Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/561 E. 2023/19 K. 12.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.İstanbul Anadolu6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/561 Esas
KARAR NO:2023/19
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 03/09/2021
KARAR TARİHİ:12/01/2023
——maddesine göre Türk Milleti adına yargılama yetkisini kullanan bağımsız ——Ticaret Mahkemesince, tarafça açılan dava üzerine yapılan yargılama nihayetinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
I.İDDİA:Davacı vekili: davalının ——– abonesi olduğunu, davacı kurumun kayıtlarında —— hesap no ile kayıtlı olduğunu, müvekkili şirket tarafından sağlanan enerji bedeline karşılık olan tüketim fatura bedellerini ödemediğini, bu sebepten davalı aleyhine gecikme faiz bedeli dahil 49.700,38 TL ödenmeyen fatura bedellerinin tahsili amacıyla —— Esas sayılı dosyasıyla ilamsız icra takibi başlatıldığını, borçlunun ise, 09.06.2021 tarihli dilekçesi ile iş bu icra takibine kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, davalının tüketmiş olduğu enerji bedelini ödemediği gibi yapılan icra takibine de itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiğini, borçlunun haksız itirazının iptali ile alenen kötü niyetli olan borçludan %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
ll. SAVUNMA:
Davalının davaya cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.
lll.İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, elektrik enerjisi kullanım bedeline ilişkin yapılan takibe itirazın iptali davasıdır.—— sayılı dosyasının tetkikinde;
Davacı alacaklı tarafından, davalı borçluya yönelik 49.700,38 TL alacağın tahsili için takip yapıldığı, borçlunun süresi içinde borca itiraz ettiği, akabinde takibin durduğu, borca itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edilmediği anlaşılmıştır.
İİK madde 67 gereğince, itirazın iptali davasının itirazın tebliğinden itibaren, 1 yıl içinde açılması gerekir. Hak düşürücü süreler, dava şartı olup taraflar ileri sürmese de mahkemece resen gözetilir. Somut olayda icra takibindeki, itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edilmemesi nedeniyle İİK’nun 67.maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü sürenin başlamadığı anlaşıldığından, davanın süresi içinde açıldığı kabul edilmiştir.
Uyuşmazlık, davacının davalıdan elektrik enerjisi kullanımından kaynaklı alacaklı olup olmadığı hususundadır.
Tüm Dosya Münderecatı Kapsamında;
Davalı — ile davacı şirket arasında —– hesap numaralı——–imzalandığı, işbu sözleşmeye bağlı olarak davalı borçlu işletmesinde elektrik enerjisi tüketiminde bulunduğu hususunda ihtilaf olmayıp,
İhtilaf, taraflar arasında akdedilen sözleşme çerçevesinde kullanmış olan enerji tüketim bedellerine ilişkin 3 adet fatura bedelinin ödenip ödenmediği hususundadır.Elektrik tüketim bedellerinin tespiti için elektrik mühendisi bilirkişiden rapor aldırılmıştır.Elektrik Mühendisi bilirkişi tarafından düzenlenen 02.01.2022 tarihli bilirkişi raporunda;
” Taraflar arasında tüketilen enerji miktarı ve fatura tahakkuk incelemesi neticesinde Eylül/2020 dönemine konu 32.738,16 kwh tüketim miktarına konu icra takip bedeli olan 30.920,92 ₺ fatura bedelinin yerinde olduğu,
Fatura Dönemi Tüketim Miktarı(kwh) Fatura Bedeli
Eyl.20 32.738,16 30.920,92 ₺
Ekim/2020 ve Ocak/2021 dönemlerinde herhangi enerji kullanımı olmamasına rağmen talep edilen bedellerin neye istinaden faturalarda belirtilmediği işbu faturaların yerinde olmadığı,
Fatura Dönemi Tüketim Miktarı(kwh) Fatura Bedeli
Eki.200,00 119,40 ₺
Oca.210,00 13.187,62 ₺
Yönetmelik gereğince işlemiş gecikme zammı ve faizlerin belirlenmesi hususunda, Ekim/2020 ve Ocak/2021 dönemlerine konu bedellerin neye istinaden fatura edildiği anlaşılmadığından, somut delile dayalı tüketim miktarı olan Eylül/2020 fatura dönemine konu fatura bedeli üzerinden gecikme zammı hesabına gidilmiş olup; Son ödeme tarihinden icra takip tarihine kadar geçen sürede dava konusu fatura bedelinin, gecikme faiz bedeli ve faiz KDV bedelleri dahil olmak üzere toplamda 35.220,15 TL hesap edildiği,” belirtilmiştir.
Davacının rapora itirazı üzerine ek rapor aldırılmış, ek raporda bilirkişice aynı hususlar belirtmiştir.
Bu açıklamalar ışığında; Davacının, Eylül 2020, Ekim 2020 ve Ocak 2021 dönemlerine ilişkin faturaların ödenmediğinden bahisle takibe giriştiği, davalıca bu faturaların ödendiğine dair delil sunulmadığı, bilirkişice bu dönemlere ilişkin tüketim bedeline denk gelen fatura alacağının 30.920,92 TL, işlemiş faizin 3.643,42 TL, KDV bedelinin 655,81 TL olmak üzere toplam 35.220,15 TL olduğunu belirttiği, raporun denetime elverişli olması nedeniyle hükme esas alınarak, davanın kısmen kabulüyle, belirtilen tutarlar üzerinden takibin devamına karar verilmiştir.
İcra İnkar Tazminatı Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
İİK’nın 67. maddesinin 2.fıkrası hükmünce, icra-inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması ve alacağın likit ve belli olması gerekir. Daha geniş bir açıklama ile borçlu tarafından alacağın gerçek miktarı belli, sabit ve belirlenmek için bütün unsurlar bilinmesi mümkün nitelikle olması yeterlidir. Borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise, alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Öte yandan, alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir. ——-
Bu kapsamda, alacak muayyen ve likit olduğundan talebin kabulüne karar verilmiştir.
IV.HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE;
1-Davalının ——– Esas sayılı dosyasında vaki itirazının KISMEN İPTALİ ile,
2-Takibin 30.920,92 TL asıl alacak, 3.643,42 TL işlemiş faiz, 655,81 TL KDV olmak üzere toplam 35.220,15 TL üzerinden DEVAMINA, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
3-Kabul edilen asıl alacağın %20 sine tekabül eden icra inkar tazminatını davalıdan alınarak davacı verilmesine,
4-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 2.405,89 TL harçtan peşin alınan 848,76 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.557,13 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden 9.200,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan 908,06 TL harç ile 1.157,00 TL yargılama giderinden davanın red ve kabul oranına göre hesaplanan 819,91 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafça sarfedilen yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
9-Arabuluculuk aşamasında yapılan ve Hazine tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin 6831 sayılı Kanuna göre davanın açılmasına sebebiyet veren davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda verilen gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde ——– Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.12/01/2023