Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/480 E. 2022/464 K. 02.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/480 Esas
KARAR NO : 2022/464

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 27/07/2021
KARAR TARİHİ : 02/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı —-bedelli —– faturaların düzenlendiğini, davalı tarafın edimini yerine getirmemesi nedeniyle ——– esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının takibe itiraz ederek durdurduğunu, cari hesaplar ve ticari defterlerin incelenmesi neticesinde borcun varlığının sübuta ereceğini, alacağın likit olduğunu belirtmiş; icra takibine yapılan itirazın iptali ile devamına, alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava dilekçesinin davalıya usulüne uygun şekilde tebliğ edildiği, davalının süresinde cevap dilekçesi vermediği görüldü. Süresinde cevap dilekçesi vermeyen davalı, Hmk. 128. maddesi gereği ileri sürülen tüm vakıaları inkar etmiştir.
Dava; tacirler arasındaki ticari alım satım ilişkisinden kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacı ile davalı arasında ticari ilişki bulunup bulunmadığı, faturalara konu mal ve hizmetin davalıya teslim edilip edilmediği, teslim edilen mal ve hizmetler karşılığı bedelin davalı tarafından ifa edilip edilmediği, ifa edilen tutarın ne olduğu, davacının cari hesaptan kaynaklanan bakiye alacağı bulunup bulunmadığı, —-takibe yapılan itirazın haklı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
—— sayılı takip dosyasının incelenmesinde; — tarihinde başlatılan takibin alacaklısının davacı ——– borçlusunun davalı … olduğu, takip talebinde—— fer’ileriyle birlikte tahsiline yönelik genel haciz yoluyla icra takibi yapıldığı,——tarihinde verilen itiraz dilekçesinde borca ve fer’ilerine itiraz edildiği, icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği, hak düşürücü sürede davanın açıldığı görülmüştür.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında, taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
—–yazılan yazıya cevap verildiği, davalının — formlarının mahkememize gönderildiği görüldü.
——- yazılan yazıya cevap verildiği, davacının —– gönderildiği görüldü.
Bilirkişi —tarafından düzenlenen 21/01/2022 tarihli raporda; davacının ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, davacının davalıya 5 adet fatura toplamı — tutarında ürün sattığı, davalıdan —-yapıldığı, tarafların—-birbirini teyit ettiği, davacının icra takip tarihi itibarıyla —–alacaklı olduğu, davalının ticari defter ve kayıtlarını ibraz etmediği mütalaa edilmiştir.
Davacı, davalıya mal ve hizmet teslim edildiğini, bu nedenle alacağının bulunduğunu belirtmekte olup, talep etmiş olduğu alacağının varlığını ispatlamakla yükümlüdür.
Tek başına fatura düzenlenmesi akdi ilişkinin varlığının ve mal tesliminin kanıtı olamaz. Ayrıca faturaların davacı defterlerinde kayıtlı olması da teslimini kanıtlamaya yeterli değildir ——-
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 222’nci maddesinin—numaralı fıkralarında; ticari defterlerin ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için yasaya göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olmasının şart olduğu; bu şekilde tutulan defterlerin sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olmasının gerektiği ve fakat diğer tarafın usulüne uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterlerin sahibi lehine delil olarak kullanılamayacağı belirtilmiştir. Bu kurallar birlikte değerlendirildiğinde, ticari davalarda ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatı mümkündür.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü amacıyla yapılan yargılama sonucunda; davacı/takip alacaklısının davalı/takip borçlusu hakkında faturaya dayalı olarak takip başlattığı, davalı/takip borçlusunun tebliğ edilen ödeme emri üzerine takibe süresinde itiraz ettiği ve takibin durduğu, eldeki itirazın iptali davasının süresinde açıldığı, taraflar arasındaki ihtilafın sözleşme ilişkisi bulunup bulunmadığı, var ise takip dayanağı belgeye konu mal ve hizmetin teslim edilip edilmediği hususundan kaynaklandığı, uyuşmazlığın halli ve taraflar arasındaki ticari ilişkinin tespiti için defter incelemesine karar verildiği, davacının ticari defterlerine göre davalıdan takip tarihi itibariyle 99.915,99 TL alacaklı olduğu, inceleme gün ve saatinde ticari defterlerin davalı tarafından ibraz edilmediği, defterlerin ibraz edilmemesi nedeniyle davacı defterlerinin içeriğinin delil olarak değerlendirilebileceği, HMK. 221. maddesi gereği (— formlarının resen dosyaya kazandırılması gerektiği—- davalının —- bildirimlerine göre takibe konu faturaların davalı tarafından vergi dairesine bildirildiği, borçlunun faturaları kendi defterlerine kaydetmesi halinde alacaklının HMK’nın 222. maddesi uyarınca alacağını ispatladığının kabul edilmesi gerektiği (— ilam), davalının kendi ticari defterlerindeki kayıtların aleyhine delil teşkil edeceği (—— ilam), davalının kendi —- kayıtlarının aksini yazılı delille ispatlaması gerektiği, —– —-aksinin yazılı delil ile ispatlanamadığı, fatura düzenlenmesinin davalıyı temerrüde düşürmediği, işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı, taleple bağlı kalınarak 87.057,44 TL asıl alacak yönünden takibin devamına karar verilmesi gerektiği, alacağın likit ve belirlenebilir olduğu anlaşıldığından; aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabulüne;
—- sayılı takip dosyasında davalı borçlu tarafından yapılan itirazın —- alacak yönünden iptaline, takibin anılan tutar için devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda ticari avans faizi uygulanmasına,
Kabul edilen 87.057,44 TL’nin %20’sine tekabül eden 17.411,49 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 5.946,89 TL karar ve ilam harcından 1.649,34 TL peşin harcın mahsubuna, bakiye 4.297,55 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —- nisbi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-HUAK. madde 18/A gereği davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL başvuru harcı, 8,50 TL vekalet harcı ve 1.649,34 TL peşin harç toplamı: 1.717,14 TL ile 1.147,00 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333. maddesi gereğince talep halinde karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
8-Dava şartı arabuluculuk kapsamında arabulucu —– arabuluculuk ücretinin davalıdan 6831 sayılı Kanun’a göre yargılama gideri olarak tahsili için —— müzekkere yazılmasına,
Mahkememizin bu kararına karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair, davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı.