Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/59 E. 2021/1039 K. 05.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/59 Esas
KARAR NO : 2021/1039

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/01/2021
KARAR TARİHİ : 05/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davaya ———–davacı şirketin yapmış—-bulunduğunu, davacının— hissedarlarından, ———— olduğunu, bunun yanında —münasebetiyle davacı —anlaşma,— inşaata başladığını, — bunca— anlaşmaları varken ve hukuken de geçerli olup devam ederken—- davalı firma arasında hukuka aykırı bir şekilde noter vasıtası ile—- yapıldığını, — kat karşılığı inşaat sözleşmesi, muvafakatname, ek sözleşme ve vekaletnamelerden görüleceği üzere davalı firma ile ——- davacı firma ile —– sözleşme ve anlaşmaları devam ettiğini, davalı şirket tarafından bir—- yukarıda adı geçenlerle yapmış— sonucu müvekkil firma gerek resmiyeten gerekse de fiilen inşaatı devam ettirebilme olanağı kalmadığını, bu durum gerek müvekkil firmayı gerekse de taşınmazdaki diğer çoğunluk hisse sahiplerinin mağduriyetine yol açtığını, davacının iş bu gecikmeden ve hukuka aykırı davranıştan dolayı menfi ve ayrıca ileride elde edeceği kazanç nedeniyle müspet zararı oluştuğunu, davacı şirketin tüm sorumluluğunu yerine getirerek çalıştığını ve ilgili inşaatı tamamen usulüne uygun bir şekilde ve sözleşme çerçevesinde yürüttüğünü, davalı şirketin hiçbir haklı gerekçe göstermeden tamamen usul ve yasaya aykırı bir şekilde kötü niyetli davranarak hem müvekkili hem de diğer maliklerin mağdur olmasına ve zarara uğramasına sebep olduğundan bahisle,—- devam etmesine engel oluşturan durumun tespit edilmesiyle, bu gecikmeden kaynaklı davacının menfi ve müspet zararının hesaplanması ve tespit edilen bu zararın şimdilik fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 10.000,00 TL tazminatın davalıdan tahsil edilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davaya —– taşınmaz olduğunu, davacı tarafın dilekçesine—– hukuki ilişkisi olmadığının açık olduğunu, kaldı ki, davacı tarafın müvekkil şirket ile hukuki ilişkisini ve davanın tarafı olarak niye gösterdiğini ispat etmek zorunda olduğunu, 6100 sayılı Kanun’un dava şartlarının düzenlendiği 114. Maddesinde dava şartları açıkça sayılmış olup d) bendinde, Tarafların, taraf ve —- olmaları; kanuni temsilin söz konusu olduğu hâllerde, temsilcinin gerekli niteliğe sahip bulunması şeklinde belirtildiğini, ayrıca husumetin dava şartı olup, kamu düzenine ilişkin bulunduğundan, yargılamanın her aşamasında mahkemece re’sen gözetilmesi gereken bir husus olduğunu, hal böyle iken davanın sıfat yokluğundan (husumetten) reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibari ile; —- davacı şirket arasında yapılan kat karşılığı taşınmaz yapım sözleşmesi mevcut iken aynı mahiyette sözleşmenin davalı tarafça yapılması ile davacı tarafın zarara uğradığı iddiasına dayalı olarak açılan alacak davasıdır.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, ön inceleme duruşması sonrası dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile, uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip deliller toplanmıştır.
Tüm dosya kapsamına göre yapılan değerlendirmede; —— olduğu——- Sözleşme — inşaatinin yapılmasından sonra maliklerin davalı ile farklı bir sözleşme —-, davacı taraf beyanına göre malikler tarafından——- yapıldığı, davacı tarafa verilen süre içerisinde alacak — açıklama dilekçesinde davalının hak sahipleri ile gizli olarak görüşüp gerçeğe aykırı beyanda bulunarak davacının — olunmasına ve kendileri ile sözleşme imzalanmasını sağladığının ileri sürüldüğü anlaşılmıştır. Talebin değerlendirilmesinde davacı başlangıçta —-sahiplerinin davalı ile anlaştığını, bundan dolayı zararlarının olduğunu iddia etmiş, açıklama dilekçesinde ise davalının gerçeğe aykırı beyanda bulunarak haksız yere
hak sahipleri tarafından ——- zararlarının oluştuğunu iddia etmiş, haksız fiil iddiasında bulunarak iddiasını genişletmiştir. Tüm açıklamalar ve beyanlara göre başlangıçtaki iddialara nazaran davacının tarafı olduğu sözleşmenin sona ermesinden dolayı uğradığını iddia ettiği zararları davalıdan talep edemeyeceği kanaatine varılmakla aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının PASİF HUSUMET YOKLUĞUNDAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 170,78 TL harçtan mahsubuna, fazla alınan 11,48 TL harcın karar kesinleştiğinde istek halinde yatırana iadesine,
3-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki—- maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333. maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
6- ——-arabuluculuk ücretinin 6831 sayılı Kanuna göre davanın açılmasına sebebiyet veren davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle, Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.