Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/50
KARAR NO : 2023/656
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 25/01/2021
KARAR TARİHİ : 19/07/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekilince sunulan dava dilekçesinde özetle; davacıların murisi —- 22.02.2019 tarihinde; davalı sürücü ve aynı zamanda araç malik olan —yönetimindeki —- plakalı aracın kendisine çarpması sonucu ağır yaralandığı kaza sonrası tedavi altına alınmış ise de, 26.02.2019 tarihinde vefat etmiş olduğu, kazaya ilişkin tespit tutanağından açıkça görüldüğü üzere davalının tamamen kusurlu bulunduğu, olay sonucunda —- Asliye Ceza Mahkemesi’nin —esas sayılı dosyası ile kamu davasının ikame olunduğu, kamu davası ile gerçekleşen yerinde keşif sonucu alınan bilirkişi raporunda da davalı sürücü-araç malikine asli ve tam kusur isnad edildiği, — maalesef çok genç yasta 33 yaşında hayatını kaybettiği, müteveffanın olay tarihinde iyi ve düzenli bir işi olup, —- uzman yardımcısı olarak çalışmakta ve aylık 3,805 TL net gelir elde etmekte olduğu, öte yandan geriye mirascı olarak eşi— annesi —kaldığı, haksız fiil sonucu davacılar müurislerinin desteğinden yoksun kaldıkları, kazaya sebebiyet veren— pi akalı araç maliki ile davalı sigorta şirketi arasında aktedilen —- poliçe no ile üçüncü kişilerin uğradığı zararların teminat kapsamında olduğu, sigorta şirketine başvuru yapıldığı, ancak davalı sigorta şirketince eksik ödeme yapıldığı, arabuluculuk yoluna başvurulmuş ise de sonuç alınamamış olduğun beyanla tüm talepler yönünden fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydıyla, davalı —-poliçe kapsamı dahilinde ve nihayetinde her iki davalıdan müştereken ve müteselsilen olmak üzere şimdilik; davacılar yararına 20.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza titrihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte, hastane ve cenaze masrafı olarak yine 5.000,04 TL nin kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davacılardan—-yönünden ayrı ayrı 100.000,00 er TL ve diğer davacı kardeşler yönünden her biri adına 70.000,00 TL. olmak üzere, toplam 510.000,00 manevi tazminatın yine kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizleriyle birlikte hüküm altına alınması talep ve dava edilmiştir.
Davalı —vekilince sunulan cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili davalı — müteveffa —- ölümüne sebep olduğu iddiası ile açılan tedbir talepli iş bu davanın öncelikle usule ilişkin itirazlarının olduğunu, yetkili Mahkemede açılmadığını, usulden reddini talep ettiklerini, davacıların, söz konusu kazaya ilişkin 20.000 TL destekten yoksun kalma tazminatın hastane ve cenaze masrafları olarak 5.000 TL, tüm davacılar için 510.000 TL manevi tazminat olmak üzere toplamda 535.000 TL tutarındaki paranın kaza tarihinden itibaren işletilecek faiz ile davalılardan tahsilini, davacıların tüm zararlarını diğer davalı sigorta şirketi tarafından karşılandığını bu sebeple davacıların maddi ve manevi tüm tazminat taleplerinin reddi ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı —-vekilince sunulan cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın —- plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde Motorlu araçlar Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğundan bahisle destekten yoksunluk tazminatı talep etmekte olduğunu, müvekkili şirkete davadan önce yapılan başvuru üzerine Şirket nezdinde —- numaralı hasar dosyası açıldığını, tazminat hesabı için aktüer raporu hazırlandığını, dava konusu kazada hazırlanan aktüer raporuna göre —- vefatı sebebiyle davacı taraf vekiline 360.000 TL destekten yoksunluk zararının 04.07.2019 tarihinde ibraname mukabilinde ödenmiş olduğunu, davacıların zararını aktüer incelemesi ile tespit edildiğini ve ödenmiş olduğunu, davacı tarafın zararının karşılanmış olduğunu, müvekkili şirket aleyhine açılan davanın reddinin gerektiğini, davacılara ödenen tazminatın güncellemesinin yapılması gerektiğini, ayrıca davacı tarafa ödenen tazminatın ibraname mukabilinde ödenmiş olduğundan davanın reddinin gerektiğini, müvekkili şirketin cenaze ve defin giderleri nedeniyle herhangi bir sorumluluğu bulunmamakta olduğunu, Trafik Sigorta Poliçesinin sadece bedeni zararları karşılanmakta olduğunu, cenaze ve defin giderlerinden dolayı zararları olduğunu, dolaylı zararların Trafik Sigortası Yeni Genel Şartları A.6.k maddesi gereği teminat dışı olduğunu, bu masrafların belediyeler tarafından karşılanmış olduğunu, müvekkili şirketin sigortalısının kusuru oranında sorumlu olduğunu, davacı tarafın kusur ve zararın usulen ispat etmesi gerektiğini, kusur durumunun tespiti açısından ceza davasının sonucunun bekletici mesele yapılmasını, davacının davasının ispatı halinde; müvekkili şirketin öncelikle ferilerden sorumlu tutulmamasını, olmaz ise de asıl alacak içi yargılama giderleri ve avukatlık ücreti açısından ayrı ayrı poliçe limiti ile sorumlu tutulmasını, faizin en erken dava tarihinden başlatılmasını, davanın reddedilen kısmı açısından yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmilini talep ve beyan etmiştir.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE;
Dava, desteklerinin trafik kazasında vefatı nedeniyle, davacıların destekten yoksun kalma tazminatı ile manevi tazminat istemine ilişkindir.Mahkememizce davalı sigorta şirketine müzekkere yazılarak poliçe, hasar dosyası ile davacıların başvurusu ve yapılan ödemeye ilişkin kayıtların gönderilmesi talep edilmiş, davalı — adına tescilli —- plakalı sayılı aracın davalı sigorta nezdinde, 24/07/2018-24/07/2019 dönemini kapsar, zorunlu mali mesuliyet poliçesi ile sigortalı bulunduğu, teminat limitinin 360.000 TL olduğu, davacıların dava öncesinde bu davalı sigortaya başvuruları üzerine, 04/07/2019 tarihinde davacılar —– toplamda 360.000 TL’nin ödenmiş olduğu belirlenmiştir.
Mahkememizce davaya konu kazanın yargılama konusu olduğu —- Asliye Ceza Mahkemesinin —- esas sayılı dosyası, dosyamız arasına alınmış, davalı/sanık —- hakkında taksirle bir kişinin ölümüne sebep olma suçundan cezalandırılmasına, sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karar verildiği, belirlenmiştir.
—Asliye Ceza Mahkemesinin —- esas sayılı dosyası kapsamında alınan 03/07/2020 tarihli kusur raporu ile —- Trafik İhtisas Dairesinin 30/07/2020 tarihli raporu Mahkememizce tetkik edilmiş, raporda davalı/sanığın kusuruna ilişkin seçenekli görüş bildirilmiş olmakla birlikte her iki seçenekte de davacılar desteğinin kusursuz olduğu kanaati bildirilmiş, her iki raporda davacılar desteğinin kusursuzluğuna ilişkin kanaate Mahkememizce de iştirak olunmuş, raporlar hükme esas alınmıştır.Davalı —–cevap dilekçesinde ve aşamalarda, davacılar desteğinin yürümemesi gereken bir yolda yürüdüğü, yaya yolunun bulunmadığı bir yerde yürümekle kusurlu bulunduğu ileri sürülmüş ise de; ceza dosyasında ve —raporunda yer alan, kazanın oluşuna ilişkin tespitler kapsamında, davacılar desteğinin su kanalı üzerinde yürümesinin, kazanın oluşuma etki eden bir husus, dolayısıyla kazaya ilişkin bir kusur durumu olarak değerlendirilemeyeceği, buna karşın meydana gelen zararın oluşumu/artmasında bir etkisi olabileceği, müterafik kusur indirimi nedeni olabileceği Mahkememizce dikkate alınmış, bu kapsamda ceza dosyasındaki kroki ve fotoğrafların tetkikinde, davacılar desteğinin bulunduğu su kanalı ile yol arasında emniyet şeridi bulunduğu, esasen yoldan güvenli bir mesafe uzakta yürüdüğü, davalıya ait aracın savrularak emniyet şeridine de aşarak su kanalında davacılar desteğine çarpması şeklinde gerçekleşen olayda desteğin müterafik kusurunun bulunmadığı kanaatine varılmış, tazminat tutarında indirim uygulanmamıştır.Mahkememizce davcılar desteğinin vefatı öncesi gelirine ilişkin —- yazı yazılmış, gelen yazı cevabı aktüer incelemesinde gözetilmiştir.
Mahkememizce davacıların destek tazminatı istemi yönünden kök rapor ve itiraz üzerine ek rapor alınmış, yapılan değerlendirmenin dosya kapsamına delil durumuna uygun, denetime elverişli bulunduğu kanaati ile sunulan aktüer raporu hükme esas alınmış, davalı sigorta tarafından, davadan önce yapılan 360.000 TL tutarlı ödeme ile sorumluluğunun sona erdiği belirlenmiş, davalı sigorta yönünden davanın reddine dair karar verilmiştir. Davacılar vekilince her ne kadar, poliçe teminat tutarının 390.000 TL’ye çıkarıldığı, fark tutar kadar sigortanın sorumluluğunun devam ettiği ileri sürülmüş ise de poliçe limitinin 01/07/2019 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 390.000 TL’ye çıkarıldığı, buna karşın kaza tarihi olan 22/02/2019 tarihinde geçerli poliçe limitinin 360.000 TL olduğu, Yargıtay —-. Hukuk Dairesinin —- esas ve —-karar sayılı ilamında da vurgulandığı üzere kaza tarihinde geçerli olan limitin gözetilmesi gerektiği, buna göre davalı sigortanın dava öncesi ödeme ile sorumluluğunun sona erdiği Mahkememizce dikkate alınmış, aksi yöndeki iddiaya itibar edilmemiştir.
Davalı sigorta lehine vekalet ücreti belirlenirken davacılar vekilinin, 15/09/2021 tarihli dilekçeleri Mahkememizce gözetilmiştir.
Davalı —- yönünden sorumluluk tutarının belirlenmesinde, dava öncesinde davalı sigortanın yaptığı ödemenin güncellenmiş değerinin, davacılar eş ile anne babanın tespit edilen güncel destek zarar tutarından tenzili sonucu davacı eş —- ile davcılar anne/baba olan —– belirlenen ve talep artırım dilekçesi ile artırılan zararlarının tazminine dair karar verilmiştir.Davacıların hastane ve cenaze gideri olarak dava dilekçesinde yer alan toplam 5.000 TL tutarlı istemleri yönünden her bir davacı için talebin tutar yönünden somutlaştırılması için davacı vekiline süre verilmiş, bu kapsamda sunulan 15/09/2021 tarihli dilekçe ile her bir davacı için istem açıklanmış, 21/12/2021 tarihli beyan ile bir kısım kayıtlar sunulmuş, bununla birlikte Mahkememizde görülen benzer mahiyetteki dosyalardan ve yine herkesçe malum olan piyasa koşullarından, talebin kadri maruf bulunduğu değerlendirilmiş, talep gibi karar verilmiştir. Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesinde; 22/02/2019 tarihinde meydana gelen kazada, davacılar desteği —- yaya olarak yürüdüğü sırada, davalı —- sevk ve idaresindeki—- plaka sayılı aracın çarpması sonucunda 26/02/2019 tarihinde vefat ettiği, anılan kazada davalı —-kusurlu, davcılar desteğinin ise kusursuz olduğunun ceza kovuşturması sırasında alınan kusur ve — raporu ile tespit edildiği, davacıların, vefat eden —- eşi (—-, annesi (—-) ve babası (—-) ile kardeşleri (—- oldukları, — vefatı nedeniyle manevi tazminat isteminin koşullarının oluştuğu, yine eş ve çocuklarının desteklerinden yoksun kalmaları nedeniyle, davacı eş ile anne ve babanın maddi tazminat isteminin koşullarının oluştuğu değerlendirilmiştir.Manevi tazminatın belirlenmesi yönünden ise; TBK’nun 56. maddesi hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve –sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Yukarıdaki anlatımlar ışığında somut olayımız ele alındığında; meydana gelen trafik kazası sonucu davacılar desteğinin henüz 33 yaşında iken genç yaşta ölümü nedeniyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla; tarafların sosyal ve ekonomik durumları, davacıların ölene olan yakınlıkları nedeniyle duyacakları elemin derinliği, kazada davalı —-kusur durumu ve kazanın oluş şekli göz önünde tutularak, olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen, davacılar için hak ve nesafet kuralları çerçevesinde, hakkaniyet ölçüsünde manevi tazminat miktarı tayin edilmiş ve bu haliyle manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-A) Maddi tazminat istemi yönünden;
-Davalı —-yönünden davanın reddine,
-Davalı —-yönünden davanın kabulü ile;
1.181.150,71 TL’nin davalı —- tahsili ile davacı —- verilmesine,595.680,96 TL’nin davalı —- tahsili ile davacı —- verilmesine,
254.817,29 TL’nin davalı —– tahsili ile davacı —–verilmesine,
B) Manevi tazminat istemi yönünden davanın kısmen kabulü ile;-50.000 TL’nin davalı —- tahsili ile davacı —-verilmesine,-70.000 TL’nin davalı —- tahsili ile davacı —-verilmesine,-70.000 TL’nin davalı — tahsili ile davacı —-verilmesine,-25.000 TL’nin davalı —- tahsili ile davacı —- verilmesine,-25.000 TL’nin davalı —tahsili ile davacı—-verilmesine,-25.000 TL’nin davalı —– tahsili ile davacı — verilmesine,Aşan istemin reddine
2-Alınması gerekli 156.884,09 TL harcın davacı tarafından dava açılış sırasında yatırılan 1.827,30 TL peşin harç ve yargılama aşamasında yatırılan 5.094,71 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 6.922,01 TL harçtan mahsubu ile eksik bakiye 149.962,08 TL harcın davalı— tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Maddi tazminat isteminin reddedilen kısmı yönünden;-9.200 TL vekalet ücretinin davacı — alınarak davalı —- verilmesine,
-5.000 TL vekalet ücretinin davacı—-alınarak davalı—-verilmesine,-5.000 TL vekalet ücretinin davacı—-alınarak davalı —– verilmesine,
4-Maddi tazminat isteminin kabul edilen kısmı yönünden;-142.492,06 TL vekalet ücretinin davalı —alınarak davacı —- verilmesine,
-83.524,91 TL vekalet ücretinin davalı —-alınarak davacı —-verilmesine,
-38.674,42 TL vekalet ücretinin davalı —-alınarak davacı —- verilmesine,
5-Manevi tazminat isteminin kabul edilen kısmı yönünden ;-9.200 TL vekalet ücretinin davalı—- alınarak davacı —-verilmesine,
-11.200 TL vekalet ücretinin davalı —-alınarak davacı —- verilmesine,
-11.200 TL vekalet ücretinin davalı —- alınarak davacı —- verilmesine,
-9.200 TL vekalet ücretinin davalı —-alınarak davacı —verilmesine,
-9.200 TL vekalet ücretinin davalı —-alınarak davacı —– verilmesine,
-9.200 TL vekalet ücretinin davalı —-alınarak davacı —- verilmesine,
6-Manevi tazminat isteminin reddedilen kısmı yönünden; -9.200 TL vekalet ücretinin davacı —- alınarak davalı —-verilmesine,-9.200 TL vekalet ücretinin davacı— alınarak davalı —–verilmesine,-9.200 TL vekalet ücretinin davacı —-alınarak davalı — verilmesine,
-9.200 TL vekalet ücretinin davacı—alınarak davalı —-verilmesine,-9.200 TL vekalet ücretinin davacı — alınarak davalı —-verilmesine,-9.200 TL vekalet ücretinin davacı — alınarak davalı —- verilmesine,
7-Davacılar tarafından harç olarak yatırılan 7.087,51 TL ‘nin davalı —- alınarak davacılara verilmesine,
8-Davacı tarafından sarf edilen 3.000 TL bilirkişi ücreti ve 224,20 TL posta gideri olmak üzere toplam 3.224,20 TL’nin davanın kabul ve red oranı gözetilerek 2.913,40 TL’nin davalı ——alınarak davacılara verilmesine, kalan 310,80 TL’nin davacılar üzerine bırakılmasına,
9-Hazine tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davanın red ve kabul oranına göre hesaplanan 1.192,75 TL ‘nin davalı—– alınarak, bakiye 127,25 TL’nin davacılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
10-Davalılar tarafından yargılama gideri sarf edilmediğinden bu hususta bir karar verilmesine yer olmadığına,Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 hafta süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.