Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/555 E. 2022/2 K. 04.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/555 Esas
KARAR NO : 2022/2

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/08/2021
KARAR TARİHİ : 04/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin, —– Hakkında Kanun” hükümlerine göre — hakkı sahibi; borçlu davalı ise, işletme hakkı müvekkil şirkette bulunan –kullanmış bulunan tüzelkişi tacir olduğunu, işletme hakkı müvekkili şirkette bulunan —-geçişlerin 6001 Sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Hizmetleri Hakkında Kanunun 30/5 maddesi kapsamında ücretlendirildiğini ve aynı düzenleme kapsamında ücret ödemeksizin yapılan geçişlerde; 15 günlük sürede geçiş ücretinin ödemesini yapmayan araç maliklerine, geçiş ücretinin dört katı tutarında ceza uygulaması yapıldığını, davalının, — adet ücret ödemeksizin, —— gerçekleştirdiğini, işbu davanın konusunu oluşturan ihlalli geçişlerden doğan müvekkili şirket alacaklarının, işbu dilekçenin — mahkememize sunulan dayanak delillerinden de görüldüğünü, geçiş ücretleri ve bu ücretlere ait 6001 s.k. m.30/5 hükmünün getirdiği yasal cezanın ödenmemesi üzerine —– sayılı icra takip dosyası üzerinden icra takibine girişildiğini, davalının ise, herhangi bir gerekçe göstermeksizin borca, faize ve usulüne uygun olmayan şekilde yetkiye itiraz ettiğini, davalının müvekkilinin işletmiş olduğu —- yapmadığı yönünde bir savunmasnın da bulunmadığını, davalının itirazının sırf alacağı sürüncemede bırakmak maksatlı olduğunun aşikar olduğunu ve iptali gerektiğini, —-geçiş bedelini muntazam şekilde ödediğini ispat yükünün, davalı borçluya ait olduğunu, zira ödemelerini muntazam yapan kişi, hukuki mesnediyle iddiasını ispatla mükellef olduğunu, davalı borçlunun, —geçiş ücretlerini ödemediği müvekkili şirket kayıtlarından görüldüğünü, icra takibine itiraz eden davalı borçlunun itirazında haksız olduğunun açıkça anlaşıldığını, ayrıca alacağın miktarı da ilgili yasal mevzuat çerçevesinde belirlenmiş olduğundan davalı tarafça bilinebilir ve likit nitelikte olduğunu, davanın açılmasına sebebiyet verdiğinden ve icra dosyasında haksız bir şekilde takibe itiraz ederek takibin durmasına sebep olduğundan davacı yararına İİK’nın 67/2 maddesi uyarınca icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, davalı borçlu icra dosyasına sunmuş olduğu itiraz dilekçesinde yetki itirazında bulunmuşsa da, söz konusu yetki itirazının usulüne uygun ve geçerli bir yetki itirazı olmayıp reddi gerektiğini belirterek davanın kabulü ile —–sayılı dosyasında davalının icra takibine vaki itirazının iptaline,takibin devamına, davalı borçlu tarafından icra takibine haksız bir şekilde itiraz edildiğinden icra takibine konu alacağın %20sinden aşağı olmamak üzere belirlenecek icra inkâr tazminatının davalıdan tahsili ile müvekkilimize ödenmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına, peşin olarak ödenen yargılama giderleri ve harçlarla tespit edilecek avukatlık vekâlet ücretinin davalı borçludan tahsili ile müvekkiline verilmesine, karar verilmesini müvekkili adına saygıyla arz ve talep etmiştir.
Davalıya dava dilekçesi ve duruşma davetiyesinin tebliğ edilemediği, 1. Celsede tebliğ işlemi için ara karar oluşturulduğu ancak davacı vekili tarafından sunulan 03/01/2022 tarihli dilekçe ile dosya borcunun davalı tarafından icra dosyasına ödendiğini, davanın konusuz kaldığını, yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesini talep ettiklerini, anlaşma gereği tarafların bu dava için birbirlerinden vekalet ücreti ve icra inkar tazminatı talep etmeyeceklerini, davanın konusuz kalması hasebiyle, işbu dosyada karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilerek davanın sonlandırılmasını talep ettiklerini bildirmiştir.
Sulh HMK mad. 313-315 maddelerinde düzenlenmiştir. Sulh görülmekte olan bir davada tarafların aralarındaki uyuşmazlığın kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla mahkeme huzurunda yaptıkları bir sözleşmedir. Sulh hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir. Sulh ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. 6100 sayılı HMK 313,314 ve 315 v.d. maddede düzenlenen sulhe ilişkin yasal hüküm de dikkate alınarak; taraflar arasındaki uyuşmazlığın son bulması ve davanın konusuz kalması nedeniyle; davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, HMK 331. madde uyarınca yargılama giderine dair aşağıda belirtildiği şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Sulh nedeni ile konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Alınması gerekli 80,70 TL harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 59,30 TL harçtan mahsubu ile kalan 21,40 TLnin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından sarfedilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından sarfedilen yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5- Davacı tarafın vekalet ücreti talebi bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6——- tarafından —– arabuluculuk ücretinin 6831 sayılı Kanuna göre davanın açılmasına sebebiyet veren davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
7- Karar kesinleştiğinde —- — sayılı icra takip dosyasının iadesine,
8-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair; miktar itibariyle kesin olmak üzere tarafların yokluğunda dosya üzerinden verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı