu, ancak ürünlerin belirtilen kısmının ülkeye geldikten ve gerekli vergileri ödendikten sonra davalı firmanın birleşen firması tarafından uzun zaman teslim alınmadığını, bu kapsamda da müvekkile yüklü miktarlarda ——- masrafı fatura edildiği için, söz konusu teslim almama için müvekkili tarafından maddi zararlara uğrandığını, müvekkili firmanın halen bu borçlarla uğraştığını, söz konusu akit hükümlerine riayet edilmemesinde müvekkili firmanın ve yetkili temsilcilerinin herhangi bir kusuru bulunmadığı gibi, müvekkilinin gereken teslimatları yapmak için elinden gelen tüm özeni göstermiş olduğunu, davalı tarafın birleşen firması iken kendi kusuruna dayanarak tazminat talep edilmesinin hukuka aykırılık teşkil ettiğini belirtmiş olup, haksız davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle; satım sözleşmesinden kaynaklı alacak istemine ilişkindir.Taraf delilleri toplanılmış, uyuşmazlığın çözümü için dosya bilirkişiye tevdi edilmiş, —– tarafından düzenlenen 18/04/2022 tarihli bilirkişi raporuna göre; ticari defterlerin usulüne uygun tutulup tutulmadığı yönünden verilen yetki ile incelenen, davacı ile birleşen—–şirketinin 2019 yılına ilişkin ticari defterlerinin —— onaylı beratlarının süresinde alındığı, TTK ve VUK hükümlerine göre usulüne uygun tutulduğu, raporunda açıklandığı üzere davalı tarafından defter ve belge ibrazında bulunulmadığından davalı defterleri üzerinde inceleme yapılamadığı, davacı alacağı yönünden, davacının 20.000,00 EUR alacağını talep edebileceği, davalı vekilinin cevap dilekçesinde belirtmiş olduğu, hukuki beyanlara ilişkin takdirin Mahkemeye ait olduğunu, Mahkemenin kısmen ya da tamamen davacı lehine hüküm kurması halinde; hükmolunacak alacak yönünden; 17.06.2021 tarihinden itibaren yabancı para (EURO) ana para alacağı için 3095 s.k m.4/a maddesi kapsamındaki “.Sözleşmede daha yüksek akdi veya gecikme faizi kararlaştırılmadığı hallerde, yabancı para borcunun faizinde Devlet bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı uygulanır. (3095 Sayılı Kanun m. 4/a). faizi isteyebileceği, sair hususların yüce yargı makamının münhasır takdiri içinde kaldığı, kanaatlerine ulaşıldığını, tüm bilgi ve belgelerin değerlendirilmesi ve 6100 sayılı HMK’nın 266/c.2 hükmü uyarınca bilcümle hukuki takdir Mahkemeye ait olmak üzere beyan etmiştir.Tüm dosya kapsamı ve denetime elverişli bilirkişi rapor içeriklerine göre; davalı ile davacı ile birleşme işlemi öncesi mevcut —– arasında 22/11/2019 tarihli ——- faturada özellikleri yazılı ürünlerin 44.766,00 Euro bedel karşılığı satın alınması hususunda anlaşıldığı, 20.000,00 Euronun alıcı firma tarafından 04/12/2019 tarihinde banka hesabına gönderildiği ancak anlaşma gereği ürünlerin davacı tarafa teslim edilmediği gerekçesiyle eldeki davanın açıldığı, davalı ile davacı ile birleşme işlemi öncesi mevcut ——arasında ticari satış sözleşmesinin varlığı hususunda çekişmenin bulunmadığı, bir kısım anlaşma şartlarının yer aldığı 22/11/2019 tarihli —— faturanın tarafları bağlayıcı özelliğinin bulunmadığı, teklif mektubu mahiyetinde olduğu, sadece davalı tarafın kaşe ve imzasının bulunduğu, davalı tarafça cevap dilekçesinde %50 ön ödemelerin yapılmadığından giyim ürünlerinin Türkiye’ye getirilmediği, 20.000,00 Euronun davacı yetkilisinin kendisine ait firmaya iade edildiğinin bildirildiği ancak davacı tarafa iadeye ilişkin belge sunulmadığı, gümrük masrafları konusunda anlaşma bulunmadığı, Türk Borçlar Kanunu’nun 211. Maddesine göre, liman ve gümrük giderleri olmaksızın devir kararlaştırılmışsa satıcının, dış satım, transit ve dış alım vergilerini üstlenmiş sayılacağının düzenlendiği, davalı tarafça davacının dava konusu bedelin iadesine dair göndermiş olduğu ihtarnameye cevap mahiyetindeki —–. Noterliği’nin —— yevmiye no.lu, 17.06.2021 tarihli ihtarnamesinde, ürünlerin ——bünyesinde bir antrepoda bulunduğunu, bu surette gerekli işlemlerinin yapılarak teslim alınmasının sağlanması hususunun ——defalarca bildirildiğini, ancak teslim alınmadığını belirttiği, ödemenin yetersizliğinden bahsedilmediği, savunmaların bu haliyle kendi içinde çelişkili olduğu, faturada teslimatın en geç 31/12/2019 tarihinde olacağı, bu tarihte teslimatın yapılmadığı, ödemenin ise “ancak işbu evrakta belirtilen niteliklerin ürünler görüldükten sonra yazılı özelliklere uygun olması halinde%50 derhal geri kalanı ise ürünler —— geldiğinde ödenecektir.” şeklinde açıklamanın bulunduğu, 20.000,00 Euronun 04/12/2019 tarihinde davalı tarafa ödendiği, taraflar arasında teslim, ödeme koşulları, taşıma masraflarının kime ait olacağı vs. konularında yazılı sözleşme olmadığı, TBK 207.maddede” Sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça veya aksine bir âdet bulunmadıkça, satıcı ve alıcı borçlarını aynı anda ifa etmekle yükümlüdürler.” hükmünün bulunduğu, davalı her ne kadar peşin ödemenin tam yapılmadığını ileri sürmekte ise de yapılan ödemeyi kabul edip ürünleri Türkiye’ye getirdiği, davalı tarafça 65.000,00 TL nin iade edildiği bildirilmiş ise de iade edilen kişinin dava dışı —– Ticaret olduğu, davalı yanca ürünlerin teslim alınması hususunda bildirim yapıldığının ispatlanamadığı, davalının teslim borcunu yerine getirmediği, davalının satış avansı olarak aldığı bedelin karşılığı ürünleri teslim ettiğini veya bu bedeli iade ettiğini ispatlayamadığı, davalının satıcı olarak üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirmediği, sözleşmeden döndüğünü belirten davacının verdiğini geri alabileceği anlaşıldığı, davalının ticari defterlerini sunmadığı, davalı tarafa 7251 Sayılı Kanun ile değişik HMK’nın 222. Maddesi gereği “diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi” halinde ibraz eden tarafın ticari defter ve kayıtlarının aleyhe delil sayılacağının ihtar edildiği, açıklanan gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının kabulü ile; 20.000 Euronun 06/07/2021 tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı Yasanın 4/a maddesi uyarınca Devlet Bankalarının Euro döviz cinsinden açılmış 1 yıl vadeli mevduat hesabına uyguladıkları en yüksek faiz oranı ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-Alınması gerekli karar harcı 13.648,33 TL’den peşin olarak yatırılan 3.412,09 TL’in mahsubu ile 10.236,24 TLnin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafça yatırılan 1.364,83 TL peşin harcın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 67,80 TL ilk dava masrafı, 106,00 TL tebligat-müzekkere gideri, 1.300,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.473,80 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davalı tarafça sarfedilen yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca hesaplanan 30.970,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Arabuluculuk aşamasında yapılan ve—— tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin 6831 sayılı Kanuna göre davanın açılmasına sebebiyet veren davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
8-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle, Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair tarafların yokluğunda karar verildi.