Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/456 E. 2023/635 K. 18.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/456
KARAR NO : 2023/635

DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/07/2021
KARAR TARİHİ : 18/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalı sigorta şirketi nezdinde Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası ile sigortalı—- plakalı araç 11/03/2021 tarihinde, davacıya ait —-plakalı araca çarpması sonucu maddi hasarlı kaza meydana geldiğini, kazada davalı tarafça sigortalı bulunan aracın %100 kusurlu bulunduğunu, kaza neticesinde, müvekkilinin aracında meydana gelen zararın davalı sigorta şirketi tarafından giderildiğini ancak, kaza neticesinde davacının aracının büyük çapta hasar gördüğünü ve araçta değer kaybı meydana geldiğini, davalı tarafça davacıya cüz-i bir ödeme yapıldığını, ancak müvekkilinin aracında oluşan değer kaybının tam olarak giderilmediğini, değer kaybından doğan zarar trafik sigortası limitleri dahilinde davalı sigorta şirketi tarafından teminat altına alındığını, fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydıyla; davanın kabulüyle, HMK 107. Maddesi hükmü gereğince ileride artırılmak üzere, 11/03/2021 tarihinde meydana gelen kaza neticesinde müvekkiline ait —- plakalı araçta oluşan değer kaybının, ihbar tarihinden itibaren işleyecek avans faizi le birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleriyle ücret-i vekaletin davalı tarafa tahmiline, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davacı vekili 25/04/2023 tarihli ıslah dilekçesinde ise fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydıyla; 3.750,00 TL değer kaybı alacağının sigortaya başvuru tarihi olan 01/12/2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faizle birlikte davalıdan tahsiline, karar verilmesini talep etmiştir.

SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davaya yönelik başvuru neticesinde müvekkili şirket kayıtlarında—- sayılı dosya açılmış ve yapılan incelemeler neticesinde 22.06.2021 tarihinde 928,08 TL değer kaybı ödemesi ve 12.04.2021 tarihinde 3.750,00 TL maddi hasar ödemesinin başvurana yapıldığını, alacağın belirlenebilir olduğu hallerde HMK 107 kapsamında belirsiz alacak davası açılmasında hukuki menfaat bulunmadığını, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 17.06.2015 tarih—–sayılı kararında da yer verildiği üzere başvurunun hukuki menfaat yokluğu sebebiyle reddini talep ettiklerini, kusura ilişkin ve hasara ilişkin itirazların kabulü ile kusur konusunda —-Dairesi nezdinde kusur incelemesi yapılmasını, değer kaybına ilişkin talepler yönünden ise sigorta ekspertiz incelemesi yapılmasına karar verilmesini, netice itibarıyla haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibari ile; trafik kazasından kaynaklı tazminat isteminden ibarettir.Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, ön inceleme duruşması sonrası dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile, uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip deliller toplanmış, konunun incelemesi uzmanlık gerektirdiğinden bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.Dava konusu kazaya karışan araç sürülerinin kusur oranının tespiti için —- tarafından düzenlenen raporda sürücü —–%75 (yüzde yetmiş beş) oranında kusurlu olduğu, davacı sürücü —- %25 (yüzde yirmi beş) oranında kusurlu olduğu bildirilmiştir.
24/04/2023 tarihli bilirkişi rapor içeriğine göre; dava konusu olayın Karayolları Trafik Kanunu kapsamında maddi hasarlı trafik kazası olduğu, meydana gelen olayda kaçınılmazlık faktörünün etkisinin olmadığı, önlenebilir bir kaza niteliğinde olduğu, dosya muhteviyatına sunulmuş olan fotoğrafların incelenmesi sonucunda söz konusu kaza ile hasar durumunun uyumlu olduğu, bu kapsamda dava konusu kazalı araçta eksper raporuna göre 3.750,00 TL hasar meydana gelmiş olduğu yönünde tespitte bulunulmuş olduğu ve piyasa rayiçlerine uygun olarak kadri marufunda bulunduğu, söz konusu kazalı aracın onarımının yetkili servis ve tamir atölyelerinin iş yükü ile doğru orantılı olmakla birlikte basit işçilikler ile giderilebilecek hasar oluşmuş olduğu ve onarımının yaklaşık 5 (beş) iş günü süreceği ( malzeme temin süresi dahil edildiği) dava konusu araçta yapılan hesaplama ile kaza tarihi itibariyle Genel Şartların baz alınması durumunda aracın modeli, km bilgisi, hasar geçmişi vb. etkenlerin birlikte baz alınması ile 567,46 TL değer kaybı oluşacağı, ancak Yargıtay’ın istikrar bulmuş olan kararları ile Anayasa Mahkemesinin 09.10.2020 tarihli iptal kararı doğrultusunda aracın modeli, markası, özellikleri, hasarı, yapılan onarım işlemleri, kilometresi, olay tarihindeki yaşı, davacı tarafin iddiaları, davalının savunmaları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek aracın kaza öncesi hasarsız ikinci el piyasa rayiç değeri ile kaza meydana geldikten ve tamir edildikten sonraki ikinci el piyasa rayiç değeri arasındaki farka göre değer kaybı zararının belirlenmesine yönelik, kararına göre; dava konusu aracın kazadan önceki 2. El piyasa rayiç değerinin 98.500,00 TL civarında olacağı, kazadan sonraki onarılmış hali ile piyasa rayiç değerinin (modeli, markası, özellikleri, hasarı, yapılan onarım işlemleri, kilometresi, olay tarihindeki yaşı, vb. etkenler baz alınmıştır.) yaklaşık 93.500,00 TL civarında olacağı, bu kapsamda değer kaybının 98.500,00 – 93.500,00 TL = 5.000,00 TL civarında olacağı, rayiç değer tespitinde Devletin resmi kurumu Gelir İdaresi Daire Başkanlığı verileri ve serbest piyasa değerleri dikkate alındığı, bu kapsamda tarafların sorumluluğunun kusur oranı nispetinde olacağı yönünde görüş bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı ve denetime elverişli hükme esas alınan bilirkişi rapor içeriklerine göre; davacı adına kayıtlı—– plakalı araç ile davalının zorunlu trafik sigortası ile sigortalı olan —- plakalı aracın 11/03/2021 tarihinde karıştığı kazada davacı sürücünün %75, davalı sigortalı araç sürücüsünün ise %30 oranında kusurlu oldukları, davacının adına kayıtlı araçta, Yargıtay’ın istikrar bulmuş olan kararları ile Anayasa Mahkemesinin 09.10.2020 tarihli iptal kararı doğrultusunda aracın modeli, markası, özellikleri, hasarı, yapılan onarım işlemleri, kilometresi, olay tarihindeki yaşı, davacı tarafin iddiaları, davalının savunmaları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek aracın kaza öncesi hasarsız ikinci el piyasa rayiç değeri ile kaza meydana geldikten ve tamir edildikten sonraki ikinci el piyasa rayiç değeri arasındaki farka göre değer kaybı zararının belirlenmesine yönelik, kararına göre; dava konusu aracın kazadan önceki 2. El piyasa rayiç değerinin 98.500,00 TL civarında olacağı, kazadan sonraki onarılmış hali ile piyasa rayiç değerinin yaklaşık 93.500,00 TL civarında olacağı, bu kapsamda değer kaybının 98.500,00 – 93.500,00 TL = 5.000,00 TL civarında olacağı şeklinde bilirkişi tarafından tespitte bulunulduğu, Mahkememizce görüşe iştirak olunduğu, —- plaka sayılı araç sigortacısı davalı sigorta şirketi; sigorta ettirenin, sigortalının kasti bir eyleminden kaynaklanmadığı sürece, sigorta güvencesi sağladığı rizikoya bağlı zarar ve hasar için 6102 Sayılı TTK’nun 1409, 1427, 1459 maddeleri uyarınca tazminat ödemekle yükümlü olması nedeniyle sigortalı araç sürücüsünün kusur oranına göre 3.750,00 TL den sorumlu olduğu ancak daha önce davacıya 928,08 TL değer kaybı bedeli ödemesinin yapıldığı, davalının kalan 2.821,92 TL yi ödemekle yükümlü olduğu, davacının davalıya başvurudan itibaren 8 iş günü sonrasının temerrüt tarihi olarak 15/06/2021 olduğu, davalı sigortalı araç sürücüsünün aracının kullanım amacının ticari nitelikte olduğundan avans faizine hükmetmek gerektiği kanaatine varılmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının kısmen kabulü ile; 2.821,92 TL değer kaybı tazminatının 15/06/2021 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Artan istemin reddine,
3-Alınması gerekli karar harcı 269,85 TL’den peşin olarak yatırılan 59,30 peşin harç, 62,40 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 121,70 TL harcın mahsubu ile 148,15 TL bakiye harcın davalı taraftan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan toplam 121,70 TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 67,80 TL ilk dava masrafı, 183,10 TL tebligat-müzekkere gideri, 2.750,00 TL bilirkişi gideri, 1.560,00 TL—Gideri olmak üzere toplam 4.560,90 TL yargılama giderinden kabul ve red oranına göre(%75 kabul) 3.432,13 TL’ sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, arta kalanın davacı üzerinden bırakılmasına,
6-Davalı tarafça sarfedilen yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca hesaplanan 2.821,92 TL nispi vekalet ücretinin davalı taraftan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca hesaplanan 928,08 TL nispi vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalıya verilmesine,
9-Arabuluculuk aşamasında yapılan ve Hazine tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin, 990,00 TL sinin davalıdan, 330,00 TL sinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
10-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair miktar itibariyle kesin olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.