Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/585 E. 2022/908 K. 07.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/585 Esas
KARAR NO: 2022/908
DAVA: İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 14/09/2021
KARAR TARİHİ: 07/12/2022
Mahkememizde görülmekte olan banka dışındaki diğer kredi kuruluşlarına ilişkin düzenlemelerden kaynaklanan (itirazın iptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilince dava dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın —-akdedildiği, işbu sözleşmeyi davalı kefilinde müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış oldukları, davalı —- tarihli sözleşmeden dolayı mirasçı sıfatıyla sorumlu olduğu, anılan sözleşmeler kapsamında davalı şirkete muhtelif kredi kullandırıldığı, kredi tutarı —–ödenmemesi üzerine ——-yevmiye no.lu ihtarı ile kredi hesaplarının kesilip kat edildiği, ihtamame davalıların gösterdiği tüm adreslere gönderildiği ve borcun ödenmediği, ——-alacağın tahsili için ilamsız icra takibine geçildiği, davalı/borçluların, yetkiye, asıl borca ve takibin tüm fer’ilerine itirazları üzerine takibin durduğu, talep edilen faizin sözleşmenin—-göre ticari kredilere uygulanan —– oranında olduğu, sözleşmenin —– bankanın defter ve kayıtlarının yegane delil olacağının taahhüt edildiği belirtilerek, müteveffa —- bunun temerrüdünün sonuçlarından sorumlu olduğu, müteselsil kefilin —– alacak üzerinden itirazının iptaline, takibin devamına ve %20’den az olmamak üzere icra İnkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekilince sunulan cevap dilekçesinde özetle, huzurdaki davanın kötüniyetle açıldığını, davacının iddia ettiği borçla alakalı müvekkillerinin herhangi bir inkarda bulunmamakla beraber bahsi geçen alacağı zaten müvekkillerine ait değeri ——- adet hiç ederek ihaleden satışı neticesinde tahsil aşamasına geldiğini, davacının satışının kesinleşmesine çok az kalan bu gayrimenkul işlemleri sonucunu beklemek yerine ektstra kazanç sağlama amaçlı olarak işbu davayı ikame ettiğinive müvekkilini defaten zarara uğratma yoluna gittiğini, müvekkilinin tüm malvarlığı karşı tarafça ipotek altına alındığını ve alacakları tahsil aşamasına gelmişken işbu davanın açılmasının kötüniyetli olduğunu, tüm bu nedenlerle davacının iddia ve talepleri belli ve belirlenebilir alacak niteliğinde bulunduğundan ve bu tür alacaklarla ilgili belirsiz alacak davası açılması HMK.’nun 107.’ye aykırı olduğundan davanın usulden reddi ile haksız açılmış davanın reddine karar verilmesini; talep etmiştir.
Dava itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizce taraf delilleri toplanmış, davacı banka nezdinde yerinde inceleme yapılarak rapor alınmasına dair karar verilmiş, davacı vekilinin itirazı üzerine ek rapor alınmış, bu kapsamda sunulan rapor dosya kapsamına, delil durumuna uygun, denetime elverişli bulunmuş, Mahkememizce de varılan kanaate iştirak olunarak, rapor davalılar ——yönünden hükme esas alınmıştır.
Mahkememizce davaya konu takip dosyası dosyamız arasına alınmış, davacı bankanın—— —–kapsamında tahsis edilen ticari krediden kaynaklı, asıl alacak, işlemiş faizi ve —–çek bedelinin bloke edilmesi istemi ile——- tarihinde ilamsız takip başlatıldığı, takipte borçlu olarak——– sunduğu itirazda ödeme emrini tebliğ aldığını bildirdiği, bu itibarla maddi hatanın davalı ——tarafından kabul edildiği değerlendirilmiştir) yer aldığı belirlenmiştir.
Davalı ——tarafından, takibe itiraz dilekçesi sunulmuş, bununla birlikte sunulan veraset ilamının tetkikinde borçlulardan —– tarihinde vefat ettiği belirlenmiş, davalı ——- tarafından bu husus belirtilerek takibe itiraz olunmuştur.
——karar sayılı ilamında vurgulandığı üzere;
“6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 124/3. maddesi uyarınca maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebinin kabulü için, karşı tarafın rızası aranmaz. Aynı maddenin 4. fıkrasında da “Dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, hâkim karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebilir….” hükmü yer almaktadır. Anılan hükmün icra takiplerinde de uygulanması gerekir.
———– göre ölü kişi hakkında takip yapılamaz. Bu durum kamu düzenine aykırılık olup İİK’nun 16/2. maddesine göre süresiz şikayete tabidir. Öte yandan alacaklı tarafından ölü kişinin mirasçısı yerine ölü kişi hakkında takip yapılması, maddi hataya ve kabul edilebilir bir yanılgıya dayanması halinde ve dürüstlük kuralına da aykırı değil ise, yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri doğrultusunda alacaklının taraf değişikliği yapmak sureti ile bu yanlışlığın düzeltilmesi mümkündür. Bu durumda, alacaklı vekili tarafından, ek takip talebi düzenlenerek, takibin usulünce mirasçılara yöneltilmesinin istenmesi gerekmektedir.”
Davalı —— tarafından, veraset ilamı sunularak takibe itiraz olunması üzerine, davacı vekilince her ne kadar itirazın iptali istemi ile işbu dava açılmış ise de, davalı —–yönünden başlatılmış usuli bir takip bulunmadığı, davacı tarafın ölü kişi hakkında takip yapması, kabul edilebilir bir yanılgıya dayanmakla birlikte sonrasında davacı/alacaklı vekilince taraf değişikliği yapmak sureti ile bu yanlışlığın düzeltilmesi gerekirken bu yola başvurulmadığı, davalı ——— takibe itiraz dilekçesi sunmuş olmasının, anılan eksikliği gidermeyeceği, itirazın iptali davalarında usulünce takip yapılmasının, özel dava şartı olduğu belirlenmekle davalı ——yönünden davanın usulden reddine dair karar vermek gerekmiştir.
Yukarıda açıklandığı üzere Mahkememizce hükme esas alınan bilirkişi raporu ile, davacı banka kayıtları yönünden yapılan inceleme neticesinde, davacı banka ile dava dışı —– arasında iki ayrı kredi sözleşmesi olduğu, —- müteselsil kefil olarak —-imzalarının yer aldığı, kefalet limitinin ——- olduğu, diğer sözleşmenin — tarihli olup müteselsil kefil olarak —-imzalarının yer aldığı, kefalet limitinin —-olduğu, süresi içinde kredi borcunun ödenmemiş olduğu, hesabın—– tarihi itibariyle kat edildiği, davacı bankanın keşide ettiği ihtarname ile borcun — içinde ödenmesinin ihtar edildiği, ihtarın davalılar —– tebliğ edildiği, —- temerrüde düşürülmüş olduğu, kat tarihi itibariyle asıl alacak tutarının—– birlikte ve aradaki dönemde tahsil edilen——– temerrüt tarihi itibariyle asıl alacak hesaplandığı, bu tarihten sonra takip tarihine kadar tazmin edilen çek bedelleri ile birlikte davacı bankanın toplam asıl alacağının —– olduğu belirlenmiştir.
Takibe konu işlemiş faiz istemi yönünden ise, sözleşmenin ——- gereğince davacı banka tarafından aynı tür krediler için ——- bildirilen en yüksek cari akdi faiz oranının % 50 fazlası oranında gecikme faizi ödeneceği düzenlemesi gereğince ve davacı bankanın emsal olarak sunduğu kredilerden en yüksek cari faiz oranının %38 olduğu, buna göre de dava konusu kredinin temerrüt faiz oranı tespitinde %38 oranına itibar edilmek suretiyle temerrüt faiz oranının %57 olarak belirlendiği, bu orana nazaran da temerrüt tarihinden takip tarihine kadar işlemiş faizin hesap edildiği ve kat ile takip tarihi arasında gerçekleştiği belirlenen——— işlemiş faiz alacağının bulunduğunun belirlendiği, belirlenen bu tutarlara nazaran da ——— olmakla, takibin belirlenen bu tutar üzerinden devamına dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
Davalıların sorumluluğu kefaletten kaynaklı olup, sözleşmede çek sorumluluk bedelinin depo edilmesine ilişkin açık bir hüküm bulunmamakla, buna ilişkin sorumluluğu bulunmayan davalılar yönünden, depo isteminin reddine dair karar vermek gerekmiştir.
Takibe konu alacağın likit olduğu değerlendirilmekle, hükmolunan alacağın %20’si kadar da icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline dair karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Davalı —- yönünden açılan davanın usulden reddine,
2-Davanın davalılar—yönünden kısmen kabulü ile——sayılı takibine yapılan itirazın kısmen iptali ile,
—- asıl alacak
—-
—— olmak üzere toplamda —- üzerinden takibin aynen devamına,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
Hükmolunan alacağın %20’si olan — icra inkar tazminatının davalılar —– tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 221.855,22 TL harçtan peşin olarak alınan 41.248,43 TL harcın mahsubu ile bakiye 180.606,79 TL harcın davalılar —- hazineye irat kaydına,
4-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 248.433,12 TL vekalet ücretinin davalılar ——- tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalılar —- davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 22.775,21 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılar —– verilmesine,
6-Davalı —– davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 252.788,16 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı ——– verilmesine,
7-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL başvurma harcı ile 41.248,43 TL peşin harç olmak üzere toplam: 41.307,73‬ TL’nin davalılar ——-tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yapılan 178,50 TL posta masrafı ve 3.100,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam: 3.278,5‬0 TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 3.138,23 TL’nin davalılar —- tahsili ile davacıya verilmesine,
9-Davalılar tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
10-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 hafta süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 07/12/2022