Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/54 E. 2022/359 K. 26.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/54 Esas
KARAR NO : 2022/359

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/01/2021
KARAR TARİHİ : 26/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; “Davacı şirketin Davalı şirketten olan cari hesap ilişkisinden kaynaklanan alacağının tahsili için Davalı aleyhine ———- Esas sayılı dosya ile Cari Hesap alacağına dayalı icra takibine başlattığını, İlamsız Takipte Ödeme Emri Davalıya (borçluya) (Tebligat Kanunu 21. maddesine göre —- tarihinde tebliğ edildiğini ve Davalı da icra takibine, borcun tamamına tüm ferileri ile yetkiye haksız olarak itirazda bulunarak takibi durdurduğunu, Davalının itirazının haksız ve mesnetsiz olduğunu, Davalı ile Davacı Müvekkil Şirket arasında bakım ve onarım dahil satış sonrası hizmetlerin yerine getirilmesine ilişkin cari hesap alacağına dayalı bir ticari ilişkinin söz konusu olduğunu, Davacı Şirket tarafından verilen hizmetlerin karşılığı olarak Davalıya gönderilen fatura bedelleri zamanında ödenmediği için, hizmet ücretlerinin Davacı Şirket tarafından tahsil edilemediğini, bu nedenle, Davalı yukarıda bilgileri verilen İcra Müudürlüğünün ilgili dosyasından başlatılan takibe kötü niyetli olarak itiraz ederek takibi durdurduğunu,” beyan ederek Davalı / borçlu şirketin icra dosyasına vaki haksız kötü niyetli itirazının iptali ile takibin devamına, kötü niyetli Davalı/borçlunun %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahküm edilmesine, Yargılama giderleri ile vekalet ücretinin Davalı/borçlu yana yükletilmesine, karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı şirketin davalı şirketten herhangi bir alacağının bulunmadığını, davacı firmanın davalı— üstlendiğini, ancak taahhüt ettiği tamir ve onarım işini yerine getirmediğini, davacı firma tamir ve onarım —–olacağını taahhüt ettiğini ancak makinenin çok kısa bir sürede tekrar arızalandığını, yine davacı firma taahhüt edilen tamir, onarım, —– bunu da yerine getirmediğini, davalı şirketin uzun süre işin usulüne uygun olarak uygun parça ve işçilikle yapacağını beklediğini, Davacının tamir ve onarım işini yaptığını beyan ettikten kısa bir süre sonra makinenin çalışmadığını, Davacının ayıplı iş yapması sebebiyle davalı şirketi maddi ve manevi zararlara uğrattığını, söz konusu iş makinesinin taahhüt edildiği gibi tamir ve onarımının yapılmadığı ve kısa bir süre içinde arıza verdiği davacı firmaya defalarca bildirildiği halde ve yine davacı firma tarafından makine tamirinde kullanılan parçaların orijinal olmadığı ve yapılan işçiliğinde sağlıklı olmadığı belirtilerek verilen taahhüde uygun olarak orijinal parçalarla ve düzgün bir işçilikle makinenin yapılması defalarca talep edildiği halde davacı şirket sürekli ‘bu hafta geleceğiz, diğer hafta geleceğiz’ diyerek davacı şirketi oyaladığını, söz konusu tamir ve onarımı yapmadığını, Davacı şirketin üstlenmiş olduğu işi eksik ve ayıplı olarak orijinal olmayan parçaları kullanarak eksik ve ayıplı yaptığını, bunun üzerine kısa bir süre sonra makine tamamen bozularak davalı şirketin ticari faaliyetinin durduğunu, ve davalı şirkete maddi ve manevi zararlara uğrattığını, söz konusu iş makinesi üzerinde uzman bilirkişilerce inceleme yapıldığında davacı tarafından — malzeme kullanılmadığı, —– işçiliğinin iyi yapılmadığı ve davacının tamir ve onarım işini yapmadığı hatalı iş ve işçilik nedeniyle davalı şirketin zarara uğradığının açıkça görüleceğini, talep edilen asıl alacak miktarına uygulanan faiz ve faiz oranı dayanıksız olduğunu ve itiraz etiklerini, herhangi bir temerrütün söz konusu olmadığından faiz talep edilemeyeceğini, ayrıca talep olunan %10 faiz oranları da fahiş olup kabul edilemeyeceğini, Borçlar kanunun ilgili maddeleri gereğince müvekkile gönderilen herhangi bir ihtar veya ihbar olmadığından, davalı şirketin temerrüde düşürülmediğinden, takipten önceki faizin yasal olmadığı, bu nedenle işletilmiş faiz ve faiz oranının da temerrüt şartı gerçekleşmediğinden reddi gerektiğini,” beyan edip haksız ve hukuka aykırı davanın reddine, davacının %20 oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, Mahkeme masrafları ile ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, cari hesaba ve faturalara dayalı alacağın tahsili için girişilen icra takibine yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebine ilişkin olup, İİK.’ nun 67 ve devamı maddelerine dayanmaktadır.
Davaya konu —– esas sayılı takip dosyasının celp olunarak yapılan incelenmesinde ; davacı tarafından davalı aleyhine —- faiz olmak üzere toplam —- alacağın haciz yoluyla tahsili için icra takibi başlatıldığı, davalının davacı şirkete herhangi bir borcu bulunmadığını belirterek itiraz ettiği, icra takibinin durduğu görülmüştür.
Mahkememizce tüm deliller toplanmış olup dosya kapsamında inceleme yapılabilmesi adına dosyanın bir mali müşavir bilirkişiye tevdii sağlanarak bilirkişi raporu dosyaya kazandırılmıştır.
Yapılan yargılama ve incelemede tarafların ticari defter ve kayıtları incelenmesi hususunda ara karar kurulmuş, davacı tarafça ticari defter ve kayıtlar incelemeye ibraz edilmiş ancak davalı tarafça ibraz edilmemiştir. İncelenen davacı yan ticari defter ve kayıtlarına göre davalı taraftan— alacaklı olarak göründüğü, davacı şirketin takip konusu alacağın kaynağın —–faturadan kaynaklandığı, ibraz edilen ————– nolu——– ile davalı şirkete hizmet verildiği, Davalı şirket vekilinin cevap dilekçesinde bakım ve onarım işinin yapıldığı ancak eksik ve ayıplı yapıldığı yönde beyanı bulunulduğu, ancak davalı şirket tarafından davacı şirkete gönderilmiş herhangi bir ayıp ihtarı mevcut olmadığı yine davacı şirket tarafından düzenlenen faturadan sonra davalı şirketçe ———yapılmıştır. Davalı şirketin tarafına düzenlenmiş fatura tarihinden sonra yaptığı ödemeler kısmi kabul anlamına gelmektedir.
İzah olunan gerekçeler ile davacının davasının sübut bulduğu anlaşıldığından davanın kabulü ile ——- takip dosyasında; davalının—- faiz olmak üzere toplamda 17.600,75 TL alacağa yönelik itirazının iptali ile takibin bu miktar üzerinden aynen devamnına, alacağın likit niteliği göz önünde bulundurularak %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davanın KABULÜ ile;
—— sayılı takibine yapılan itirazın 17.278,84 TL asıl alacak, 321,91 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 17.600,75 TL üzerinden iptali ile takibin bu miktar üzerinden aynen devamına,
2-Davacı lehine hükmedilen tutarın %20si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
KARAR HARCI
2-Alınması gerekli 1.202,30 TL harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 300,58 TLharcın mahsubu ile eksik bakiye 901,72 TL nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
AVUKATLIK ÜCRETLERİ
3—- takdir olunan 5.100,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
DİĞER YARGILAMA GİDERLERİ
4-Davacı tarafından dava açılırken harç olarak yatırılan 368,38 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından sarfedilen 800,00 TL bilirkişi ücreti ve 70,85 TL posta ücreti toplamda 870,85 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davadan önce gidilen arabulucukta devletçe karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, bu nedenle bu miktar yönünden de harç gibi tahsil müzekkeresi hazırlanmasına,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair;gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.