Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/472 E. 2022/780 K. 03.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.İstanbul Anadolu6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/472 Esas
KARAR NO: 2022/780
DAVA: Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ: 19/07/2021
KARAR TARİHİ: 03/11/2022
—– yetkisini kullanan bağımsız—— Mahkemesince, tarafça açılan dava üzerine yapılan yargılama nihayetinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
I.İDDİA : Davacı vekili; dava dilekçesinde, —-maddesine göre Davalı Vekilinin yetki itirazının yerinde olmadığını, Davalı —- olan borçlarını ödemediklerini—- Müteselsil —— imzaladığını, Borçlarını ödememeleri nedeniyle ihtamame keşide edildiğini, tebliğ edilerek temerrüde düşürüldüklerini, buna rağmen ödeme yapılmadığını, takibe geçildiğini, İtiraz üzerine arabuluculuk sürecinden de sonuç alınamadığını,—– sorumlu bulunmaması nedeniyle icra takibine yapılan itirazın —– kısmının iptalini talep ettiklerini, faiz oranına yapılan itirazın da yerinde olmadığını, zira—- göre temerrüt faiz oranının uygulanan akdi faiz oranının 2 katı şeklinde olduğunu, iddia ederek, ——– yapılan itirazın iptaline ve takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
ll. SAVUNMA : Davalı vekili; cevap dilekçesinde, Zamanaşımı ve yetki itirazlarının bulunduğunu, delillerin tebliğ edilmediğini, Davaya konu Sözleşme için bilgi verilmediğini, Kefil’den önce Asıl Borçlu’ya başvurulması gerektiğini, ——–sözleşmelerinden kaynaklı bir borç bulunmadığını, savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
lll.İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, ——–sözleşmesinden kaynaklanan alacağının ödenmemesi nedeniyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
——– sayılı dosyasının tetkikinde;
Davacı alacaklı tarafından, davalı borçluya yönelik ——- farklı ——–için toplamda —- alacağın tahsili için takip yapıldığı, borçlunun süresi içinde borca itiraz ettiği, akabinde takibin durduğu, borca itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edilmediği anlaşılmıştır.
İİK madde 67 gereğince, itirazın iptali davasının itirazın tebliğinden itibaren, —- yıl içinde açılması gerekir. Hak düşürücü süreler, dava şartı olup taraflar ileri sürmese de mahkemece resen gözetilir. Somut olayda icra takibindeki, itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edilmemesi nedeniyle İİK’nun 67.maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü sürenin başlamadığı anlaşıldığından, davanın süresi içinde açıldığı kabul edilmiştir.
Taraflar arasında icra takip dayanağı —— kaynaklanan ——–borcunun ödenmediği iddiası ile davacı ——-tarafından davalı aleyhine icra takibi başlatıldığı, davalıların yasal süre içerisinde icra takibine konu borca itiraz ettiği hususunda herhangi bir ihtilaf bulunmamaktadır.
Uyuşmazlık, takip tarihi itibarıyla davacı bankanın —-kaynaklanan alacağının bulunup bulunmadığı, alacak var ise miktarı ve bu alacağın davalılardan talep edilip edilemeyeceği, davalıların icra takibine itirazının haklı olup olmadığı hususlarından kaynaklanmaktadır.
Tüm Dosya Münderecatı Kapsamında;
Davacı—- davalılardan —– imzalandığı, diğer davalı—– da aynı limit dahilinde kredilerden kaynaklı borçlara —— süreli olarak müteselsil kefil sıfatıyla imzasının bulunduğu,
Kefaletin 6098 Sayılı Borçlar Kanunu’nun 583 ve 584.maddesindeki şartları taşıdığı, davalı gerçek kişinin şirket temsilcisi olarak atandığı kefaletin geçerli olduğu,
Davacı ———-tarafından davalı şirkete, —– kullandırdığı,
Davacı bankaca bilahare —– yevmiye numaralı ihtarnamesi ile, —– olmak üzere toplam —-olmak üzere toplam —-anapara olmak üzere toplam —–borcun ödenmesi için—-süre verildiği, davalılara —- ihtarname gönderilerek, takip ve dava konusu alacaklarla ilgili —- ———-ilişkisini kestiği bildirildiği, bu ihtarname de davalılardan asıl borçlu şirkete —, davalı kefile ise—- tarihlerinde tebliğ edildiği, bu durumda temerrüdün; Davalılardan —- tarihinde, Davalılardan —– tarihinde, gerçekleştiği saptanmıştır.
—– kaynaklanan alacağın ————- temerrüt tarihine kadar anaparaya akdi faiz yürütülüp kapitalize edildikten sonra bulunan asıl alacağa, temerrüt tarihinden itibaren taleple bağlılık kuralı da gözetilerek temerrüt faizi hesaplaması yapılması gerekir.——-
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Bu kapsamda —– yerinde bulunan —– bilirkişi raporunda; ” Asıl Borçlu ——, için;—— numaralı —- kaynaklanan alacak tutarının, ——–,—— kaynaklanan alacak tutarının, ————— krediden kaynaklanan alacak tutarının, —– olmak üzere toplam—— olarak hesaplandığı,Müteselsil —– için;—– numaralı —- kaynaklanan alacak tutarının,—— kaynaklanan alacak tutarının, ——– olarak hesaplandığı,” belirtilmiştir.Bu kapsamda, Davacı —-davalılardan——-kapsamında kullandırılan kredilere kapsamında, davacı bankanın takip talebi ile bağlı kalınılarak, Asıl Borçlu—- numaralı —— kaynaklanan borç için —— numaralı—- kaynaklanan borç için —– Numaralı ——kaynaklanan borç için, ——- ihtarname masrafı, Olmak üzere toplam ———-
Müteselsil Kefil ——- numaralı —- kaynaklanan borç için, —– krediden kaynaklanan borç için, ———- alacaklı olduğu anlaşıldığından davanın bu miktarlar yönünden kısmen kabulüyle, davalıların itirazlarının belirtilen cihette iptaline karar verilmiştir.İcra İnkar Tazminatı Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
İİK’nın 67. maddesinin 2.fıkrası hükmünce, icra-inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması ve alacağın likit ve belli olması gerekir. Daha geniş bir açıklama ile borçlu tarafından alacağın gerçek miktarı belli, sabit ve belirlenmek için bütün unsurlar bilinmesi mümkün nitelikle olması yeterlidir. Borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise, alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Öte yandan, alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir. ———–
Bu kapsamda, alacağın likit olması ve diğer icra inkar tazminatına hükmedilebilme şartlarının olayda gerçekleşmesi nedeniyle, hükmolunan asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
IV.HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE;
1——- dosyasındaki davalıların itirazlarının KISMEN İPTALİ ile,
2-Takibin;Asıl Borçlu ——- Yönünden ; —- kaynaklanan borç için —– numaralı ——— kaynaklanan borç için ————-Numaralı —kaynaklanan borç için, —- olmak üzere toplam ——ihtarname masrafı,Olmak üzere toplam —–, üzerinden AYNEN DEVAMINA,Müteselsil Kefil —– yönünden;—- numaralı —-kaynaklanan borç için, —– olmak üzere toplam — kaynaklanan borç için, —–olmak üzere toplam —–Olmak üzere toplam —— üzerinden AYNEN DEVAMINA,Fazlaya ilişkin istemlerin REDDİNE,
3-Asıl anapara alacaklarının %20’sine tekabül eden icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 30.404,70 TL harçtan peşin alınan 5.388,32 TL harcın mahsubu ile bakiye 25.016,38 TL karar harcının davalılardan tahsili ile ———– hazineye irat kaydına,
5-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden hesaplanan 65.313,83 TL nisbi vekâlet ücretinin davalılardan tahsili ile [davalı —— sorumlu olmak üzere] davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL başvurma harcı ve 5.388,32 TL peşin harç toplamı: 5.447,62‬ TL ‘nin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 2.300,00 TL bilirkişi ücreti ve 196,00 TL posta masrafı olmak üzere toplam: 2.496,00 TL yargılama giderinden davanın red (0,23) ve kabul ( 99,77) oranına göre hesaplanan 2.490,26 TL’sinin davalılardan tahsili ile [davalı ——– sorumlu olmak üzere] davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
9-Taraflar tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
10-Arabuluculuk aşamasında yapılan ve ——–arafından karşılanan 3.960.00 TL arabuluculuk ücretinin —-tarafından ilgili arabulucuya ödenmesi halinde, bu ücretin 6831 sayılı Kanuna göre davanın açılmasına sebebiyet veren davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle, ——-Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.03/11/2022