Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/501 E. 2022/729 K. 20.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/501 Esas
KARAR NO : 2022/729

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/08/2021
KARAR TARİHİ : 20/10/2022
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 9. maddesine göre Türk Milleti adına yargılama yetkisini kullanan bağımsız —-Asliye Ticaret Mahkemesince, tarafça açılan dava üzerine yapılan yargılama nihayetinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
I.İDDİA:
Davacı vekili; davalı adına kayıtlı araçlar ile çeşitli tarihlerde — ücret ödemeksizin geçişler gerçekleştirildiğini, söz konusu ihlalli geçişler nedeni ile doğan müvekkili şirketin alacağı —Esas sayılı dosyasından icra takibine konu edildiğini, davalı tarafça, —-Esas sayılı dosyasına yasal süresi içinde, soyut ve gerekçesiz şekilde borca ve yetkiye itiraz edildiğini, davalı tarafça süresinde yapılan itiraz nedeni ile icra takibinin durduğunu, davalarının kabulü ile, davalı tarafın —-Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline ve takibin devamına, davalının, asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere belirlenecek icra inkâr tazminatının davalıdan tahsili ile müvekkili şirkete ödenmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile müvekkili şirkete ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
ll. SAVUNMA:
Davalı vekili; müvekkili şirkete ait davaya konu ihlalli geçiş yaptığı iddia edilen —- cihazının mevcut olduğunu, geçiş ücretlerinin bu cihaz üzerinden tahsil edildiğini, ilgili cihaza dönem dönem bakiye de yüklendiğini, —– kayıtlarından da görülebileceğini, bakiye mevcut olan cihazdan tahsilat yapılmaması müvekkili şirkete atfedilecek bir durum olmadığını, —- cihazından tahsilat yapılamasa dahi ilgili şirketin daha sonra plakadan tahsilat yapabildiğini, böyle bir işlem de yapılmadığını, haksız ve hukuka aykırı açılmış iş bu davanın reddi ile yargılama giderlerinin davacıya yüklenmesine, davacı şirketin açılan bu davada kötü niyetli olduğundan %20 icra kötü niyet tazminatının davacıdan alınarak müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
lll.İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, Karayolları Genel Müdürlüğü Teşkilat Yasasının 30/5 ve 7. maddesi uyarınca geçiş ücretinin ve cezanın ödenmemesi nedeniyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Uyuşmazlık, davacının işlettiği otoyoldan davalıya ait aracın ihlalli geçiş yapıp yapmadığı geçiş ücreti ve eklenen cezadan davalı tarafın bir sorumluluğunun bulunup bulunmadığı noktasındadır.İcra dosyası tetkikinde, davacı alacaklı şirket tarafından otoyol kullanım ücreti ve ceza bedeline ilişkin alacağın tahsili için takip yapıldığı, borçlunun süresi içinde borca itiraz ettiği, süresinde takibe itiraz neticesinde takibin durduğu, itiraz dilekçesinin davacı/alacaklıya tebliğ edilmediği anlaşılmıştır. İİK madde 67 gereğince, itirazın iptali davasının itirazın tebliğinden itibaren, 1 yıl içinde açılması gerekir. Hak düşürücü süreler, dava şartı olup taraflar ileri sürmese de mahkemece resen gözetilir. Somut olayda icra takibindeki, itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edilmemesi nedeniyle İİK nun 67.Maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü sürenin başlamadığı anlaşıldığından, davanın süresi içinde açıldığı kabul edilmiştir. Davacının İhlalli Geçiş Ücreti ve 4 Katı Tutarındaki Ceza Bedeli Talebi Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
Karayolları Genel Müdürlüğünün Hizmetleri Hakkında Kanun’un 30/5. maddesine göre; 4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden, işletici şirket tarafından geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte, bu ücretin dört katı tutarında cezanın, genel hükümlere göre tahsil edileceği,
Davalıya ait —- plaka sayılı aracın/araçların 09.10.2020, 09.10.2020, 11.10.2020 tarihlerinde davacı şirketin işlettiği otoyoldan geçiş yaptığının, davacı vekilince sunulan ihlalli geçiş listesi ve kamera görüntüleri ile sabit olduğu,Davalının, ödemesiz geçiş yaptığı gün ve devam eden on beş gün içerisinde, otoyol kullanımına dair borcunu davacı şirkete ait —- bulunan hesaplara yatırdığına dair herhangi bir delil sunmadığı, keza ihlalli geçişten sonra, davalının ihlalli geçiş tarihinden sonraki 15 gün içinde —- hesabında yeterli bakiye bulundurmadığı anlaşılmakla,
Davalı şirkete ait aracın, davacının işletmekte olduğu otoyoldan ihlalli geçiş yaptığı, Anayasa Mahkemesi’nin 18/01/2018 tarihli —-Karar sayılı kararı dikkate alındığında davacı tarafından ihlalli geçiş bildiriminde bulunulmasının zorunlu olmadığı, ihlalli geçiş bildiriminde belirtilen geçiş ücret(ler)inin Karayolları Genel Müdürlüğünce yayınlanan köprü ve otoyollar ücret tarifesine uygun olduğu, davalı araç sürücüsünün otoyolda ödemesiz geçiş yaptığı ve devam eden 15 gün içinde de geçiş ücretini ödemediği anlaşılmakla, geçiş ücreti ve 6001 sayılı kanunun 30/5.maddesine göre tahakkuk ettirilen geçiş ücretini dört katı tutarındaki cezanın yerinde olduğu anlaşılmakla, davanın kabulüne karar verilmiştir.
İcra İnkar Tazminatı Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
İİK’nın 67. maddesinin 2.fıkrası hükmünce, icra-inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması ve alacağın likit ve belli olması gerekir. Daha geniş bir açıklama ile borçlu tarafından alacağın gerçek miktarı belli, sabit ve belirlenmek için bütün unsurlar bilinmesi mümkün nitelikle olması yeterlidir. Borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise, alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Öte yandan, alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir.——Bu kapsamda somut olayda, alacağın likit olduğu ve diğer icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi şartları gerçekleştiği anlaşılmakla, hükmolunan asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
IV.HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ ile;
1-Davalının—-Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptaline, takibin aynen devamına,
2-Hükmedilen asıl alacağın %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3- Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 37,30 TL karar ve ilam harcından 59,30 TL peşin harcın mahsubu ile fazla alınan 22,00 TL harcın karar kesinleştiğinde istek halinde yatırana iadesine,
4-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —-vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 96,60 TL harç ile 50,20 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafça sarfedilen yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince talep halinde karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
8-Arabuluculuk aşamasında yapılan ve Hazine tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin 6831 sayılı Kanuna göre davanın açılmasına sebebiyet veren davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda verilen karar miktar yönünden kesin olmak üzere verilen karar okunup usulen anlatıldı.