Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/570 E. 2023/142 K. 16.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İstanbul Anadolu
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/570 Esas
KARAR NO : 2023/142

DAVA : İtirazın İptali (Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/09/2021
KARAR TARİHİ : 16/02/2023

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 9. maddesine göre Türk Milleti adına yargılama yetkisini kullanan—- tarafça açılan dava üzerine yapılan yargılama nihayetinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
I.İDDİA:
Davacı vekili; davalının —- kullandığı kredi ile ilgili ödemeleri yapmadığını, bankanın ihtarname keşide ettiğini ve ödeme talep ettiğini, davalı ile yaptığı görüşmelerde bir sonuca ulaşamadığını, ödemeleri yapmak zorunda kaldığını, ihtarmame ile ödenen tutarların kendisine ödenmesini talep ettiğini, ancak ödeme yapılmadığını, takibe geçildiğini, arabuluculuk sürecinden sonuç alınamadığını, iddia ederek, itirazın iptaline ve takibin devamına karar verilmesini, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.-
ll. SAVUNMA:
Davalı vekili; müşterek kredi çekildiğini, kendi payına düşen tutarın ödendiğini, davacının payına düşen kısmını ödenmediğini, ödediği tutarları haksız olarak geri istediğini, kredi kullanımına ilişkin belgelerin bankadan celp edilmesi gerektiğini, celp edildiğinde kefil olmadığının tespit edileceğini savunarak davanın reddini, davacı tarafın haksız icra takibi sebebi ile %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

lll.İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, takibe itirazın iptaline ilişkindir.
Davacı vekili, davacının davalının dava dışı bankadan kullandığı krediye müteselsil kefil olduğunu, davalının kredi taksitlerini ödememesi üzerine kefil olan davacının ödediğini, ödenen bedelin rücusu için yapılan takibe itirazın iptaline karar verilmesi talep edilmiştir.
Davalı vekili, davacının kefil olmadığını, krediyi davalı ile birlikte müşterek çektiklerini, davalının kendi payına düşen kredilere zamanında ödediğini, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; Davalı ile dava dışı banka arasındaki genel kredi sözleşmesi kapsamında davacı tarafından hangi tutarda kredi ödemesi yapıldığı, kullandırılan kredinin hangi tutarının davalı tarafından kullanıldığı ve ödendiği, davacının ödediği tutarı rücu edip edemeyeceği,—— takip dosyasına yapılan itirazın haklı olup olmadığı hususundadır.
——- sayılı dosyasının tetkikinde;
Davacı alacaklı tarafından, davalı borçluya yönelik — alacağın tahsili için takip yapıldığı, borçlunun süresi içinde borca itiraz ettiği, akabinde takibin durduğu, borca itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edilmediği anlaşılmıştır.
İİK madde 67 gereğince, itirazın iptali davasının itirazın tebliğinden itibaren, 1 yıl içinde açılması gerekir. Hak düşürücü süreler, dava şartı olup taraflar ileri sürmese de mahkemece resen gözetilir. Somut olayda icra takibindeki, itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edilmemesi nedeniyle İİK’nun 67.maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü sürenin başlamadığı anlaşıldığından, davanın süresi içinde açıldığı kabul edilmiştir.
Uyuşmazlık konusunda teknik yönden bankacı bilirkişiden rapor aldırılmıştır.
Bankacı bilirkişice düzenlenen kök ve ek raporda: Bankanın asıl borçlu —- imzaladığı, …—- müteselsil kefil sıfatı ile —– imzaladığı, Davacı ….—- kefil sıfatı ile —- kredisine toplam —– ödeme yaptığı, bu ödemeler nedeniyle takip tarihine kadar hesaplanan faiz tutarının 15.598,80 TL olduğu, belirtilmiştir.
Tüm Dosya Münderecatı Kapsamında;
Dava Dışı——— kredi tahsis ettiği, davacının krediye müteselsil kefil olduğu, bankanın dosyaya sunduğu ekstrelerde kullanılan kredinin —- olduğu, Aldırılan bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere Davacı ..——toplam 80.480,30 TL ödeme yaptığı, davacının faiz talep etmesi nedeniyle yasal faiz oranından hesaplama yapılması gerektiği, ödeme tarihlerinden başlamak üzere toplam 80.480,30 TL anapara tutarına yıllık % 9 oranı ile yapılan hesaplamada 15.598,80 TL faiz hesaplandığı, ödenen tutar ve faiz toplamının 96.079,10 TL olduğu, bu tutarın icra takip dosyasında talep edilen tutar ile birebir uyumlu olduğu anlaşılmakla, davanın kabulüne karar verilmiştir.
İcra İnkar Tazminatı Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
İİK’nın 67. maddesinin 2.fıkrası hükmünce, icra-inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması ve alacağın likit ve belli olması gerekir. Daha geniş bir açıklama ile borçlu tarafından alacağın gerçek miktarı belli, sabit ve belirlenmek için bütün unsurlar bilinmesi mümkün nitelikle olması yeterlidir. Borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise, alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Öte yandan, alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir. ——-
Bu kapsamda, alacağın likit olması ve diğer icra inkar tazminatına hükmedilebilme şartlarının olayda gerçekleşmesi nedeniyle, hükmolunan asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

IV.HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ ile;
1-Davalının —-Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptaline, takibin aynen devamına
2-Hükmedilen asıl alacağın %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3- Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 6.563,16 TL karar ve ilam harcından 1.213,35 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 5.402,76 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan—- vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan —- harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan—–posta masrafı olmak üzere toplam 1.213,35 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafça sarfedilen yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince talep halinde karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
9-Arabuluculuk aşamasında yapılan—— arabuluculuk ücretinin 6831 sayılı Kanuna göre davanın açılmasına sebebiyet veren davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.