Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/48 E. 2021/1224 K. 16.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/48 Esas
KARAR NO : 2021/1224

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 25/01/2021
KARAR TARİHİ : 16/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;– tarihinde sürücü– sevk ve idaresindeki– çekici ve bu çekiciye takılı olan — plakalı —- kısmıyla — gelip –engelleyecek şekilde duraklama yapmakta olan sürücü —plakalı çekici ve bu çekiciye takılı olan ——— sol arka —çarpması sonucu — mevkiinde çift taraflı maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini; davacı sigorta şirketinin TTK. m 1481 uyarınca zarar gören sigortalının haklarına halef olduğunu; — tarafından ödendiğini; —- kaza tarihinden itibaren başlayacak ticari faizi ile rücuen tazmininin talep edildiğini; taraflar arasındaki alacağın likit olduğunu; davacının alacağının tahsili için icra takibi başlattığını; davalının icra takibine itiraz ettiğini belirtmiş, davalının icra takibine vaki itirazının iptali ile takibin devamına, asıl alacak 3.949,95 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faiziyle birlikte tahsiline, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine,– plakalı araca şerh işlenmesine, ihtiyati haciz talebinin kabulü ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin de karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini; talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle davacı şirketin aktif husumet ehliyeti ve davalı şirketin de pasif husumet ehliyeti bulunmadığını, davacı tarafından sunulan sigorta poliçesinin dava konusu iddia edilen hasarı kapsamadığını, hasarın oluşumunda davalı –şoförünün kusuru–uyarınca teminat dışında kaldığını, poliçe teminatı dışında kalan risk için dava — hasar ödemesi yapan davacı —– rücuen davalıdan talep hakkının bulunmadığını belirtmiş, cevap dilekçesindeki ayrıntılı açıklamalar kapsamında mahkeme tarafından davalının sorumluluğuna hükmedilmesi halinde dava konusu araçta meydana gelen gerçek zararın tespitine, aracın daha önce kazaya karışıp karışmadığına dair kayıtların celbinine, haksız olarak açılan davanın reddine, davacı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; trafik kazasından kaynaklanan zararın tazmini için sigortalısına ödeme yapan sigortacının rücu alacağı için başlattığı takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; —— zarar meydana gelip gelmediği, —-, zarar ile kazanın uyumlu olup olmadığı, zararın oluşumunda tarafların kusur durumu ve oranlarının ne olduğu, kaza nedeniyle ortaya çıkan zararının miktarı ve davalı şirketinin işleten olarak bu zarardan sorumlu olup olmayacağı, dava dışı sigortalıya yapılan ödemenin kadri maruf olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.
—takip dosyası içeriğine— başlatılan takibin alacaklısının davacı —- borçlusunun davalı —- olduğu, asıl alacak ve işlemiş faiz toplamı 9.823,86 TL tutarındaki alacağın fer’ileriyle birlikte tahsiline yönelik genel haciz yoluyla ——- havale tarihli itiraz dilekçesinde borca ve fer’ilerine itiraz edildiği, icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verilmiş olduğu, davanın hak düşürücü sürede açıldığı görülmüştür.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında, taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
—plakalı aracın davalı —- kayıtlı olduğu görülmüştür.
Hasar dosyası ve—— arasında davalı nezdinde genişletilmiş — ile sigortalı olduğu görülmüştür.
Bilirkişi —– tarihli rapora göre; kazanın meydana gelmesinde — plakalı araç sürücüsü –%100 oranında kusurlu olduğu, — plakalı araç sürücüsü — kusurunun bulunmadığı, dava konusu araçta — işçilik dahil 10.577,34 TL hasar meydana geldiği, 8.949,95 TL hasar miktarının kadri maruf olduğu, davacının bakiye 3.949,85 TL bakiye alacağı bulunduğu tespit edilmiştir.
Uyuşmazlık — teminatından ödenen hasar bedelinin rücuen tazmini istemine ilişkin olup, — dayanmaktadır. Sigortacının sigortalısının — — tazminatının gerçek hak sahibine ya da onun gösterdiği kişiye geçerli bir poliçe kapsamından ve poliçedeki genel ve özel şartlar ile — ortaya çıkan zarar için ödenmiş olması, —– yaptığı sigortalının sigorta zararı için üçüncü şahıslara karşı bir tazminat talebi hakkına sahip olmasıdır. Bu koşullar birlikte gerçekleştiğinde, sigorta tazminatını ödeyen sigortacıya yaptığı ödemeyi rücuen talep hakkı yasa gereği geçer. Davacı taraf, davasını TTK’nın 1472. maddesinde yazılı halefiyet hakkına dayandırdığına göre, sigortalısına ödediği miktar için rücu hakkı ve davada aktif husumeti vardır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85/1. maddesinde, “—- veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, — zarardan sorumlu olacağı”, aynı yasanın 85/son maddesinde ise, “—– veya aracın kullanılmasına — hükümlerine yer verilmiştir. — ilişkisinin 2918 sayılı Kanun’da düzenlenmediği gözönüne alındığında genel hükümlere çerçevesinde aralarındaki sorumluluğun ele alınması gerekmektedir. 6098 sayılı TBK’nun 66. maddesinde adam çalıştıranın sorumluluğu — zararı gidermekle yükümlüdür— verirken,—ispat ederse, sorumlu olmaz. Bir işletmede — işletmenin çalışma düzeninin zararın doğmasını önlemeye elverişli olduğunu ispat etmedikçe, o işletmenin faaliyetleri dolayısıyla sebep olunan zararı gidermekle yükümlüdür. —, ancak onun bizzat sorumlu olduğu ölçüde rücu hakkına sahiptir.” şeklinde düzenlenmiştir. Bu itibarla,—olan davalının işbu davada pasif husumeti bulunmaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü için yapılan yargılama sonunda; kazanın —- sürücüsü—- kusurunun bulunmadığı, dava konusu araçta KDV ve işçilik dahil 10.577,34 TL hasar meydana geldiği, davacı tarafından poliçe kapsamında sigortalısına yapılan ödemenin kadri maruf olduğu, karşılanmamış 3.949,95 TL zarar bulunduğu, takip talebinde açıkça yasal faiz talep edildiği, alacağın likit ve belirlenebilir olmadığı anlaşıldığından, aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kabulüne;
—- takip dosyasında davalı borçlu tarafından yapılan itirazın 3.949,95 TL asıl alacak yönünden iptaline, takibin anılan tutar üzerinden devamına, kabul edilen asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda yasal faiz (%9 oranı geçmemek üzere) uygulanmasına,
Koşulları bulunmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 269,82 TL karar ve ilam harcından 59,30 TL peşin harcın mahsubuna, bakiye 210,52 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan— vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL başvuru harcı ve 59,30 TL peşin harcı toplamı:118,60 TL ile 753,75 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333. maddesi gereğince talep halinde karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
7-Dava şartı———–ücretinin davalıdan 6831 sayılı Kanun’a göre yargılama gideri olarak tahsili için —— yazılmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.