Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/537 E. 2022/14 K. 11.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/537 Esas
KARAR NO : 2022/14

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 23/08/2021
KARAR TARİHİ : 11/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının yıllarca çalışarak elde ettiği birikimiyle yatırım yapmak istediğini, davalı şirket ile—- satımına yönelik hizmet sözleşmesi imzalandığını, sözleşme gereğince davalı şirkete ait —- birimleri üzerinde alım-satım işlemleri yapılacağını, davalı şirketin ise bu işlemler neticesinde komisyon bedeli talep edeceğini, sözleşme kapsamında davacının davalı şirketin ————- aldığını, davacının satın aldığı —– davalı şirketin banka hesabına yatırdığını, davalı şirket yetkilisi———-çok sayıda kişiden aldığı ——- uhdesine geçirerek —— kaçtığını, davalı şirketin işlem yapılan —— haklı bir neden olmaksızın kapattığını, davacının işlem yapmasını engellediğini, davacının——– tutulduğu —— ulaşamadığını, davacının zarara uğradığını belirtmiş; ——– tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Dava dilekçesi usulüne uygun yolla davalıya tebliğ edilmiş, süresinde cevap dilekçesi verilmemiştir.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olmalı ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların —- ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda —- bakacağı yönünde düzenleme olmalıdır.
6335 Sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesi uyarınca—— Mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Diğer taraftan aynı düzenleme gereğince, —- ile diğer Hukuk Mahkemeleri arasındaki ilişki, 6762 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’ndan ve 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 Sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisidir. Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemesi Kanununun 1. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemelerce re’sen incelenir.
Somut olayda; uyuşmazlığın davacının ticari işletmesi ile ilgili olmadığı, davacının tüketici de sayılamayacağı, görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemeleri olduğu ——- anlaşıldığından aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı tarafından davalı aleyhine açılan işbu davanın mahkememizin görevsizliği nedeniyle; HMK 115-2 md. uyarınca dava şartı noksanlığından usulden reddine,
2-Karar kesinleştiğinde HMK’nın 20. maddesi gereği (2) hafta içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli ——Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmek üzere hukuk mahkemeleri —— gönderilmesine, aksi takdirde davanın açılmamış sayılacağının ihtarına,
3-Yargılama giderlerinin, HMK’nun 331-(2) md. uyarınca yargılamaya görevli mahkemede devam edilmesi halinde bu mahkemece karara bağlanmasına; görevli mahkemede davaya devam edilmez ise dosya üzerinden mahkememizce karara bağlanmasına,
Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren (2) hafta içerisinde istinaf yasa yolu açık olduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı karar verildi.